(106) Ayça Mezuniyet partisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
(106) Ayça Mezuniyet partisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ayça, Mezuniyet partisi

 

Üniversitedeki ilk yılımızın başında, kız öğrenciler derneği ve öğrenci topluluğunun düzenlediği bir partide tanıştığım göt herif erkek arkadaşım Burak'la çıkmaya başlamıştık. Sahip olduğum en kötü erkek arkadaş değildi, benimle evleneceğini düşündüğünden, inanılmaz kıskançtı. Bazıları için mükemmel olsa da benim gibi sadece eğlenmek isteyen bir üniversiteli kız için bazen tam bir sinir bozucu ve pislik olabiliyordu.

 

Ona tüm yıl boyunca tahammül edebilmiştim, gerçi kıskançlığının cezasını, onu arkadaşlarıyla defalarca aldatarak ödetmiştim. Sonunda baharda dersler bitmeden bir hafta önce ondan ayrıldım. 

 

Bu o haftanın hikayesidir.

 

Mezuniyet haftasıydı, tüm son sınıflar deniz kenarına gider ve sahilde içip parti yaparlardı.

 

Burak ve ben son sınıf öğrencisi değildik. Fakat son sınıf öğrencisi olan arkadaşlarından birisi Burak'dan sahilde bir ev kiralamak için yeterli sayıya ulaşabilmeleri için birkaç kişiyle onlara katılmasını istemişti. Burak kabul etmiş, benim de gelmemi istemişti. 

 

Yaz tatilinden önceki son haftayı tanımadığım bir grup son sınıf öğrencisiyle değil, kendi arkadaşlarımla geçirmek istediğim için gitmek istemiyordum. Burak gelmem için bana yalvarıp bunun ilişkimiz için iyi olacağını söyleyince hafta sonu için ona katılmayı kabul etmiştim. Kumsalda güzel birkaç gün o kadar da kötü olamaz diye düşünmüştüm.

 

Cuma sabahı arabayla sahile gidip öğleden sonra konakladıkları villaya ulaştım. İçeri adımımı atar atmaz, buranın bir hafta boyunca parti evi olarak kullanıldığı apaçık ortadaydı. Her yerde bira kutuları ve içki şişeleri vardı, ev esrar ve içki kokuyordu.

 

"Merhaba çocuklar!" dedim oturma odasına girerken. 

 

Burak kanepede oturuyordu, kafası güzel görünüyordu. Birkaç kişi daha vardı ama tanıdıklarım arasında sadece Murat, Eren ve Emre vardı, onlar da her zaman gittiğim partilere katılırlardı. Burak bana 

"Merhaba" diye mırıldandı. Hemen sinirlenmiştim. Onunla birlikte olmak için onca yol gelmiştim ve o koltuktan kalkıp bana bir merhaba öpücüğü bile verememişti.

Diğer çocuklar çok daha kibardı, özellikle de gözleri parlayan Murat.

 

"OOOooo, Ayça buradaymış! Bu ev şimdi çok daha eğlenceli olacak!" Bu klişe cümleye gülümsedim. Murat çok şakacıydı ve her zaman topluluğun komedyeniydi. Ayrıca çok tatlıydı, her zaman çıkmak istediğim biriydi.

Eren’de hoş biriydi ancak Emre'ye karşı biraz temkinliydim. 

 

İlk yılımda, o ikinci sınıftayken, bir partide çok sarhoş olmama izin verip beni yurda geri götürmeyi teklif etmişti. Tabii ki, kısa bir "dolambaçlı yoldan" onun yurduna gitmiştik orada beni öpmeye kalkmıştı. Karşı koyamayacak kadar sarhoştum, sonunda oda arkadaşları bizi izlerken oturma odasında üstsüz bir şekilde ona oral seks yapmıştım. Bu olaydan sonra beni bir daha aramadı bile, ki bunu pek önemsememiştim, sadece o olaydan sonra oda arkadaşlarını kampüste görmek her zaman beni biraz utandırmıştı.

