(146) Haftasonu Bungalow Tatili 1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
(146) Haftasonu Bungalow Tatili 1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Haftasonu Bungalow Tatili 1

 Haftasonu Bungalow Tatili



Yolculuğumuz için sabırsızlanıyordum. Aylardır planlıyorduk ve Sapanca civarındaki bir Bungalow muhteşem görünüyordu. Annem çocuğumuza bakmayı kabul etmişti ve kocamın erteleyemeyek acil bir işi yoktu. Yani çocuksuz ve işsiz, sadece rahatlayabilir ve eğlenebilirdik.

Sapanca'daki Bungolow kulağa mükemmel geliyordu. Ormanın tam içindeydi ayrıca beş yıldızlı bir derecelendirmesi vardı. Havuzu, bahçeleri, her biri kendi küvetiyle çok özel odaları vardı ve tüm yorumlar ev sahiplerinin harika olduğunu söylüyordu.

Dört günlüğüne gidecektik ve ben ne alacağıma karar veriyordum. Eşime sormayı düşündüm.

"Alper. Sence ne almalıyım?" Yatağın üzerindeki kıyafet yığınına bakarak sordum.

"Neden kıyafete ihtiyacın olsun ki?" Espri yaptı.

Kendi kendime güldüm. Ona kalsa herkesin görebileceği şekilde çıplak dolaşacaktım. Erkeklerin beni süzmesine bayılırdı ve sık sık beni daha açık giysiler giymeye teşvik ederdi. Evet. Biraz uçarı bir çift olduğumuzu zaten biliyorsun. Sanırım erkeklerin dikkatini çekmek için kendimi teşhir etmeyi sevdiğimi de biliyorsunuz.

"Bir şeyler giymek zorundayım," dedim.

"Kimse neredeyse 40 yaşında bir kadını çıplak görmek istemez." diye tısladım.

Aslında 30'lu yaşların sonundaydım ve dürüst olmak gerekirse bakışlardan payıma düşeni alıyordum. 167 cm boyunda ve 58 kiloydum, formumu iyi koruyordum. Omuz uzunluğundaki kahverengi saçlarım ve koyu renk gözlerim. Bacaklarım muhteşemdi. Uzun ve çok ince ayak bileklerim, yüksek topuklu ayakkabıların bende mükemmel durmasını sağlıyordu. Vücudum ve iyi görünmek için çok çalıştım ve bakışlar ve hayranlık dolu bakışlar sıkı çalışmamın karşılığını verdiğinin kanıtıydı. Kimse bana bir çocuk annesi olduğumu söyleyemezdi. Göğüslerimin doğallığıyla da gurur duyuyorum. Tamam. Gençlerinki gibi değiller, biraz sarkık olabilirler ama yine de kalem düşürme testinden başarıyla geçebiliyorlar.

Kocam odaya geldi ve beni öptü.

"Ebru, eminim her erkek bakmaktan fazlasını yapmak ister," dedi.

"Oh, muhtemelen bu hoşuna giderdi," diye takıldım.

"Hoşuma gideceğini biliyorsun," diye cevap verdi.

Şaka yaptığından emin değildim. Başka erkeklere kendimi teşhir etmişliğim vardı. Hatta başkalarıyla bile sikişmiştim. Dürüst olmak gerekirse birden fazla kez ve birden fazla erkekle.

"Hiç yardımcı olmuyorsun," diye iç geçirdim gülerek.

"Tamam," dedi.

"Bir bikini, dört yazlık elbise, yürüyüş için bir çift sandalet ve akşamları için askılı ve yüksek topuklu bir şeyler getir."

Tamam, bu hiç yardımcı olmamıştı.

"İç çamaşırı tercihine bağlı," diye ekledi.

" İsteğe bağlı seçeceğim," dedim ve ona bir çift külot atarak.

Gülerek odadan dışarı çıktı. Kıyafet yığınına tekrar baktım. Aslında bana yardımcı olmuştu. Haklıydı, elbiseler iyi olurdu ve beni elbiseler içinde sevdiğini biliyordum ve havuz için bir mayoya ihtiyacım vardı.

Beni biraz gösteren kıyafetleri seviyordu. Nereye gittiğimizi kimse bilmiyordu, belki de kocamı biraz heyecanlandırabilirdim.

