Şehveş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şehveş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Karım Ebruyu Ne Kadar Tanıyorum 5

(Önceki Bölümler)

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 3 

Bölüm 4

 

Bölüm 5


Şehveş Karımın Yeni Patronu


Büyük bir heyecanla USB Belleklerin bulunduğu kutuya baktım. Diğer etiketlerin üzerindeki tarihlere baktım. Sadece bir tanesi biz evlenmeden önceydi! Diğer sekizinin tarihi evlendiğimiz günden sonraydı. En son üç tanesinin tarihi ise geçen haftaydı. Ebru yeni işine geçen hafta başlamıştı. Yavaş yavaş kafamda bazı şeyleri birleştirdim. Sıradaki üç kaydı izlemeye karar verdim. Bugün ayın 27'si Pazartesi'ydi. 

Bellekler tarihleriyle etiketlenmişti; geçen Çarşamba, Perşembe ve Cuma. Orada çalışmaya 20 Pazartesi günü başlamıştı.


22/07/ tarihli USB'yi bilgisayara takıp, dosyayı açtım. Ebru, çalıştığı firmanın ofisi olduğunu tahmin ettiğim bir yerde oturuyordu. Masanın arkasında gördüğüm en iri kıyım esmer erkek oturuyordu. Oldukça cüsseli olmasına rağmen zamanında spor ile uğraşmış gibi bir hali vardı. Görüntüden bile ne kadar sağlam yapılı olduğunu görebiliyordum.


Karımın "O şey açık mı?" dediğini duydum.


Adam cevap verdi, "Evet, açık. Kalıcı olarak buraya koydum çünkü yaptığım bazı toplantıların görsel kaydına sık sık ihtiyaç duyuyorum."


Adam ayağa kalktı, masasının etrafından dolaştı ve Ebru'nun yanında durdu. Adam yaklaştıkça Ebru'nun nefes alışları ağırlaşıyordu.


"Gördüklerini beğendin mi Ebru?" diye sordu.


Ebru fısıltılı bir sesle, "Evet," diye cevap verdi.


"Daha fazlasını görmek ister misin Ebru?" diye sordu.


Ebru aynı fısıltılı sesle "Evet, lütfen!" dedi.


" Daha ne görmeyi istiyorsun?"


" Çok isterim Murat Bey. Daha önce, yakışıklı bir esmer erkeğe bu kadar yakın olmamıştım. Hepinizi görmeme izin verecek misiniz?."


Karım bunları söylerken doğrudan adamın pantolonundaki kocaman şişkinliğe bakıyordu.


Kemerini çözdü ve "Bana Murat de. Şimdi pantolonumu indir ve sikimle oyna....."


Karım adamın dediğini yaptı. Adamın boxerın içine uzandı ve kocaman, kalın, sert bir kara yarrak çıkardı. Eşim gülümseyerek onu öptü. Sonra başının etrafını yaladı (bileğim kadar kalın olduğu için oldukça uzun bir şekilde). Hiç bu kadar büyük bir sik görmemiştim. Uzunluğu 20 cm'nin üzerindeydi ve tam olarak sertleşmemişti.


Karım mırıldanıyordu 

"Ohhmmm....... MMmmmmm, Murat , bu hayatımda gördüğüm en güzel şey...... Ben..... sanırım...... bayıldım senin....... Kürt yarrağını çok beğendim"


"Teşekkür ederim şeker şey. Şimdi işine devam edebilirsin."


Ebru'nun daha fazla cesaretlendirilmeye ihtiyacı yoktu. Önce boylu boyunca öptü ve tekrar öptü. Sonra başını ağzına aldı. Hemen ağzına alabildiği kadarını almaya çalıştı.


"Bir dakika bekle bakalım Ebru. Bugün tamamını ağzına almana gerek yok. Bence önce biraz pratik yapmalısın."


" Tabii ki efendim" dedi karım daha önce duymadığım itaatkar sesle.


Ardından Ebru ayağa kalkarak, kollarını Murat'ın beline doladı. Murat ise eğilip onu öptü. Murat'ın dudakları karımın küçük dudaklarını tamamen kaplamıştı. Ebru onun gömleğinin düğmelerini açtı ve ellerini göğsünde gezdirdi. Meme uçlarına ayrı bir ilgi gösteriyordu.Kıllı elleri karımın beyaz göğüslerini haşince sıkıyordu.


Patronu karımı okşarken bir anda durarak gömleğini başının üzerine çıkardı. Sütyeninin kancasını açınca karımın göğüsleri dışarı fırladı. Meme uçları dikleşmişti. Patronu parmaklarıyla onları hafifçe okşadı, sonra eğilip diliyle de aynısını yaptı.


"MMMMMMM......OOHHHHH......Çok güzellll..... OHHHHHHH....."


"Bu kadar yeter Ebru. O eteği ve külotu çıkar, masama uzan ve oyalanmadan sikmek istiyorum"



Karımın patronu eşime hiç bir ön sevişme yapma gereği bile duymamıştı. Ebru hemen dediklerini yaptı. Amının ne kadar ıslak olduğunu ben bile görebiliyordum. Arkasına yaslandı ve patronu onun üzerine çıktı. Aleti devasa görünüyordu. Artık rahatlıkla 23 santime ulaşmıştı..


"Yavaş olacağım Ebru, ne olur ne olmaz. Canını yakmak istemem," dedi .


"MMMMM.....Bunun için endişelenme. amcığımın senin.... SERT..... KALIN ..... SIKINE.... GÖRÜYOR MUSUN.... AMCIĞIM.....NE KADAR KÜÇÜK.... Sik beni, şimdi sik beni hayatım."


Patronu da sikinin başını yavaşça Ebru'nun amına sokmaya başladı. Ebru inlemeye başlayınca durdu.


