(091) Ayça Üniversite Arkadaşları Buluşması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
(091) Ayça Üniversite Arkadaşları Buluşması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ayça Üniversite Arkadaşları Buluşması

 

(Karısını tanıdığını düşünen bir kocanın, eşinin hiç tahmin edemediği bir yüzüyle karşılaşması. Hikaye eşler arası açık evliliği keşfini anlatmaktadır.)

 

Ayça'nın doğum günüydü ve onun için büyük bir parti düzenlemeye karar verdik. Bir süredir görmediği ve benim hiç tanışmadığım bir grup arkadaşını üniversiteden davet etti. İlk başta bu fikrin iyi bir fikir olup olmadığından emin değildim, ancak Ayça mezun olduğundan beri hiçbir toplantıya katılmadığı için arkadaşlarını gerçekten özlediğini söyledi ve beni de ikna etti.

 

Biraz tereddüt etmemin sebebi, Ayça'nın üniversitede parti kızı olarak tanınmasıydı. Ayça üniversitede oldukça aktifti ve kampüsün en çılgın gruplarından birinde yer alıyordu. Öğrenci değişim programıyla yurt dışına çıkmış ve ardından otostopla Avrupa'yı gezmişti. Deneyim kazandıkça arkadaşlarıyla Hindistan'a seyahatler yapmışlardı. Bu kalabalık grupla birlikte hippi yaşantısının tadını çıkardılar.

 

Ayça'nın rahat tavırları ve çılgınlıkları dikkatimi çeken şeylerdi. Aslında tüm ilişkimiz boyunca, onun rahat tavırları beni her zaman etkilemişti. Zaman içinde birçok arkadaşıyla tanışmıştım. Bu insanlardan duyduğum, Ayça'nın biraz fazla içtiği zamanların tam bir parti kızı olduğuydu. Diğer kadınlar gibi gruplarıyla eğlendiklerini anlatırdı. O zamanlar "birlikte takılmak" ifadesinin ne anlama geldiğini tam olarak anlamamıştım, ancak sormama karar vermiştim.

 

Ayça, omuz hizasında esmer saçları ve harika bir gülümsemesi olan güzel bir kadındı. Orta boyda, ince bacakları sıkı, kıvrımlı bir poposu ile oldukça alımlıdır. Göğüsleri arkadaşlarına göre küçük  olsa da, avantajı her zaman dik görünmesi idi.  Karımın vücuduyla gurur duyuyordum.Genellikle kıyafetleri konusunda onu cesaretlendiriyordum. Gerçi şu an düşününce belki de benim öyle düşünmemi istemişte olabilirdi. Plajda güneşlenirken bikinisinin üzerini çıkartmaktan hiç tereddüt eden birisi değildi. Diğer kadınların ona kıskançlıktan kaynaklı yadırgayan bakışlarından zevk alıyor gibiydi. Üstsüz olarak dolaşmaktan utanıyor gibi bir hali de yoktu. Üstelik bu sadece yabancıların yanında olan bir olay da değildi. Arkadaşlarının yanında da bikisinin üstünü değiştirirken de hiç çekinmiyor gibiydi.  

 

o gece, kısa, gösterişli bir etekle dekolte bir kolsuz bluz giymişti. Eski arkadaşlarını yeniden göreceği için çok heyecanlıydı. O akşam doğum günü olduğu ve arkadaşları geleceği için erken saatte yemeğe çıktık. Yemekte Ayça bir şişe şarap içmişti bile. İçtiğinde hep azardı ve bu gece de bir istisna değildi. Eve dönerken ellerini benden uzak tutamamıştı. Araba kullanıyordum ve dikkatimi dağıtıyordu, bu yüzden onu başından savdım.

 

"Tatlım," dedi, 

"Bu gece biraz eğlenebilirim, o yüzden üzülme, tamam mı?"

 

"Ne demek istiyorsun?" Biraz şüpheyle sordum.

 

"Bu adamları uzun zamandır tanıyorum ve hepimiz birlikte bir şeyler yaşadık. Büyük kısmı Hindistan’a giderken benimle birlikte idi. Bazen birlikte iken oldukça rahat olabiliyoruz ama senin bunu yanlış anlayıp üzülmeni de istemiyorum" dedi.

 

"Tamam..." dedim nasıl cevap vereceğimi bilmeyerek.

 

"Sadece kıskanmayacağına söz ver. Ayrıca, ilgi çekmemden her zaman hoşlanırsın, değil mi?" diye sordu.

 

"Peki, tamam. Sadece, delirme," dedim.

 

"Ah, seni sevdiğimi biliyorsun," dedi ve koltuğa eğilip beni yanağımdan öptü.

 

Yolun geri kalanın da başka şeylerden bahsediyordu ama benim aklım söylediklerinde takılıp kalmıştı. Gösteriş yapması hoşuma gidiyordu ama bunu bildiği bir grup insanın önünde yapmak farklıydı. 

Yine de, ne kadar gergin olsam da, biraz da tahrik olmuştum. 

 

Aklında ne tür bir oyun vardı?

 

Bunu düşünmek için fazla zamanım olmadı. Eve vardığımızda çok kısa süre sonra kapı çaldı. Neyse ki evi parti için önceden ayarlamıştık, bu yüzden hazırlıklıydık. Ayça kapıya sıçradığında, eteği yukarı aşağı sallandı. O zaman eteğin altında seksi siyah dantelli bir külot giydiğini fark ettim.