Bikinilerle başladım. Bungalow'un özel bir havuzu vardı. Biraz bronzlaşabilirdim, her türlü bikinim vardı. Sonuçta ben bir anneyim, çocuğumun yanında düzgün durmak zorundaydım ama şimdi durum farklıydı. Alper'imin hangi bikiniyi tercih edeceğini tahmin edebiliyordum.

---------------

Tatilde plaja gitmiştik ve küçük bir sahil mağazasında durmuştuk. Üzerimde bir bikini ve bir örtü vardı. Tam bir anne bikinisiydi. Dükkânda mayo da dâhil olmak üzere her türlü plaj kıyafeti satılıyordu. Ben plaj elbiselerine ve şallara bakmaya başladım, eşim ise doğrudan bikinilere yönelmişti.

İnceledikten sonra bir tanesini çıkarıp bana getirmişti.

"Bunu dene" diye rica etmişti.

Şöyle bir baktım. Beyazdı ve tek görebildiğim ipleriydi.

"Gerçekten mi?" diye sormuştum

"Gerçekten mi?" diye cevap verdi.

Soyunma odasına geçtim. Bikini tam bana göreydi. Tüm askılarına bakarak nasıl giyeceğimi anlamaya çalıștım. Üst kısmı boynumun arkasından ve sırtımdan bağlıydı. Alt kısımlar her iki yandan bağlanmıştı. Üst kısmı çok fazla görünüyordu. Göğsümün alt kısmını tamamen kapatmıyordu. Arkası daha fenaydı, popomun yarısı görünüyordu.

"Bunu insanların içinde giyemem," demiştim.

"Bakalım," diye cevap vermişti.

Soyunma odasının perdesini yarı açtım ve etrafıma bakındım. Başka kimseyi göremeyince soyunma odasından çıktım.

" Ooo, harika görünüyorsun," demişti Alper.

"Çıplağım," diye cevap verdim.

"Saçmalama," diye devam etti.

"Her yerin kapalı."

" Popomun ve göğüslerimin yarısı görünüyor," diye itiraz etmiştim.

"Mmmmmm... " diye cevap verdi.

Güldüm. "Bunu herkesin içinde giymeyeceğim," dedim.

"Elbette giyebilirsin," diye devam etti. Sonra ekledi,

" O kız olamaz mı?"

Fark etmemiştim ama genç bir çift arkamdan gelmişti.

"Ne düşünüyorsunuz?" diye onlara sordu.

"Vay canına, harika görünüyor," dedi kadın.

Adam yorum yapmamıştı.

"Harika görünmüyor mu?" diye sordu kadın adama.

Sanırım adam yorum yapmaktan korktu çünkü kocam ve kız arkadaşı da oradaydı.

Kocam da ondan kendisini daha rahat hissetmesini rica etmişti.

"O bikininin içinde harika görünmüyor mu?" diye zorladı.

"Evet," dedi adam yüzüme.

"Harika görünüyorsun. Üstündeki şeye bayıldım."

Satıcı kız neler olduğunu duymuş ve konuşmaya katılmaya gelmişti.

"Bu vücutla," diye başladı, "bu takımı giymemek ayıp olurdu."

Gülerek karşılık verdim. "Böyle bir şey giymek için çok yaşlıyım," diye itiraz ediyordum.

"Değilsin," diye haykırdı her iki kadın da birlikte.

Adam tüm zaman boyunca kesinlikle beni süzüyordu. Mağazaya iki adamın daha geldiğini fark etmiştim. Yanımdaki kıyafet raflarını karıştırıyorlardı ama pek dikkat etmiyorlardı. Dikkatlerini kesinlikle üzerime yöneltmişlerdi.

Üzerimdeki tüm bu gözler beni etkilemeye başlamıştı. Bu ilgi hoşuma gidiyordu. Islandığımı hissedebiliyordum. Şimdi bu mayoyu almalıyım, diye düşündüm kendi kendime.

"Tamam, tamam," dedim.

"Bikiniyi alacağım."

Üstümü değiştirmek için geri döndüm.

"Hayır, o bikini üzerinde kalsın," dedi Alper.

"Gerçekten mi?" diye sorduğumda.

