(162) Ayça ve Arkadaşları 4 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
(162) Ayça ve Arkadaşları 4 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ayça ve Arkadaşları 4

 

Önceki Bölümler

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 3




BÖLÜM 4


Ayça ertesi gün uyanır uyanmaz Leyla ve Sema'nın kendisini ve erkekleri yakaladığını düşünüyordu. Yaşananları hatırlayınca birkaç farklı duygu hissediyordu. Öncelikle, kendisini o pozisyonda gördükleri için gerçekten rahatlamıştı. Hakan, Serdal ve Emre ile yaşadıklarını onlara anlatabilmenin bir yolu olmasını çok istemişti ama şimdi bu karar onun için verilmişti. Elbette, onu en sevdiği bölüm olan erkeklerin yüzüne döl fışkırtması esnasında görmemişlerdi ama en azından onu sadece çok şehvetli olarak tanımlanabilecek bir şey yaparken görmüşlerdi.

Şimdi belki de kızlara yüzüne yapılan döl banyosunu da anlatabilirdi?

Nedenini bilmiyordu fakat kızlara bunu anlatmayı gerçekten çok istiyordu.

Tabii ki onlara gördüklerinden bahsetmesi gerekiyordu ve kızların kendisini o pozisyonda görmelerinden dolayı büyük bir utanç duyduğunu da fark ediyordu.

Şimdi onun hakkında kötü mü düşüneceklerdi?

Kendini çok savunmasız ve açıkta hissediyordu. Öte yandan bu duygular bir şekilde onu heyecanlandırıyordu da. Leyla ve Sema'nın kendisini sikişirken izlemelerinden büyük keyif aldığını inkâr edemezdi. Onların gözü önünde amcığındaki yarağın üzerinde nasıl zıpladığını hatırladı.

Aklında başka bir şey daha vardı. Bir gece önce onların amcıkları hakkında fanteziler kurduğunu ve tatlarının nasıl olabileceğini merak ettiğini şimdi hatırlıyordu. Kendi düşüncelerine inanamayarak başını sallarken, fantezilerini kontrol altına alması gerektiğini düşünüyordu.

Daha fazla azgın düşüncelere kapılmamak için dikkatini dağıtmak amacıyla yalpalayarak yataktan çıktı. Telefonunu kontrol ettiğinde Leyla'dan bir mesaj geldiğini gördü.

"Merhaba Ayça, ben ve Sema sadece iyi olup olmadığını kontrol etmek istedik. Konuşmak istediğin bir şey olursa haber ver."

Kendi kendine bunun tipik bir Leyla mesajı olduğunu düşündü ve böyle iyi bir arkadaşa sahip olduğu için şanslı olduğunu biliyordu. Leyla her zaman ona göz kulak olurdu.

Ayça, Leyla'nın kendisine açıkça biseksüel olduğunu söylemesinden kısa bir süre sonra yaşadığı bir olayı hatırlıyordu. Dışarıda geçirdikleri bir geceden sonra Leyla ona asılmaya başlamış, evine gelmesini ve geceyi orada geçirmesini istemişti. Leyla niyetini açıkça belli etmiş, Ayça da Leyla'nın tavlama teknikleri üzerinde biraz daha çalışması gerektiğini söyleyerek gülüp geçmişti. Neyse ki Leyla o sırada reddedilmeyi çok kötü karşılamamıştı ve daha sonra gerçekten ciddi olmadığını ileri sürmüştü. Ayça bunun tam olarak doğru olmadığını biliyordu ve yıllar boyunca Leyla'yla bu garip yaklaşımı yüzünden zaman zaman dalga geçmişti.

O zamanlar Ayça'nın ilgisini çekmemişti. O zamanlar bile ara sıra başka kadınlarla ilgili hayaller kurmuştu ama bu adımı atmaya hazır değildi. Ayrıca, bir arkadaşıyla ilişkiye girmenin özellikle kötü bir fikir olduğuna inanıyordu. Şimdi, o gece eve arkadaşıyla gitmiş olsaydı ne olacağını daha çok merak ediyordu. Leyla ona amını yalatır mıydı?

Ayça'nın aklından yine her iki kadın arkadaşıyla ilgili fanteziler geçmeye başladı, özellikle de onların tatlış amcıklarının neye benzeyebileceğini hayal ediyordu. Düşünceler doğal olarak onu heyecanlandırmış ve eli kendi amına doğru kaymıştı. Ancak kendini mastürbasyon yapmamak için dizginledi. Nedense Leyla ve Sema hakkında fanteziler kurduğu için kendini suçlu hissediyor, doğum günü grup seksinde onların içeri girmesine izin vererek aralarını yeterince garipleştirdiğini düşünüyordu.