 

Kapı açıldı ve içeri Ayça'ın boyunda ama sarışın ve biraz daha uzun, düğmeli bir bluz ve dar bir kot pantolon giyen muhteşem bir kız girdi. Ayça'ı gördüğü an ciyakladı ve ikisi birbirlerinin kollarına atladılar. Ayça döndü ve 

 

"Tatlım, bu Meltem! Üniversite boyunca oda arkadaşıydık!" dedi.

 

El sıkıştım ve Meltem'e merhaba dedim, eğer Ayça onunla eğlenmek isterse, hiç umursamam diye düşünmüştüm. Belki izlemek ilgi çekici bile olabilirdi.

 

Sonraki bir saat boyunca, giderek daha fazla insan gelmişti. Toplam sayı otuz civarında idi ve  erkekler ve kızlar arasında eşit gibiydi. Çoğu arkadaşı çekiciydi. Ayça hepsini ciyaklayarak ve dostça kucaklayarak selamladı. Biraz fazla arkadaş canlısıydı. 

 

Bir adam ona sarılırken poposunu sıktı. Tekrar ciyakladı ve omzuna şaplak attı. Daha sonra bana döndü ve 

 

"Tatlım, bu Metin! Metin, bu benim kocam Emre!"

 

"Nasılsın?" Metin elimi sıkmak için uzanırken kocaman bir gülümsemeyle söyledi. Belli ki karımı ellediğini gördüğüm için hiç utanmış görünmüyordu ve aslında onun ona sarılmasından hiçbir farkı yokmuş gibi konuşuyordu. Buna biraz şaşırdım ama çabuk toparlandım. Onun için önemli değilse, diye düşündüm, sanırım bunu çok fazla umursamamalıyım.

 

Bir süre sonra parti tüm hızıyla devam etti. Orada kimseyi tanımadığım için içki almak ve tek başıma takılmak için gizlice mutfağa geri döndüm. Meltem ve Ayça'nın diğer bazı arkadaşlarıyla biraz sohbet ettim.

 

Ara sıra bazı adamların Ayça'yı taciz ettiklerini fark ettim. Bunlardan birisi, Timuçin, Ayça’nın göğüslerini sıkmasıydı. Neden olduğunu duyamayacak kadar uzaktaydım ama Ayça ve konuştukları diğer kızlar sadece güldüler.

 

Orada burada böyle şeyler oldu, bu beni hem kıskandırmış hem de azdırmıştı. Daha önce karımla açıkça flört eden ve bu kadar rahat elleyen adamlar görmemiştim. Evet Ayça yaşamında rahattı. Ben bunu biliyordum. Aslında bende kapalı birisi değildim. Beni şaşırtan bunu ilk kez yaşıyor olmamdı. Gidip bir şey söylemem gerektiğini hissettim, belki herkese onun karım olduğunu hatırlatmak için kolumu ona dolamam gerektiğini hissettim, ama şaşırtıcı bir şekilde bunu yapmadım.

 

Birkaç saat sonra herkes biraz içmişti ve insanlar daha da rahat davranmaya başlamıştı. Ayça'nın arkadaşlarıyla yaptığım görüşmelerden birinde, Ayça da dahil olmak üzere gruptaki neredeyse tüm kız ve erkeklerin en az bir kez birbirlerini yattığını öğrenmiştim. Bunu o güne kadar hiç duymamıştım ve Ayça'nın bunu bu kadar çok adamla yaptığını öğrenince biraz şok oldum. Bu durum herkesin birbirine karşı ne kadar rahat ve eğlenceli hissettiğini açıklıyordu. Gruplarında cinsellik kesinlikle bir tabu değildi. 

 

Mutfağa yürüdüğüm sırada birinin "Striptiz kuralları!" diye bağırdığını duymuştum. Herkes güldü ve alkışladı ama kimse bir şey yapmadı. Kafam karışmıştı ama mutfaktaki giden adamlardan biri bana, bazen üniversitedeki partilerde grubun "striptiz kuralları" olduğunu, eğer konulmuş bir kural ihlal edilirse bir kıyafetin feda edilmesi gerektiğini söyledi. Görünüşe göre bir dakika önce birisi, bu kadar çok insanın "beğenmek" kelimesini çok fazla kullanılmasının ne kadar kötü olduğunu söylemişti ve oradan, "beğenmek" demek striptiz kurallarından birisi oluvermişti.

 

Adam durumu anlatır anlatmaz oturma odasından bir tezahürat yükseldi. Etrafa baktım ve Ayça'ın arkadaşlarından biri, Emel, sahte bir hüsranla zemini tekmeliyordu. Herkes "Çıkar ! Çıkar!" diye sloganlar atmaya başladı. Emel ayakkabılarını çıkarınca, salondan bir alkış ve inilti karışımı yükselmişti 

 

Bir dakika sonra başka bir tezahürat duydum ve bu kez döndüğümde çemberin ortasında Ayça'yı gördüm. Kıkırdıyordu. O da ayakkabılarını da çıkardı.