 

"Sahile mi gidiyorsunuz?" diye sordum.

 

"Gitmek üzereyiz," dedi Murat.

 

"Sen de gelmek ister misin?"

 

"Hayır, o burada kalıyor," dedi Burak huysuzca.

 

"Hayır, aslında bütün gün bir kanepede oturmak için araba kullanmadım," dedim.

 

" Üzerime bikinilerimi giyip hemen sizinle geliyorum."

 

Burak sadece gözlerini devirdi. Ne salak ama, diye düşündüm.

 

"İstersen burada üstünü değiştirebilirsin!"" dedi Murat. 

 

Bunun üzerine diğer çocuklardan bir kahkaha ve birkaç "evet" sesi yükseldi, Burak da onların sözünü kesip

 

"Hadi ama çocuklar, o benim kız arkadaşım," dedi.

 

"Belki bir dahaki sefere," diye kıkırdadım. 

 

Herkes dağılıp üzerlerini değiştirmeye gitti, ben de yukarı çıkıp odamı ve Burak'ı buldum. Tam içeri adım atacaktım ki koridorun karşısından Murat'in şöyle dediğini duydum,

 

" Ayça, ciddi bir sorum var, sence nasıl?"

 

Dönüp baktığımda nefesim kesildi. Murat, kapının önünde duruyordu ve elinde pantolonundan dışarı çıkmış büyük, kalın bir sik tutuyordu. 

 

İstemsizce bir kahkaha patlattım.

 

" İğrenç, kaldır şunu!" diye çığlık attım. Tepkime gülmüştü.

 

"Bir doktora görünmem gerektiğini mi düşünüyorsun?" dedi gülerek.

 

" Psikiyatra gitmelisin," dedim gülerek ve odama girdim. Kapıyı kapatır kapatmaz kendimi toparlamak için bir saniyemi ayırdım. 

 

Komik bir şakaydı ama Murat'in bu kadar güzel, büyük bir aleti olduğunu bilmiyordum. Neden yine Burak'la çıkıyordum? diye kendime sordum.

 

Bikinimi giydim. Güzel bir mor bikiniydi, bir bikini için biraz mütevazıydı ama vücudumu, özellikle de göğüslerimi çok güzel gösterdiğini düşünüyordum. Aşağıda diğerleri ile buluştum. Burak evde kalırken ben sahile doğru yola çıktım.

 

Plaj alkol ve uyuşturucu almış son sınıf öğrencileriyle doluydu. Okulumuzda bu kadar çok öğrenci olduğunu bile fark etmemiştim! Mezun olmak üzere olan bir grup kız öğrenci yurdundan kız arkadaşımı görmüştüm, onlarla güneşlenirken sohbet ediyorduk.

 

Günün geri kalanını sahilde içerek ve takılarak geçirdim aslında düşündüğümden çok daha eğlenceliydi. Bütün öğleden sonra birçok erkeğin dikkatini çektiğimin farkındaydım ki, bu hiç de şaşırtıcı değildi. Övünmek gibi olmasın ama bir bikininin içini fazlasıyla doldurabiliyordum! 

 

Günün bir saatinde Murat ve Eren ile birlikte suya girip frizbi oynamıştık , bu oyun kısa sürede suda birbirimizle mücadele etme oyununa dönüşmüştü. 

 

Aptal değilim, beni yakalama ve "yanlışlıkla" göğüslerimi elleme şansı istemelerinin bir nedeni olduğunu biliyorum. 

 

Erkekler işte. 

 

Ayrıca, bu kadar çok erkeğin ilgisine maruz kalmak oldukça eğlenceliydi. Hatta bazen onları biraz teşvik ediyor, göğüslerimi normalde etrafta dolaşırken yaptığımdan biraz daha fazla zıplatıyordum.