"AHHHHHHHHGGRHHH......Durma piç kurusu...... Devam et. .........Yeniden durman gerekip gerekmediğini anlayacaksın....... Sadece yavaşça sok....... SIKINI AMIMA SOOOOOKKKKKK........"


Yavaş yavaş patronu o canavarı karımın içine sokuyordu. Biraz içeri, biraz geri. Biraz daha, biraz daha. Sonra, tamamen onun içindeydi.


" Nasıl hissediyorsun?" diye sormuştu James.


"OOOUUUVVVVVV.......Siktiğim yarağı çok BÜYÜK.................. Sonunda, amıma hakkını verecek bir yarak buldum. Ohhhhh.......Sanırım senin sikine aşık oldum Murat......"


Bunu duyduğumda şaşırmıştım. Bunun gerçekten ne anlama geldiğini merak ettim. Ekrana döndüğümde patronu karımın ıslak amına girip çıkmaya başlamıştı. Karım her vuruşta inliyordu. Buna bayılıyordu. Adamın her hareketinde fışkıran suların sesini duyabiliyordum. Dilleri neredeyse birbirlerinin boğazına kadar inmişti.


Epey bir süre böyle devam etti. Sonra durdular ve patronu çekildi. Ebru masadan kaydı, arkasını döndü ve arkasından amını sikmeye başladı... Ebru bu yönde baktığında kamerayı görebiliyordu.


Doğrudan kameraya baktı ve şöyle dedi,


"Oooohhh..... SİK BENİ...Ohhhh..... Sert..... Daha Sert.....SOOOK.... SİK beni. OHHHHH..... AMIMIN sikini emişini hissediyor musun?  Hadi, DAHA ÇOK AAHHHHGHHH.... DAHA DA.. sik beni, sik beni."


Sonra sanki doğrudan benimle konuşuyormuş gibi dedi,


"Ohhhhh.... Kocamınınkinden çoook BÜYÜÜÜÜK. OOHHHHHHH!....."


Patronu daha hızlı ve daha hızlı pompalamaya başladı. "Boşalıyorum Ahhggg, geliyorum."


"Ohhhh....İÇİME... KÜÇÜK AMCIĞIMA BOŞALT....DÖLLERİNi........OHHH!!..... 


SİKTİR........Boşalıyorum. Böyle devam et, boşalıyorum. Aaaaaarrrrrgggghhh, siktir, siktir, siktir, aaaarrrrggghh, oooohhhh, ooohhh, uuuummmmmm. Oohhh, amına koyayım, amına koyayım, amına koyayım."


Karımın çığlıklarına dayanamayan patronu kalçalarını kıvırarak karımın amına boşalmaya başladı. Kasılmaları bittiğinde, sikini Ebru'nun amcığından çıkarttı, karım hemen  arkasını döndü, önünde çömeldi ve sikindeki son dölleri de emdi. Sonra yarrağın her tarafını yalayarak temizledi, bu arada kendi suyundan da bol bol içti.


Yere doğru baktı.


"Ooops, sizin tertemiz zemininizi mahvettim."


Sonra eğildi ve adamın spermleriyle kendi suyunun karışımını yerden yaladı.


"Kıyafetlerini giyin Ebru Hanım ve işinizin başına dönün. Bir ara tekrar görüşürüz."


" Elbette isterim Murat Bey, elbette isterim."


Ebru odadan çıktı ve patronu yürüyerek kamerayı kapattı. Neredeyse anında ekran yeniden canlandı. Patronu kameradan uzaklaşmış, kameranın yan tarafında duran bir sandalyeye doğru yürüyordu.


"Daha fazla olamaz," diye düşündüm.


Evet, daha fazlası vardı. Murat, Ebru'ya ofisine gelmesi için seslendi.


"Ebru, daha önce önerdiğim gibi eve gitmeden önce biraz pratik yapmaya ne dersin?"


Sonra ayağa kalktı ve pantolonunu ve iç çamaşırını indirdi. Aleti dışarı fırlayınca Ebru'nun gözlerinin parladığını görüyordum.


"MMMMM......Geçen toplantıdan ayrıldığımdan beri yarağından başka bir şey düşünemiyorum. Antrenman yapmayı çok isterim."


Ebru eteğini yukarı sıyırdı ve patronunun önünde diz çöktü. Adam sandalyesinin kenarına oturdu ve göz açıp kapayıncaya kadar Ebru 'pratik' yapmaya başladı.


Önce patronun sikinin başını öptü. Sonra yaladı. Son olarak da ağzını canavarın etrafında dolaştırmaya başladı. Her iki eli de aşağı yukarı hareket ederek erkeğin sikini okşuyor, onu emerken bir yandan da masturbasyon yapıyordu. Sonra bir elini çekti ve külotunu bir kenara çekti. Patronuyla birlikte boşalmak için klitorisini hırsla okşamaya başlamıştı.


"Oh, kaltak.... gerçekten de güzel sakso çekiyorsun. Oh, evet, devam et, sürtüğüm, devam et. Ah, siktir, fazla dayanamayacağım"


Ebru'nun boğazında adamın sikinin yaklaşık on santimi vardı. Birden patronunun bacakları gerildi ve Ebru daha hızlı ve daha hızlı emmeye başladı. Kendi amcığındaki eli de gittikçe daha hızlı hareket etmeye başlamıştı. Ebru'nun boşalmasıyla patronunun boşalması aynı anda oldu. Kendi orgazmının sancıları içinde kıvranırken patronunun sikini ağzından çıkardı. Adamın dölleri yüzüne ve saçlarına saçıldı.


Sakinleştiğinde, yüzündeki dölleri silmek için amına giren elini kullandı ve sonra yalayarak temizledi. Bunu birkaç kez yaptı, böylece bitirdiğinde yüzündeki ve ellerindeki tüm spermleri temizlemiş oldu.


