Didem 9

<Daha önce okuduğum bir hikayeyi orjinalindeki hikaye akışına sadık kalmaya çalışarak, bazı bölümlere eklemeler yaparak yeniden düzenledim. Orjinal hikaye yazarı kimdir bilmiyorum. Hikaye tamamen fantazidir. Kişilerin ve anlatılar kurgudur. >

Önceki Bölümler

Bölüm 1 

Bölüm 2 

Bölüm 3

Bölüm 4 

Bölüm 5

Bölüm 6 

Bölüm 7 

Bölüm 8


Bölüm 9

Didem - Otel


Oteldeki parti gecesinin anıları önceki maceralarımdan daha güçlü ve daha tedirgin ediciydi. 

Büyük riskler almıştım.

Günlük işlerime devam ediyor, kocama çaktırmamaya çalışıyordum. O geceyi bir sır olarak saklayacaktım. 

Maalesef sık sık ne yaptığımı da düşünüyordum. Gün içinde meşgul olduğum zamanlarda bile anılarım ansızın saklandıkları dehlizlerden çıkıp ortaya dökülüyordu. Geceleri dikkatimi dağıtacak hiçbir şey yoktu ve görüntüler ve duygular daha güçlüydü. Kocamın yanına yattığımda bile bu deneyimi hayallerimde tekrar tekrar yaşıyordum.

Atmosferin cinsel yükünü..... hisleri.....gölgeleri.... ağzımdaki yarakların kadifemsi dokusunu....tenime fışkıran döllerin sıcaklığını yeniden ve yeniden hissediyordum. 

Herkesin içinde kullanılmış, daha doğru kullandırılmıştım.

Sabahları rüyalarımdan rahatsız ve ıslak uyanıyordum. Kocam işe gittiğinde, uzanıp kendine dokunuyordum. Gözlerimi kapatıp kalabalık önünde Reco’nun karşısında diz çöktüğümü şişman, yaşlı adamın sikinin amına girdiğini ya da minik göt deliğime deliğime bastırdığını hissettiğimi hayal ediyordum. Etrafımda dikilip sikleriyle oynayan ve benim hakkında müstehcen yorumlar yapan erkekleri hayal ediyordum. Bazılarında Reco, Mahmut, Selo, Bero ve diğerleri sırasıyla üzerime.... yüzüme boşalıyordu.


O geceden sonra uzun bir süre Reco’dan haber alamamıştım. Benim gibi bir kadını aramıyor olmasını anlamıyordum. 

Acaba ilgisini mi kaybetmişti? 

Merak ediyordum. 



Yine azdığım bir gün onu aradım.

"Merhaba, ben Didem," dedim eski bir arkadaşın ses tonuyla.

"Evet?"

"Şey,  Emmm....acaba buluşabilir miyiz, belki kahve içeriz ve ..... bir şeyler hakkında konuşuruz."dedim 

Küçük bir kahkaha attı. Uzun bir duraklama oldu.

"Vay vay vaaayyy.. Didem Hanımefendi......Özlüyorsun, değil mi?..... Sikişmek mi istiyorsun..... Götün kaşınıyor dimi!...HAHAHAHA" Hayvan herifin kahkahaları ve dalga geçmesine sinir olmuştum.

“Ayyy, Hemen de konuyu başka şeye çektin sende. İnsan gibi konuşmak istedim sadece” dedim. karşıdan bir homurtu geldi

"Şu anda meşgulüm. Seni ararım." dedi. 

“Hayvan herif... AYI” diye bağırdım kapalı telefona

Aptalcaydı.


Bir ay daha geçmişti. Hala ne Mahmut nede Reco beni aramamıştı.

Sessizlik gururumu incitmişti ama aynı zamanda rahatlamıştı da. 

Hayatıma normal bir şekilde devam ediyordum.

Ancak anılarım hala zaman zaman geri dönüyordu. Döndüğünde ise, şehvetle yanıyordum. Sabırsızlanıyor, çabuk sinirlenmeye başlıyordum. 

Kocam da bendeki değişikliği fark etmiş olmalıydı. Bazen eve gelebilecek iken iş için dışarıda kalıyordu.

****

Bir gün telefon çaldı.


Arayan kısmında Reco’ya taktığım takma ismi görünce ürpermiştim.

“Alo, Ooo Recep beyciğim.. Bu sefer de siz mi özlediniz yoksa” diye açtım telefonu şen şakrak sesimle.

"Bu öğleden sonra," dedi Reco. Sohbet ya da şakalaşma yoktu. Sanki hayatının en önemli randevusuymuş ve başka seçeneği yokmuş gibi konuşuyordu. 

