Resmen Yarak Hastası Oldum! (7. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (7. Bölüm) -Alıntı-    

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Osman beni iki posta sikmiş, ama ben defalarca orgazm olmuştum. Halim kalmamıştı, beraber yatakta yatıyorduk. Ben Eyüp'ün kız arkadaşı olarak onun evinde, onun ev arkadaşıyla neredeyse evin her yerinde sikişmiştim. Şimdi de koynunda yatıyordum. Osman Eyüp'e bakarken onun kız arkadaşını siktiğini düşünecek, Eyüp ise her şeyden habersiz onunla muhabbet edecek, yakınlık gösterecekti. Bir erkek için zor bir durum olmalıydı.

Ben bunları düşünürken aklıma Osman'ın beni Eyüp'ün odasında sikerken söyledikleri geldi, sanki Eyüp'ten intikam alıyormuş gibi konuşmuştu. Osman'a bunu sordum. Osman da,

"Özel bir durum yok aramızda, o anki atmosferin etkisiyle söyledim!" dedi. Bu cevaptan tatmin olmamıştım, ama üstelemedim. Osman'a,

"Peki, benim hakkımda ne düşünüyorsun?" diye sordum. Osman,

"Harika bir kızsın, enerjin harika, seninle sikişmek çok zevkli, böyle olacağını tahmin etmemiştim!" dedi.

Demek ki önceden benimle sikişme hayalleri kurmuştu.

"Ne zamandır beni böyle arzuluyorsun?" dedim. Osman,

"Eyüp seni ilk siktiğinde gelip anlatmıştı, o zamana kadar seni masum biri olarak gördüğümden aklımdan öyle şeyler geçmiyordu. Ama Eyüp'le sikiştiğine göre, bakireliğe ve evliliğe bakışının farklı olduğunu, biriyle sikişmek için illa evli olmak gerekmediğini düşündüğünü anladım. O zaman benimle neden sikişmeyesin diye düşündüm!" dedi.

Mantıksal çözümlemesi yerindeydi, yani en azından ikna ediciydi.

"Peki, duygusal bir şeyler var mı benimle ilgili? Ne bileyim, benden hoşlanıyor musun? Veya bundan sonra Eyüp beni sikerken kıskanır mısın?" diye sordum. Osman,

"Şu an bazı duygularım var, ama buna hoşlanmak denebilir mi bilmiyorum. Umurumda olmaz diyemem, ama kıskanır mıyım emin değilim!" dedi. Açık sözlüydü Osman. Hoşuma gitmişti.

"Peki, bunları başka birine anlatarak beni zor durumda bırakmazsın değil mi?" diye çekinceli sordum. Osman,

"Yok, o konuda bana fazlasıyla güvenebilirsin! Sen istemediğin sürece zorlamam da!" dedi.

Bu beni rahatlatmıştı.

"O zaman şu ev meselesinde bana yardımcı olsan? Aranızda tekrar konuşursanız eğer, kalmamdan yana görüş bildirsen? Eyüp de yiyeceği haltı gündüz yesin, benim nasılsa işte olduğum saatler sabit, o ara siksin kimi sikecekse, akşam kudurursa zaten ben elinin altında olacağım. Ben ev ayarlayana kadar sürecek geçici bir durum bu!" dedim. Osman,

"Mevzu açılırsa senin için bu kadarını yapabilirim!" dedi.

Osman'a,
"Bir şey daha soracağım, bugün seninle sevişeceğimiz aklının ucundan geçmiş miydi?" dedim. O da,

"Beni yanlış anlamanı istemem, şimdi sana samimi olacağım, normalde benim de dersim vardı, sınıfın kapısından döndüm, seni burada bulacağımı tahmin ediyordum. Ama benimle birlikte olman konusunda biraz tereddütlerim vardı. Akşamki seslerinizden sekse karşı duyarlı ve istekli olduğunu fark ettim. Ama Eyüp'le olan yakınlığımızdan dolayı istesen bile kabul etmeyebilirdin, onun için ekstra birşeyler düşünmeliydim. İçeceğine uyku hapı koymak geldi aklıma, ama seni uyutsam bu hem etik hem de zevkli olmazdı. Onun yerine gelirken azdırıcı ilaç aldım, bu sadece seni istekli yapacaktı, zorlama yok. Ama eve geldiğimde seni benim odamdan çırılçıplak kaçarken gördüm. İçeri girince de Boxeri fark ettim. Benimle sevişmeye ikna olacağına aklım yattı, ama garanti olsun diye yine de kolana azdırıcı ilaç koydum!" dedi.

Demek ki ilk sefer kendime engel olamayışım bu yüzdendi.

"İlaca gerek yoktu, zaten seninle sevişirdim! Ama ben de senin bu kadar dayanıklı olduğunu düşünmemiştim, ayrıca beni pencereden dışarı sarkıtman hoşuma gitti, açık yerlerde, birilerinin görmesi endişesinden mi bilmem beni acayip tahrik ediyor! Bir de seks esnasında aşağılanmak, hor kullanılmak hoşuma gidiyor!" dedim.

Mevzu sekse gelince benim içim kıpırdamaya başlamıştı. Baktım Osman'ın siki de hareketleniyordu. Daha götümü sikecekti. Temizlenmem gerekiyordu. Banyoya geçtim ve sıcak suyun altına girdim, ağzımda kalanları temizledim, amımı temizledim. Sıcak suyun altında bir müddet bekledim Osman da gelecek diye. Ama Osman gelmedi bir türlü, ben de ıslak ıslak çıktım duştan, odanın kapısına vardım. Elinde telefonla oynuyordu. Ona,

"Sen mi gelirsin, ben mi geleyim?" diye sordum.

"Ben geliyorum aşkım!" deyince, ben banyoya geri döndüm. Az sonra peşimden banyoya geldi...

Birlikte suyun altına girdik. O an vücudunun baya yapılı olduğunu fark ettim, sabahtan beri sikişmekten fırsat bulamamıştım, adamı yeni inceliyordum.

"Vücudun ne kadar kaslı!" dedim, güldü. 

Göğsünü, pazularını okşuyor, yer yer öpüyordum. Yavaşça aşağı doğru indim ve sikine ulaştım, sikini vücudundan aşağı akan suyla güzelce yıkadım, okşadım, sonra da ağzıma aldım. Suyun altında seks çok keyifliydi, ağzımda onun zevk suları duşun suyuyla karışıyordu. Taşaklarımı emdim, daha arkasını yaladım, sikiyle uğraşmak acayip zevkliydi. Biraz yukarı yükselip memelerimin arasına aldım sikini, memelerimi siktiriyordum, ucu yukarı çıktıkça da ağzıma alıyordum. Bir süre sonra beni yukarı doğru çekti, dudaklarımız birleşti ve öpüşmeye başladık. Ağzımıza sular doluyordu, benim çok hoşuma gidiyordu bu...

Derken o an geldi, götümün bekareti bozulacaktı. Bana sakin olmamı, kendimi kasmamamı, başta illaki biraz acı olacağını, ama sabırlı olmamı tembihledi. Ben zaten psikolojik olarak kendimi Osman'a teslim etmiştim. Osman önce amıma girdi, amımı biraz siktikten sonra, sikini çıkardı ve götüme dayadı. Ama zorlamasına rağmen girmedi. Suyu kapadı,

"Su kaygan değil!" dedi ve eline şampuan alıp götüme sürdü, bir taraftan da parmağıyla zorluyordu. Parmağını götüme sokup, içinde gezdirmeye başladı, genişletmeye, yada şampuanı götümün duvarlarına yedirmeye çalışıyordu. Tekrar sikiyle dayandı, ama ilk sefer olduğundan herhalde yine girmedi. Biraz daha şampuan alıp iyice sürdü ve parmağını soktu yine götüme, parmağı bu sefer sanki biraz daha rahat giriyordu. Tekrar sikini dayadı, ben olabildiğince rahat olmaya çalışıyordum, götümü sikemezse kendimi suçlu hissedecektim nerdeyse, götümü ona sunmak benim görevimdi ve ben sunumu yapamıyormuş gibi rahatsız hissediyordum kendimi.