"Ohhhhh efendim...., şimdi senin yarağına bayıldığımı biliyorum," dedi Ebru.


Patronu gülerek, "O zaman bunu ikimiz için de unutulmaz bir ilişki haline getirmeliyiz," diye karşılık verdi.


"Yarın işe hazırlıklı gel, çünkü sana bir sürprizim var."


Bu kez kamerayı kapattığında, kaydın sonunda başka bir şey yoktu.


"Yarınki sürpriz ne olacak acaba," diye düşündüm, "ve bunu kayda aldılar mı?"

Sonraki Bölüm.....

Karım Ebruyu Ne Kadar Tanıyorum 4

(Önceki Bölümler)

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 3 

Bölüm 4


Şehveş Ebru’m Yeni İşine Başladı


Karım Ebru birkaç ay sonra yeni bir işe başlamıştı. İş yerinde oryantasyonunun bir parçası olarak  birkaç kişiyle birlikte üç günlük bir eğitim kursuna gitmesini gerektiriyordu. Eğitime giderken çok dalgın olduğunu farketmiştim. Valizini hazırlarken son anda aksiyon kamerasını alıp bavuluna koyduğunu gördüm.


"Gittiğimiz yerde güzel yerler var" dedi.


Bu açıklamayı duyunca meraklanmıştım.


Ebru'nun olmayacağı günlerde evden çalışmak için şirketten izin almıştım. Birkaç hafta önce sözde katılmam gereken bir toplantı varken çektiğim aksiyona bir göz atacaktım. Kameramızı eline aldığında, onu daha önce de kamera karşısında gördüğümü hatırladım. Belki de o görüntülerin kopyalarını benim de görmem için evde saklamış olabilirdi.


O ilk sabahın büyük bir kısmını o videoları aramakla geçirdim ama sonuç alamadım. Ben de onun yerine elimdeki görüntüleri bulup izledim. İlkinin çoğunu canlı izlemiştim, bu yüzden ekranda farklı bir şey belirene kadar ileri doğru ilerledim.


İki aydan kısa süredir birlikte olduğum karımı yatağımızda sırt üstü yatarken görünce videoyu durdurdum. Yeni kız arkadaşı Sema dört ayak üzerindeydi. Ebru'nun başı ve Sema'nın sonuna kadar açılmış amı tam kameranın önündeydi. Birbirlerinin amcıklarını doyasıya yalıyorlardı. Odanın içini şapırtı sesleri dolduruyordu.


Birden Sema, " Siktir Ebru, çişim geldi" dedi.


Ebru, " O zaman ben engel olmayayım" diye cevap verdi.


Sonra doğruca Sema'nın klitorisini emmeye koyuldu. Şaşırmıştım ama bundan sonra ne olacağını görmek için sabırsızlanıyordum.


"Ebru, şaka yapmıyorum. Gerçekten işemem lazım." Sema'nın sesi çaresiz geliyordu.


""Canım, eğer senin için de bir sakıncası yoksa, memnuniyetle içerim, eğer izin verirsen.""


Neredeyse sandalyemden düşecektim. Bu görülmeye değerdi. Ve yatış şekilleri yüzünden en ön sırada oturacaktım.


Ekranda Sema aniden işemeye başladı. Güzel karım ağzını sonuna kadar açarak hepsini ağzına doldurdu. Birkaç kez yutkunmasına rağmen bir damla bile dökmemişti.


"Bu hayatımda gördüğüm en seksi hareketti," dedi Sema. "Ben de yapabilir miyim?"


"Elbette, güzelim. Yer değiştirelim, bende sana güzel bir şey ikram edeyim."


Ebru üstte olana kadar yuvarlandılar. Sema ağzını Ebru'nun açık amına dayayınca Ebru da işemeye başladı. Sema'nın akışa ayak uydurmaya çalıştığını görebiliyordum ama bir miktarını etrafa saçmıştı. Ebru işemeyi bitirdiğinde arkasını döndü ve dilini Sema'nın ağzına sokarak şimdiye kadar gördüğüm en seksi kadın kadına öpüşme sahnesini gerçekleştirdi.


"Mmmmmm......Çişimin tadı harikaymış," dedi Ebru. "Neredeyse seninki kadar güzel Sema."


"Oouvv teşekkür ederim güzelim. Bence senin çişinin tadı da harika. Bir ara bunu tekrar yapmamız gerekecek."


Biraz daha öpüşüp okşadılar, sonra hareketleri yavaşlayınca video durdu ve sanırım uyumaya gittiler.


***********


Karımın ve kız arkadaşının videosunu gördükten sonra biraz temiz havaya ihtiyacım vardı. Yakındaki markete doğru yürüyüşe çıktım, bir altılı paket aldım ve yavaşça eve doğru yürüdüm.


"Acaba düğünden önceki gecenin ve düğün gecesinin videosunu bulabilecek miyim?" diye düşündüm.


Nerede saklanmış olabileceklerini de düşünüyordum. Aklımı yoruyordum. Eve geldiğimde hala bir şey bulamamıştım. Yatak odasına doğru yürürken Ebru'nun dikiş odasının önünden geçtim. Kutular dolusu malzeme ve diğer dikiş malzemeleriyle doluydu. Birden aklıma bir ipucu gelmişti. Dikiş masasının arkasında bir şeyleri fişe takmayı kolaylaştırmak için bir boşluk vardı. Yakından baktım ve orada bir ayakkabı kutusundan biraz daha büyük bir kutu gördüm.


"İşte bu" diye mırıldandım kendi kendime.


Kutuyu açtığımda biraz hayal kırıklığına uğradım.  Hepsi yan yana düzgünce dizilmiş bir USB bellek buldum.


" Siktir," diye yüksek sesle küfrettim. "Atmak yerine sakladığı eski şeyler olmalı."