" Kesinlikle," diye cevap verdi.

"Sana yeni bir pareo da alalım."

Pareo bölümüne geçtik. Mağazaya daha fazla müşteri girmişti. Dükkândaki erkekler tarafından beğenildiğim çok açıktı. Bu duygu hoşuma gitmişti. Yeni bikinilerimin içinde kendimi seksi hissetmeye başlamıştım.

Bir alt rafta duran terliklere doğru yürüdüm ve onları almak için eğildim. Bacaklarımı dik tutup domaldım ve terliklere bakmaya başladım. Kıçım mağazaya doğru dönüktü.

Ayağa kalktım, kocam şalların yanındaydı. Ona doğru yürüdüm ve raflara bakmaya başladım. Arkamdan geldi ve kollarını bana doladı.

" Yaramaz kız," diye kulağıma fısıldadı.

" Ya öyle mi?" Dedim.

"Bu kötü bir şey mi tatlım?"

"Benim kitabımda değil," diye cevap verdi.

Raflara baktık. Kocam ince, tüllü ve hiçbir şeyi örtmeyen pembemsi bir pareo çıkarmıştı.

"Bunu beğendim," dedi.

"Gerçekten mi?" diye sordum.

" Evet," diye cevap verdi.

Mağazada bana bakılmasından haz duyduğum için muhtemelen sağlıklı düşünemiyordum.

"Ne olacak ki, tatildeyiz," dedim.

Pareoyu alıp ödemeye gittik. Bir sürü göz üzerimdeydi. Bu durum oldukça hoşuma gidiyordu.

O bikiniyi tatilin geri kalanında giydim . Hayran dolu bakışlarla karşılaşıyordum. Hatta birkaç genç kız yanıma gelip nereden aldığımı sormuştu.

İlgiye bayılmıştım. O hafta deliler gibi seviştik. Tatilde genellikle manyaklar gibi sevişiriz ama ikimiz de bana bakılmasını tutkumuzu alevlendirmek için kullanıyorduk.

"Şu iki adamın seni süzdüğünü fark ettin mi?" diye hatırlatırdı bana.

"Hangileri?" diye alay ederdim.
---------
Hangi bikini takımını alacağımı artık biliyordum.

Hangi elbiseleri de alacağımı biliyordum. Birkaç favorisi vardı. Onları bavula koydum. Ayakkabıları yerleştirdim. En sevdiği külot ve sütyenlerden birkaç çift seçtim ve işim bitmişti. Uyumak için bir şey almamıştım. İhtiyacım olmayacağını düşünüyordum.

Sapanca'ya doğru yola çıktık. Harika bir yerdi. Merkezden uzaktı ama arabayla en fazla beş dakika sürüyordu. Oda çok güzeldi. Bir tarafı neredeyse tamamen pencereydi ve odanın boyunca uzanan bir balkonu vardı. Batıya bakıyordu, böylece gün batımını izleyebiliyordunuz. Ayrıca bahçelere de bakıyordu. Bahçeler de çok güzeldi.

Sahipleri ellili yaşlarında hoş bir çiftti. Bizi gezdirdiler ve kahvaltının ne zaman olduğunu söylediler. Bahçelerin bakımını yapıp yapmadıklarını sorduğumda. Bana yaz aylarında okuldan eve döndüğünde oğulları tarafından bakıldığını söylediler. Meğer oğulları da burada yaşıyormuş.

O gece dışarı çıkmaya karar vermiştik. Elbiselerimden birini aldım. Bu, kalçamdan bağlanan, vücudumun her kıvrımına yapışan kısa bir şal elbiseydi. Bağlandığında sütyenim görünüyordu, kapatmak için iğne aramaya başladım.

"Neden onun yerine sütyenini çıkarmıyorsun," dedi Alper.

"Tabii ya, neden üstsüz dolaşmıyorum ki?" diye karşılık verdim.

"Tamam," diye gülümsedi.

Ona bir " hişşt" dedim ve aynaya doğru yürüdüm.

"Tamam, bakalım nasıl görünecek."