“Aynı otel. Saat dörtte. Kral Süiti," dedi ve telefonu kapattı.

Beni mal gibi bir anda telefona bakarken bırakmıştı ayı herif. Fakat yine de heyecanlanmıştım

Bütün günümü hazırlanarak geçirdim, tıpkı geçen sefer yaptığım gibi. 

Kendini daha canlı hissediyordum. Kuaföre gittim. Uzun güzel bir banyo yaptım, bacaklarımı ve kasıklarımı traş ettim. 

Kıyafetler üzerinde düşündüm: Seksi mi... Resmi mi... seksi mi? Tüm kıyafetlerimi çıkarıp yatağa sermiştim. 

Sonunda gri çizgili krem rengi bir takım elbisemi seçtim. 

İç çamaşırı olarak beyaz kısa külot, çoraplar, jartiyer ve beyaz pamuklu bir bluz. Krem rengi stilettolar. Sütyen giymemeye karar vermiştim. 

Özgürlüğü hissetmek istiyordum, zaten üzerimde ceketim olacaktı.

Aynada son halime hayranlıkla baktım. Öldürücü bir şekilde güzeldim... Seksiydim..... O hayvan herif için değildi..... Kendim içindi....Her haliyle sik kaldıran bir afete dönüşmüştüm yine....

Otele doğru yol alırken olanları düşünüyordum. Adam beni fiziksel olarak tiksindiriyordu ve çirkin erkeklerle birlikte gördüğü kadınların da kendisi gibi şehvetle yanıp tutuşup tutuşmadığını merak ediyordum. Adam beni kendi zevki için o kadar kaba bir şekilde kullanıyordu ki, bunu düşünmek bile beni tahrik ediyordu. 

Kocam ise tam tersiydi: nazik, fiziksel olarak güzel. Kocamı da yatakta çıplak olarak hayal ediyordum ama bu görüntü bende aynı tahrik edici etkiyi yaratmıyordu. 

O kaba saba yaşlı adamı istiyordum. Tıpkı Mahmut gibi ayının teki olmasına rağmen. Bunun yanlış olduğunu da biliyordum. 

Otel lobisine kendimden emin bir şekilde girdim. Resepsiyondaki müdür o gece beni filme alan kişiydi. Başımı dik tutarak, onu tanıdığıma dair hiçbir işaret vermedim, o da ilk başta beni tanımamış gibi görünüyordu. Hizmete ihtiyacı olan alelade bir misafir gibi davranıyordu. 

Ancak, gözlerin yakalıyordum. Ahh, şu erkekler ne kadar da kolaydılar. Müdür kibarca başını sallayıp bana bir hanımefendi gibi davrandığında minnettar olmuştum.

"Oturmak ister misiniz lütfen? Randevunuz için suiti arayacağım” dedi.

“Teşekkür ederim. tabii..” dedim

"Misafiriniz resepsiyonda," dediğini duydum telefonda. Döndü ve bir görevliye işaret etti.

"Bu hanımefendiyi Kral Süiti'ne kadar eşlik eder misiniz?" dedi. Bellboy bana suite kadar eşlik etmişti.

Kapıdan içeri girdiğimde şaşırdım.İçeride küçük bir topluluk vardı.  Reco, iki adam ve bir kadın L şeklinde bir kanepede oturuyordu. Kadını hiç beklemiyordum. Bu adamlar bir noktaya kadar anlaşılırdı ama bu kadın nereden de çıkmıştı ki böyle...

Adamlardan biri kıl yumağı gibiydi ve aralarındaki en esmer olanı oydu. Gerçi hepsi bir şekilde esmer sayılırdı. Özellikle benim gibi kar beyazı bir kuğunun yanında...

Beni karşılamak için ayağa kalktıklarında adamların ne kadar uzun boylu olduklarını fark ettim.

“Merhaba, Didem hanım, hakkınızda çok şey duyduk” dedi sırıtırken Reco’ya bakmıştı.

“Merhaba,  dedim anlamamış gibi davranarak, hala isimlerini söylememişlerdi.

 Reco beni bir sandalyeye oturtmuştu.onlara karşı bir sandalye gösterdi. Önce kadın konuştu.

"Size bir içki getireyim mi?" dedi kadın ayağa kalkarak.

"Ayy, çok naziksiniz.varsa bir Bacardi, lütfen." dedim

"Çok hoş görünüyorsunuz Didem hanımcığım," dedi Reco. Bu iltifat karşısında şaşırdım. Özellikle son telefon konuşmamızdaki beni aşağılamasını düşündüğümde..