Yine de onlara bir göz atmaya karar verdim. Görebildiğim tek tanımlama, her birinin dışında yazılı olan tarihlerdi. Tarih tanıdıktı. 15 Ağustos'ta başlıyorlardı. Ebru'nun doğum günüydü, tam olarak 18. yaş günüydü. Onun partisinin bir videosu ya da başka bir şey olduğunu düşündüm. O zamanlar onu tanımıyordum. Onunla tanıştığımda 22 yaşındaydı.

USB'yi bilgisayarıma taktım. Görüntü oynamaya başladığında haklı olduğumu gördüm. 18. yaş günü partisiydi. Konuşmalar yapılıyordu ve arka planda genç, çok güzel bir Ebru görüyordum.


Üzerinde çok kısa bir etek ve bir erkek gömleği vardı. Düğmeleri açıktı ve gömlek alttan bağlıydı. Sütyen giydiğini sanmıyorum. Tatlı kırmızı dudakları ve koyu renk göz farı ile makyajı muhteşemdi.



Konuşmalar bitti ve parti tam gaz devam etti. Ebru coşmuş ve harika vakit geçiriyordu. Kamera onun her hareketini takip ediyordu. Birden peşinde bir adamla koridora çıktı. Kamera da onu takip etti. Adamla birlikte yatak odasına koştu. Adam Ebru'nun tişörtünü çıkarıp (haklıydım, sütyen yoktu) meme uçlarını emmeye başladığında kamera onları görüntülüyordu.


Adamın elleri Ebru'nun eteğinin altında geziniyordu. Bir anda Ebru'nun külotunu yırttı. Parmakları belli ki klitorisine ulaşmıştı çünkü Ebru küçük bir an sıçradı. Adam gülümsedi. Ellerini pantolonunu çözecek, şortunu indirecek ve uzun, sert sikini ıslak, parıldayan amının girişine sokacak kadar uzun süre çekti.


Kalçalarını öne doğru itti. Ebru bacaklarını açabildiği kadar açtı. Adam birkaç hamleyle kendini Ebru'nun içine doğru pompalarken yüzündeki ifadeden boşalmak üzere olduğunu anladım. Bir iki hızlı hamle daha yaptıktan sonra omuzları çöktü ve işi bitti.


Kamera asıl kameramandan az önce Ebru'yu siken adama geçerken biraz bulanıklaştı. Kameraman Ebru'yu öne doğru itti (arkasındaydı) ve sikini arkadan Ebru'nun içine soktu. Kamerayı tutan adam daha iyi bir açı yakalamak için dizlerinin üzerine çökmüştü. Çok yakından çekiyordu. Adamın sikindeki damarları görebiliyordum ve Ebru'nun kaygan amcığına girip çıkıyordu.


Boşalmadan hemen önce çekildi ve Ebru'nun amının her tarafına boşaldığını gördüm. O boşalırken ben de boşaldım, çünkü filmi izlerken kendi sikimi okşuyordum.


Boşalırken diğer kayıtlarda ne olduğunu merak ediyordum.

 

Sonraki Bölüm...

Karım Ebruyu Ne Kadar Tanıyorum 3

(Önceki Bölümler)

Bölüm 1

Bölüm 2 

Bölüm 3

Birkaç Hafta Sonra:


Evli bir çift olarak ilk birkaç haftamız boyunca hayat nispeten normal bir şekilde devam etmişti. Çok güzel bir balayı haftası geçirmiştik. Seks hayatımız muhteşem sayılmazsa da iyi gidiyordu. Evlendiğimiz gece olduğu gibi Ebru beni hiçbir zaman onunla sevişmem için zorlamıyordu. Hatta evlenmeden önceki gece onu 20 erkekle birlikte grup seks yaparken görmeden önceki beklentilerime tamamen uyuyordu. Tabii onun grup seksini izledikten sonra benim algılarım ve beklentilerim değişmişti. Ebru’nun mutlu olduğu bir tarz vardı. Belki mahalle baskısından belki de benden çekindiğinden arzularını bana göstermiyor olabilirdi. 


Benim işim, istersem ya da ihtiyaç duyarsam geç saatlere kadar çalışabileceğim bir işti. Evliliğimizin ilk birkaç haftasında iyi kocayı oynamaya çalışarak çalışmamayı tercih etmiştim. Sonra kendi kendime, geç saatlere kadar çalışıp Ebru'ya istediğim gibi bir şehveş olma şansı verebileceğimi düşünmeye başladım. 

Hayatımız güzeldi ama giderek sıradanlaşıyor, sıkıcı bir hal alıyordu. Haftada birkaç kez sevişiyorduk ve hepsi bu kadardı. Düğün gecemizdeki gibi ateşli bir şeyler olmuyordu. 


Sonunda bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdim.


Düzenli olarak geç saatlere kadar çalışmaya başladım. Bu süreçte Ebru haftada üç kez geç saatlere kadar çalışmama alışmaya başlamıştı bile. 

Bir gün bir şehir dışında bir toplantıya katılmam gerektiğini söyledim. Aslında ümidim, ben yokken birkaç erkekle sikişme fırsatını yakalamasıydı. Onu gizlice izleyebilmek için iki gün boyunca işten uzak kalmak için plan yaptığımı bilmiyordu.


İşim Telekom endüstrisiyle ilgili, dolayısıyla en yeni teknolojik cihazları bizzat tanıma fırsatım oluyordu. Özellikle yeni çıkan küçük boyutlu dijital kameraları çok beğeniyordum. Bu kameralar düşündüğüm şey için biçilmiş kaftandı.


Evimize bu kameralardan üç tane kurdum: bir tanesi salonda, bir tanesi aile odasında ve bir tanesi de yatak odamızda. Olup biten her şeyi yakalayacaklardı. Böylece ben de güzel şehveş karımın, Ebru'nun kendi videosuna sahip olacaktım.