 

Hava kararmaya başladığında Burak nihayet sahile geldi. Yanına gidip onunla biraz vakit geçirmeye başladım. Suratsızlığı azalmamıştı. Onun homurdanmaları ve sessiz somurtmasıyla uğraşıp bıktıktan sonra diğer erkeklerle takılmak için yanlarına gittim. 

 

Murat kızlarla eğlenmek, belki de vakit geçirmek için hevesliydi. Ama plajdaki diğer kızlarla pek şansı yokmuş gibi görünüyordu. Bu yüzden zamanını beni eğlendirerek ve güldürerek harcıyordu.

 

Günün sonunda, akşam yemeği için hazırlanmak üzere konakladığımız eve geri döndük. Hepimiz merdivenlerden çıktıktan sonra Murat'ın odasına çıkmasını bekledim. Geldiğinde ona seslendim,

 

" Sence bu kıyafet uyuyor mu Murat?" diyerek bikinimin üstünü aşağıya çektim. Murat bana doğru bakınca çıplak memelerimi görmesiyle ağzı açık kalmıştı. Bir kahkaha patlatıp odama koştum. 

 

Böylece ona kimin daha şaşırtıcı olabileceğini göstermiş oldum!

 

Yemekten sonra hepimiz kulübe gidip geceyi dans ederek tamamladık. Burak asla dans etmediğinden, ben Eren ve Murat'la dans ederken o bütün zamanını bir locada mesajlarını kontrol ederek geçirmişti. Erkeklerle gerçekten eğlenceli vakit geçirmekteydim. Bütün geceyi beni eğlendirmek için harcamışlardı. 

Hatta bir noktada Murat şöyle dedi,

 

"Acaba, tüm zamanımı arkadaşımın kız arkadaşını eğlendirmek için harcayarak ne yapıyorum? Kendi kız arkadaşımı bulmalıyım!"

Güldüm.

 

"Artık bir erkek arkadaşım olup olmadığını bile bilmiyorum," dedim, "davranışlarına bakılırsa."

 

"O zaman ben senin yedeğin olurum," dedi Murat.

 

"Bana uyar," diyerek cilveli bir tavır takındım.

 

" İyi malı her zaman seviyorum." dedim göz kırparken.

 

Gecenin geri kalanında daha çok eğlenmiştik. Burak onunla yalnız vakit geçirmediğimden şikayet edince de erken ayrılmak zorunda kalmıştık. 

 

O gece odamıza döndüğümüzde berbat bir seks yapmıştık - doğrusu ben bütün geceyi Murat'in koca aletini düşünerek geçirmiştim.

 

Ertesi sabah oldukça geç uyanıp öğlen saatlerinde sahile indik. Bu sefer Burak da bize katılmıştı fakat ben kız arkadaşlarımla biraz vakit geçirmek, erkekler de Murat, Eren ve Emre için kız aramaya gitmek üzere birbirimizden ayrılmıştık.

 

Kısa bir süre sonra oturduğumuz yere geri döndüğümde erkeklerden hiçbiri henüz dönmemişti. Plaj havlumun üzerine uzanıp bikinimin üstünü çözerek sırtımı güneşe döndüm. Orada öylece yatarken Burak'la olan kavgamı düşünüyordum. Murat ve Eren'ın iki yanıma oturduklarını hissettiğimde Burak'a gittikçe daha çok sinirlenmiştim.

 

"Burak nerede?" diye sordum.

 

Eren, "Eve döndü, güneş çarpmış," dedi.

 

"Yürüyüş nasıldı?" diye sordum.

 

"Pek eğlenceli değildi!" Murat söyledi.

 

"Eren'in eski kız arkadaşıyla karşılaştık. Çok garipti."

 

"Bu konuda konuşmak istemiyorum," diye cevap verdi Eren, biraz asık suratla.

 

" Aa, üzüldüm Eren," dedim.

 

Murat bikini üstümün çözülmüş iplerine baktı.

 

"Bence sırt üstü yatıp güneşlensen Eren kendini biraz daha iyi hisseder, Ayça," diye takıldı 

 

Başımı Murat'e çevirdim ve ona alaycı bir gülümseme verdim.