Erotik düşüncelerden sıyrılmaya çalışan Ayça, cevap yazmak için telefonunu eline aldı.

"Merhaba Leyla, evet iyiyim. Sonra konuşuruz."

Henüz onlarla konuşmaya hazır değildi. Önce kafasını toparlaması gerekiyordu. Öncelikle, her ne kadar kendisini azgın tarafını sergilerken görmelerinden heyecan duymuş olsa da, yaşananlardan dolayı utanç duyuyordu.

Kızlar şimdi onu yargılayacak mıydı?

Olayı yumuşatmanın ve bunun önemli bir şey olmadığını düşünmelerini sağlamanın bir yolu var mıydı?

Yine de söyleyebileceği pek bir şey yoktu. Onu amında bir yarakla ve ağzında iki yarakla görmüşlerdi. Gözlerinin önünde orgazm olduğuna tanık olmuşlardı. Kendisine sürtük dediğini bile hayal meyal hatırlıyordu, yani artık bu yönünü inkâr etmesinin bir imkânı yoktu. Hem neden inkâr etsin ki? Arzularını gerçekleştirecek cesarete sahip olduğu için gurur duyuyordu. Aksine, arzularını daha da fazla göstermek istiyordu.

Bu ve benzeri düşünceler gün boyunca Ayça'nın kafasında dönüp durmuştu ve ne zaman kız arkadaşlarının kendisini edepsiz bir şeyler yaparken gördüğünü düşünse, vücudunda bir heyecan dalgasının dolaştığını hissediyordu. Kendisinin de tam olarak anlayamadığı nedenlerden dolayı, bu fikirlerle mastürbasyon yapmaktan kaçınıyordu. Erkeklerle geçirdiği seks partisi sırasında, azgın tarafını daha da açığa çıkarma fantezileri kurmak doğal gelmişti ama şimdi bir şekilde bu arzularından utanıyordu. Peki neden birdenbire Leyla ve Sema'yı çıplakken düşünmeye başlamıştı?

Aklına Sema'nın Leyla'ya bir gece önce ayrılmadan önce gidip kendi partilerini vermeleri gerektiğini söylediği geliverdi.

Bu ne anlama geliyordu?

Birlikte mi yatıyorlardı?

Aslında bu fikir karşısında bir kıskançlık hissetti ama bu kısa süre sonra yerini daha da muzip düşüncelere bıraktı çünkü iki arkadaşını birlikte çıplak hayal etmekten kendini alıkoyamıyordu. Egzersizin kafasındaki bu düşüncelerden uzaklaştıracağını ve kafasını boşaltacağını umarak koşuya çıkmaya karar vermişti.

Koşunun pek faydası olmadı ve ne olduğunu anlayamadan gün geçti ve Leyla'ya ne söyleyeceği konusunda hâlâ gerçek bir sonuca varamamıştı. Sürekli olarak kafasında kız arkadaşlarının görüntüleri beliriyor ve çeşitli yaramaz şeyler hayal etmesine neden oluyordu. Tekrar tekrar Leyla ve Sema'yla ilgili fanteziler kurarak mastürbasyon yapma isteği duyuyor ama bunun sadece bu fikirleri ortaya çıkaracağını düşünerek kendini engelliyordu. Leyla'yı aramayı düşündü, sadece onunla konuşmanın kendisini gerçekliğe kaydıracağını ve bu yeni fantezileri ortadan kaldıracağını umuyordu. Yine de ne diyeceğini bilemiyordu, özellikle de artık gerçekte birden fazla erkekle birlikte olma arzusunu yaşadığını gördükleri için. İyi bir gece uykusunun bazı şeyleri çözmesine yardımcı olacağını umarak yatağa gitti.

Ancak ertesi sabah daha da ateşli bir şekilde uyandı. Gece boyunca Leyla ve Sema hakkında birkaç erotik rüya görmüştü ve onların amlarını yalarkenki görüntüleri aklından geçiyordu. Gerçekten de çok azmıştı! Yine de bu hayallerle mastürbasyon yapmak istemiyordu. Bunu yaparsa, onlarla cinsel ilişkiye girmek istediğini resmen kabul etmek zorunda kalacağını hissediyordu ve bu konuda endişeleri vardı.