Bu arada Osman halen zorluyordu, iki eliyle götümün yanaklarını ayırıyordu. Birden baş kısmı girdi, bir çığlık attım, ama götüm yırtılmıştı, çok fena acıyordu. Bir an durdu,

"Aşkım sabret, zor kısmı bitti, şimdi zevkli kısmı var, dayan!" diye beni teselli ediyordu. Ama ben onu dinlemiyordum,

"Yırtıldı, noolur çıkar, başka ne yaparsan yap, ama çıkar şunu, yırtıldı!" diye bağırıyordum. Banyoda olunca sesim yankılanıyordu. Osman hareketsiz bekliyordu içimde, bana dayanmamı söylüyordu durmadan...

Bir müddet sonra acı azaldı ve ben sakinleştim. Osman suyu tekrar açtı.

"Aşkım hazırsan ilerlemeye başlıyorum!" diyerek cevap beklemeden sikini ileri doğru itti ve birden taşaklarına kadar geçirdi. Ben tekrar bastım çığlığı, fena bir acıydı, kendi sesimden kendi kulaklarım çınlıyordu. Bir müddet de o şekilde bekledi sakinleşmem için. Daha sonra yavaş yavaş gdip gelmeye başladı. Çok acayip bir duyguydu, çişim geliyor gibi oluyor, ama bir şey gelmiyordu. Bana zevk almak için elimle amımı okşamamı söyledi, ben de başladım amımı okşamaya...

Az sonra zevkten inlemeye başladım. Benim zevklendiğimi anlayınca Osman hızlandı ve daha sert sikmeye başladı götümü. Suyun da etkisiyle 'Şak, şak, şak!' sesleri banyoda yankılanıyordu, Osman götüme girdikçe, taşakları amıma çarpıyordu. Osman,

"Off yavrum ne daracık götün var, sardı sarmaladı sikimi, ama merak etme ben bu götü dağıtacağım, yol geçen hanına çevireceğim!" diyerek götüme şaplak da atmaya başladı. Bu benim çok hoşuma gitmişti,

"Sik beni aşkım, amımı götümü dağıt, helal olsun sana, orospun yap beni!" diye inlemeye başladım. Suyun etkisiyle hem tokatların sesi, hem kasıklarının götüme çarptığında çıkan sesler ve benim inlemelerim birbirine karışıyordu...

Ve nihayet bana sıkıca sarılıp götümün içine döllerini akıtmaya başladı. Bir yandan da,
"Yavrum harikaydın, beni benden aldın, muhteşemsin!" diye iltifatlar ediyordu. Ben de görevimi layıkıyla yapmış olmanın haklı gururunu yaşıyordum...

Biraz kendimize gelince Osman sikini çıkardı götümden ve birlikte duş aldık. Amımı götümü güzelce temizledim. Banyodan çıktığımızda saat 14:00'e gelmek üzereydi. Benim saat 15:00'te işte olmam gerektiği için hazırlanıp çıkmam gerekiyordu, ama hareket ettikçe götüm çok acıyordu. İşyerinden izin almayı düşündüm, ama gidip orda ayakta duramadığımı görmeleri daha inandırıcı ve ikna edici olurdu. Üstümü giydim, Osman'la vedalaşıp, işe gitmek üzere evden ayrıldım. 


Aldatmak, Erotik Hikaye, Fantazi, Gerçek Hikayeler, Teşhir, Türkçe seks hikayeleri, Anal Seks

www.juicywetpeach.blogspot.com.tr


Resmen Yarak Hastası Oldum! (6. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (6. Bölüm) -Alıntı-    

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.


Eyüp’ün söylediğine göre akşama kadar evde kimse olmayacaktı. Ben de saat 10:00'a kadar falan yattıktan sonra duşa girmek için çıktım yataktan. Evi bir dolaştım. Başka birisinin evinde çırılçıplak dolaşmak insanın içini gıcıklıyordu. Burak’ın odasının kapısı kilitliydi, ama Osman açık bırakmıştı kapısını. Odaya girdim. Odası sıradan bir bekâr odasıydı. Bir yatak, bir dolap, bir masa ve üzerinde laptop vardı. Yatağına uzandım. Osman dün akşam bu yatağa girip, benim inlemelerimi dinlemiş, beni siktiğini hayal etmişti mutlaka. Bunu düşünmek ıslanmama sebep olmuştu. Şimdi aynı yatakta ben çırılçıplaktım ve Osman’ı ben hayal ediyordum. Şimdi burada olsa beni nasıl sikerdi acaba? Bugüne kadar hiç aklımdan Osman’la ilgili cinsel birşey geçmemişti, ama şimdi onun yatağında çırılçıplak yatmış onunla sikiştiğimi hayal ediyordum. Amımla oynamaya başladım...

O duyguyu biraz daha yoğun hissetmek için dolabını karıştırıp Boxerlerinden birini aldım. Önce koklayıp yüzüme bastırdım, kasıklarına yumulup ona sakso çektiğimi hayal ederek. Bir taraftan amımı okşuyordum. Sonra Boxerini de amıma sürtmeye başladım, kasıklarımız birleşmişti böylece. Bu şekilde kendimi tatmin ediyordum. Ben tam orgazm olmak üzereydim ki dış kapı açıldı, biri gelmişti. Hemen yataktan fırladım, oda kapısının arkasına geçtim. İnşallah gelen Osman değildi. Yoksa direk odaya girecek ve beni o halde yakalayacaktı. Gelen Eyüp olsa zaten seslenirdi diye tahmin ediyordum.

Gelen her kimse mutfağa geçmişti, mutfaktan tıkırtılar geliyordu. Ben de o fırsattan istifade çıktım, hızla koridoru aşıp Eyüp’ün odasına kaçtım. Mutfaktaki her kimse beni görmüşmüydü bilmiyordum. Hemen üstüme Eyüp’ün tişörtünü geçirdim, altıma da eteğimi giydim çıplaklıktan kurtulmak için. Gelenin kim olduğunu kestiremiyordum. Burak olsa, kapısı kilitli idi açma sesini duyardım. Osman’sa Boxerini ortada görecekti ve Boxerin ıslak olduğunu fark edip benim orda bir haltlar karıştırdığımı anlayacaktı.

Ve sonunda Osman’ın,
“Elif gel birşeyler atıştıralım, dışardan birşeyler aldım!” diye seslenişini duydum. Uyuyor numarası yapamazdım, mutlaka beni kaçarken görmüştü ki seslenmişti.
“Sen devam et, ben aç değilim...” dedim. Osman,
“O zaman gel birşeyler iç bari!” dedi. Baktım olacak gibi değil, zaten bir şekilde yüzleşecektim,
“Tamam, geliyorum...” deyip odadan çıktım. Osman mutfakta değildi, salona gitmiş olmalıydı. Salona geçerken odasına bir göz attım, Boxer falan görünmüyordu. Gerçi ben de aceleyle nereye koydum bilmiyorum, ama ortalıkta yoktu. Ya görmüş almış, ya da daha hiç fark etmemiş olabilirdi.

Neyse, salona vardım. Salonda televizyona karşı konmuş bir kanepe ve önünde büyük bir sehpa var, çoğu zaman yemekleri bile mutfak yerine bu sehpada yiyorlardı. Osman da aldıklarını sehpaya koymuş yiyordu. Ben de başka yer olmadığı için kanepede onun yanına oturdum,
“Afiyet olsun!” dedim.
“Buyur beraber olsun!” diyerek dolu olan kola bardağını benim önüme doğru koydu. Ben kolayı alıp arkama yaslandım.