 

Sonraki yarım saat içinde, giderek daha fazla insan soyunmaya başladı. Sanırım bu devirde "beğen" dememek oldukça zordu. Ama bazıları bunu sanki soyunmak istercesine bariz bir şekilde söylüyordu.

 

Emel aynı şeyi tekrar söyledi. Gömleğini çıkardığında mor dantelli sutyeni ortaya çıkmıştı. Adonis heykelleri gibi vücudu olan Metin da dahil olmak üzere birkaç adam gömleksiz kaldı. Ayça’nın Metin’in vücuduna attığı kaçamak bakışları yakalamıştım. Neredeyse hemen ardından kendisinin "beğen" demesi ve herkes ona bakarken gömleğinin altından uzanıp sutyeninin kancasını çıkarmıştı. Sütyenini üstünü çıkarmadan içinden aldı ve gülerek Metin'e fırlattı. Metin kendisine atılan sütyeni yakalayıp kokladı, sonra bir kenara attı.

 

Ayça'nın sütyeni olmadığı için ne kadar tahrik edici olduğunu görebiliyordum. Meme uçları gömleğinin kumaşından belli oluyordu. Üstelik gömlek dar bile değildi. Her adım attığında göğüsleri zıplıyor ve odanın içinde dolaşırken birçok erkeğin dikkatini çekiyordu. Veya sadece benim dikkatimi çekiyordu.

 

Biraz sonra, kızlardan birkaçı sütyenleriyle kaldı; onlardan biri, Melissa, sadece sütyeni ve külotuyla kaldı. Adamların çoğu gömleksiz idi. Üçünün de sadece boxerları kalmıştı. Hiç konuşmadığım için hala tamamen giyiniktim ve bu o an benim için iyi bir şeydi. Tüm bu adamların güzel karıma ve onun zıplayan göğüslerine bakıp gömleğinin altında nasıl göründüklerini hayal etmelerini izlerken erekte olmuştum.

 

Ancak bazılarının sadece hayal kurmakla yetinmediği ortaya çıktı. Melissa'ya iç çamaşırlarıyla bakarken gözümün ucuyla Timuçin'in Ayça'nın arkasına gizlice geldiğini gördüm. Kalabalık bir grubun önünde durmuş, bir hikaye anlatıyordu ve onu hiç fark etmemişti. Hemen arkasından geldi ve aniden üstünü yanlarından tuttu ve boynuna kadar çekti. Dolgun göğüsleri ve kabarık meme uçları hafifçe zıplayarak görüş alanına girdi ve kalabalık tezahürat yaptı. Ayça şakayla çığlık attıp gömleğini aşağı çekmişti. Timuçin'in ellerini ittirip hikayesini anlatmaya geri döndü.

 

Kıskandım ama inanılmaz tahrik oldum. Tüm oda az önce karımın göğüslerini görmüştü ve umurunda bile değildi. Ne yapacağımı bilemedim, bu yüzden orada durup herkese baktım. Timuçin uzaklaştı ve başka bir adama beşlik çaktı, sonra gidip Meltem ile flört etti.

 

Birkaç dakika sonra Ayça yanıma geldi. Açıkça sarhoştu, gözleri parlıyordu ve baş döndürücüydü. 

"Tatlım, kıskanmıyorsun, değil mi?" dedi. 

"Daha önce görmedikleri bir şey değil. Biz hep böyle şeyler yaparız."

 

"Sorun değil, ama beni tahrik ediyor," dedim, aslında yalan söyleyip söylemediğimden emin değildim. 

"Eğlenmene bak."

 

Gülümsedi. Beni öperken dilini ağzımın içinde gezdirmişti.

 

"Seni seviyorum!" diye fısıldadı ve arkadaşlarına katılmak için geri dönerken çalan müziğin ritmi ile oynuyordu.

 

Ayça'nın anlık teşhirinden cesaret alan daha fazla insan aynısını yapmaya başlamıştı. Boxer şortlu adamlardan biri boxerını indirip kısa bir show yapınca, Emel karşılık olarak sutyenini yukarı çekti. Göğüsleri Ayça'nınkinden daha büyüktü ve gülerken göğüslerini sütyeninin içine geri sokmakta biraz zorlanmıştı. Timuçin başka bir kızın üstünü kaldırınca, kız arkasını dönüp Timuçin'in pantolonunu aşağı çekti. 

Timuçin pantolonunu yukarı çekmeden tekmeleyerek içinden çıktı. Boxerla dolaşmaya başladı.

 

Bir bira daha almak için mutfağa gittim ama içeri girdiğimde üzerlerinde sadece iç çamaşırı olan, iki kişinin öpüştüğünü gördüm. Striptiz oyunundan mı yoksa soyunmaya yeni mi başladıklarından emin değildim. Bir bira aldım ve onlar fark etmeden mutfaktan çıktım.

 

Tam zamanında oturma odasına geri döndüm ve Ayça'ın Metin'e güldüğünü gördüm. Hoplayıp zıplarken herkes sikinin boxerının altında zıpladığını açıkça görebiliyordu. Aniden boxer şortunu aşağı çekti, kocaman, kalın bir aletini ortaya çıktı. Ayça istemsizce nefesini tutup yeniden kıkırdamaya başladı. Biraz irkildim. Hiç çıplak erkek görmeyi ummuyordum. 