Gideceğim sabah karım Ebru bana karşı çok ilgiliydi, ben ayrılmadan önce öpüşüp koklaştık. Çok azgın olduğunu anlamıştım, yani bir şeyler çeviriyordu. Evin önüne kadar beni yolcu etti. İstanbul’un dışında kalan müstakil evlerin olduğu bir muhitte yaşıyorduk. Arabayla uzaklaşır uzaklaşmaz Ebru'nun tekrar eve girdiğini gördüm. Hızlıca evimizin yakınındaki otoparka gittim ve arka sokaktan evimize doğru yürüdüm.


Eve geldiğimde kapının önünde hiç araba yoktu, ben de gizlice kapının önünden geçip evin yanından aşağı indim. Penceremizden içeri baktığımda uzun süre unutamayacağım bir manzarayla karşılaştım.


Ebru siyah iç çamaşırlarını çoktan giymişti bile. Straplez siyah push up sütyenini, şeffaf siyah çoraplarını ve askılı kemerini giymişti. Bacaklarını açmış yatağımızda uzanıyordu ve seks oyuncağımız olan vibratör o sulu amcığına girip çıkıyordu. Diğer eliyle göğüslerini sıkıştıkları yerden çıkarttı ve vibratörü kullanarak kendini tatmin ederken diliyle göğüs uçlarını okşadı.


Her ne kadar ben bir şey duyamasam da, sokuşları gittikçe daha çılgınca bir hal alıyordu, ta ki tüm komşuların duymamasına şaşırdığım o müthiş çığlığı atana kadar. O esnada vibratörü tutan elinin üzerine boşalmıştı. Sonra bu eli ağzına götürüp kokladı ve yalayarak temizledi. Her zerresinden zevk almış gibi görünüyordu zira sonrasında üç parmağını amına soktu ve bir avuç dolusu kendi suyunu ağzına götürüp şehvetle yaladı.


Kaya gibi sertleşmiştim ve rahatlamaya ihtiyacım vardı. Sikimi çıkarıp kendimi okşamaya başladım. Neyse ki bulunduğum yer evin bahçesini saran ağaçlar nedeniyle komşularımızın meraklı bakışlarından uzakta kalıyordu. Ebru'yu orgazm sonrası mutluluk içinde rahatlarken izlemek, çabucak boşalmama yetmişti.


O günün böyle bir gün olacağını bildiğim için kameralarımın harekete duyarlı çalıştırma düğmesini 'açık' konuma getirmiştim. Çok geçmeden evimizin önüne bir arabanın geldiğini ve kapıların çarpıldığını işittim. Birden fazla kapanan kapı sesi duymam, karımın birden fazla erkek tarafından ziyaret edildiği anlamına geldiği için ürpermeme neden oldu.


Salonun penceresinden içeri baktım. Düğün gecemizde onu sikmiş olan dört adamdan üçünü ve sürpriz bir şekilde bir kadını gördüm. İnce topuklu, yüksek deri çizmeler, kısa deri mini etek, altında siyah çoraplar ve jartiyer kemeriyle ölümcül bir kıyafet giymişti. Göğüsleri, neredeyse sadece mendil büyüklüğünde, üst denebilecek bir kumaş parçasıyla kapatılmıştı. Bunun altında askısız bir push-up sütyen vardı.


Açıkçası ilgisini çekmesine rağmen karım şaşırmıştı. Ancak bu nefis sarışın yaratık doğrudan Ebru'ya doğru yürüyüp onu ateşli bir şekilde öptüğünde tüm inisiyatifi kaybetmişti. Ebru'nun önce gerildiğini sonra da aynı şekilde öpücüğe karşılık verdiğini görüyordum. Hemen hemen her erkek gibi, görmeyi en çok sevdiğim şey iki kadının tutkuyla öpüşmeleriydi.


Küçük siyah elbisesini giymiş olan Ebru, hepsi de kaslı atletler gibi yapılı olan üç adam onun muhteşem göğüsleri, güzel poposu ve sırılsıklam amcığıyla oynarken ellerin üzerinde dolaştığını hissetmişti. Elbisesini ve sütyenini çıkardıklarında zevk içinde kıvranıyordu. Adamlardan biri onları yakalayıp birer kurşun gibi olan meme uçlarını öpmeye ve emmeye başlayana kadar göğüsleri serbestçe sallanıyordu.


Gizemli kadın eğlenceyi seyretmek için geri çekilirken üç yarak birden hazır hale gelmişti.


Ebru halının üzerine sırt üstü uzandı ve dizlerini ayırarak şöyle dedi,


"MMmmm....Şimdi sik beni. Ahhhh.....Bu yarakların hepsini amımda..... götümde ve ağzımda istiyorum."


Yaklaşık 19 cm'lik yarağı olan ilk adam Ebru'nun üzerine uzandı ve tek hamlede yarağını Ebru'nun amcığına sokuverdi.


"OHHHHHHH.........Ahhhhhhhh......" diye bağırdı Ebru.


" Siz ikiniz hadi, ağzım biraz bomboş şu anda."


Diğer ikisi mesajı almış ve başının iki yanına diz çökmüşlerdi. Karım Ebru önce bir siki, sonra diğerini emmeye başladı. Bir ara ikisini de aynı anda ağzına aldı. Bir süre bu şekilde sakso çekerek sikildi.


Sonra da ağzındaki yarrağı çıkarıp ,


" Götümden sikilmem için birisine ihtiyacım var. Lütfen, ikinizden biri beni götümden siksin."