Birşey yemedim. Birşey de konuşmuyorduk. Olayların ne kadarından haberi olduğunu bilmediğimden temkinli davranıyordum, bilmeden ağzımdan birşey kaçırmayayım diye. Osman,
“Ee nasıl gidiyor, anlat!” diye lafa girdi. Ben de,
“İyi işte, nasıl olsun?” dedim.
“Sen hem okuyor hem çalışıyorsun, çok yoruluyorsundur?” dedi. Ben de,
“İş o kadar yorucu değil, sonuçta müşteri geldikçe iş oluyor, haftasonu daha yoğun, ama o zaman da okul yok, dengeliyor birbirini...” dedim.
“Eyüp’le nasıl gidiyor?” diye sordu.
“İyi valla, Allah bozmasın...” diye cevap verdim. Osman,
“Belli, belli!” dedi gülerek. Ben de gülerek karşılık verdim. Osman,
“Eyüp’ün işi de zor!” dedi.
“Nasıl zor?” diye sordum. Osman,
“Sana yetişemiyor sanki!” dedi. Mevzuyu akşamki sekse getirecekti. Ben de,
“Yoo, iyiyiz!” diye cevap verdim.

Bir müddet sessizlikten sonra, Osman,
“Etekle rahat değilsin, sana bir kapri falan vereyim, eteği dışarda giyersin, hem kırışmasın!” diyerek, benim birşey dememe fırsat vermeden kalktı ve odasına yürüdü. Az sonra,
“Yatağın üstüne bırakıyorum, burada giyersin!” diye seslendi. Sonra salona geldi. Ben emrivaki yaptığı için birşey demedim ve kalktım odasına geçtim üstümü değiştirmek için. Bir kapri vardı yatağın üstünde. Kapriyi elime aldım ki ne göreyim, içine benim sabah amıma sürttüğüm Boxeri koymuş. Osman bu davranışıyla resmen her şeyden haberim var mesajı veriyordu bana.

İşler biraz sarpa sarıyor gibi hissediyordum. Ama bir taraftan da, acaba hazır kimse yokken Osman’la sevişsem ve sabahki fantazim gerçeğe dönüşse mi diye orospuluk damarım tık tık atmaya başlamıştı. Eteğimi çıkardım. Madem giymem için bırakmıştı, Boxeri de içime giyeyim diye düşündüm. Boxeri giydim, böyle de baya sexy olmuştum. Acaba kapriyi giymesem mi diye düşündüm ve Osman’a seslendim,
“Millet ne zaman gelecek?” diye. Osman da,
“Burak bugün yok, arkadaşlarında kalacak. Eyüp’ün de normalde 5'e kadar dersi var, ama ne zaman gelir bilmiyorum...” dedi. Yani rahattık. Madem Osman Boxerle bana bir mesaj vermişti, ben de mesajına cevap vermeliydim. Kapriyi bırakıp, tişörtü Boxerin üzerine saldım. Tişört Boxeri anca kapatıyordu. Öylece salona geçtim Osman’ın yanına.

Osman bana bir bakış attı, belli ki içi gitmişti. Ben de,
“Madem rahat edeyim diye çıkardım eteği, böyle daha rahat, hem kimse de gelmeyecek dedin!” diyerek açıklama yaptım. Osman,
“Yoo güzel olmuş!” diye karşılık verdi. Benim bu hareketim onu cesaretlendirmişti.
“Elif, az önce Eyüp’ün sana yetmemesinden bahsediyorduk ya?” diye giriş yaptı. Hissediyordum, ok yaydan çıkıyordu. Gerçi ben de kendimi psikolojik olarak Osman’la sevişmeye hazırlamıştım, ama ya birilerine söylerse, özellikle Eyüp’ün kulağına giderse diye de korkuyordum. Sonuçta aralarının nasıl olduğunu bilmiyordum, bir sıkıntı olduğunda kendini kurtarmak için, yada sadece arkadaşını düşündüğü için bile anlatabilirdi her şeyi.

Benim çekindiğimi görünce,
“Elif, sana bir şey anlatacağım, ama bunu bildiğini, hele hele benden duyduğunu hiç kimseye söylemeyeceksin!” deyip, ısrarla benden söz aldıktan sonra anlatmaya başladı. Dediğine göre, Eyüp çok çapkın biriymiş, hayatında benden başka kızlar da varmış, arkadaşlarına benim bu eve gelmek istediğimi anlatmış, ama başta kendisi sıcak bakmıyormuş bu olaya, ben evde olursam rahat hareket edemezmiş... Bunları duydukça şok oluyordum. Demek ki Eyüp’ün son zamanlardaki soğukluğu bu yüzdenmiş.

Osman sonra,
“Bak Elif açık konuşacağım, ben seni kendi halinde, mazbut, efendi, Anadolu’dan okumak için gelmiş, hatta ailesine yük olmamak için bir taraftan da çalışan hanım hanımcık bir kız diye tanıdım, bu arada da gönlünü bir delikanlıya kaptırmışsın, o kadar da olur diye düşünüp hep takdir ettim...” diye devam etti. Osman doğru gözlemlemişti beni, birkaç hafta öncesine kadar tam olarak bu anlattığı kızdım. Osman o kadar tatlı ve ikna ediciydi ki, adeta içimden geçen bütün sorulara sanki içimi okurcasına cevaplar veriyordu.

Osman,
“Eyüp’e de içten içe kızıyordum, hadi diğerleri neyse de, bu kızla oynamasa bari diye...” devam etti. Baya gönlüm Osman’a doğru kayıyordu. Ama kalbimin atması gibi, bir taraftan da amım kavruluyordu. Garip bir azgınlık vardı içimde, Osman’ın üstüne atlamamak için zor tutuyorum kendimi. Osman,
“Yalan söylemeyeceğim Elif, keşke Eyüp yerine benim kız arkadaşım olsaydın diye çok düşündüm, ama aklımdan cinsellikle ilgili hiçbir şey geçmedi, ama dün akşamdan beri aklımda hep sen varsın, seninle olmak istiyorum!” diye döktü içinde ne var ne yoksa.

Ben zaten artık konuşmayı bitirse de icraata geçse diye kendimi zor tutuyordum. Ta başta istekli görünmeyeyim, onun zorlamasıyla oluyormuş gibi yapayım diye aklımdan geçiriyordum, ama beynim çoktan kontrolü kaybetmişti. Osman bana bakıyordu ne diyeceğim diye. Anlattıklarından acayip etkilenmiştim. Ama dahası, fena halde azmıştım, kontrol edemiyordum kendimi. Hiçbir şey demeden dudaklarına yumuldum. Kıtlıktan çıkmış gibi somuruyordum dudaklarını. Amım yanıyordu, o yarağı biran önce içime almalıydım...

Öpüşmeyi çok uzatmadan hemen kasıklarına eğildim, kemerini fermuarını çözüp sikini elime aldım. Elimle bir iki sıvazlayıp ağzıma aldım hemen. Bir müddet sakso çekince yarağı sertleşti. Dayanamıyordum, amım zonkluyordu resmen,
“Önce beni bir posta sik, sonra uzun uzun sevişir, keyfine vara vara akşama kadar sikersin!” deyip, hemen Boxerden kurtuldum ve kanepenin kenarına ellerimi koyarak ayakta domaldım. Ben pozisyonumu almış Osman’ı bekliyordum, kanepeden kalkıp gelene kadar asırlar geçti sanki.

Arkama geçti, eline tükürüp amıma sürdü, ama zaten amım ıslaktı. Sonra sikini amımım dudaklarında gezdirmeye başladı, bense bir an önce sikilmek istiyordum.
“Hadi sok artık şunu!” dedim. Osman’ın acelesi yoktu sanki,
“Ufff, şu göte bak, daracık, ben bu götü sikerim!” dedi. Ben çıkıştım,
“Soksana be herif şu sikini amıma!” diye. Osman,
“Amı sikeriz o kolay, ama bu götü bana siktireceksin, bu göt bugün bu siki alacak, sarıp sarmalayacak!” diyerek halen götümü istiyordu. Ben artık yalvardım,
“Ne olur önce şu amımı bir doyur, götümü sonra sikersin!” diye. Osman,
“Bak sözü aldım haa!” diyerek yarağını yavaşça amımın içine saldı. Bir müddet yavaş yavaş gidip geldikten sonra temposunu artırdı, ben de kalçamla daireler çizerek içimde sikinin amımın duvarlarına sürtüp her yerime değmesini sağlıyordum...