 

Birkaç dakika sonra birisi müziği modern R&B'ye çevirdi. Birkaç kız oturma odasının ortasında dans etmeye başlamıştı.Bazı erkekler de onlara katıldı. Grubun büyük kısmı ise evin köşelerinde oturup sohbete dalmıştı.

 

Yemek odasına geri döndüm ve birkaç dakika orada takıldım, Metin'in aletini ve Ayça'nın tepkisini kafamdan atmaya çalışıyordum.

 

Oturma odasına geri döndüğümde, birisi ışıkları kısmıştı ve birkaç kişi daha dans ediyordu. Bazı erkekler ve kızlar eşleşmiş ve yavaş müzikle dans ediyordu. Diğerleri kendi kendilerine sallanıyordu. Ayça ve Meltem'in köşede heyecanla birbirlerine fısıldadıklarını gördüm. Ayrıldıklarında Meltem dans pistinin ortasına geçerken, Ayça da bana doğru geldi.

 

Ayça iyice yaklaşıp kulağıma fısıldadı. 

"Tatlım, sana hava atmamı istiyorsun, değil mi? Bu seni tahrik ediyor, değil mi?"

 

"Evet - evet," diye kekeledim. 

"İstersen, yani. Evet. Devam et."

 

Çok hevesli değildi ama onun için yeterliydi. Beni yanağımdan öptü ve Meltem ile birlikte dans pistine çıktı.

 

İkili dans etmeye ve baştan çıkarıcı bir şekilde kalçalarını müziğe sallamaya başladı. Meltem dans ederken yavaşça bluzunun düğmelerini açmaya başladı ve insanlar bağırmaya ve tezahürat yapmaya başladı. Düğmeleri açıldığında siyah bir sütyen içinde güzel bir çift göğüs ortaya çıkmıştı.

 

Ayça'nın da gömleğini çıkarmaya başlaması beni şaşırtmıştı. Sütyeni yoktu. Gömleğini başının üzerinden çıkardığında ise, göğüsleri tekrar ortaya çıkmıştı.  Grup daha da yüksek sesle tezahürat yaparken Ayça gömleğini fırlattı.

 

Karım kesinlikle muhteşem görünüyordu. Yavaş hareketleriyle göğüsleri hafifçe sallanırken, parlak pembe göğüs uçları kaya gibi sertti. Tek yapabildiğim, tüm erkeklerin onun gergin karnına ve zıplayan göğüslerine baktığını bildiğim için ona bakmaktı. İnanılmaz tahrik olmuştum. İyi ki kimse pantolonuma dikkat etmiyordu.

 

Yavaş şarkı durdu ve daha hızlı bir şarkıya dönüştü ve Ayça ile Meltem daha hızlı dans etmeye başladılar. Bu sefer dansa erkeklerde katılmıştı. Kısa süre sonra karım iki adamın arasında dansa devam ediyordu.

Önündeki adam tamamen giyinikti ama arkasındaki adam boxerıylaydı. Sikini onun kıçına sürttüğünü ve karımın da buna karşılık verdiğini söyleyebilirdim. Hâlâ gülümsüyordu ama artık yüzündeki ifade şakacı olmaktan çok erotikti. Önündeki adam gömleğini çıkardı ve çıplak göğsünü, Ayça’nın çıplak göğüslerine sürtmeye başladı. Arkasındaki adam ise eteğinin altından bacaklarına okşuyordu.

 

Artık olaylar giderek ciddileşiyor gibiydi. Fakat ben hareket bile edemiyordum. Bütün gece o kadar kayıtsızdım ki, şimdi Ayça’yı durdurmaya çalışmak beni komik gösterecekti. Bunun yerine, Meltem'e bakmak için arkamı döndüm. Meltem, sütyeninin içinden göğüslerine masaj yaparken poposuna sürtünen Timuçin İle dans ediyordu. Meltem, Timuçin’in okşamalarını aldırmıyor ve dansına aynı doğallıkta devam ediyordu. Gerçekten bu grup oldukça rahattı.

 

Ayça'ya baktığımda, arkasındaki adam hala oradaydı ama önündeki adam başka biriyle dans ediyordu. Biraz rahatlamıştım, ama arkasındaki adamın elleri karımın göğüslerindeydi. Ayça’nın meme uçlarını çekip çimdikliyordu. Karımın gözleri kapalıydı ve onun yaptığından zevk mi aldığını yoksa sadece müziği mi hissettiğini anlayamıyordum. Adam aniden ellerini bacaklarına indirdi ve eteğini yukarı çekti. Karım nefesini tuttu ve sonra kıkırdadı ama onu durdurmak için hiçbir şey yapmadı.

 

Bir saniye sonra adamın elleri aşağı inerken beraberinde Ayça’nında külodu aşağıya kaymıştı. Karım sadece gülerken, bileklerindeki külotu bir köşeye fırlattı.

 

Görenler alkışlarken Ayça onlara döndü ve güldü. Sonra eteğini tüm erkeklere amını gösterecek kadar yukarı kaldırdı. Tezahüratlar daha da yükselmişti. Ayça ortaya geri döndü ve kızlarla dans etmeye başladı.