Yine de bunun nedenini gerçekten mantıklı bir şekilde açıklayamıyordu. Genel olarak lezbiyen ilişki konusunda hiçbir sorunu yoktu ve pornoda bu tür sahnelerden zevk aldığını da biliyordu. Ayrıca, en yakın arkadaşı açıkça kızlardan hoşlanıyordu ve Ayça bu konuda hiçbir zaman sorun yaşamamıştı. Yine de, kadın arkadaşlarına ilgi duyma fikri doğru gelmiyordu, özellikle de bu duyguların nereden geldiğini gerçekten anlamadığı için. Onlara karşı açık saçık arzuları konusunda açık olmak istemişti ve şimdi bu ortaya çıktığına göre, acaba zihninde yeni bir kapı mı açılmıştı?

Sonunda ayaklarını sürüyerek yataktan çıktı, soğuk bir duş aldı ve giyinmeye başladı. Aklının başka yerlerde olduğu belliydi ve bir kıyafet seçmesi gereğinden fazla uzun sürdü. Sonunda siyah, oldukça kısa bir etek ve beyaz bir bluz seçti. Etek belki de Pazartesi günü ofiste giymek için biraz fazla seksiydi ama son zamanlarda seksi kıyafetlerini sergilemeyi giderek daha fazla istiyordu. Kıyafetlerini giyerken işe geç kaldığını fark etmiş ve metroya yetişmek için acele etmişti. Ancak bindikten sonra, o dalgın haliyle sütyen giymeyi unuttuğunu fark etmişti.

" Siktir," diye düşündü kendi kendine göğüslerine bakarken. Boyutları küçük olduğu için sütyene ihtiyacı yoktu ve en azından bluzun kumaşı transparan görünecek kadar şeffaf değildi. Göğüs uçları sertleşmediği sürece belki de kimse fark etmeyecekti.

Ancak bu, onu tahrik edebilecek herhangi bir şey düşünmemesini gerektiriyordu ki son zamanlarda bu pek mümkün görünmüyordu. Kısa süre sonra aklı yine arkadaşlarının amcıkları için duyduğu yeni arzuya kaymaya başladı. Tekrar neye benzeyeceklerini hayal etmeye başladı ve kısa süre sonra kendini dilini içlerine gömerken hayal etti. Erotik hayalleri zihnini o kadar meşgul etti ki durağını kaçırdı ve daha da geç kaldı.

"Siktir, siktir, siktir!" diye yüksek sesle bağırdı ve diğer yolculardan birkaçının ona bakmak için başlarını çevirmesine neden oldu.

Onlar baktıkça, hem erkek hem de kadın olan birçoğunun gözlerini göğsüne indirdiğini fark etti ve aşağıya baktığında, dikleşmiş meme uçlarının kumaştan göründüğünü görebiliyordu. Belli ki aklından çıkaramadığı erotik fanteziler onu tahrik etmişti. Kızardı ama bir sonraki durakta inmeden önce örtünmek için hiçbir çaba sarf etmedi.

Dönmek için bir metroya atlayıp iş yerine vardığında 45 dakika geç kalmıştı. Şansına, hemen patronu Nehir'le burun buruna geldi.

"Ah, merhaba Nehir," dedi Ayça yüzünde stresli bir ifadeyle. "Geç kaldığım için çok özür dilerim."

"İyi misin?" Nehir, Ayça'dan stresli bir elektrik aldığı belli olan bir sesle sordu.

"Evet, iyiyim, sadece durağımı kaçırdım ve..."

Nehir gülerek sözünü kesti.

" Ayça sen böyle yapmazsın. Daima işlerin başındasın," dedi ve yürüdü gitti.

Ayça kendi kendine Nehir'in haklı olduğunu düşündü. Genelde işlerini aksatmazdı ve bu işe hiç geç kaldığını hatırlamıyordu. İmkânları kısıtlı çocukların eğitim seviyelerini yükseltmeye odaklanmış bir STK'da çalışıyordu. Aslında öğretmen olmak için eğitim almıştı ama eğitiminden sonra bu iş için bir ilana rastlamış ve denemeye değer olabileceğini düşünmüştü. Mülakat sırasında Nehir'le çok iyi anlaşmış ve Ayça'yı asistanı olarak işe almış. Ayça bu iş için daha mutlu olamazdı ve kötü bir izlenim bırakmak istemediği bir kişi varsa o da Nehir'di. Ayça'yı gerçekten kanatları altına almıştı ve her zaman onun çıkarlarını gözetiyor gibiydi.