Ebru küçük bir düzenlemeyle siklerden birinin üzerine oturup kıçının yanaklarını ayırdı, bu sayede diğer yarağı götüne alabilecekti. Üçüncü yarak da tekrar ağzına girdi. Güzel bir ritimle sikilirken, gerçekten zevk almaya başlamıştı Ebru. Ancak kısa süre sonra orgazm anını hissetmeye başlamıştı. Ağzında bir sik varken tek duyduğum boğuk bir inlemesiydi. Sırtını kamburlaştırdı ve sonra adeta bir yağmur gibi boşalmaya başladı. Yatak çarşaflarımız ıslanmıştı bile. Orgazmı sona erdiğinde amını siken adamın da aynı anda boşaldığını fark ettim. Kısa bir süre sonra, ağzındaki adam da gerilip döllerini güzel karımın boğazından aşağı püskürtmeye başladı. Götündeki adamın hamleleri kısalıp hızlanınca onunkiler de Ebru'nun içine doldu. Üç adam karımın üzerinden yuvarlanırken, diğer kadın da gürültülü bir şekilde bağırarak orgazm oldu.


Ebru bacaklarını iki yana açmış sırtüstü yatıyordu. Amından ve götünden döller akıyordu. Döller çenesinden aşağıya ve göğüslerine de damlıyordu. Diğer kadın yüzünde arzulu bir ifadeyle ona bakıyordu.


" Temizlenmek istiyor gibi görünüyorsun," dedi karıma doğru yürürken.


Karımın yanına geldiğinde dört ayak üzerine çöktü ve yüzünü karımın amına doğru indirdi. Ebru haykırarak orgazma ulaşana kadar onu yalayarak emdi.


Kadın vücudunda gezinip ona tutkulu bir şekilde öpücük kondururken, "Bu harikaydı," diyordu.


Bir saat gibi gelen bir süre boyunca öpüştüler. Öpüşürken elleriyle birbirlerinin vücutlarını keşfediyorlardı. Ebru yeni kankasının arkasına uzandı ve sütyenini çözdü. Sütyen, üzerindeki kıyafetle birlikte çıkmıştı. Karımın (kendi göğüsleri dışında!) ilk kez dokunduğu göğüsleri okşamasını izledim. Sert meme uçlarıyla oynadı ve sonunda öpüşmelerini kesti. Daha sonra öpücüklerini arkadaşının omzundan ve göğsünden aşağı doğru takip etti, ta ki her gün yaptığı gibi o güzel meme uçlarını öpüp emene kadar.


Arkadaşı Ebru'nun omuzlarına nazikçe aşağı doğru baskı uyguladı, böylece karnından aşağı, göbek deliğinin etrafından ve tamamen traşlı bir amcığa ulaşana kadar öpücükler kondurdu. Durdu, arkasına yaslandı ve saldırmak üzere olduğu şeye iyice baktı, rüya gibi bir sesle şöyle dedi


"Bunu daha önce hiç yapmadım" diyerek sanki yıllardır yapıyormuş gibi hemen girişti.


Bir süre arkadaşının amcığı üzerinde kaldı, derken diğer kadından bir fısıltı yükseldi. Bunun üzerine Ebru durdu ve arkadaşının altına sırt üstü yatmasına izin verdi. İki kadın, karım ve arkadaşı, daha sonra birbirlerine 69 yapmaya başladılar. İnlemelerine ve çılgınca hareketlerine bakılırsa oldukça da iyiydiler!


Erkekler izlerken tekrar sertleşmişlerdi. Her iki kadın da orgazma doğru ilerliyordu ve yalama daha da hızlandı ve sertleşti. Ebru arkasını döndü ve tekrar boşalırken amını arkadaşının yüzüne gömdü. Aynı anda arkadaşı da orgazm olurken Ebru'nun başını amına dayamıştı.


Ebru yavaşça arkadaşının üzerinden kalkarken, erkekler tekrar işi devraldılar. Tekrar sikişmeye hazırdılar. (O ateşli lezbiyen 69'dan sonra ben de hazırdım!)


Bir kez daha karımın götüne, amına ve ağzına birer yarak girmişti. Bundan zevk alıyor gibi görünse de, hareketleri o kadar çılgınca değildi. O yaraklara bütün gücüyle gömüldü ve sakso çekti ve sonunda üç adam da teker teker boşaldı. Sanırım bu sefer Ebru boşalamamıştı.


Kısa bir süre sonra üç adam evden ayrılmaya hazırlandılar. Sonradan tekrar geleceklerini söylediler. Saatime baktım. Öğle yemeği vakti bile değildi.


Sadece iki kadın vardı. Ebru kadının gözlerinin içine bakarak onu duygulu bir şekilde öpüyordu, sertçe!


"Bu sefer tadına doğru düzgün bakmak istiyorum" dedi.


Ardından kız arkadaşını güzel yüzünün her yerinden yumuşakça öperek okşadı. Yavaşça omuzlarına ve göğüslerine doğru ilerledi.


"Göğüslerin çok güzel, Sema. Onları saatlerce öpebilirim."


(Demek adı buydu, Sema.)


"Peki neden yapmıyorsun fıstık? Benim gitmem gereken bir yer yok."


Zaten Ebru da aynen öyle yapıyordu. Bütün hüneriyle yalayıp öpüyor ve emiyordu. Ebru bir süre o tatlı göğüsleri emdikten sonra yavaşça aşağıya, Sema'nın kılsız amcığına doğru kaydı.


"Senin şu tüysüz amcığının görüntüsüne bayılıyorum Sema. Bunu yaptığımda bir şey fark ediyor mu?"


Ebru dilini Sema'nın içine sokabildiği kadar soktu. Sema'nın nefesi kesildi ve şöyle dedi,


"Oh, siktir, çok güzel bir his."


Ebru, Sema aniden kalçalarını sallayıp çığlık atana kadar oral saldırısına devam etti,


"Ohhhhh.....Boşalıyorum SİKTİR...... sakın durma...... boşalıyorum."


Çırpınması bittiğinde Ebru Sema'nın yüzünü ellerinin arasına alarak ona kocaman bir öpücük kondurdu.