 

"Gerçekten mi?"dedim.

 

"Bunun işe yarayacağını mı düşünüyorsun?"

 

"Kesinlikle!" diyen Murat bana sırıtarak karşılık vermişti.

 

Bir an Murat'a baktım, sonra arkamı dönerek Eren'ın olduğu tarafa doğru döndüm. Bir anda çıplak göğüslerimi yakından gören Eren'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Eren rahatça bakabilsin ama Murat hiçbir şey göremesin diye mükemmel bir açı ayarlamıştım.

 

"Eren, sence güneşlenirken sırt üstü yatsam ve Murat'in göğüslerimi görmesine izin versem mi?" 

 

Masumca sormuştum, memelerim hareketten hafifçe sallanırken meme uçlarıma doğrudan bakmasına izin veriyordum.

 

" Aaa, hadi ama..!" Murat güldü.

 

Eren gülümsedi,

 

"Hayır, bence bu Murat'in centilmenlik dışı davranışını ödüllendirmek olur."

 

"Katılıyorum," diye sırıttım ve tekrar uzandım.

 

Öğleden sonrasının geri kalanını sahilde gitgide daha fazla içmekle geçirdik. Bir süre sonra, duş alıp o geceki sahildeki yakılacak ateş etrafındaki parti için farklı bir bikini giymek üzere sendeleyerek eve gittim. 

Son sınıflar mezuniyet haftasının son gecesinde, hepsi gece geç saatlerde sahilde buluşup içerek çılgınca takıldıkları son bir gece geçiriyorlardı.

 

Burak evde oturmuş, kanepede uyuyordu. Onu sallayarak uyandırdım. Herkesle birlikte ateş yakmaya gelmesini önerdim tabii o sadece şikayet ederek çok gürültülü ve kalabalık olduğunu söyledi.

Ona hiç eğlenceli olmadığını ve davranışlarının canımı sıktığını söyledim, sonunda her zamanki gibi homurdanarak,

 

"Peki," dedi ve ayağa kalktı. Bana doğru bakınca bikinime bakıp onaylamaz bir tavır takındı.

 

"Gelmemi istediğine emin misin? Bu bikinilerle istediğin gibi ortalıkta dolaşamayacaksın," dedi.

"Kes sesini Burak," dedim.

 

"Gelmek istemiyorum zaten ve sen beni gelmeye zorluyorsun."

 

Ateşin etrafına kadar yol boyunca tartıştık. Bizimkilerin yanına yerleştiğimizde o kadar kötü bir ruh hali içindeydim ki yarım saat boyunca tek kelime bile konuşmadım.

 

Tüm plaj, etrafta dolaşan ve karanlıkta içki içen üst sınıflardan öğrenciler ile doluydu. Adamın biri gitar tıngırdatıyordu. 

 

Bir süre sonra ortamın rahatlığı ve içtiğim biralar sayesinde daha gevşemiş ve konuşkan biri olmuştum.

 

Bir saat sonra son sınıflardan biri ayağa kalkıp "ÇIPLAK YÜZMEEE!" diye bağırınca kalabalıktan büyük bir tezahürat yükseldi. Kızlar ile erkekler mayolarını çıkarıp denize koşmaya başlamışlardı bile.

Ortam çok keyifli ve rahat görünmesine rağmen havada güçlü bir cinsel gerilim de vardı. Bunu hissedebiliyordum. Murat bana dönüp,

 

"Ayça, geliyor musun?"

 

Dönüp o tarafa baktığımda Murat ve Eren’in  çoktan soyunmuş olduğunu görmüştüm. Gözlerim, fit vücutlarından, çekici bir şekilde sarkan yarı sert sikleri arasında gidip geliyordu.

 

"Evet, tabii ki geleceğim," diyerek ayağa kalktım.

 

" HAYIR, YAPMAYACAKSIN, AYÇA!" diye bağırdı Burak.