"Bilal ve Namık beyler seninle tanışmayı dört gözle bekliyorlardı."

Kibarca başımı salladım.

"Bu Bilal bey. Kendisi çok iyi bir müşterimdir. Sizin hakkınızda bir şeyler duymuş ve sizinle tanışmak istemiş." derken Bilal gülümsedi ve hafifçe eğildi. Beni gördüğüne memnun olmuş görünüyordu. Sanki gerçek kişiyle hakkında duyduklarını karşılaştırıyormuş gibi yoğun bir ilgiyle bana bakıyordu. Gülümsüyordu ve çok arkadaş canlısı görünüyordu, ama bir şekilde onun zorlayıcı ve tehditkâr olduğunu hayal edebiliyordum. İri bir adamdı ve yüz hatlarının da iri olduğunu fark etti: dudakları, burnu. Elleri büyüktü. Burnu geniş ve büküktü. Kalın siyah kaşları vardı ve saçları seyrelmiş ve kırlaşmıştı. Vücudu biraz yağlıydı ama alttan bakıldığında güçlü ve kaslıydı. Kırklı yaşlarındaydı, Reco’nun yaşına onunkinden daha yakındı. Bakımlıydı, beyaz açık yakalı bir gömlek ve spor bir ceket giymişti. Pahalı deri ayakkabılarını fark etti.

“Memnun oldum Bilal Bey.. Ayyy Recep bey hakkımda ne anlattı bilmiyorum ama kendisi bazen abartmayı pek seviyorr” dedim gülümseyerek

“O kadar alçak gönüllü olmayın Didem hanımcığım, anlattıkları izlediğimiz şeylerin yanında hafif kalmış.” derken gülüyordu Bilal

“Neyse, bu da Namık bey. Bilal  beyle birlikte çalışıyorlar." Namık elimi sıkmak için eğildi. İri yarı bir kürttü. Biraz da kriminal bir görünüşü vardı. Nazik tavrına rağmen, gözümü korkutmuştu. O da bakımlıydı, beyaz bir tişörtün üzerine kaşmir bir V yaka giymişti. Ona doğrudan bakmakta zorlanıyordum, küçük elimi tuttuğunda hissettiğim arzu dalgası doğrudan yanaklarıma gitmişti.


"Tanıştığımıza memnun oldum," dedi. Derin ve gür sesini ve aksanını fark ettim.

“Bende Namık bey, Maşallah bayağı heybetli görünüyorsunuz” dedim 

Reco oradaki en küçük adamdı ve en az çekici olanıydı. Koyu renk tüyleri olan kalın parmaklarını, kesik tırnaklarını, vücudunu istila etmiş olan parmaklarını bir kez daha gördüm. Konuşurken yüzüne baktım, beni tiksindiren kalın, şehvetli dudaklarına, kel kafasına, üç parçalı takım elbisesine.

"Ve bu da Tuğba hanım" dedi Reco. Genç kadın gülümsedi ve başını sallayarak selam verdi. Açık kahverengi saçlarını kısa kestirmiş, beyaz bluzlu bir pantolon takım giymişti. Profesyonel bir havası vardı.

Hepimiz oturunca Reco uzaktan kumandayı eline aldı. 

“Didem’ciğim bizde tam geçmiş günleri anıyorduk. Değil mi beyler..” dedi

Duvardaki ekran canlandı. Dans pistindeydim. Ekranda Reco’nun elinin ne yaptığını göremiyorduk çünkü elbisem tarafından gizlenmişti ama parmaklarının ucunda nefes nefese kaldığımı ve dudağımı ısırdığım net bir şekilde görülüyordu. 

Hepsi vücudumun sarsılmasını izledi ve dans pistindeki insanların yaklaştığını gördü.

Reco’nun filmi göstermesinin ana amacının benim üzerimde sahip olduğu gücü hatırlatmak olduğunu biliyordum. Aptalca arzularım beni buraya getirmiş olsa da, burada kalmasını sağlayacak olanın o filmin yansımaları olduğunu biliyordum.

Gözlerim ekranda kilitlenmişken, oda içerisinde çıt çıkmıyordu.

"Vay beee....Didem hanım sergilediğiniz yetenekler çok iyi yahu.... Valla güzel hahaha" dedi Namık başıyla ekranı gösterirken. ve homurtu ile kahkaha arasında bir onay ses tonuyla.

Diyecek bir şey bulamamıştım. Göz ucuyla bakınca Bilal’in pantolonunun içinden sikini ovuşturduğunu fark ettim. Pantolonundaki çıkıntıyı görebiliyordum.