 

Nefes almakta zorlanıyordum ve göğsümde sanki kocaman bir yumru vardı. Karım sadece etek giyiyordu ve bir grup erkeğe amını göstermişti. Üstelik bu, adamın biri onu beş dakika boyunca mıncıklamasından sonraydı. Meltem'e baktım. Onun da Ayça kadar çıplak olduğunu ve bunun daha iyi olacağını umdum ama Meltem hâlâ sutyeniyle kot pantolonunu giymişti. Dans etmeyi tamamen bırakmıştı ve Boxer şortlarının altından açıkça görülebilen ereksiyonları olan birkaç adamla sohbet ediyordu.

 

Tekrar Ayça'ya döndüm. Dans ederken kendini izleyen erkekler için sanki gösteri yapıyordu. Şarkının ani yükselişleri olan melodisine uygun olarak, yukarı aşağı zıplıyordu. Birkaç zıplama esnasında eteği amını tamamen ortaya çıkaracak kadar yükselmişti. Labia nın üzerindeki düzgün kısaltılmış kahverengi tüyleri açık teniyle harika bir tezat oluşturuyordu. Kim ne derse desin, ben her zaman düzgün tüyleri sevmişimdir.

 

Bütün erkekler Ayça’ya bakıyor gibiydi, hatta başka biriyle konuşanlar bile. Diğer kızlar kadar seksiydi, ama karım üstsüz tek kişiydi ve diğer kızların yaptığı her şeyi geride bırakan seksi bir gösteri sergiliyordu. 

 

Ayça kalçasını bazen eteğinin biraz yukarı aşağı hareket etmesine yetecek kadar hafif sonra daha yukarı çıkacak kadar güçlü sallıyordu. Belli ki tüm ilgiden zevk alıyordu.

 

Şarkı bitti. Kızlardan biri yeni şarkı ararken Ayça yanıma geldi. Ben bir şey söyleyemeden, beni itti ve dudaklarımdan sertçe öptü. Gömleğime karşı göğüslerini ve karnına karşı sertliğimi hissedebiliyordum.

 

"Çok harikasın," dedi. "Eğlenmemize kızmadığın için çok mutluyum."

 

Biraz sinirlendiğimi söylemek istedim ve görünüşe göre gerçekten eğlenen tek kişi oydu - başka kimseyi umursamadan eğleniyordu. Bunu söylediğinde sesi o kadar mutlu çıkmıştı ki, sustum ve sadece başımı salladım.

 

"Göğüslerimi elleyen adamları gördün mü? Fark edeceğini umuyordum. Bunun seni tahrik ettiğini görebiliyorum," dedi seksi bir şekilde, aletimi kaparak. Neredeyse pantolonumun içine boşalacaktım.

 

Baştan çıkarıcı bir şekilde sırıtarak arkasını döndü ve partiye geri döndü. Tekrar dans etmeye başladı.

 

Düşüncelerimi toparlamak için yemek odasına gittim. İnanılmaz heyecanlanmıştım ama aynı derecede de kızgındım. Karım az önce tanımadığım bir grup adama her şeyini göstermişti ve ben bu konuda bir şey söylemeye bile cesaret edememiştim. Bu kadar açık olduğum için utanmalımıydım. Yemek odasında yaklaşık yarım saat geçirdim ve her şeyin sakinleştiğini umarak partiye geri döndüm.

 

Gördüğüm ilk şey Meltem'in tekrar dansıydı. Sütyeni, muhtemelen erkeklerden biri tarafından boynuna kadar çekilmişti. Meltem ise sütyeni düzeltmeye ve hatta çıkarmaya bile zahmet etmemişti. Göğüsleri harika görünüyordu, Ayçan'nınkinden biraz daha büyük ama meme uçları daha küçüktü. Üzerinde sadece boxer olan bir adamla dans ediyordu ve adam Meltem’in kot pantolonunu yavaşça çıkarıyormuş gibi görünüyordu.

 

Korku ve merakla Ayça'a baktım. Sandalyelere oturan bir grup adamın başında duruyordu. Metin benim koltuğumda oturuyordu ve odanın karşısından bile boxerı önündeki çadırı görebiliyordum.

 

Ayça konuşuyordu ama erkeklerin çoğu, her hareketinde ya da bacaklarını hareket ettirdiğinde sallanan göğüslerine bakıyordu. Aralarında sadece sanki Metin Ayça’ya cevap veriyor gibiydi. Etraftaki çoğu erkek heyecanla konuşmaya başladı. Müzik ne konuştuklarını duyamayacağım kadar yüksekti ama Ayça'yı kışkırtıyor gibiydiler. Ayça başını iki yana sallayarak saçlarının uçuşmasına neden oldu. Yüzünde saçları, göğsünün üzerinde dikilmiş göğüsleri ile orada dururken çok seksi görünüyordu.

 

Biraz daha konuştuktan sonra, Metin aniden sandalyesinde doğruldu ve Ayça da kucağına oturdu. Dizlerinin yanına oturmuştu. Sonra kendini yeniden ayarladı ve kucağına oturdu. Aniden durup nefesi kesilene kadar diğer adamlarla gülüyor ve konuşuyordu. Diğer adamlar benim duyabileceğim kadar yüksek sesle tezahürat yaptılar ama o gülmek yerine gülümsemeye başladı.