Ayça günlük işlerine başlamak için aceleyle masasına gitti. Bir yığın evrakın arasında ilerlerken konsantre olmak için elinden geleni yapmaya çalışsa da çok geçmeden kafasında kadın arkadaşlarının görüntüleri belirdi. Onları yine çıplak hayal etmeye başladı, özellikle de vajinalarının nasıl görünebileceğini merak ediyordu. Ve tatları neye benziyor olabilirdi...? Bilinçsizce kalçalarını okşamaya başladı ve çok geçmeden eli eteğinin altından amına doğru gitti. Tam parmakları külotunun içine girmek üzereyken Nehir elinde bir yığın kâğıtla kapıda belirivermişti.

" Selam Ayça, şunlar için bana yardım eder misin?" dedi.

Ayça elini hızla amından çekti ve hiçbir şey yokmuş gibi davranarak ayağa fırladı.

"Tabii ki Nehir!" dedi, Nehir ona belgeleri uzatırken sesinin fazla hevesli tınladığı ortadaydı.

Masasının muhtemelen az önce kendine dokunmak üzere olduğu gerçeğini gizlediğini düşünmüştü ama şimdi hızla ayağa kalktığı için eteği düzgün bir şekilde aşağı inmemişti artık ve sadece külotunu örtmekteydi. Telaşla Nehir'in gözlerinin önce tamamen açıkta kalan bacaklarına, sonra da sütyensiz olduğunu fark etmiş olacak ki göğsüne kaydığını gördü.

" Ayy," dedi ve eteğinin kenarını aşağı çekti.

Nehir giderken aklından seksi olan her şeyi kovmak için mücadele etse de bu düşünceler sürekli yeniden beliriyordu. Sonra Leyla'dan iyi olup olmadığını soran bir mesaj daha aldı. Ayça hala ne cevap vereceğinden emin değildi ve kafası karışık ve müstehcen düşüncelerle dönüyordu.

Öğle vakti olduğunda amiri onu ofisine çağırmıştı. Ayça bunun gün içindeki düşük performansıyla ilgili olduğunu doğru tahmin ediyordu.

""Ayça, otursana," dedi Nehir ve masasının karşısındaki sandalyeyi işaret etti.

"Bana gönderdiğin kâğıtlara bakıyordum da, birkaç hata olduğunu fark ettim," diye devam etti Ayça otururken.

"Ah, ben..." Ayça söze başladı ama söyleyecek dişe dokunur bir şey bulamıyordu.

Nehir elindeki evrakları masaya bıraktı ve endişeli bir ifadeyle Ayça'ya baktı.

"Bu hiç sana göre değil Ayça. Bir sorun mu var?"

Ayça cevap vermedi.

Ne diyebilirdi ki?

Kadın arkadaşlarının üç erkekle birlikte grup seks yaparken onu bastığını ve şimdi onların amlarını yalamayı düşünmeden edemediğini mi?

Ayça söyleyecek bir şey bulmakta zorlanarak Nehir'e bakıyordu ki, dikkatinin dağılmasının nedenlerini anımsarken edepsiz zihni yönetimi ele geçiriverdi. İnanılır bir bahane bulmak yerine, patronunu çıplak hayal etmeye, o kocaman göğüslerin nasıl görüneceğini merak etmeye başlamıştı. Hatta hemen o anda masanın altına girip patronunun amını yaladığını bile hayal ediyordu. Islandığını hissedebiliyordu.

Nehir şaşkın bir yüz ifadesiyle Ayça'ya bakarken, asistanının kendisine neler olup bittiğini anlatmayacağını fark etmişti.

"Bak Ayça," dedi. "Beni ilgilendirmez ama belli ki kafanda bir şeyler var. Yıllardır çok fazla mesai yaptın, belki de en iyisi öğleden sonra izin yapman. Görünüşe göre bir şeyleri çözmeye ihtiyacın var ve açıkçası şu anda böyle hataları göze alamam."

Nehir'in ses tonunda kesinlikle bir hayal kırıklığı olsa da, Ayça onun kendisine çok kızgın görünmemesinden memnundu. Hâlâ patronunun önünde diz çökme fikrini zihninden uzak tutmaya çalışıyordu, tabii Nehir'in haklı olduğu da ortadaydı.