Elbiseyi açtım ve sütyeni çıkardım. Sonra elbiseyi tekrar bağladım. Boynumla göbeğim arasında çok fazla boşluk var diye düşündüm. Yine de her şey örtülmüştü. Meme uçlarım sertleşirse ne olacağını merak ediyordum. Bu düşünce beni oldukça heyecanlandırdı.

Ayrılırken akşam yemeğine oturan ev sahipleri ve oğullarıyla rastlaştık. Yakışıklı bir çocuktu. Adı Akın'dı. Çok kibardı ama gözlerini elbisemin açık üst kısmından uzak tutmakta zorlanıyordu. Bana bakışı beni heyecanlandırmıştı. Havadan sudan konuştuk ve yola çıktık.

Arabaya bindiğimizde Alper bana,.,

"Vay be, şu Akın sana doyamadı."

"Öyle mi dersin?" Güldüm.

"Birkaç kez bakarken yakaladım onu."

"Onu suçlayamam," dedi Alper,

"Yakışıklı da bir genç."

"Fena değil," diye cevap verdim.

"Eminim o göğüsleri görmek istemiştir," diye takıldı bana Alper.

"Oh, bahse girerim ona göstermemi istemişsindir," diye karşılık verdim.

"Emin olabilirsin," diye güldü.

Akşam yemeği için dışarı çıktık. Akşam boyunca Alper beni kesen insanları işaret ediyordu. Bu ilgiye bayılıyordum.

Eve döndüğümüzde Alper ve ben gecenin tadını çıkarmak için verandaya çıktık. Bahçe ışıl ışıldı. Kollarımı korkuluklara dayayıp öne doğru eğildim. Alper arkamdan geldi ve kollarını bana doladı. Boynumu öptü.

"Kesinlikle çok güzelsin," dedi.

"Mmmmmm..." diye mırıldandım o boynumu öperken.

Elbisemin eteklerine uzandığını ve belime kadar çektiğini hissettim.

"Peki sen ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Neden? Beni durduracak mısın?" diye cevap verdi.

"Dışarıda herkesin bizi görebileceği bir yerdeyiz," dedim.

"Bu işi daha heyecanlı hale getiriyor" diye cevap verdi.

Parmaklarını külotumun kenarına geçirip popomdan ve bacaklarımdan aşağı doğru çekti. İçinden çıktım. Gecenin serin havası popoma değince hoşuma gitmişti.

"Külotumu öylece çıkarabileceğini mi sanıyorsun?" diye takıldım.

"Emin olabilirsin," diye güldü

Beni parmaklıklara doğru eğdi. Arkamda bir hışırtı duydum. Aletini çıkardığını biliyordum. Ona daha kolaylık sağlamak için bacaklarımı biraz açtım. Parmağı bacaklarımın arasına kaydı. Zaten ıslak olduğumu anlayabiliyordu. Sikinin amımla aynı hizaya geldiğini hissettim ve bir hamlede içime girdi. Herkesin beni görebileceği korkulukların üzerinden sikilirken kendimi çok azgın hissediyordum.

Bahçeye doğru bakıyordum. Arazide küçük bir kabin vardı. Işıkların yandığını görebiliyordum. Kabine doğru bakınca bana bakan bir penceresi olduğunu fark ettim. Pencerede birinin olduğunu hayal ediyordum bakarken. Aslında birinin olup olmadığını anlayamıyordum, uzaktan bakınca emin olamıyordum. Pencereden birinin beni izlediği fikri beni daha da heyecanlandırıyordu.

"Sence bizi gören biri var mıdır?" diye sordum.

"Umarım," diye cevap verdi.

İçime sokmaya devam etti. Elleri elbisemin üst kısmına doğru kayarken, göğüslerimi ortaya çıkarmak için elbisemi çekti. Serin gece havası göğüs uçlarımı anında sertleştirmişti.

Tekrar bahçenin karşısındaki pencereden dışarı baktım. Bahçeden gelen ışıklar pencereden içeriyi görmeme izin vermiyordu ama pencerelerin içindeki ışıklar kapalıydı. Acaba dışarı bakan kişi daha iyi görebilsin diye mi kapatılmışlardı diye düşündüm.

Bu süre boyunca Alper beni sikmeye devam ediyordu.

" Nasıl, hoşuna gitti mi?" diye sordu.

"Oh bebeğim," bu harika hissettiriyor.