Ben orada aralarında otururken, erkekler göğüslerinin herkesin içinde çekilip çıkarılmasını, teşhir edilmesini ve benimle oynanmasını izliyorlardı.Göğüslerim bir anda ortaya çıkınca

“Ohhh......Süt gibiymiş amına koyayım” diye mırıldandı Bilal

O anda nasıl hissettiğimi hatırlamıştım. Şimdi meme uçlarımın pamuklu bluzun içinden çıktığını hissedebiliyordum. Bacaklarımı birbirine bastırdı.

Tuğba’nın da izlediğini fark ettim. Nedense Tuğba’nın izlemesi beni erkeklerin izlemesinden daha çok utandırmıştı. Erkeklerin tepkileri belliydi. Her birisinin üzerlerinde yarattığım etkiyi net bir şekilde görüyordum.

Sikleri kalkmıştı. 

Taşşaklarındaki dölleri üzerime saçmak için kafalarında fantaziler kurdukları çok belliydi.



"Valla..o geceki performansınız harikaydı Didem, Görünen o ki sende acayip zevk almışsın.... değil mi?" dedi Reco .

Bir anda tüm erkekler bana doğru döndü. Bana baktıklarının farkındaydım.

“Valla doğru diyorsun Recep bey, Ben bunu canlı canlı izlemek isterim.” dedi Namık.

“Tabii Namık bey, zaten Didem haftalardır kürt yarrağı yemediği için azmıştır haa” dedi Reco pis pis gülerken

"Bacaklarını aç amcığını göster," derken sesi ciddileşmişti Reconun. 

“He valla aç da görelim şu sütun gibi bacakların arasındaki hazineye hee. Zaten ekranda hepsini gördük. Bir de yerinde mi incelesek he Namık?” dedi Bilal

“Valla hep dediğiniz gibi, saha ziyaretleri en geçerlisidir Bilal bey. Hele böyle sahalar da tadından yenmez maşallah” dedi Namık gülerek 

Hayvan herif bana tam bir orospu gibi davranıyordu. Bu hayvana haddini bildirmek istesemde ekrandaki halim anılarımın kafamın içine üşüşmesine neden olmuştu.

İstemeden veya isteyerek itaat ettim. 

Bacaklarımı yavaşça ayırdım, Artık kalçalarımın arasından çoraplarımın üstünü ve külotumu görebiliyorlardı. 

İç çekerek, erkekler bacaklarımın arasına bakarken kendimi teşhir etmeye başladım.

"Ama bu olmaz ki yaa!.. Şöööööle.....Geniş... geniş aç.....Bizim Namık’ın oraya anca kolu girer haa.....Çek bakalım eteği yukarı.." dedi Bilal gözleri bacak arama kilitlenmişti.


Söyleneni yaptım ve elbisemin eteğini çoraplarının üstünden yukarı çekerek kalçalarımı ortaya çıkardım.

"Oooo....Baksana Bilal bey karının donu şimdiden ıslanmış.. Valla böyle azgın orospulara bayılırım, kendi kayganlaştırıcısını kendileri üretiyor hahaaaa" derken iğrenç kahkası yankılandı Reco’nun.

Yüzümdeki ve göğsümdeki tenimin sıcaklığını hissediyordum. 

Orada bacaklarımı açmış oturuyordum ve şişmiş amcığım dar, ıslak külotumun altından yarı yarıya görünüyordu. Nefesim sıklaşmıştı.

"HAHAHA Haklısınız Recep bey..." dedi Namık

O sırada Tuğba’nın da bana baktığını fark etmiştim ama gözlerinin içine bakmaya cesaret edemiyordum. 

Amımın seğirdiğini, klitorisimin karıncalandığını hissedebiliyordum. 

Bu şekilde teşhir edilmek ve hakkımda üçüncü şahıs, bir mal olarak konuşulması aşağılayıcı idi, ama daha da ıslandığımı hissediyordum. 

Bacaklarımı kapatarak baldırlarımı birbirine sıkıştırdım çünkü karıncalanma artık bir kaşıntıya dönüşmüştü.

"Göğüslerini de aç bakalım" dedi Reco. 

Ceketimi açtım ve beyaz bluzumun düğmelerini çözdüm ve göğüslerimin ağırlığıyla bluzum açıldı. 

Kumaşı kenara ittince, artık erkeklere tamamen açıkta kaldılar. İri meme uçlarım şişmişti ve arzumu ele veriyordu.

“Ohhhhh....Yavrum beee.... Süt gibi valla....çok güzel," dediğini duydu Namık’ın bana bakarken.