 

"BİR SÜRÜ ERKEĞİN ÖNÜNDE SÜRTÜK GİBİ SOYUNMAYACAKSIN!!!!"

 

"Sen benim babam değilsin, Burak!" diye bağırarak bikini üstümü çözmeye giriştim.

 

Kavgamızı duyan kalabalık birden sessizleşmişti. Bazı çıplak kızlar ve erkekler bile sahilde durmuş bizi izliyordu.

 

"AYÇA, YAPMA! Bunu yaparsan, ilişkimiz BİTER!" dedi bağırarak. 

 

Kısa bir süre duraksadım.

 

"SİKTİR GİT Burak," diye karşılık vererek bikini üstümü indirdim . Son sınıflardan oluşan kalabalık tepkimi görünce neşelendi. Onlar benim tarafımdaydı! Bikini altımın lastiğini tutup aşağı indirdim ve herkesle birlikte suya doğru koştum.

 

Onlarca çıplak insan bir süre suda sıçradık, yakalamaca oynayıp dans ettik. Karanlıkta sayısız erkek veya kadın beni elliyordu. Kimin kim olduğunu asla anlayamıyordum, bu da biraz heyecan verici oluyordu. Hepsi de son sınıf öğrencisiydi, yani onları bir daha görmeyeceğimden emindim, ne zararı olabilirdi ki?

 

Bir süre sonra Murat ile kendimizi ana gruptan ayrılmış olarak bulduk. Biraz suda yüzdük aslında ikimizin de ne istediğine dair herhangi bir şüphemiz yoktu. Birkaç dakika sonra durup birbirimizin çıplak bedenlerine bakmaya başladık. Aşağı doğru baktığımda onun sertleştiğini görmüştüm.

 

Tahrik olmuştu.

 

Eğilip onu öpmeye başladım. Çok heyecan vericiydi, ikimiz de suyun içinde çırılçıplaktık ve öpüşüyorduk. Birkaç dakika sonra elimden tutup kumsalda yürüdük. Tek kelime etmeden beni plaj havlusunun üzerine yatırıp üzerime eğildi.

 

Bacaklarımı araladım, Murat kalın sikini içime iterken usulca nefes aldım. Yavaşça, neredeyse romantik bir şekilde içime girmeye başlamıştı.

 

"Ayça, bütün bir yıl boyunca bunu düşündüm," dedi usulca.

 

Kıkırdadım.

 

" Mezuniyetin kutlu olsun!" Dedim. Güldü ve meme uçlarımı öpmek için uzandı. 

 

Zevkin derinliklerinde kaybolmaya başladığım sonraki on dakika boyunca Murat beni iki kez orgazma ulaştırmıştı. 

 

Arada sırada başka bir çift geçip bizi görüyordu, tabii ki onlar da sikişmeye gidiyorlardı, bu yüzden yürümeye devam edip kendilerine başka bir yer buluyorlardı.

 

Bir süre sonra daha sert pompalamaya başlamıştı.

 

"Ayça, boşalmak üzereyim," derken nefes nefese kalmıştı.

 

"İstersen içime boşalabilirsin," diye mırıldandım, eski erkek arkadaşımına izin vermediğim bir şeydi.

 

"Boşalmanı istiyorum." dedim inleyerek

 

Murat inlemeye başlamasını takip eden, birkaç saniye sonra sıcak döllerinin içime fışkırdığını hissediyordum.

 

Birkaç dakika orada sessizce nefes nefese uzandıktan sonra gelecekten ve ne yapmak istediğimizden konuştuk. Yirmi dakika sonra ateş yakılan yere geri dönüp kıyafetlerimizi giymeye karar vermiştik.

 

Döndüğümüzde sadece birkaç son sınıf öğrencisi kalmıştı. Herkesin yeni sikilmiş vücuduma ve kızarmış memelerime baktığını hissedebiliyordum. Günün erken saatlerinde umursayabilirdim, ama o kadar tatmin olmuş ve sarhoştum ki şimdi hiç umursamıyordum. 