 

Eteği görüşümü engellediğinden ne olduğunu tam olarak göremiyordum. Ben bakarken, Metin Ayça'nın göğüslerini ellemeye, meme uçlarını çekmeye başladı. Ayça'nın gözleri kapalıydı ve onun inlediğini gördüm ve sonra birdenbire kendini dışarı atar gibi oldu. Şakacı bir şekilde ellerini göğüslerinden çekti ve yavaşça ayağa kalktı.

 

Adamlar alkışlarken Metin zaferle kollarını kaldırdı. Ayça güldü ve bana döndü. Benim baktığını görüp, bana doğru yürüdü.

 

"Az önce orada ne oldu?" dedim öfkeli görünmeye çalışarak ama kekelemiştim.

 

"Ne? Ah, o? Ah, tatlım, hiçbir şey değildi. Metin ve diğer bazı adamlar, Metin'ın kucağına oturursam, ellerini kullanmadan aletini sokabileceğine dair bahse girdiler. Ben de denemesi içim onun kucağına oturdum." 

 

"Yaptı mı - yaptı mı?" diye kekeledim.

 

“Mmmm, evet, biraz. Külot giymiyorum, bu yüzden sikini boxerdan çıkarıp paçasından i amımın içine soktu. İçeri ve dışarı pompalamaya başladı, ama sadece birkaç kez oldu. Merak etme tatlım, sadece küçük bir iddiaydı. Kazandığı belli olunca kalktım."

 

Ona öylece baktım ve devam etti, "Önemli değil tatlım. Merak etme!" bana kocaman bir gülümseme gönderdi ve gitti. Suskunluğa kapıldım. Karım, onu gördükten hemen sonra bana başka bir adam tarafından becerildiğini ve bunun için endişelenmemi beklemediğini söylemişti. Daha da kötüsü, bunu söyleyiş şekliyle, gerçekten önemli bir şey olmadığına neredeyse inanmamı istiyordu.

 

Kısa bir süre sonra Ayça, Meltem ile tekrar dans etmeye başladı. Bu noktada, kızların çoğu iç çamaşırlarına kadar çıplaktı ve birkaçı üstsüzdü. Meltem sadece külotuylaydı. Bütün adamlar Boxerlarına kadar soyunmuştu. Hemen hepsinin ereksiyonları göz önündeydi. Sanırım onları suçlayamazsın çünkü etrafları çıplak kızlarla çevriliydi. Ama neredeyse tüm ilgi, neşeyle dans eden, göğüslerini sallayan ve kıçını ve amını sergileyen yarı çıplak karım üzerindeydi. En azından ben öyle sanıyordum. Belki de umut ediyordum.

 

Partideki bazı insanların çoktan eşleşmeye başladığını fark etmeye başladım. Ana odadaki insan sayısı eskisinden daha azdı, bu da muhtemelen insanların diğer odalarda seviştikleri anlamına geliyordu. Oturma odasında bile köşelerde sevişmeler oluyordu. Parti seks partisi olmanın eşiğindeydi.

 

Karım da kimsenin sakinleşmesine yardım etmiyordu. O ve Meltem baştan çıkarıcı bir şekilde dans ediyor, kalçalarını sallıyor ve tüm erkeklerin dikkatini çekiyorlardı. Tüm erkeklere açık olan çıplak göğüsleri, yaptıkları her hareketle eğiliyor ve sallanıyordu.

 

Adamlardan ikisi, Timuçin ve Sarp geri geldiler ve onlarla tekrar dans etmeye başladılar. Kızlar konuşup gülerken ikisi de iki kıza sürtünüyordu. İzlerken, Timuçin'in ellerini Ayça'ın eteğinin altından hareket ettirdiğini gördüm. Ayça aniden yüzünü şaşkınlıkla çevirdi. Gülümseyerek Timuçin kulağına bir şeyler fısıldayarak, gözlerini devirdi ve Meltem'e döndü. Timuçin, Ayça kıçını ona dayayıp sallarken Ayça’nın göğüslerine masaj yapmaya başlamıştı.

 

Ayça eğilip ve Meltem'in kulağına fısıldadı. Meltem’in nefesini tuttuğunu gördüm, Ayça'nın eteğine baktı ve kıkırdamaya başladı. Neler olduğunu anlamadım ama sonra Meltem uzanıp Ayça'nın eteğini kaldırdı. Timuçin'in siki Ayça'nın amının içindeydi. Dans ederken Ayça’yı sikiyordu. Ayça ve Meltem tekrar gülmeye başladılar. Meltem arkasına yaslandı ve ona sürtünen Sarp'ın kulağına bir şeyler fısıldadı. Sarp sırıttı ve başını salladı, sonra eğildi ve Meltem'in külotunu kenara çekerek amını ve açık sarı tüylerini ortaya çıkardı. Aletini Meltem'in bacak arasına kaydırdığında Meltem açıkça inlemişt. İkili, Ayça ve Timuçin'in tam karşısında sikişmeye başlamıştı.

 

Adamlardan hangisinin en son boşalabileceğini görmek için bir yarışma düzenlendiği açıktı. Ayça ve Meltem çılgınca erkekleri beceriyorlardı ve uzaktan müzik yüzünden birbirleriyle alay ettiklerini duyabiliyordum. Ben uyuşmuş ve hipnotize olmuş gibi karım sikişirken izliyordum. 