"Evet, çok özür dilerim Nehir. Söz veriyorum bunu telafi edeceğim."

Nehir içten bir gülümsemeyle karşılık vermişti.

"Telafi edeceğini biliyorum. Sadece işleri yoluna koy ve yarın dön, tamam mı?" dedi. "Ve lütfen daha odaklanmış olarak gel."

Ayça tekrar özür diledikten sonra müsaade isteyip eşyalarını toplamaya gitti.

Biraz kahvenin düşüncelerini toparlamasına yardımcı olabileceğini umarak yakındaki bir kafeye yürüdü. Leyla ve Sema'dan daha fazla saklanamayacağı belliydi. Artık iş performansını etkilemeye başlamıştı ve bu kabul edilebilir bir şey değildi. Bu işi seviyordu ve burada çalışırken gerçekten bir fark yarattığını hissediyordu. Bu yüzden utancıyla yüzleşmeli ve kız arkadaşlarıyla buluşmalıydı.

Ama ne söyleyecekti?

İkisini de yalamak istediğini mi?

Tatlarının nasıl olacağını merak etmekten kendini alamadığını mı?

Bir yanı gerçekten de bunu istiyordu ve bu fanteziyi yaşamasına izin vereceklerini umuyordu. Bu fikir aklına her geldiğinde sularının aktığını hissedebiliyordu. Ama bu arzularını itiraf ederse ona olan saygılarını daha da yitireceklerinden korkuyordu. Onu kendinden geçmiş, etrafı yaraklarla çevrili bir halde yakaladıktan sonra zaten hakkında daha farklı düşünmeye başladıklarından korkuyordu. Yakalandıktan sonra sevişmeyi durdurmamıştı bile. Aksine, gözlerinin önünde kendini inanılmaz bir orgazmla sunmuştu.

Hiç olmazsa onları görmesi gerektiğine karar vererek onlara bir e-posta yazmak üzere eve doğru yola çıktı. Dönmek için metroya bindiğinde, umarım sonunda gülüp geçerler diye düşünmeye başlamıştı. Belki de sadece gördükleri hakkında konuşmak zihnindeki baskıyı azaltacak ve belki o zaman arkadaşlarını yalama fantezisi de kaybolacaktı. Şu anda bunu çok istiyordu ama o köprüyü geçmeye hazır olduğundan emin değildi. Elbette ikisinin de kız kıza seks fikriyle bir sorunu olmayacaktı. Leyla açıkça biseksüeldi ve Sema'nın "kendilerine ait bir partileri" olduğuna dair sözleri, Ayça'nın orada bir şeyler döndüğünden şüphelenmesine neden oluyordu. Öte yandan, belki de bu sadece onun kirli zihninin ona söyledikleriydi. Son zamanlarda kesinlikle ona oyunlar oynuyordu.

Ayça'yı heyecanlandıran şeyin başka bir kadınla seks yapma fikrinden çok daha fazlası olduğunu fark ediyordu. Öncelikle, ikisiyle de aynı anda birlikte olmayı özellikle istediği gerçeği vardı. Ayrıca, biri bakarken diğerini yalamak istiyordu, yani teşhirci bir öğe de vardı. Arzusunun teslimiyetçi bir yanı da vardı ve dizlerinin üzerine çöküp ikisinin de amcığını yalamak istiyordu.

Aslında, gerçekte onların fahişesi olmak istemekteydi.

Sanki bu onun için bir aydınlanma olmuştu. Tabii ki istediği şey buydu. Erkeklerle birlikte azgınca davranmayı seviyordu ve şimdi bunu Leyla ve Sema'dan da istiyordu. Bu kadar basitti. Belli ki daha önce onlara kendi şehvetli tarafını gösterme arzusu vardı ama artık bu yeterli değildi. Artık onlar için de bir kaşar olmayı arzuluyordu. Onların küçük sürtük arkadaşı olmak istiyordu.

Bunu fark etmesiyle şehvet vücudunu ele geçirdi ve elinin amına gitmesini engelleyemedi. Kendini bundan çok uzun süre mahrum bırakmıştı ve şimdi rahatlamaya ihtiyacı vardı ve eve gidene kadar bekleyemezdi. Etrafına bakındı ve günün bu saatinde metronun neredeyse boş olduğunu fark etmişti.

Hemen orada ve o anda gerçekten yapabilir miydi?