Ben yine pantolonumun içine boşalmıştım ve kendimi çok zorlanmış gibi hissediyordum. Kendime gelmek için zamana ihtiyacım vardı. Güzel karım Ebru ve kız arkadaşı Sema'yı yavaşça öpüşürken ve birbirlerini okşarken bıraktım.


Tek düşünebildiğim "Umarım kamera devamını çeker" oldu.


Ama bu başka bir hikâye.....

 

 Sonraki Bölüm...

Karım Ebruyu Ne Kadar Tanıyorum 2

 
(Önceki Bölümler)

Bölüm 1


Bölüm 2


Düğün Günümüz


Düğün günümüzde, bugünün ilginç bir gün olacağına dair içimde tuhaf bir hisle uyanmıştım (ve sadece düğünden bahsetmediğimi anlamışsınızdır.). 

Hemen kalkıp giyindim.O gün yapacak çok işim vardı. 


İlk olarak düğünümüzün yapılacağı mekanı ziyaret etmeye karar verdim. Salona vardığımda görevliler oradaydı biraz dolaşıp organizasyon ile ilgili bilgi aldıktan sonra, o gece nerede üstümüzü değiştireceğimizi göstermelerinii rica ettim.


Bana şık bir şekilde dekore edilmiş geniş bir oda gösterildi. Odanın tahmin ettiğimden güzel olduğunu düşünüyordum. Ama benim orayı kullanmayacağımı söyleyerek, bana nerede üstümü değiştireceğim söylendi. 

Şaşırmıştım tabi. Tamamen farklı bir odaydı. 


Nedenini sorduğumda, müstakbel eşim Ebru'nun o sabah arayıp böyle bir şey talep ettiğini söylediler. O gece gideceğimiz yere vardığımızda bana sürpriz yapmak istediğini söylemiş.


Teşekkür ederek oradan ayrıldım. 


O odada neler olacağını üç aşağı beş yukarı tahmin ediyordum. Bunları düşünmem bile sikimi hareketlendirmişti. Şimdi ise ihtiyacım olan tek şey müstakbel karımın odasını görünmeden izleyebileceğim bir yer bulmaktı. Uygun yeri bulmak beklediğimden daha kolay oldu. Alandaki düğün salonunun yanından geçen yola açılan küçük bir pencere vardı. Ebru'nun üstünü değiştirdiği odaya geri geri girdim ve pencerenin odanın göze çarpmayan bir köşesinde olduğunu fark ettim. Perdeleri hafifçe araladım, tabii ki sadece içeriyi görebilecek kadar.


Akşam güzel bir düğün oldu. Herkes çok eğleniyordu. Alkol su gibi akarken insanlar etrafta gülümseyerek dolaşıyordu. 


Eşim Ebru ışıl ışıl görünüyordu. Ben ise ona bakarken, amının ve götünün önceki geceden kalan döllerle dolu olup olmadığını merak ediyordum. Bunu düşünmek bile sertleşmeme neden oluyordu!


Nikâh merasimi bittikten sonra düğün faslına geçtik. Ebru herkesin ilgi odağıydı (tıpkı dün gece olduğu gibi). Çok güzel görünüyordu ve ona bakarken bile dizlerimin bağı çözülüyordu.


Nihayet beklediğim ana yaklaşmıştık ve ayrılmanın vakti gelmişti. Misafirlerimiz ile vedalaşıp, üstümüzü değiştirmeye gittik. Ben odama geçip rekor sürede üstümü değiştirdim. Dışarı çıkıp Ebru'nun odasına doğru açılan pencereye yöneldim. 


Beni karşılayan manzara inanılmazdı. Çiçeği burnunda karım dün geceki partideki erkeklerden birinin önünde diz çökmüştü. Gelinliğini çıkarmış ve göğüslerini seksi şekilde yukarı kaldıran saten bir büstiyer giymişti. Bu giysiye jartiyerlerle tutturulmuş beyaz çoraplar kombinlenmişti. Ayağında ise yüksek topuklu beyaz ayakkabıları vardı. Külotu ise, hiçbir yerde görünmüyordu.


Karımın küçük ağzı adamın sikinin etrafına sarılmıştı ve var gücüyle emiyordu. Yanaklarının hareketinden ağzındaki yarrağı nasıl vakumladığı açıkça belli oluyordu. Karımın eli çılgınca kendi amcığıyla oynuyordu ve orgazm olmak üzereydi. Neler olduğunu duyamıyordum ama kasılmalarından boşalmak üzere olduğu çok belliydi, hem de oldukça şiddetli bir şekilde. Ben manzarayı izlerken kaya gibi sertleşmiştim, bu yüzden orta karar sikimi çıkarıp otuz bir çekmeye başladım.


Ebru titreyerek boşalınca sakso çekmeyi bıraktı. Ebru yaladığı adamın sikini eline alıp aşağı yukarı sallarken ona bir şeyler söyledi. Adam büstiyerini indirip meme uçlarıyla oynamaya başladı. 


Karım yeniden azmaya başlamıştı bile. 

Benim sevgili muhafazakar görünümlü karım nefromanyak olabilir miydi?


Adamı yalamaya ve vakumlamaya devam etti. Adam aniden ağzından çekilip göğüslerinin üzerine boşalmaya başladı. Ebru, adamın ilk boşalmaları bitttiğinde  sikinin ucundan sızan son spermi de emdi ve ardından adamın spermini memelerinin her yerine sürterek meme uçlarının tamamının dölle kaplanması için eliyle üzerine fışkıran dölleri yaymaya başlamıştı.


Bu arada adama bir şeyler söylüyordu. Ne yazık ki duyamıyordum..


Kapı bir anda açılınca diğer üç adam da geldi. Ebru onları gördüğünde biraz sonra 3 yarrak tarafından sikileceğinin mutluluğu ile gülümsediğini görmüştüm. Vakitleri yoktu karım Ebru gelen adamları yönlendirerek nasıl sikilmek istediğini organize ediyordu. Adamları birer oyuncak gibi kullanıyordu. Seks oyuncakları...