Bu seferki anlaşılmaz azgınlığımdan olacak ki, çok çabuk orgazm olmuştum. Ama Osman oralı değildi, sikmeye devam ediyordu. Pozisyon değiştirdik, beni kanepeye sırtüstü yatırıp bir müddet misyoner pozisyonunda sikti. Biraz yorulur gibi olunca tekrar pozisyon değiştirdik. Bu sefer o kanepeye yattı, ben üstüne çıktım ve ata biner gibi sikini içime aldım ve zıplamaya başladım. Bu pozisyonu da sevmiştim, çünkü ben bastırdıkça sikini daha fazla içime, daha derinlere kadar alabiliyordum. Bir müddet sonra Osman beni belimden tuttu ve kasıklarına yapıştırdı, siki bir damar gibi atmaya başlamıştı, içimde hissediyordum. Derken boşalmaya başladı ve tüm döllerini amıma doldurdu. Ben de pelte gibi üstüne yığıldım...

Bir süre öylece kaldık. Biraz dinlendikten sonra Osman’a baktım, ne yapıyoruz der gibi. Osman da,
“Daha dur bakalım, yeni başlıyoruz, evin her yerinde sikeceğim seni, finali de o daracık göt deliğinle yapacağız!” dedi. Hiç götten sikilmemiştim. Erkeklerin bu göt sevdasını anlamıyordum, kendim zevk alacak mıydım onu da bilmiyordum.

Banyoya gidip amımı güzelce yıkadım, içimdeki dölleri temizledim. Osman’ın yanına geri geldiğimde pencerenin kenarındaydı.
“Gel aşkım!” diyerek yanına çağırdı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben de dudaklarından öperek karşılık verdim. Biraz öpüştükten sonra,
“Şimdi seni evin her yerinde sikeceğim, ama bu adamı senin hazırlaman lazım!” diyerek, beni omuzlarımdan aşağı bastırdı. Mesajı almıştım, eğilip sikini elime aldım, biraz elimle sıvazlayıp sonra da ağzıma aldım. Az önce bana yaşattığı zevkin bedeli olarak ona güzel bir muamele ile teşekkür edecektim. Güzelce emmeye başladım. Daha tam ereksiyon olmadığı için taşaklarını da beraber ağzıma almaya çalışıyor, sikinin ucunu taa boğazıma kadar sokuyordum, sikini ağzımdan çıkarıp, taşaklarını emiyor, taşaklarının arkasında kalan yerlerin okşuyordum. Ve Osman’ımın bundan çok zevk aldığını görebiliyordum...

Siki kazık gibi olmuştu, ben yüzüne doğru bakınca beni tekrar yukarı kaldırdı, pencereden dışarı bakmamı istedi. Ben dışarıyı seyrederken arkamda yerini aldı ve sikini amıma yerleştirdi. Bu benim de hoşuma gitmişti. Biraz öyle siktikten sonra mutfağa geçtik, orada beni tezgaha dayayıp, yine arkamdan amımı sikmeye devam etti... Sonra Eyüp’ün odasına geçtik, onun yatağında beni domaltıp,
“Ya Eyüp efendi, işte böyle, sevgilini orospum yapıp sana boynuzu taktırdım, gavatlık tacını giydirdim sana!” diyerek amıma hırsla pompalamaya başladı. Korkmalı mıydım bilmiyorum, ama zevkten uçuyordum, onu düşünemezdim şimdi...

Biraz sonra oradan da çıkıp kendi odasına geçtik. Daha sabah fantazi kurduğum yatakta, şimdi gerçekten Osman’ın altında inliyordum ve orgazm üstüne orgazm oluyordum. Hiç halim kalmamıştı,
“Osman’ım ben bittim, hadi sen de boşal artık!” diye inledim. Osman hızlanmıştı. Boşalmaya yakın sikini amımdan çıkardı ve ağzıma verdi. Kısa bir süre ağzımdan siktikten sonra ağzıma boşaldı. Ben de son damlasına kadar yuttum döllerini...

Osman’la sevişmek çok hoşuma gitmişti. Farklı pozisyonlar denemeyi, benim gibi teşhirciliği seviyordu. Ayrıca iyi de dayanmıştı, uzun süre kendini kontrol edebiliyordu. Kararımı vermiştim, götümden siktirmek konusunda endişelerim vardı, ama bu götüm sikilecekse Osman’a siktirecektim.

Devam edecek...

Aldatmak, Azgın, Erotik Hikaye, Gerçek Hikayeler, Porno hikaye, Seks Hikayeleri, Teşhir, Türkçe seks hikayeleri,


http://juicywetpeach.blogspot.com.tr/

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5. Bölüm) -Alıntı-

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.


Aradan bir haftaya yakın zaman geçmesine rağmen Eyüp'ten evle ilgili bir haber alamamıştım. Ben Hamit abinin yaratabileceği zor durumdan kurtulmak için acele ediyordum, ama Eyüp'e durumumu da tam olarak anlatamadığımdan da ısrarcı olmak istemiyordum.

Bu arada yine amım karıncalanmaya başlamıştı. Sevişmem, amımı güzelce siktirmem lazımdı. Bu sefer önceliği Eyüp'e verecektim. Akşam onunla buluşup sevişecektim, hem ev işini de konuşurum diye düşündüm. Aradım, telefonunu açmadı, mesaj attım akşama buluşalım diye. Sonra da evi toparladım, kendi bakımımı yaptım. Akşama her şey hazır olmalıydı. İşlerimi halledip giyinmeye koyuldum. İnce bir sutyen taktım, çünkü Eyüp öyle seviyor, elini attığında göğüslerimi hissetmek istiyormuş. Ona uygun bir tanga külot giydim. Dizim hizasında bir etek ve gömlekle tamam olmuştum, üzerime parkamı alıp evden çıktım, işe gittim. Bir ara Eyüp aradı, derste oluğu için telefonuna bakamamış,
"İş çıkışına gelirim." dedi.

İşyerinde akşamı zor ettim. Arkadaşlarım takılıyordu,
"Kız ne yangın çıktın sen! Eskiden sessiz sakin bir şeydin, birden yaşama sevinci geldi, meğer senin ilacın belliymiş!" diye. Tabi onlar benim sadece Eyüp'le seks yaptığımı düşünerek böyle diyorlardı. Birkaç hafta önce bana böyle birşey söyleseler bir daha yüzümü kaldırıp onlara bakamazdım, ama şu an onlarla beraber gülüp, esprilerine katılıyordum. Benim seksle böylesine içli dışlı olmam genel olarak yaşantımı da etkilemiş, okulda ve işyerinde de daha neşeli ve canlı birisi olmuştum, kıpır kıpırdım. Sadece kızlara karşı değil tabi erkeklere karşı da tavırlarım daha rahat ve samimiydi.

Akşam Eyüp göründü. Kızlara her ne kadar susun desem de, esprileri Eyüp'e kadar duyurdular. Hatta kızlardan biri,
"Enişte, şu kızı ihmal etme, bak senle birlikte olduğu zaman yüzü gülüyor!" dedi, o daha lafını bitirmeden diğer kızarkadaşım,
"Birlikte olmak derken?" deyince, kahkahayı basarak kaçtılar. Neyse, biz çıktık. Eyüp,
"Ne oluyor?" diye sordu. Ben de anlattım,
"Son zamanlarda daha neşeli ve canlıymışım, onlardan bunun altında yatan nedenin sevişmek olduğunu söylüyorlar!" dedim. Eyüp,
"Öyle mi peki?" diye sordu.
"Bilmem, akşam bir deneyelim, sabaha daha neşeli olursam ondandır!" diye cevap verdim, gülüştük.