Diğer yolculardan sadece trenin ön tarafında oturan otuzlu yaşlarının sonlarında bir çift vardı. O bölümde koltuklar yanlara bakıyordu ve çift şu anda karşı taraflarındaki pencereden dışarı bakıyor olsa da, başlarını hafifçe çevirirlerse onu görebilirlerdi. Kısa bir süre başka bir vagona geçmeyi düşündü. İçindeki teşhirci yan da bunu gerçekten görülme riski olan bir yerde yapması için onu zorlamaya başlamıştı.

Kısa bir an için halka açık bir vagonda kendine dokunmanın delilik olacağını düşünerek kendini durdurmaya çalışsa da yaramaz benliği onu kontrol altına almak üzereydi. Arkadaşlarının altına yatmayı düşünmeye başladığı anda eli tekrar amına gitti. Etek giyiyordu, bu yüzden kendine kolayca erişebiliyordu. Kalçalarını koltuktan kaldırdı ve külotunu dizlerine kadar indirdi. Çifte baktı ve hiçbir şey fark etmedikleri sonucuna vardı. Islak amına değen serin havanın hissi vücudunda heyecan dalgaları yarattı. Halka açık bir trende külotunu indirmiş halde oturduğuna inanamıyordu.

Açıkta kalan amına bakabilmek için eteğinin önünü yukarı doğru çekiştirirken, heyecanının erotik parfümünü hissedebiliyordu. Yine Leyla'nın ve Sema'nın amlarını düşünmeye, ne kadar lezzetli olabileceklerini hayal etmeye başladı. Artık kendini durdurmanın imkânsız olduğunu fark edince elini kalçasının iç kısmında gezdirmeye başladı. Islaklığına ulaştığında, ağzından duyulabilir bir nefes çıkmasına engel olamamıştı. Artık fantezilerinin içinde kaybolmuştu ve arkadaşlarının önünde diz çöküp diliyle onların güzel amlarını tatmanın nasıl bir şey olacağını hayal etmeye başladığında gözlerini kapattı.

Aklı son günlerde seksle meşguldü ve şimdi nihayet parmaklarının amında sihirlerini çalıştırmasına izin verdiğinde, orgazmın arttığını hissetmesi uzun sürmedi. Tam boşalmak üzereyken, öndeki çiftin dikkatini çekmemek için sessiz olması gerektiğini fark etti.

Ancak gözlerini kısa süreliğine açtığında, şimdi doğrudan kendisine baktıklarını fark etti. Birbirlerine fısıldıyor ve hafifçe kıkırdıyorlardı. Ne yaptığını bildikleri belliydi ve Ayça muhtemelen düşündüğü kadar ihtiyatlı davranmadığını fark etmişti. Muhtemelen başı ve omuzlarından fazlasını göremiyorlardı ama yüzündeki şehvet dolu ifade ne yaptığını ele vermeye yeterdi. Belki de yüksek sesle inlemişti bile?

Ayça yakalandığı için utanmıştı, yüzünün kızardığını hissediyordu ama külotunu çekmedi. Bir sonraki adımda ne yapacağından emin olamadan, hâlâ kendisine bakan çifte bakarken dalgınca parmaklarının sıcak amını okşuyordu. En azından davranışları karşısında şaşırıp kalmaktan çok eğlenmiş görünüyorlardı ve muhtemelen onu şikâyet etmeyeceklerdi.

Kadın daha sonra "ne bekliyorsun?" der gibiydi. Ayça önce nasıl tepki vereceğini bilemedi.

Bu kadın onu devam etmeye mi teşvik ediyordu?

Şu aşamada yakalanmak neredeyse umurunda bile değildi. Sadece rahatlamaya ihtiyacı vardı.

Gerçekten de iki yabancının önünde boşalabilir miydi?

Bu düşünceyle vücudunda hissettiği ürperti, yapabileceğini açıkça ortaya koyarken, çok geçmeden yüksek sesle inleyerek kendini hızla okşamaya başlamıştı.

Ara sıra, hâlâ aralarında fısıldaşan ve gülüşen çifte bakıyordu. Bir ara kadın, Ayça'yı gizleyen mesafeyi kısaltmaya çalışır gibi ileri doğru uzandı. 

 

Onu daha fazla görmek istediğinin sinyalini mi veriyordu? Çift, beklenmedik derecede azgın yol arkadaşlarına bakmaktan hoşlanıyor gibiydi.