"Sikini seviyorum," dedim.

"Hepsi senin olabilir, bütün yarraklar senin olabilir Ebru." dedi.

Beni sikmeye devam ediyordu, uzun ve yavaş vuruşlarla. Harika hissediyordum. Kulübeden birilerinin izliyor olabileceği düşüncesi daha da heyecanlandırıyordu.

Bunu Alper'e tekrar söylemeye karar verdim.

"Sence kabinden biri bizi görebilir mi?" diye sordum.

"Belki," diye cevap verdi.

"Pencerede birini gördüğümü sandım," dedim.

"Güzel," dedi ve beni biraz daha hızlı pompalamaya başladı.

Parmakları meme uçlarımda ve siki amımın içindeydi. Boşalmaya başladım. Tek düşünebildiğim birinin benim orgazm olmamı izlediğiydi. Yoğun bir orgazm beni ele geçirdi. Korkuluklara yaslandığım için şanslıydım yoksa düşebilirdim.

Nefesimi toparladığımda arkamı döndüm ve dizlerimin üzerine çöktüm. Alper'in sikini bir elime aldım ve ağzıma götürdüm. Benim sıvılarımla kaplı tadı çok hoşuma gidiyordu. Yalayıp emerek temizledim ve bir elimle sikini sıvazlamaya başladım.

Alper'in giderek sertleştiğini hissettim. Elimle çekiştirmeye devam ettim. Ağzıma aldığımda çok iyi hissediyordum, teni çok yumuşak ve sıcaktı. Boşalmak üzere olduğunu biliyordum. Hiçbir şey söylemedim, beni hiç uyarmadı, bunu sevdiğimi biliyordu.

Birdenbire sıcak döl fışkırmalarını boğazımın arkasına doğru çarplarını hissettim. Her damlasını yuttum. Geriye hiçbir şey kalmayana kadar emmeye devam ettim.

İkimiz de tükenmiştik, soyunduk ve yatağa girdik. Yorganın altına girdiğimizde tekrar sordum,

"Birinin bizi izliyor olması gerçekten hoşuna gitti mi?"

"Evet , hoşuma gitti," diye yanıtladı.

Uykuya daldık.

-----

Ertesi sabah havuza girmeye karar verdik. Bikinimi ve neredeyse transparan olan pareomu üzerime geçirip havuza yöneldik. Vardığımızda ev sahipleri çoktan orada güneşleniyorlardı. Ev sahibinin karısının üstsüz olması dışında her şey gayet güzeldi.

"Günaydın," dedi.

"Merhaba," demeyi başardım, bakmamaya çalışarak.

"Çok güzel bir sabah," dedi. Sonra çıplaklığını göstererek ekledi,

"Umarım sakıncası yoktur? Bugün çok güzel bir gün ve ben normalde üstsüz bronzlaşmayı seviyorum."

Ne hissettiğimden emin değildim ama "hayır, hiç sorun değil" demeyi başarabildim.

Havuzun yanındaki iki şezlonga doğru yöneldik.

" Gördün mü bunu?" diye sordum.

"Tabii ki gördüm," diye cevap verdi.

" Üstsüz ama," diye karşılık verdim.

"Evet ve yaşına göre harika görünüyordu," dedi kocam.

Üzerimdeki pareoyu çıkarıp şezlonga uzandım. Yüzüstü döndüm ve sırtımın bronzlaşması için askılardan birini açtım.

Neden üstünü çıkarmıyorsun?" diye sordu Alper.

"Ne yani üstsüz mü dolaşayım?" diye cevap verdim.

"Tabii neden olmasın," dedi, "o yapıyor."

Düşününce anlamsız gelmemişti. Kendimi rahatsız hissetmeme hiç gerek yoktu. Alper haklıydı, ev sahibi üstsüzdü, ben neden olamayacaktım ki? Havuz oldukça tenhaydı ve kimse beni göremezdi. Ne olacaktı ki?

Derken ev sahibinin kocasının beni üstsüz göreceğini düşündüm. Bu düşünce beni hem korkuttu hem de heyecanlandırdı. Yine de Alper'e döndüm.

"Ama kocası da burada" diye hatırlattım.

"Daha da iyi ya," diye gülümseyerek cevap verdi Alper.