Yemeği dışarda yiyelim, evde yemekle uğraşmayalım diye kararlaştırdık ve bir Fast Food restoranında birşeyler yedik. Eyüp sanki biraz durgun gibiydi. Ben onu güldürmeye çalışıyordum. Acaba evle ilgili konuda arkadaşları olumsuz cevap verdiler de bana birşey diyemiyormuydu? O yüzden olabileceğini düşünüp ev konusu hiç açmadım. Benim eve gitmek için yola çıktığımızda aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Ya Hamit abi beni kolluyorsa, orda sarkmaya, laf atmaya kalkarsa, ya da eve gelecek olursa ne yaparım diye.
"Aşkım, bizde rahat ederiz ama, sana anlattığım gibi millet bizi görürse sıkıntı çıkarırlar, Hamit abi de sanki bana o serserilere ben yüz veriyormuşum gibi tavırlı davranıyor bu aralar. Bize gitmesek mi?" dedim.


"Ne yapacağız ya peki?" dedi.
"Size geçelim!" dedim. Eyüp,
"Evde çocuklar var, bilseydim gündüzden bir ayarlama yapardım..." dedi. Ben de,
"Olsunlar, biz senin odanda olmayacak mıyız? Sanki bizde olsak da ne yaptığımızı bilmiyorlar mı?" diye cevap verdim.
"Aynı şey değil!" dedi. Haklıydı, ama ben evime gidip Hamit abi riskini alamazdım. Biraz daha kritik yaptıktan sonra onlara gitmeye ikna oldu Eyüp.

Ev arkadaşları Osman ve Burak iyi çocuklardı, arada evlerine gittiğimde güzel ve keyifli muhabbetler ediyor, kağıt oyunları falan oynarlarken onlara katılıyordum. Hatta beceremesem de PS oynamışlığım bile var. Cinsellikle ilgili haklarında birşey bilmiyorum, benim olduğum ortamda bu tarz muhabbetler hiç olmadı. Ama şimdi beni heyecan bastı. Otobüste ve sinemada sikilmemden çok da zevk aldım, ama onlar beni tanımıyordu, bir daha da karşılaşma olasılığımız yok denecek kadar azdı. Ama bu gece Osman ve Burak yan odada iken ben Eyüp'le sikişecektim ve sabah kalktığımızda bana bakarlarken belki de (hatta belki değil, mutlaka) benim gece sikiştiğim akıllarında olacak, belki de o halde hayal edeceklerdi yüzüme bakarken.

Bu inanılmaz derecede utanç verici bir durum olurdu benim için. Bir an yanlış mı yaptım oraya gitmekte ısrar ederek diye düşündüm. Ama bir o kadar da tahrik edici bir durumdu ki bu, orospuluğum yine baskın gelmişti. Şimdiden ıslanmaya başlamıştım. Bu arada Eyüp,
"Evdekilere haber vereyim, bari ortalığı toparlasınlar!" dedi. Ben de,
"Boş ver milleti uğraştırma, biz aşk yuvamıza geçeriz direkt, milleti rahatsız etme!" dedim. O yine de mesaj yazdı geliyoruz diye.

Neyse eve vardık, çocuklar salonda TV başındaydılar. Selamlaştık, biraz oturduk, ama ben birazdan sikileceğim ve sırf bunun için burada olduğum fikriyle heyecanlıydım. Biraz tedirgindim, sanırım herkes o anki oturmanın nezaket icabı olduğunun farkındaydı. Onlarda da bir an önce millet işine baksın havası vardı. Herkes herşeyin farkında, ama kimse birşeyden haberi yokmuş gibi rol yapıyordu. Eyüp de birşey demiyordu. Ben de ilk kalkmak istemiyordum kudurmuşluğumu resmen belli etmemek için...

Neyse ki Osman durumu kurtardı,
"Ben odama geçiyorum, biraz yorgunum, kusuruma bakma Elif, başka zaman telafi ederiz..." diyerek ayaklandı. Ben de,
"Önemli değil, keyfine bak sen!" diye karşılık verdim. Biz de o hareketlenmede kalktık ve Eyüp'ün odasına geçtik. Ben parkamı çıkarıp yatağa uzandım, Eyüp üstünü çıkarıyordu. Pantolonu ve tişörtünü çıkarınca Boxerla kalmıştı. Biraz tedirgin gibiydi.
"Aşkım gel!" deyip yanıma çağırdım. Yanıma uzandı, bu sefer ben ayağa kalktım. Ne oluyor der gibi baktı. Ben de,
"Aşkım, biliyorum rahat değilsin, ama benden yana sıkıntın olmasın, sen bizde olsak nasıl olmasını istersen ben sana aynısını yaşatacağım!" diyerek rahatlatmaya çalıştım. Telefonundan bir müzik açmasını istedim, striptiz yapacaktım.

Müzik eşliğinde ben de soyunmaya başladım, yavaşça gömleğimin düğmelerini çözdüm, sonra eteğimin düğmesini çözüp fermuarını indirdim. Eyüp bir taraftan beni izliyor, bir taraftan Boxerinin üstünden sikini sıvazlıyordu. Eteğimi kalçalarımı kıvırarak aşağı düşürdüm, gömleğimi de havada sallayıp, çığlık atarak Eyüp'ün üstüne attım. Eyüp,
"Ne yapıyorsun?" dedi, millet duyacak diye korkuyordu. Ama farkında olmadan şeytanı içime kaçırmıştı. Ben de yatağa Eyüp'ün üstüne uzanıp yanaklarını sıktım ve
"Duysunlar aşkıııım!" diyerek dudaklarına yumuldum. Eyüp de karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarımı emiyordu. Vücutlarımız sarılıp birleştiği gibi dillerimiz de içerde yek vücut olmuştu.

Ne kadar zaman öpüştük bilmiyorum, bir müddet sonra ben Eyüp'ün boynundan aşağı öperek, göğüs uçlarını ısırarak Boxerine ulaştım. Önce Boxerin üstünden sikini biraz okşadım, sonra Boxeri aşağı doğru çektim ve sikini emmeye başladım. Az sonra Eyüp inlemeye başladı, zevkini almıştı, yatakta doğruldu ve
"Harikasın aşkım!" diyerek saçlarımı okşamaya başladı. Ben öyle sanmışım, çünkü peşinden saçımdan tutup kasıklarına doğru bastırmaya başladı, sokabildiği kadarını sokmaya çalışıyordu ağzıma. Ben arada bir kafamı geri itiyordum, nefeslenmek için. Ama Eyüp,
"Hadi aşkım, alırsın hepsini!" deyip tekrar bastırıyordu.

Yaklaşık 10 dakikalık saksonun sonuna doğru taşaklarını okşamaya ve onları da emmeye başladım ve Eyüp,
"Ohhhh!" çekerek ağzıma boşaldı. Yutabildiğimi yuttum, kağıt mendille yüzüme taşanları temizledim. Eyüp,
"Su getireyim..." diye odadan çıktı, ben de yatağa uzandım. Dışardan sesler geliyordu, sanırım Eyüp biryle konuşuyordu. Acaba millet bizi mi dinliyordu? Yoksa Eyüp yaptıklarımızı mı anlatıyordu?

Eyüp az sonra tekrar içeri geldi, elinde suyla. Ben hiç sormadım kimle konuştuğunu vs. Suyla ağzımda kalan dölleri de yuttum. Sıra Eyüp'teydi, o da durumun farkında olarak üzerime uzandı ve boynumdan ve öpmeye başladı. Buna oldum olası dayanamam zaten. Zaman zaman kulak memelerimi emip küçük ısırıklar atıyordu, ben inlemeye başlamıştım. O da yavaşça memelerime doğru indi, benim de yardımımla sutyenden kurtulduk ve memelerimi yoğurmaya emmeye öpmeye başladı. Harika gidiyordu. Sonra elini külotumun içine sokarak amımla oynamaya başladı. Ben öyle zevklenmiştim ki, çıldırmak üzereydim...