Dün gece yaptığı gibi, güzel Ebru'm bir yarrağın üzerine oturup diğerini ağzına, üçüncüsünü de götüne soktu. Kısa sürede ritmi tutturdular ve Ebru tüm gücüyle hem sikişti hem de oral seks yapıyordu. 


Çılgınca ve hırsla..... 


Bu tempoya partnerlerinin dayanması zordu. Karımın küçün amcığı zaten bir yarrağı sarabilirken götündeki yarrak ile dar olan delikleri i̇yice daralmış olmalıydı.

Amındaki ve götündeki adamlar da boşalmaya başlayınca Ebru orgazmdan inlemeye başladı. Sakso çektiği adam biraz daha uzun süre dayandı ama sonunda o da boşaldı ve Ebru adamın tüm döllerini emerek yuttu. Yutarken hızını alamamış ve döllerinin bir kısmı güzel yüzüne akmıştı. 


Bu sırada ben de boşalmıştım.


Odama dönüp temizlensem iyi olacak diye düşündüm. Pencereden arkamı döndüğümde üzerinde kameranın olduğu sehpayı gördüm.


Odamda hızlıca duş alıp çıktım. Ne göreceğimi merak ederek Ebru'nun odasına doğru yürüdüm. Kapıyı çaldım  "Bir dakika. Neredeyse hazırım." diye seslendi karım.


Kapı açıldığında karşımda dar, kısa siyah bir elbiseyle duruyordu. Göğüs dekoltesi çok açıktı ve elbise o kadar kısaydı ki altındaki siyah jartiyer çoraplarının dantellerini görebiliyordum.


" Muhteşem görünüyorsun sevgilim," dedim. "Hadi bir an önce gidelim."


Onu hemen orada sikmek istiyordum ama otelimize varana kadar beklemenin daha iyi olacağını düşündüm.


Odamıza vardığımızda kapıyı arkamızdan kapattım, onu kollarıma aldım ve tutkuyla öptüm.


"Seni seviyorum Ebru."


Gizliden gizliye biraz önce yüzünde birikenleri düşünüyordum. Aslında başka bir erkeğin dölünü tadıyordum ve bu hiç de umurumda değildi.


"Ben de seni seviyorum sevgilim," diye cevap verdi.


Biz öpüşürken, ben yavaşça elbisesinin fermuarını açtım. O da benim pantolonumu çıkardı. Kısa süre sonra gömleğim de onu takip etti. Öpüşmeyi kestik. Siyah, askısız, push-up sütyeni, çorapları, jartiyer kemeri ve o güne kadar gördüğüm en küçük siyah külotuyla karşımda duruyordu. Büyüleyici görünüyordu.


Tekrar öpüştük. Arkasına uzanıp sütyeninin kancasını açtım.


Sütyeni çıkarırken "Göğüslerine bayılıyorum" dedim.


Öne doğru eğildim ve meme uçlarını öpüp emmeye başladım. Hiç hatırlamadığım kadar serttiler. Sanırım tadına baktığım şeyi düşünüyordu. Evet, öyle olduğunu biliyorum.


Ona yaptığım şeyler hoşuna gidiyordu ve çok geçmeden onu zevkten kıvrandırdım. Birden beni omuzlarımdan aşağı itti. Benden ne yapmamı istediğinden hiç şüphem yoktu. Karnından aşağıya doğru öptüm. Külotuna ulaştığımda onu ağzıma aldım ve dişlerimle aşağı çekmeye başladım. Onun tatlı, güzel kokusuyla doluydum. Elimle külotunu sıyırdım ve döl dolu olduğunu bildiğim amına doğru ilerledim.


Daha önce bir ya da iki kez onu yalamıştım ama bunun tadı hatırladığımdan farklıydı. 


Tabii ki neden olduğunu biliyordum! Onun tatlı am suyu ile tadını net bir şekilde alabildiğim dölün karışımı beni kendimden geçiriyordu. Ebru üzerinde de aynı etkiyi yaratmıştı. Ebru'nun zonklayan klitorisine ulaşıp yaladığımda irkildi ve inlemeye başladı.


"Aaaaahhhhhh, Bebeğim....... Boşalıyorum................ durma.............Ohhhhhh, aaaahhhh, aaaahhh, uuummmmmmm, ooooohhhhhh."


Sonra yüzümde patladı. Ağız dolusu suyunu ve kısa süre önce içine bıraktığı dölleri yuttum.


Aniden ayağa kalkıp onun bedenine doğru ilerledim ve sikimi içine soktum. Tekrar inlemeye başlamıştı. Dilimi ağzına soktum ve onu çılgınca öpmeye başladım. Ağzımdaki suyunu ve spermleri delirmiş gibi emiyordu. Tekrar tekrar kökledim, sonra çağlayarak boşalmaya başladım. 


Ebru yatakta debelenmeye başlamış, inlemeleri şiddetini artırmıştı.


Derken yine orgazmın ve gece boyunca içtiği kokteylerin etkisi ile sızmış gibi yattı.

Kendine getirmeye çalıştım ama sadece yüzünde anlamsız bir sırıtışla orada yatıyordu. 

Bu fırsatı değerlendirerek parmağımla göt deliğini yokladım. Parmağımı götüne kolaylıkla soktuğumda bile hareket etmedi. Parmağımı çektiğimde neden bu kadar kolay içine sokabildiğimi anlamıştım.

Parmağımın üzerinde kocaman bir sperm parçası vardı. 


Ebru o anda uyandı ve "Siktir, bu harikaydı" dedi.


Nihayet uyumaya başladığımda tek düşünebildiğim, "Acaba videoları görebilecek miyim?" idi.

 

 Sonraki Bölüm...