Etrafıma bakındım ve ne halt edeceğime karar vermeye çalışırken Üstümü çıkardım.

Sıcak güneşin altında üstsüz yatmak vücudumda iyi hissettiriyordu. Arada bir beni izleyip izlemediklerini görmek için ev sahiplerine bakıyordum. Arada bir onları yakalıyordum. Beni izlediklerini bilmek her yerimi ürpertiyordu.

Derken ev sahibinin oğlu havuz alanına geldi. Bunu hiç beklemiyordum. Ne yapacağımı bilemedim. Hemen kalkıp örtünmeli miydim? Bu aptalca görünürdü. Öylece uzanmaya karar verdim, bedenim gerilmişti.

Ben orada yatarken Akın bana bakıp el salladı.

"Günaydın," dedi.

" Hava ne kadar güzel, değil mi?"

Benimle konuştuğu için onu görmezden gelemezdim. Cevap vermeliydim ama cevap verdiğimde bana baktığını bildiğimi anlayacaktı.

"Evet öyle," diye cevap verdim.

Vücudumun her yeri karıncalandı. Islandığımı hissettim. Akın'ın ne düşündüğünü merak ediyordum. Gördükleri hoşuna gitmiş miydi?

Sonra da utandığım için kocam onunla konuşmaya başladı. Bizimle konuşmak için Akın yanımıza yaklaştı. Tam benim yanımda duruyordu. Kocam onunla havadan sudan konuşup bahçeyle ve şehirdeki restoranlarla ilgili sorular soruyordu. O sırada ben üstsüz oturuyordum.

Akın sonunda yanımızdan ayrıldı.

"Aşkım," dedim kocama.

"Onun önünde neredeyse çırılçıplaktım."

"Peki bu sana nasıl hissettirdi?" diye sordu kocam.

"Ummmm," diye mırıldandım. "Utandım" diye cevap verdim.

Evet, birçok yerde üstsüzdüm. Ama hepsi bizim tatilimizdeydi ve ailelerden hiçbiri bizim kim olduğumuzu bilmiyordu.

"Gerçekten mi?" Kocam cevap verdi

Bunu düşündüm ve sonra "Hayır, pek sayılmaz. Sanırım biraz hoşuma gitti."

"Gördün mü o kadar da kötü değilmiş," dedi kocam.

O kadar da kötü olmadığı konusunda haklıydı, aslında hoşuma gitmişti.

Havuzdan ayrılmak için ayağa kalkmıştık. Üstümü tekrar giyecektim, kocam " Sıkma canını herkes seni zaten üstsüz gördü" dedi.

Pareomu giymekte haklı olduğunu kabul ediyordum ve mayomun üstünü kaptım. Tabii ki pareo hiçbir şeyi örtmüyordu. Odamıza dönerken Akın'la tekrar karşılaştık. Sadece el sallamakla yetindi ve işine devam etti.

İtiraf ediyorum, odamıza döndüğümüzde heyecanlanmıştım. Kocamı yakaladım ve yatağa fırlattım.

"Oh, benim ateşli sevgilime ne olmuş böyle?" diye sordu Alper.

"Bilmiyorum," diye cevap verdim,

"Akın'ın beni süzdüğünü gördün mü?" diye sordum.

"Tabii ki gördüm," diye cevap verdi Alper.

"Görmemek biraz zordu," diye ekledi.

Üzerimdeki pareoyu ve bikinimin alt kısmını çıkarıp yatağın üzerinde onun üzerine oturdum. Eğilerek onun mayosunu da üzerinden çıkardım. İkimiz de çırılçıplaktık. Başımı onun sikine doğru eğdim ve emmeye başladım. Kısa sürede ağzımda sertleşmişti. Dilimin üzerindeki bir damla prekumun tadını alabiliyordum.

Onu emdikçe "Mmmmm," diye mırıldanmaya başlamıştım.

Sertleşmiş sikini tutarak üzerine çıktım ve yavaşça kendimi onun üzerine bıraktım. İçime girdiğini hissetmek için kalçalarımı sallamaya ve dizlerimi yukarı ve aşağı kaldırmaya başlamıştım.


" Demek göstermeyi sevdin?" diye alay etti Alper.