Sikini tutup,
"Sok artık şunu, doldur içimi, sik beni aşkım noolur!" diye yalvarmaya başladım.
"Tamam aşkım, sabırlı ol!" diyerek külotumu çıkarıp attı ve sikini amıma hizaladı. Sikini amımın dudaklarına sürtüyor, ama içime sokmuyor, beni iyice çıldırtıyordu. Bacaklarımı beline dolayarak kendime doğru çektim ve sikini içime aldım.
"Oohhh!" diye inlemeyle böğürme arası bir ses çıktı ağzımdan. Siki içime tamamen girince Eyüp de gidip gelmeye başladı...

Bir müddet böyle siktikten sonra, beni domaltıp arkamdan amıma yerleştirdi ve pompalamaya başladı. En sevdiğim pozisyondu bu. Ben inlemelerimi artırarak,
"Hadi sik beni erkeğim, daha derine, hepsini kökle!" diye seslenmeye başladım, zevkten kendimden geçmiştim. Eyüp sürekli,
"Sus kız, millet duyacak!" diyordu. Ben de,
"Duyarlarsa duysunlar, kökle içime, sik orospunu!" diye karşılık veriyordum. Baktı ki ben kendimde değilim, Eyüp de bana uydu ve götümü tokatlamaya başladı.
"Al sana orospu, bunu mu istiyorsun?" diyerek sikini amımdan çıkarıp, kalçama şaplak atıyor, peşinden sikini sertçe amıma geçiriyordu.

Bu şekilde sikilmek zaten harikayken, bir de yan taraftan diğerlerinin bizi dinleyip seslerimizden ne halde olduğumuzu kafalarında canlandırdıklarını ve mastürbasyon yaptıklarını düşünmek seksten aldığım zevki katlıyordu. Kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama dermanım kalmamıştı,
"Yeteeer, bayıldım!" dedim. Ama Eyüp,
"Ne oldu kız, ne biçim orospusun sen, bu kadar çabuk yorulur mu hiç orospu?" diye pompalamaya devam etti.
"Bari pozisyon değiştirelim!" dedim. Ayaklarımdan aşağı çekerek yatağa yatırdı, aynı domalır pozisyon, sadece ayaklarım yerdeydi, yatağın kenarına domalmıştım. Ama belden yukarım yatakta olduğu içim ayaklarıma yük binmiyordu. Beni yormayan bir pozisyondu.

Eyüp arkama geçip pompalamaya devam etti. Tekrar gelmek üzereydim, yüzümü yastığa gömüp inlemeye başladım. Nihayet Eyüp de içime boşalarak üstüme yığıldı. Biraz sonra yatağa güzelce yerleşip sarılıp uzandık. Ona,
"Aşkım bitirdin beni, harikaydın!" deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Eyüp ise,
"Doydun mu, devam edelim mi?" diye sordu.
"Aşkım ben bittim, ama sen istersen senin için herşeyi yaparım!" dedim. Eyüp,
"Ben de yoruldum, şimdilik yetsin!" dedi. Normalde duş almak isterdim, ama şimdi evdekiler ayaktadır diye vazgeçtim. Öyle sarılarak uyuduk.

Sabaha doğru çişim geldiği için uyandım. Üstümüzde birşey yok, ben yüzükoyun yatmışım, bir kolum Eyüp'ün göğsünde, bir bacağımda Eyüp'ün bacaklarının arasında, bacaklarım aralık, şekilde. Tuvalete gitmeliydim. Eyüp'ün tişörtünü üstüme geçirdim, altıma giyecek birşey bulamadım, bu saatte zaten kim olacak diye kapıya yöneldim. Kapı aralıktı, yani kapalıydı ama dili tutmuyordu. Kendiliğinden mi oldu, yoksa biz uyurken diğerleri açıp baktı mı, yoksa ta sevişmemizin başlından beri aralıktı da izlediler mi bizi, bilmiyordum. Bunları düşünürken, çişim acele etmem gerektiğini hatırlattı.

Sessizce salona baktım, hiç ses yoktu, hızlıca tuvalete gittim. Klozete oturdum, işerken düşünmeye başladım. Sabah ne olacaktı, gece yarağın zevkiyle bağırıp çağırmıştım, sabah yüzleşme gerçekleşecekti. Hem benim evde kalma işi ne olacaktı, evde kalırsam arkadaşlarıyla hep yüz yüze bakacaktım, sürekli kaçamazdım herhalde.

08:00'de dersleri başlıyordu, bunlar evden 07:00 gibi çıkacak olsalar bir saate falan kalkarlar diye bir hesap yaptım. Akşamın yerine puan toplamak için kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Onlar kahvaltı yapıp giderler, ben de onlar çıkana kadar odadan çıkmazsam en azından bugünü kurtarırdım. Eyüp'e de evden geç çıkmak için bahane bulmam lazımdı.

Saat 06:00'ya geliyordu. İçeri gidip eteğimi giydim, kahvaltı hazırlarken kalkan olabilirdi. Mutfağa geçtim, evde olanlardan birşeyler hazırladım. Çayı koyup, ekmek aldım geldim. Sonra da Eyüp'ü uyandırdım,
"Aşkım kalk, kahvaltı hazırladım, arkadaşlarını da kaldır, yapın kahvaltınızı!" diyerek. Biraz nazlanarak uyandı, kahvaltıyı görüp tekrar odaya geldi,
"Aşkım harikasın, seni çok seviyorum!" dedi ve öptü. Ben üstümü çıkarıp yatmıştım tekrar. Bana,
"Sen kahvaltı yapmıyor musun?" dedi. Ben de,
"Siz çıkın, ben duş alıp sonra çıkarım, o ara biraz daha uyuyayım!" dedim.

Eyüp arkadaşlarını kaldırdı. Kahvaltıyı gören,
"Ooooo!" çekiyordu. Aslında kahvaltıda gece ile ilgili ne diyorlardı merak ediyordum, ama yakalanırım diye de odadan çıkamıyordum. Boş verip yatağa uzandım.

Kahvaltılarını yapıp evden ayrıldılar.

Devam edecek...


Teşhir, Türkçe seks hikayeleri, Aldatmak,Fantazi, Gerçek Hikayeler,

http://juicywetpeach.blogspot.com.tr/

Resmen Yarak Hastası Oldum! (4. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (4. Bölüm) -Alıntı-   

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Hamit abiyle iki kere sikişmiştim ve buna ben önayak olmuştum. Muhtemelen hakkımda hiç de iyi şeyler düşünmüyor, beni işini görecek bir orospu gibi kullanıyordu. En azından iki seferde de siktikten sonraki tavırları bunu gösteriyordu. Aslında bu hoşuma gidiyordu, ama sade seks esnasında. Sevişirken istediği gibi aşağılamalı, bana acı vermeliydi, bu beni azdırıyordu, ama normal zamanlarda bana değer vermeli, sevecen olmalıydı. Ben bunu hayal etmiştim, ama o hiç öyle değildi. Uygun bir zamanda onunla konuşacaktım, bu işin aramızda kalmasını ve benimle ilgilenmesini isteyecektim...

Sabah kahvaltılık almak için bakkala gittiğimde, o da bakkaldaydı. İşte fırsat diye düşündüm, hem ona kahvaltı hazırlar, biraz yumuşatır, hem de istediklerimi konuşurdum. Bakkaldan çıkarken,
"Hamit abi, dolabın kapağı monte edilecek, işin yoksa ben çıkmadan bir bakabilir misin?" diyerek eve davet ettim.
"Tamam, gelmeye çalışırım." dedi. Ben kahvaltıyı hazırladım beklemeye başladım. Çok geçmeden kapıya vurdu. Gittim açtım. İçeri girince ise,
"Her zaman çağırıp durma, benim başımı belaya sokacaksın!" diye çıkıştı. Ona,
"Seninle konuşmam lazım..." dedim. Ben bunu der demez,
"Lan orospu, önüne gelenle sikişip sikişip, benim başıma mı kalacaksın? Saf mı buldun beni? Demek ki o yüzden yalvarıyordun bana kendini siktirmek için. Belanı sikerim senin!" deyip kapıyı çarparak çıktı gitti.