Ayça durumu çabucak tarttı. Yaramaz tarafının kendisini ele geçirmesine izin vermek son zamanlarda başına bir sürü dert açmıştı ama aynı zamanda çok da heyecanlandırmıştı. Şimdi geri adım atarsa teşhirci tarafının pişman olacağını biliyordu. Ayrıca, cinselliğinin onu güçlendirmesine izin vererek her şeyi kendi şartlarına göre yapmasının her zaman önemli olduğunu düşünüyordu. Bu çift aslında çok saygılıydı ve daha fazlasını görmek istedikleri belli olmasına rağmen ona yaklaşmamışlardı. Bunun yerine sabırla yerlerinde oturmuş, eğlenceli bir şekilde onu izliyorlardı.

Bunu daha da ileri götürebileceğine karar verdi ve külotunu sonuna kadar çıkardı. Daha sonra eteğini düzeltti, ayağa kalktı ve külotunu elinde taşıyarak vagonun ön tarafına doğru yürüdü. Merakla onun her hareketini izleyen çifte gülümsedi. Muhtemelen birazdan ineceğinden korkuyorlardı ama Ayça onun yerine karşılarındaki bir koltuğa oturdu.

Bacak bacak üstüne atarak oldukça mütevazı bir şekilde oturdu, onları yanlış anlama ihtimaline karşı fazla açık olmak istemiyordu. Merakla kendisini aşağı yukarı süzdüklerini, bir sonraki adımda ne yapacağını görmek için sabırsızlandıklarını fark edince, külotunu yanındaki koltuğa bıraktı ve böylece eteğinin altına bir şey giymediğini bildiklerinden emin olmuştu. Ardından parmaklarını hafifçe pürüzsüz bacaklarında gezdirmeye başladı. Yavaş yavaş bacaklarını açmaya başladığında ikili ona kilitlenmişti. Onlara hemen amını göstermek istiyordu, ama acele etmemeye karar vererek bacaklarını bir arada tutarak eteğinden içeri bakmayı imkânsız hale getirmişti. Bacaklarını okşamaya devam ederken özellikle kalçalarının iç kısmına özel bir ilgi gösteriyordu. Sonrasında hızla bacaklarını araladı ama bacaklarını ayırdığı saniyeler boyunca eliyle amını örttüğünden emin oldu. Çift, Ayça'nın tahrik edici tavırları karşısında hem eğlenmiş hem de heyecanlanmış görünüyordu.

Ayça onlara kaşlarını kaldırarak ve "devam etmemi ister misiniz" dercesine sorgulayan bir bakışla baktı. Çift kıkırdadı ve başlarını salladılar. Elbette daha fazlasını istiyorlardı. Ayça bu kez yavaşça ve üstünü örtmeden bacaklarını iki yana açarak röntgenci seyircilerin doğrudan onun sarışın amına bakmasına izin verdi. Her ikisinin de bu manzara karşısında nefes nefese kaldığını duyabiliyordu ve tamamen teşhir edildiğinden emin olmak için eteğini yukarı kaldırırken onlara güven ve şehvet karışımı bir duyguyla baktı.

Arkasından gözlerini kapatarak kendine dokunmaya devam etti. İzlendiğini bilmek onu muazzam derecede tahrik etmişti artık sessiz kalmak için hiçbir çaba sarf etmeyecekti. Yaşadığı haz seviyesinde, kendini kolayca sınırın ötesine uçurabilirdi fakat bu anın sonsuza dek sürmesini istiyordu. Bazen gözlerini açıp kendisini ihtiraslı gözlerle izleyen seyircilerine bakıyordu. Bazen birbirlerine fısıldıyorlardı, muhtemelen onu rahatsız etmek istemiyorlardı. Kendilerine sunduğu gösteriden çok etkilendikleri ortadaydı.

Ayça erkek arkadaşlarının önünde bu şekilde mastürbasyon yaptığı tüm zamanları düşünmeye başladı ve bunun ona verdiği heyecanı hatırladı. Ardından bunu Leyla ve Sema'nın önünde yaptığını hayal etmeye başladı. Çok utanç verici ama aynı zamanda çok da ateşli olmalıydı! Fantezilerinin içinde kaybolurken bedenindeki kaçınılmaz boşalmayı hissedebiliyordu.

Ama tam orgazm olmak üzereyken kadının konuştuğunu duydu.

" Hop, tren yeni bir durağa varmak üzere!"

Ayça gözlerini araladı. Hayallere dalmış, metronun yeni yolcular alacağını düşünememişti. Vagon perona yanaşırken hızla eteğini düzeltti.