" Sus," diye cevap verdim. Ama o durmadı.

"Eminim Akın göğüslerine bayılmıştır," diye devam etti. "Eminim sen de onlara bakmasından hoşlanmışsındır. Ne kadar ıslak olduğunu hissedebiliyorum."

"Evet, evet," diye nefes aldım. "Hoşuma gitti."

"Ya şimdi seni görebilseydi," diye devam etti Alper.

Beni sikişirken izlemek mi? Bu fikir beni her zaman heyecanlandırıyordu.

"Sanırım bu senin de hoşuna giderdi," dedim.

"Emin olabilirsin," diye takıldı.

"Sen seyrederken bir adam beni sikene kadar tatmin olmamaya başlıyorsun," diye mırıldandım.

"Evet, seni zevk alırken seyretmeye bayılıyorum," diye cevap verdi.

Harika mı? Görmek ister miydi? Akın'ın beni siktiği bir resim geldi aklıma. O sırada ben de orgazm olmaya başlamıştım.

"Siktir," diye iç geçirdim boşaldıkça.

"Öyle mi?"  diye sordum.

"Ne düşündün?"

Boşaldığımı her zaman söyleyebilirim.

"Özel bir şey değil," diye yalan söyledim.

"Yalan söyleme, anlat" diye ısrar etti.

"Tamam, tamam. Söylediğin şeyi düşünüyordum. Akın'ın beni sikmesi hakkında. Ama sadece sen bundan bahsettiğin için." Savunmaya geçtim.

"Sorun değil," dedi. "Bayıldım."

"Gerçekten mi?" Devam ettim. Bunu daha önce de yaşamıştık. Ama  

"Onun sert yarrağının ıslak amıma girdiğini görmek ister miydin? Onu ağzıma almamı ve ateşli karının karşısında sertleştirmemi izlersin. MMMMM...... Biliyorum, karını becerirken onu izlemek mi? OHHHHH! Küçük bir sürtük olmamı ve bacaklarımı başka bir adam için açmamı seviyorsun. AAMmmmmm.... Bebeğim. Sence Akın kendisinin neredeyse iki katı yaşında bir kadının bacakları arasında olmak ister mi?"

Onu neyin heyecanlandırdığını biliyordum.

"Ah evet, yap bebeğim, bacaklarını onun için aç, olmak istediğini bildiğim Şehveş ol," diye mırıldandı.

"Zaten göğüslerimi gördü, daha fazlasını göstermeli miyim? Soyunmalı mıyım? Yoksa onun önünde beni soymak mı istiyorsun? AAAH bebeğim.... Başladığımda durmak istemediğimi biliyorsun zaten. OMMMMM... Taşaklarındaki dölünü emmeliyim.. Belki de döllerini sıcak amımın içine akıtmak isteyecektir."

Alper'in boşalmaya yakın olduğunu anlayabiliyordum. Devam ediyordum.

"OHHHHH! Aşkım bundan hoşlanıyorsun. Benim seksi bir kadın olmamı istiyorsun. HMMMMM.... Onun beni sikmesini izlemeyi seviyorsun. Sen izlerken...... benim onun sikini almamı istiyorsun. Onun sikinin sulu amımın içinde yavaşça kayboluşunu görmeyi sevdiğini hayal et. Her zaman mastürbasyon yaparken beni hayal edecek ve onu kıskandırmayı seviyorsun, değil mi?" Kendimi heyecanlandırmaya başlamıştım ve boşalmaya çok yaklaşmıştım.

"OHHHH evet," diye bağırarak içime boşalmaya başlamıştı.

İçimdeki ılık sperm hissi beni harekete geçirmişti.

"Ohhhhhhh! aşkım......." diye inledim boşalırken.

Üzerinden yuvarlandım ve yanına uzandım.

" Bunun sadece fantezimizde kalmasını mı istiyorsun bebeğim?" dedim.

"Öyle olmak zorunda değil," diye cevap verdi.

Gözlerini kapadı ve uykuya daldı. Ben de yattığım yerde onun söylediklerini ve Akın'a göğüslerimi gösterirken neler hissettiğimi düşünüyordum. Alper yanımda uyurken kendimi okşayarak bir kez daha orgazm olmuştum.


Devam edecek.....