Gözleri bir üçgen şeklinde üzerimde geziniyordu: yüz..... göğüsler....  am..... 

Beni içine çekiyordu. Namık izbandutun gözlerine bakınca niyetinin şokunu hissettim. 

Bana sikecekmiş gibi bakıyordu.

"Bayıldım amına koyayım....Lan Recep nerden buldun bu garıyı yahu. Şanslı piç seniii," dedi Bilal. Para babalarının iğrenç özgüveni üzerinden akıyordu. Artık efendi efendi konuşmayı da bırakmış, özüne dönmüştü ayı herif

"Valla Bilal beyciğim bir arkadaşımdan hediye geldi bana.... Bizim emlakçı Maho, karıyı sike sike yarrak manyağı yapıp bana gönderdiler. Zaten yolluymuş da bu orospu.....Haftalardır arayıp arayıp sik beni diye zorluyor haaaa... azgın kevaşe..” dedi.



Başımdan aşağı kaynar sular boşaldı.

Hediye mi?

Yoksa Mahmut borç ilişkisi yalan mıymış? Zaten belliydi hanzonun arayıp sormamasından.... 

Her şey planlanmış ve bende bunun içine mi düşmüşüm. Kendileri sikmiş sikmiş beni Reco ayısına göndermişler bir de....

Kafamda düşünceler birbirine girmişken Reco’nun sesini duydum

“Haaa hadi kalk  da elbiseni çıkar bakalım yavrum," 

“Süt gibi maşallah demi Namık.... Sen seversin böyle çıtır sikmeyi hahaha.. ” diye sormuştu Bilal

“Hakkaten öyle Bilal bey, garı güzelmiş”

İltifatlar ve şehvet dolu bakışlarla heyecanımın arttığını hissettim. 

Ayağa kalkarak, ceketimi çıkardım, kollarımın hareketi göğüslerimi yukarı ve dışarı doğru titretiyordu. Eteğin fermuarını açınca, kumaşı pürüzsüz bacaklarımın üzerinde kayarak yere düştü.

"Ve bluz," diye duydum. 

Onu da çıkardım.

Artık karşılarında çoraplarım, jartiyer kemeri ve topuklu ayakkabılarımla duruyordum. 

Reco eliyle arkamı dönmemi işaret etti. Kendimi bir hayvan parçası gibi hissediyordum ama bu şekilde teşhir edilmek ve arzulanmak beni tahrik ediyordu.

“Ohhhh... Yavru.....tam kısrak gibi.....Lan garı tam da porno yıldızı gibi haa..... Bak Namık... bunun amcığı senin siktiğin kara şişko amcıklar gibi de değildir haaa.....emer emer bu adamı....İliğini kemiği sikinden çeker alır...HAHAHA!” dediğini duydum Bilal’in

"Hakkaten Bilal bey..... Recep abi videoda yaptığını yapacak mı?" Namık’ın sesini tanıdım.

"Tabiii....Hatta daha fazlasını.....Sözleştiğimiz gibi.... Siz sözünüzü tuttunuz bende en gözde orospuyu getirdim" dedi Reco

Beni sözleşmelerinin parçası yaptığına inanamıyordum bu öküzün. Ayrıca daha fazlasının ne olduğunu da merak ediyordum. 

Daha fazla nasıl aşağılanabilirsin Didem diye kendi kendime merakla soruyordum.

"Orospuyu bi sikelim de sonra deleriz.Size de uygunsa hafta sonu için onu alabilirsiniz Bilal bey." dedi Reco

“Lan Recep, bırakalım bu bey mey laflarını.....Aynı amcığı sikerken bey mi kalır alllasen haa!” dedi Bilal

Başım dönüyordu. 

Konuşmaları garip bir şaka gibi görünüyordu ve ne demek istediğini merak ediyordum. 

Başımı eğdim, bir açıklama istemek için sertçe Reco’ya bakıyordum ama o öküz sadece bön bön bana bakıyordu. Sanki bana sahipmiş gibi davranıyordu. 



“Sen sik önce de Namık’la ben beraber sikeriz amcığı... dimi lan Namık”

“He valla olur Bilal Bey” dedi Namık


Reco bana işaret edince ona yaklaştım. 

Eliyle fermuarımı işaret etti.

Yine itaat ettim. 

Ne yapmam gerektiğini biliyordum. 

Diz çöktüm ve takım elbisesinin pantolonunun içinden Reco’nun sikini okşadım...sertliğini hissediyordum..... Siki çoktan kalkmış... İçine girecek sıcak bir amcık arar gibiydi....