Donup kalmıştım. Beni hamile zannedip telaşa kapılmış ve sayıp sövüp gitmişti. Onun bu hareketi, ne mal olduğunu ve ona güvenemeyeceğimi göstermişti bana. Kahvaltı masasında uzun uzun düşündüm. Bu adam kendini kurtarmak için bir sürü şey yapabilirdi. Millete benimle ilgili dedikodu yayabilir, karısına olası bir duruma karşı (Ben söylemiştim böyle olduğunu!) demek için olayları kendi istediği gibi anlatayım derken her şeyi berbat edebilirdi. Hem onu susturmak için, hem de eğer birisi öğrenirse diye, daha kimse birşey bilmiyorken bu muhitten uzaklaşmaya karar verdim.

Ev sahibimi arayıp, işyerimden başka şubeye görevlendirildiğimi mazeret göstererek evi boşaltacağımı söyledim. Şimdi sıra ev bulmaktaydı. Ama geçenlerde yaptığım araştırmalara göre ev bulmak öyle kolay olmayacaktı. Yine de biran önce çıkmak istiyordum bu evden. Otel olmazdı, geçici olarak bir pansiyonda mı kalsam diye düşünüp, internetten bulduğum pansiyonları aramaya başladım. Aradıklarım ise ya doluydu, yada fiyatları çok yüksekti. Ama illaki uygun bir pansiyon bulacaktım.

Bu arada erkek arkadaşım Eyüp aradı,
"Napıyorsun?" diye. Onu da uzun zamandır ihmal etmiştim, ayrıca aldatmıştım da. Gönlünü almam lazımdı. Biraz muhabbet ettik, ertesi günü buluşmak üzere anlaştık. Eyüp üç arkadaşıyla beraber bir evde kalıyor, hepsiyle tanışıyorum ve muhabbetimiz var. Ogün işe gittim ve o gün öyle geçti. Eve gelince ertesi gün için hazırlanmaya başladım. Amım temizdi, ama yine tıraş ettim, banyoya girip güzelce yıkandım. Yarın Eyüp’ü memnun etmem ve kendimce vicdanımı rahatlatmam lazımdı. Tek parça bir elbise giyecektim, dizimin üstünde bitiyordu. İçime tanga külot ve ince bir sutyen hazırladım. Üstüme parkamı alacaktım zaten. O gece çıplak yattım, iç çamaşırım kokmasın diye.

Sabah kalkınca da güzelce saçlarımı yapıp, parfümümü sıkarak giyindim ve evden çıktım. Bir AVM'de buluşacaktık, ben vardığımda Eyüp gelmişti bile. Vardım sarıldım ve öpücük kondurdum. Bir yerde kahvaltı yaptık, biraz muhabbet ettik. Ben çok neşeli idim, onu mutlu etmek istiyordum. Sinemaya gitmeyi teklif etti, belli ki içerde öpüşür koklaşırız diye düşünüyordu. Kırmadım kabul ettim. Arkalardan bir yer alıp girdik sinemaya...

Biraz sonra elimi tuttu, ben de ona dönüp bir öpücük kondurdum ve öpüşmeye başladık. Eyüp tedirgindi, biri bizi izliyor mu diye etrafı kolaçan ediyordu arada bir. Bense birilerinin bunu bilmesinin tahrik ediciliği ile umursamaz bir şekilde davranıyordum. Eyüp sadece öpüşüyor, daha ileri gitmiyordu, onu cesaretlendirmek için elimi sikine attım. Bir an duraksadı, ama ben devam ettim. O da bana uydu ve elini göğüslerime attı, elbisemin üstünden memelerimi mıncıklıyordu...

Ben tam fermuarını açacaktım ki, film araya girdi. Işıklar açılınca, ne oluyor sana der gibi baktı bana, ben de muzipçe göz kırptım. Amacım onu azdırıp, akşam güzelce sevişip, kendimi siktirmek ve onu mutlu etmekti. Bu sayede, her ne kadar o bilmese de, onu aldatmış olmamdan dolayı vicdanımı rahatlatacaktım...

Ara biter bitmez hemen kaldığım yerden devam ettim ve fermuarını açıp elimi içeri soktum. Bir taraftan Eyüp de bacaklarımı okşuyordu. Ben boxerini de aralayıp sikini elime aldım. Siki kazık gibi olmuştu, sikini sıvazlamaya başladım. O da bana karşılık vermek için elini iyice yukarıya bacak arama getirmeye çalışıyor, ama elbisemin etek kısmı zorluk çıkarıyordu. Ben otobüste yaşadıklarımın etkisiyle daha cüretkârdım. Hafif ayağa kalktım ve Eyüp’ün işini kolaylaştırmak için eteğimi belime kadar sıyırdım (otobüste bana yaptıkları gibi) ve tekrar oturdum. Eyüp şaşırdı, benden beklemiyordu bunu. Bense hiç oralı değilmiş gibi dudaklarına yapıştım. O da elini bacak arama attı. Az önce elbisemin eteği yüzünden bacaklarımı zor ellerken, şimdi istediği gibi hareket edebiliyor, tangamın üzerinden amımı okşayabiliyordu...

Bir ara Eyüp birden toparlanır gibi oldu.
"Ne oldu?" diye sorduğumda,
"Görevlinin biri arada gelip bizi gözlüyor!" dedi. Ben de,
"Boş ver, karanlıkta ne görecek ki!" deyip geçiştirdim, tam zevklenmişken yarıda bırakamazdım. Elleşmeye devam ettik. Ama izlendiğimizi duyduğumdan beri bende daha ileri gitme isteği oluşmuştu. Bizi izleyen görevliyi olabildiğince tahrik etmek istiyordum...

Eyüp’ün önüne eğildim ve dışarı çıkardığım sikini emmeye başladım. Eyüp’ün tanıdığı Elif kesinlikle bunları yapmazdı, ama ben kısa sürede çok mesafe kat etmiştim. Eyüp şaşkın şaşkın beni takip ediyor ve bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Önceden ben kendimi geri çekerken, şimdi erkek olarak o bana yetişemiyordu. Afallamıştı çocuk. Ben Eyüp’e sakso çekerken, o da elbisemin boynundan elini sokmuş sırtımı okşuyordu...

Ben eğilir durumda olduğumdan, görevli ne kadarını görebiliyordu bilmiyordum, ama görmese bile, mutlaka ne yaptığımın farkındaydı. Daha da ileri gitmeyi kafama koymuştum. Elbisemin eteği belimdeyken doğruldum ve ayağa kalktım. Görevli artık götümü görmüş olmalıydı. Kendi koltuğuma değil de Eyüp’ün kucağına oturdum. Tangamı kenara çekerek sikini içime aldım. Ve ön koltuğa eğilerek kucağında zıplamaya başladım. Eyüp de kendini kaptırmış, arkamdan memelerimi avuçlayıp beni kendine çekiyordu....

İkimiz aynı anda boşaldık. Ben yerime geçtim ve üstümü düzelttim, en son yine Eyüp’ün yanağına bir öpücük kondurdum. Film bitince lavaboya koşup üstümü başımı kontrol ettim, tangam sırılsıklam olmuştu, çıkarıp çantama koydum. Amımı, bacaklarımı güzelce silip çıktım.