"Teşekkür ederim," dedi önündeki kadına usulca ve muzipçe gülümsedi.

Vagonlarına yeni yolcu binmeyeceğini umuyordu fakat hem Ayça'yı hem de çifti hayal kırıklığına uğratacak şekilde üç üniversiteli kız binmişti. Vagonun içine girdiklerinde yüksek sesle sohbet ediyorlardı ve Ayça çifte hayal kırıklığına uğramış gözlerle bakakalmıştı.

Ancak kızlar vagonun gerisine çekildiler ve vagon yeniden hareket etmeye başladığında Ayça ve çift birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı, görünüşe göre bir sonraki adımda ne yapacaklarından emin değillerdi. Ayça kesinlikle devam etmek istiyordu ve çiftin de onu daha fazla görmek istediğinden emindi. Kızlar fark etmeden devam edebilmesi mümkün müydü? Oldukça arkada kalmışlardı ve kendileriyle meşgul görünüyorlardı. Ayça eteğini tekrar yukarı kaldırsa bile göremeyeceklerinden emindi.

Muhtemelen bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı. Karşısındaki çifti şaşırtmak için bacaklarını yavaşça aralayıp eteğini yukarı kaldırdı. Yine sarışın amını karşısındaki röntgencilere ifşa ederken, onlar da bu manzarayı meraklı gözlerle izliyordu.

Birkaç dakika bu pozisyonda bekledi. Oturup kendini açıkça teşhir etmek heyecan vericiydi. Artık çok cüretkâr davranıyordu ve kızlar ne yaptığını fark ederse ne olacağından emin olamıyordu. Yine de kısa sürede daha fazlasını arzulamaya başlamıştı. Bu ikilinin orgazm anlarını yaşamasını gerçekten istiyordu. Parmakları yavaşça vajinasına geri döndü ve gözlerini önündeki çifte kilitleyerek kendini tekrar okşamaya başlamıştı. Ara sıra arkadaki kızlara bakıyor, onların neler olup bittiğini fark etmediklerinden emin olmaya çalışıyorlardı.

Ayça ne yaptığına inanmakta güçlük çekiyordu. İki yabancının önünde alenen kendine dokunmaktaydı. Gerçekten de  heyecan verici hissettiriyordu. Vücudundaki birikimi tekrar hissetmesi çok uzun sürmemişti. Doruk noktasına ulaştığında, sessiz kalmak için elinden geleni yapmaya çalışmış ama en azından küçük bir çığlığı ağzından kaçırıvermişti. Vücudu titremeye başlarken gözlerini önündeki çiftten hiç ayırmamıştı. Orgazm olabilmek müthiş bir rahatlamaydı ve izleyicilerinin heyecanlı bakışları bu keyfi çok daha iyi hale getirmişti. Erkek ona şehvetle gülümserken, kadın buna gerçekten tanık olduğuna inanamıyormuş gibi ağzını kapatmıştı.

Orgazmı sakinlerken çok utandığını düşündü. Endişeyle arkadaki kızlara baktı ve hâlâ sohbet ettiklerini görünce rahatladı. Çifte doğru bakarken yüzü kızarmıştı. Muhtemelen onlar da Ayça'nın az önce yaptıklarından dolayı biraz mahcup hissettiğini anlamıştı. Bir sonraki durağa yanaştığında biraz arsız olmaya karar verdi ve ayağa kalkarken izleyicilerine ilgileri için teşekkür etmek istercesine onlara reverans yaptı. Ardından hatıra olarak külotunu onlara uzattı ve hızla vagondan indi.

Uzaklaşırken, kapılar kapanmadan önce arkasındaki çiftin kıkırdadığını duyabiliyordu. Bu ikisinin daha sonra seviştiklerinde muhtemelen onu düşüneceklerini biliyordu.

Eve doğru yürürken, aslında nasıl büyük bir risk aldığını düşündü. Çift için mastürbasyon yapmak çok heyecan vericiydi ama bu şekilde arzusuna yenik düşmesine izin vermemeliydi. Her şeyin, kendisini yeni arzusu hakkında özgürce hayal kurmaktan mahrum bıraktığı için olduğunu fark etti. Sonuç olarak, arzu onu kontrol etmeye başlamıştı. Tekrar kontrolü ele alması gerekiyordu ve bunu başarabilmesinin tek yolu kız arkadaşlarıyla konuşmaktı.

Bu gece onları görmeliydi.


Sonraki Bölüm....