"Al bakalım ağzına da em" dedi Reco

“Mmmmm!...” diye inildeyerek, takım elbisesinin üzerinden sikinin çıkıntısını aşağı yukarı öperken,pantolonunu çıkardım.  Reco kalçalarını kaldırdığında pantolonunu ve boxer şortunu indirdim. 

Reco’nun sikini tutup, baktım. 

İpeksi sıcaklığını ve kalınlığını hissediyordum. Tıpkı ilk seferinde hissettiğim çılgınlığı hissetmeye başladım. 

Vücudumdaki yanmayı...

Öne doğru eğilerek, başını, sonra şaftını yalarken dilimin ucunda kan dolan damarların titreştiğini hissediyordum. 

Sikinin başından çoktan zevk suları sızmaya başlamıştı. 

Kokusunu alabiliyordum. Bana olan arzusunun dizginlenemeyecek kadar yükselmesinden aldığım hazla ucunu emerken gözlerinin içine bakıyordum. 

Kafamı eğerek kalın mantar başını dudaklarımın arasına aldım. 

İzlendiğimi ve bu hayvan herifin bunu bana insanların önünde yaptırmaktan zevk aldığını biliyordum.

“Ammmm!.... Ohhmmmm!” derken sikini emiyor, dudaklarımla ve dilime onu adeta okşuyordum.

Ağzımın tamamını kullanabilmek için, kendimi olabildiğince kasıklarına iterken, Taşaklarını avuçlayarak okşuyordum. Taşaklarını teker teker ağzıma alarak emip, yaladım. 

Taşakları emerken elimle odun gibi sikini kavrayabildiğim kadarıyla tutmuş, aşağı yukarı hareket ettiriyordum. 

Amım sızlıyordu.

Reco ellerini başımın arkasına koydu ve ağzıma sokarken, başımı çekerek sikini sokabildiği kadar sokuyor, sonra çekip çıkarıp, yanaklarıma vuruyordu. 

Tekrar....Tekrar 

Seyircilerin önünde gösteriş yapıyordu. 

Boğazıma dayanan siki nedeniyle ağzımı kapatamıyordum. Salyalarım akarak Reco’nun sikini ve taşaklarını ıslatıyordu. Odanın içinde ıslak kaygan giriş seslerine karışık benim inlemelerim, nefes alırken çıkardığım sesler yankılanıyordu.

Arkamdan kahkahalar duyuyordum


"Ohhh..... Karıya baksana.....Gırtlağına kadar sokuyor aleti haaa......Her yerden sikilir bu orospu..." Namık'ın sesiydi bu. 

Bu esmer izbandutun sikini de emmek zorunda kalacağımı tahmin ediyordum. Bu beni daha da azdırmıştı. Onlara hayatları boyunca hayal ederken boşalacakları seks vaadediyordum. 


"Eveettt.....Ağzını siktirmeyi çok iyi bilir bu orospu..... Amcığı da.... Göt deliği de tam sikiş için haaa....Seviyor musun haa....sikişmeyi seviyor musun?" dedi Reco. 

Yalvarırcasına ona baktım.

"Hadi yavrum nasıl da sikişmek için yalvardığını anlatsana."

İçimde bir şeyler o an koptu. Tıpkı Mahmut ve arkadaşları ile sikiştiğim gün gibi....

"Ohhhhh!..... Bayılıyorum..... Yarraklarınız harika...... kalın.... uzun.... hepsi taş gibi...Mmmmm...Harika!....." dedim 

Siki elimde titriyordu. Reco’nun sikine doğru eğildiğimde, başımı geri çekti.

"Ooo..beğendin ha.... Mahmut’da böyle mi verdi ağzına ha.”

“Ohhh. Eveet...O da ağzımı amcığımı sikti.....Ohhh ilk ona götten verdim.... Döllerini çeşme gibi pompaladı....Kocamdan 10 kat daha çok döl fışkırttı içime....MMmmm!”

“Vay piç Maho.... Benden önce sikmiş ya götünü...”dedi Reco

“Hahahah....Lan göt bulmuşsunda sikilmemişini mi arıyorsun. Götten veren garı buldun mu sikecen arkadaş....” dedi Bilal arkamdan

“Yok yaaa....daha önce de ben de götünü sikip sikip karı göndermiştim hergeleye... Hahaha” dedi Reco gülerek.

“Kaç kere sikti seni bu Maho?”

“Ohhhh.. MMMMM .... çook....Amcığımı da dağıttı....Götümü de....Ohhh.... O kadar çok sikti ki....Oturamadım....Ohhhh.....Götümden sikmeye bayılır...