Sinemadan sonra AVM'de biraz dolaştık ve Eyüp’e evden çıkma fikrimi anlattım.
"Mahallede birkaç sapık var, akşam vakti başıma birşey gelir diye korkuyorum..." diye birkaç sebep saydım. Ama Eyüp,
"Ev bulana kadar idare et, istersen seni eve ben getirip götüreyim?" dedi. O an aklıma bir fikir geldi,
"Ev bulana kadar sizde idare edebilir miyim?" dedim. Eyüp bu isteğime şaşırmıştı. Ben de,
"İstemiyor musun beni?" dedim.
"Yok da, arkadaşlar ne der bilmiyorum..." dedi. Ben de,
"Merak etme, kiraya ve mutfak masraflarına ortak olurum, yemek falan da yaparım. Hem birbirimize yakın oluruz!" deyip bir öpücük kondurdum ve göz kırptım. Sanırım sonuncu sebep etkili oldu,
"Konuşayım arkadaşlarla..." dedi. Orda ayrıldık.

Eyüp gittikten sonra su almak için AVM'nin market bölümüne gittim. Suyu öderken telefonumum olmadığını fark ettim. Kesin sinemada kaybettim. Yeni seans başlamadan bakayım diye koşarak sinemaya gittim. Gişedeki adama durumu anlattım. Adam,
"Filme beleşe girmeye çalışmadığını nerden bileyim?" diye ters ters konuştu. Biraz uğraştırdı, ama onunda saldı beni içeri. Salonun kapısına yaklaştığımda, içerden konuşmalar duydum. Bizden bahsediyorlardı.
"Aha şurada oturuyorlardı, kız ne azgınmış, hiçbir şeyi umursamadan siktirdi kendini orospu!" dedi birisi. Ötekisi de,
"Bir bize denk gelmez böylesi amına koyum!" dedi.

İçeri girip girmemekte kararsız kaldım. Ama onların bana orospu bakışlarını görmek istiyordum. Yine amımla düşünmeye başlamıştım. Girdim içeri. Beni görünce birbirleriyle bakıştılar. Ben,
"Affedersiniz, telefonumu kaybettim, ona bakacaktım..." dedim. Biri,
"Düşürmüş olabilirbilirsiniz, kendinizi filme çok kaptırmıştınız! Buyrun, bakın!" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim, sesimi çıkarmadan oturduğumuz yere doğru yürüdüm. Aramama yardım etmek amacıyla biri arkamdan gelirken, diğeri de öbür taraftan yürüdü. Nerdeyse aynı anda oturduğumuz yere vardık.

Koltuğun üstünde yoktu. Altına bakmak için eğildiğimde, arkamdaki götümü avuçladı, ben birden irkildim. Tam doğruluyordum ki, önümdeki başımdan bastırdı. Arkamdaki de,
"O oğlan seni doyuramaz yavrum, bak biz şimdi seni nasıl doyuracağız!" deyip elini elbisemin altına soktu. Altımda birşey olmadığını fark edince,
"Ooo, orospu zaten hazırlanmış gelmiş!" diyerek elbisemi belime kadar sıyırdı. Kabak gibi ortaya çıkmış olan götümü birkaç kez tokatlayıp, sikini pantolonundan çıkardı. Arkadaşı ise,
"Önce ben gireyim, senden sonra birşeye benzemez!" diye çıkıştı. Arkamdaki de,
"Tamam lan!" deyip önüme geldi ve sikini ağzıma verdi, o zaman diğerinin ne demek istediğini anladım. Siki çok kalındı, ağzımı zorluyordu, ama bu onun umurunda bile değildi, ağzımdan sikmeye başlamıştı bile. Diğeri de vakit kaybetmeden arkama geçip, sikini amıma sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Onun siki de ufak değildi, ama ben diğerini nasıl alacağımı düşünüyordum...

Ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum, arkamdaki hızlandı, boşalacaktı galiba. Önümdeki uyardı,
"İçine boşalıp batırma, daha ben sikeceğim!" diye. O da elbisemi iyice yukarı sıyırıp belime akıttı döllerini. Hemen diğeri arkama geçti, arkadaşını da kapıya yolladı etrafı kolaçan etsin diye. Sikini amıma dayadı, birden yüklendi. Sırılsıklam olan amımın sularıyla kol gibi yarak taşaklarına kadar amımı yara yara girdi. Ben tabii bastım çığlığı, o ne acıydı öyle, kızlığım bozulduğunda duymadım ben öyle acı. Hemen eliyle ağzımı kapadı. Kapıdaki arkadaşı da gülerek,
"Bilmiyon mu bağıracağını, niye kapatmıyorsun ağzını!" dedi. Arkamdaki ise bağırmamam için uyarıp, elini ağzımdan çekti. Ben kısık kısık yalvarıyordum,
"Çıkar, çıkar, öleceğim şimdi, nolur çıkar!" diye. Ama belimden öyle kavramış ki, hareket edemiyordum. O da hareket etmeden içimde bekliyordu acım dinsin diye...

Bir müddet sonra, ileri geri yapmadan içimde sikiyle daireler çizmeye başladı, sanki iyice yerleşmek için genişletmeye çalışır gibi. Sonra da ileri geri gidip gelmeye başladı, ama çok yavaş hareket ediyordu. Beni alıştırmaya çalışıyordu, bu bile beni ona karşı minnet duymama sebep olmuştu, beni düşünüyor diye. Çok karmaşık bir ruh halim vardı. Hiç tanımadığım bir adam beni arkadaşıyla beraber bir sinemanın ortasında sikiyordu ve ben adama karşı minnet duyguları besliyordum...

Duyduğum acıya zevk de karışmaya başlayınca, ben de kalçamı oynatmaya ve inlemeye başlamıştım. Arkamdaki,
"Kıvama geldin orospu, bu yarrağı tattın ya artık başka sikler seni kesmeyecek, kendi ayaklarınla bana kendini siktirmeye geleceksin, benim orospum oldun artık!" diyerek gidip gelmeye başladı. Ben de,
"Sik beni, orospun yap, geçir orospuna köküne kadar, kökle erkeğim!" diye cevap verdim. Sonradan düşünüyorum da, normalde ben bunları imkanı yok söyleyemem, artık nasıl bir zevke gelmişsem. Ama inanın, içimi tamamen dolduruyordu siki...

Zevkten kendimden geçiyordum, boşalmaya başladım, ayaklarım zangır zangır titriyordu.
"Ayakta duracak halim kalmadı!" dedim ve ön taraftaki koltukların üstüne doğru eğildim. Götüm yukarıda kabak gibi ortadaydı, sırtıma doğru sıyrılmış elbisem de ta boynuma kadar sıyrıldı indi. Adam sikini tekrar geçirdi amıma ve
"Sen de ne orospuymuşsun be yavrum, seni sikmeye doyulur mu!" diyerek pompalamaya başladı. Adam boşalmak bilmiyordu, ben ise yorgunluktan bitmiştim. En sonunda kapıdaki arkadaşı,
"Elini çabuk tut!" diye uyarınca, beni siken,
"Geliyorum yavrum!" dedi ve içime boşalmaya başladı. Ama ne boşalma, amımın kenarlarından dölleri taşıyordu...

Adam sikini amımdan çıkarıp, toparlandı. Hiç yerimden kıpırdayacak halim yoktu, burada böylece kalıp uyuyabilirdim.
"Hadisene orospu!" deyip götüme bir şaplak attı. Ben de doğruldum. Elbisemi aşağı indirdim, saçımı başımı düzelttim. Ama yürüyecek halim yoktu. Kolumdan tutarak beni kapıya kadar yürüttü. Kapıda götümü avuçlayıp,
"Canın yarak isterse yine bekleriz!" dedi. Tam çıkıyordum ki aklıma geldi,
"Telefonum!" dedim. Kahkahayı bastılar, bir tanesi gidip telefonumu buldu ve getirdi...

Oradan çıktım, taksiye atladığım gibi doğruca eve vardım. Duş almaya bile halim yoktu, direkt yatağıma pelte gibi uzandım...


Sinemada,2 sik, Azgın, Erotik Hikaye, Fantazi, Gerçek Hikayeler, Grup seks, Teşhir, Tecavüz, Seks Hikayeleri,


http://juicywetpeach.blogspot.com.tr/