 

Birkaç dakika sonra Timuçin kaskatı kesildi. Ayça daha da hızlı gidip gelmeye başlamıştı. Timuçin aniden  Ayça'nın göğüslerini sıkıp küfretmeye başladı. Kısa bir süre durdu ve birkaç saniye sonra Ayça'dan uzaklaştı. Siki kaygan ve ıslaktı. Gevşemiş sikinin ucundan akan spermler görülebiliyordu. Ayça zaferle kollarını kaldırdı. Sarp beşlik çaktı. Meltem inledi, ama yarışma bitmesine rağmen Sarp'ın onu sikmesine devam etmesine izin verdi. Ayça uzaklaştı ve aklımı ondan uzaklaştırmak için Meltem'in sikişmesini izlemeye başlamıştım. Sarp bir anda kasıldı. Spermlerini Meltem’e pompalarken hareketsiz kalmışlardı.Sarp Meltem’in içinden çıktığında penisinden sızan spermlere aldırmadan sikini boxerın içine sokup Meltem’den ayrıldı.

 

Gördüklerimie inanamamıştım Seksi hiç bu kadar gelişigüzel düşünecek şekilde yetiştirilmemiştim ama karım ve arkadaşları seksi bir yarışmanın parçası olarak yaşayabiliyorlardı. Karımın böyle bir tavrı olduğunu nasıl bilmezdim?

 

Ortamdan uzaklaşıp sakinleşmem gerektiğini hissettmiştim. Hızlı bir şekilde banyoya yürüdüm. Kendimi kontrol edebileceğimi düşündüğüm zaman odaya geri döndüm.

 

Ayça'nın etrafında "Şaplak! Şaplak!" sloganları atan bir kalabalık toplanmıştı. Kaçmaya çalışıyordu ama kıstırılmıştı. Metin onu kaldırdı ve şakacı bir şekilde ona yumruk atarken omzunun üzerinden attı. Kalabalık onu takip ederken onu bir sandalyeye taşıdı.

 

Metin oturdu ve Ayça'yı kucağına çekti. Ayça mücadele ediyormuş gibi yapıyordu ama aslında onunla savaşmadığı açıktı. Metin eteğini beline kadar çekerek kalabalığa yuvarlak kıçını gösterdi. Kalabalık numarayı söylerken ona şaplak atmaya başladı. Ayça her tokatta ciyakladı ve zıpladı, sarkan göğüslerini daha da fazla sallıyordu. Adamlardan bazıları uzandı ve Ayça’nın göğüslerini çimdikledi, bu da karımın daha da fazla ciyaklamasına neden oldu.

 

Kalabalık yirmi altıya ulaştığında, Metin ona son bir sert tokat attı ve gitmesine izin verdi. Ayağa kalktı, yüzü utanmış gibi kıpkırmızıydı. Kıkırdıyordu. Kalabalık tezahürat yaptı ve bazı insanlar "doğum günün kutlu olsun" diye bağırdı. Ayça reverans yaparak eteğini biraz yukarı kaldırdı ve ardından arkasına uzanıp kopçasını açtı. Eteği bir saniyeliğine önüne dayadı ve alay ederek ileri geri hareket ettirdi ve sonra Metin'e fırlattı.

 

Artık karım tamamen çıplak olduğu için bütün erkekler büyük bir tezahürat yaptı. Metin zafer edasıyla eteği kaldırdı ve başımın üzerinden geçirdiğinde Ayça'ın gülüyordu.Karım çok enerjik, seksi, ve harika görünüyordu. Dönüp bir bira daha almak için uzaklaştı.

 

Bu noktada gerçekten önemli olmadığını biliyordum, çünkü şimdiye kadar herkes onu hemen hemen çıplak görmüştü ve iki adam onu ​​çoktan becermişti, ama onu tamamen çıplak görmek beni daha da kıskandırdı. Bu konuda hiçbir şey yapamadığım için kendime kızdım.

 

Birkaç dakika sonra odaya geri döndü ve tekrar dans ediyor ve konuşuyordu. Bu zamana kadar ereksiyonumu kaybetmiştim. İçtiğim içkilerden başım zonklamaya başlamıştı. Kendimi hasta hissediyordum sadece yatmak istedim.

 

Başka bir şey olursa diye partide birkaç dakika daha oyalandım ama her şey yavaşlıyor gibiydi. Henüz kimse gitmemişti ama insanlar yoruluyor gibiydi. Ayça'ya doğru yürüdüm ve ona başımın ağrıdığını ve yatacağımı söyledim. Biraz endişeli görünüyordu ama ona endişelenmemesini ve eğlenmesini söyledim.

 

Sonraki birkaç saat yatakta yatıp aşağıda neler olup bittiğini dinledim. Ara sıra gelen gıcırtılar ve kahkahalar dışında pek bir şey duymadım. Yukarı çıkmanın beni daha az gergin ve kıskanç yapacağını düşündüm, ama şimdi daha da kötüydü, çünkü karımın o adamlarla yapabileceği her şeyi artık hayal ediyordum.

 

Sonsuz gibi gelen bir sürenin ardından holdeki vedalaşmaları duydum. Yarım saat sonra Ayça odaya girdi. Hâlâ çıplaktı ve hemen banyoya gidip duş aldı. Yirmi dakika sonra odaya geri döndü ve yatağa uzandı. Uyanık olduğumu anlayabilirdi, bu yüzden uyuyormuş gibi davranmaya zahmet etmedim.