“Vay götçü Maho hahaha” 

Yüzüm yanıyordu. 

Nefes nefese kalmıştım. 

Ağzıma almak istiyordum. 

Başımı eğerek, boğazıma kadar soktum. Dilimle Reco’nun taşaklarını yalıyordum.  


Gözlerimi kapatıp, sikinin tadını, sıcaklığını ve kokusunu içime çektim emerken. 


Bir anda kafamı kaldırdı.

"Gel yavrum.....biraz da o minik amcığının tadına bakayım haa.. Çık şimdi üzerine otur bakalım" dedi 

Külodumu çıkarmak için ayağa kalkarak, bacaklarımdan aşağı kaydırdım. Dizlerimi her iki yanına açarak kanepeye tırmandım. 

Amım sırılsıklam olmuştu. Sikini am dudaklarımın arasında aşağı yukarı gezdirdikten sonra, kalın başını yerleştirdim. Sıcak sert nabız gibi atan siki içime girerken yavaşça çömelmiştim. Amcığım gelen arzuyla sertleşmiş yarrağı karşılamak için gerildi.

"Ohhhhh... Bebeğim.....Çok sert.....Ohhhh. Hissediyormusun ne kadar da sıkı amcığım” diye inledim.

“Haha... daa dur bakalım Namık seni sikince amcığın dile gelcek orospu” dedi arkamdan Bilal. Hepsi güldüler.

Aldırmadım. Anın tadını çıkarıyordum.

Çıplak göğüslerimi adamın yeleğine dayayarak öne doğru uzandım. Amcığımın gerilerek, zonkluyordu. İçimdeki hissine alışmak için bir dakika hareketsiz kaldım. Ardından hareket etmeye başladım.

“Mmmmmm.... Ohhhh!.....Namık bak!......Böyle mi sikeceksin beni... Görüyorsun değil mi?....Nasıl sikiyor beni. Ahhhh....Bak!... İzle...” artık zıvanadan çıkmıştım.

Ne kadar açıkça kendimi teşhir ettiğimi Namık ve Bilal’in her şeyi görebildiğini biliyordum. Hepsi benim küçük göt deliğimin kasılarak,göz kırptığını, çoraplar ve jartiyerlerle çerçevelenmiş poposunu, Reco’nun kalın sikinin amcığıma girerken nasıl genişlediğimi görebiliyordu. 

Bu yabancılar için teşhir gösterisiydi ve ben bundan delicesine tahrik olmuştum.

Reco da sallanan göğüslerimi daha rahat izlemek için doğrulmuştu. Beni görmesini istiyordum. Misafirlerinin önünde beni sikerken, üzerinde zıplıyor, çırpınıyor, kesik kesik solurken inliyordum.

Şişko ayı Reco, kıllı ellerini göğüslerime götürüp, onları sıktı. 

Onları yoğururken, meme uçlarımı çekiyordu. Bu esnada da yüzümdeki tepkiyi izliyordu. 

Amcığımı tamamen doldurmuştu. Zevk sularımın sikinin üzerine aktığını hissedebiliyordum. Parmaklarını ıslatmak için elini aşağıya uzattı. Akan sıvılara buladığı parmaklarını yüzüme ve dudaklarıma sürdü.

"Ohhhh!.... Amına kodumun orospusu.... Sikişmeye bayılıyon, HE de mi?" diye alay etti benimle 

"Ahhh!....Evet!....  Bayılıyorum...... MMmmmm!...Kalın yarrakla sikilmeye .....Bayılıyorum." diye inledim. 

Bunu o duymak istediği için söylememiştim. Bunun doğru olduğunu biliyordum. Bunu her hücremde hissederek söylüyordum. Her söylediğimde de daha da doğru gibi görünüyordu.

"Vay. amına goyayım... Karının amcığından sular akıyo ya resmen..." Bilal'in sesiydi. 

Ama umrumda değildi. Aylarca süren yoksunluğumu telafi etmek için kendimi sikine yasladım. Kendimi onunla doldurmak istiyordum.

Omzumun üzerinden meydan okurcasına adamlara baktım, sanki 'Evet, bu siki seviyorum. Ne olmuş yani? Hatta Tuğba’ya bile baktım. Kadının gözleri dik dik bana saplanmıştı. Kendini benim yerimde hayal ediyor olmalıydı. Beni kıskanmasının alışkın olduğum frekanslarını yakalıyordum

‘Tahrik oldun, değil mi?’ diye düşündüm. Bunu anlayabiliyordum. Tuğba dik oturuyordu ve bacaklarını birbirine bastırmıştı. Yanakları kızarmıştı. Şimdi utanma sırası ondaydı.