 

"Bu gece böylesine iyi bir eş olduğun için çok teşekkür ederim tatlım. Yani senin için bu yönüm çok yeni. Biraz tutucu olduğunu biliyorum ve üzülmediğine sevindim," dedi.

 

"Ben gittikten sonra bir şey oldu mu?" Ne duymak istediğimden emin olamayarak sordum.

 

"Pek değil. Sadece iyi vakit geçirdik." Birkaç dakika sessiz kaldı. Sonra uzandı ve boxerımın içinden sikimi okşamaya başladı.

 

"Daha önce girdiğim iddiayı hatırlıyor musun? Sen gittikten sonra bir grup insan konuşuyorduk ve Metin bahsi kazandığından ama bundan bir sonuç alamadığından şikayet ediyordu. Önce ettim ama beni taciz  etmeye devam etti, ben de bir süre sonra vazgeçtim ve ona izin verdim."

 

"Sen - ona izin mi verdin?" Diye sordum hayretle

 

"Eh, zaten daha önce yaptı ve bahsi kazandı, bu yüzden biraz beni becermesine izin vereyim dedim. Bu yüzden kucağına oturdum ve o da sikini içime soktu. Oturup konuşurken sikti. Çok kısa sürdü. Boşaldıktan sonrada kalktım. Tatlım, hepsi eğlenceliydi görmeliydin tatlım seni değiştirirdi."

 

"Bütün olan bu muydu?" Diye sordum. Sikimi boxerımdan çıkarmıştı elleri hareketlenmeye başladı.

 

"Mmmm bir düşüneyim1 dedi işveli bir tonla, “Bizi Metin’le izleyen arkadaşlarım, sadece Metin'ın beni sikmesine izin vermemin pek adil olmadığını düşündüler. Bu yüzden birkaç kişi daha yaptı."

 

"Nasıl - kaç kişi daha?"

 

"Ahh aşkım, pek çoğu değil. Bazıları biraz azgındı ve öylece ortalıkta dolanıyordu."

 

Ayça’nın elleri artık daha hızlı ve daha sert hareket ediyordu. Ona çok kızdım ama o kadar azgındım ki durmasını istemedim, bu yüzden sessiz kaldım.

 

"Berk uzun zamandır seks yapmadığı için sızlanıp durdu ve Metin'le beni gördükten sonra beni takip edip popomu çimdiklemeye devam etti. Mutfağa gittim ve beni bir nevi köşeye sıkıştırdı ve yalvardı.Ben de ona izin verdim. Beni mutfak duvarına yasladı ve biraz sikiştik. Sadece birkaç dakikaydı. Boşalmadan önce içimden çıktı zaten.

 

"Daha sonra oturma odasındaki bar tezgahına eğilip Meltem ile konuşurken Can arkamdan geldi. Gerçekten dikkat etmiyordum ve o da aletini amıma soktu. Sanırım çok ıslaktım. Öylece kaydı içime."

 

Gözleri rüya gibi bir görünüme bürünmeye başladı.

 

"Mmmm tatlım, aleti çok büyüktü. Metin'ınkinden bile büyüktü. Göğüslerimi ovuşturup sıkıyordu ve bu çok iyi hissettiriyordu. Durmasını istemedim, bu yüzden bir süre beni sikti. O beni sikerken hala Meltem bana bir şeyler anlatıyordu. Boşalınca partiye geri döndük.

 

"Oh, ve daha sonra Sarp vajina sıcaklıkları ile şaka yapıyordu. Daha önce Meltem ve Melissa'yı becermişti. İhtimal vermiyordum ama beni de test etmek istediği söyledi.  Ben de sadece oynayarak aletini içime sokmasına izin verdim. Hiç pompalamadı bile, sadece bir şakaydı, bu yüzden sayılmaz bile. değil mi tatlım?"

 

"Sanmıyorum," dedim zar zor fısıldayarak.

 

"Bu kadar erken yatmamalıydın tatlım," diye cıvıldadı. 

"Senin için harika bir şov yapıyordum. Adamların hepsi beni çıplak gördüler ve memelerime dokunup kıçımı çimdiklediler. Bunu izlemek hoşuna gitti değil mi tatlım? Beni hissettiklerini görmek hoşuna gitmedi mi? Beni sikmelerini izlemek spermlerini beni arzulayarak boşaltmalarını ve buna hep sahip olan kocamı içten içe kıskanmaları hoşuna gitti mi?"

 

Dayanamayacaktım artık. Daha önce hiç olmadığı kadar sert boşalmaya başladım. Boşalmaktan hemen pişman oldum, çünkü karımın bir grup erkek tarafından gelişigüzel bir şekilde sikilmesini izlemekten gerçekten zevk alıyormuşum gibi görünmeme neden olmuştu. Ama boşaldıktan sonra bile, yine sessizleştim.

 

"Sanırım bundan hoşlanıyorsun," diye mırıldandı. Döndü ve çarşafları yukarı çekti. "İyi geceler balım."

 

Ne kadar süre bilmiyorum, yatakta yattım, tavana baktım ve az önce gördüğüm şeyleri kafamda tartıyordum. Sanırım artık ilişkimiz yeni bir boyut kazanmıştı.