“Ahhhh!.... Sik.....Sik.... Amcığıma KÖKLEEE.....Ohhhh.... Harika Sikiyorsun!” diye çığlık atarken Tuğba’nın yüzüne bakıyordum.

Reco vücudumun tepki verdiğini görmüştü. Kalçalarımı tutarak, bir ritim tutturdu.

"Ahrrr....Geleyim mi.... Dölleyim mi amcığını...Ohhhgg” derken hırıldıyordu. Çığlıklarım, inlemelerim ve konuşmalarımın sonrasında çok fazla dayanamayacaktı bu şişko ayı.

Amımı sikinin kalın tabanına doğru bastırdım. Hiçbir şey söylemiyordum, sadece ona baktım. Şişko ayı, sikişin ritmiyle nefes nefese kalmıştı. Terlemişti. Onun için bu çok fazla efordu. Ama beni sikmeye devam ediyordu. 

Avuç içlerini yüzüme, göğüslerime ve karnıma sürtüyordu. Şişman başparmağını dudaklarıma sürttü ve sonra ağzımı sikmek için kullandı. Bende sanki ağzımda bir yarrak varmış gibi emerek karşılık verdim.

"Ohhhh!.....İstiyon mu ha.....Dölleyim mi amcığını.....İstiyon mu..." diye tekrarladı.

"Mmmm.... Ohhh......Evet..... Gel....Boşal...Ahhhh!..... İstiyorum." Nefes nefese kalmıştım.

"Arrgh...Ben...seni döllerken....Onlara bak," dedi Reco harcadığı efordan kıpkırmızı olmuştu.

Reco beni sikerken, amıcığımda siki, ağzımda parmağı varken dönüp Bilal, Namık ve Tuğba’ya baktım.

Kendimi ahlaksız ama aynı zamanda çok şehvetli ve seksi hissediyordum. 

Onların gözlerinde de şehveti görebiliyordum. O arzu....beni sikeceklerinin beklentisini....

Orgazmım gittikçe yaklaşırken. Amcığım onu istiyordu. O dölleri istiyordu. 

Kendimi deli gibi hissediyordum. Hamile kalacağımı hissettim ama umursamadım. 

Kendini kucağına daha sert, daha derine bastırdım. Püskürecek döllerin, rahmimde gidebildiği kadar derinlere nüfuz etmesini istiyordum.


Ardından spazmlar beni ele geçirdi......Kasıldım......Kasıldı.......Haykırdım..... Çığlıklar attım.... 


“OOOOOOOhhhhhh!......Eveeeeeeet......Sook......Aaaaaah....... EVEEET.....”

Reco ben üzerinde deli gibi çırpınırken sabit kalmıştı. Orgazm dalgaları bedenimi döverken, amcığımdaki kasılmalara daha fazla dayanamazdı. Titremelerim yavaşladığında sikini çıkarıp beni dizlerim üstüne itti. 

Anında dudaklarım mantar başını sarmıştı. Yanaklarım çökercesine emerken, dudaklarım ile yarrağı arasından kaçan hava vakum sesleri çıkarıyeordu.

“Ahhhrggg!. Emm yavrum......Em orrrooospu.....Siktir amına koyayım” diye hırıldamış.

 

Bir kaç pompalama sonrasında, o tanıdık ılık sıvı içime fışkırana ve dudaklarımdan dışarı sızana kadar sadece birkaç saniye boyunca döllerini ağzımın içine fışkırtmıştı. Gözlerini kapatıp sikindeki yakalayabildiğim tüm dölleri emdim. Dölleri ağzımda biriktirip biriktirip yutuyordum. İçime boşalmamıştı. Ağzımı sikmeyi daha çok seviyordu.  Tapılası dudaklarımla kocamla öpüşen o tatlı kırmızı dolgun dudaklarım 

Reco sikini ağzımdan çekildiğinde vahşileşmiş ve nefes nefese kalmıştım.

“Vay amına kodumun orospusu,,,, döl bırakmadın yarrağımda amına koyayım” dedi iltifat eder gibi

“Reco, lan amına pompalayacan sandım ya lan” dedi Bilal

“Yok abi ya... Söz verdim ya...” diye cevap verdi kan ter içinde

Ne sözü???


Ne diyordu bu adam...


Sonraki Bölüm...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumuz için teşekkürler. Yorumunuzu inceledikten sonra, ticari kaygı içermiyorsa yayımlayacağım.