 

Bırakalım ateşli çıplak bir hatuna baksınlar! Hatta ilgi odağı olmam, diğerlerinden farklı davranmam nedeniyle, herkesin içten içe hayallerini süslediğimden de emindim.

 

Etrafta bikinimi aramaya başladık ama bulamadık. Sonunda, ateşin başındaki son sınıflardan biri,

 

"Erkek arkadaşını bikiniyle giderken gördüm. Seninkini almış olabilir, dolayısıyla çıplak dönmek zorunda kalacaksın."

 

"Görünüşe göre dileği yerine gelmiş" dedim.

 

"Orada olanlar muhteşemdi," dedi başka bir adam.

 

"O, herif tam bir pislik, onu herkesin önünde terk ederek doğru olanı yaptın."

 

Diğerleri de aynı fikirde olduklarını mırıldandılar. Artık bir bikinim eksilmesine , tüm bu son sınıf öğrencilerinin beni çırılçıplak görmesine rağmen kendimi daha iyi hissediyordum. Murat şortunu giyince ikimiz birlikte eve doğru yürümeye başladık.

 

Ara sıra göğüslerime ya da kasıklarıma açıkça bakan erkeklerin yanından geçiyorduk ama o kadar uzun süredir çıplaktım ki artık umursamıyordum.

 

Sonunda eve girmiştik. Eren, kız yurdundan tanıdığım, son sınıf öğrencilerinden Pınar’la  birlikte merdivenlerden iniyordu. 

Beni oturma odasında çırılçıplak görünce ikisinin de gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

 

"Ayça, çıplaksın!" dedi Pınar çığlık atarken. Murat ve ben gülmekten kendimizi alıkoyamıyorduk. Onun da çok sarhoş olduğunu hemen anlamıştık.

 

"Elbette öyleyim!" Dedim.

"Bu son sınıf haftası, herkesin istediğini yaptığı son gece!!"

 

Kafası karışmıştı.

 

" Ah,evet öyle..." diye geveledi.

 

"Ben de çıplak olmalı mıyım?"

 

Eren, "Bence adil olan bu," diyerek Murat ile bana sırıttı.

 

Pınar’ın kafası karışmış olsa da, bikinisini çıkardı. Böylece Eren ve Murat'in evlerinde iki çıplak kız vardı.

 

Şanslı çocuklar, değil mi?

 

"Burak gitti," dedi Eren.

 

"O kadar kızgındı ki eşyalarını toplayıp, arabasıyla geri döndü."

 

"Güzel! Sevindim" diyerek,

 

"O zaman bu gece için bir planım yok." ekledim.

 

Dördümüz izleyen bir saati kanepede oturarak geçirdik, Pınar ve ben çıplaktık, Murat ve Eren şort giymişlerdi, esrar içip kafayı bulduk, konuşup şakalaştık. Bir süre sonra ot bizi azdırmıştı. Murat ile tekrar öpüşmeye başlamıştık. Buna Eren ve Pınar da katılınca daha ne olduğunu anlamadan ilk dörtlü ilişkime giriş yaptığımı anlamıştım.

 

Ortam hararetlendiğinde, Murat bir sandalyeye geçti. Bende onun kucağında ters şekilde oturdum. Murat beni sikerken, ikimizde kanepede Pınar’ın Eren’in üzerinde zıplamasını seyrettik. 

Bir ara Pınar’la göz göze geldik. Birbirimize gülümseyerek baktık , hiçbir şey söylemeden ayağa kalkıp yer değiştirdik. Eren'ın üzerine eğilince ve meme ucumu ağzına alıp emmeye başlar başlamaz inledim.

 

Eren, Murat'tan biraz daha küçüktü. Seks yüzünden o kadar ıslanmıştım ki onu içime almak gayet kolaydı. Üzerine oturup kalkmaya başladığımda Murat'ın Pınar’ı kucağında zıplatırken sallanan göğüslerimi iyi görebilmesi için sırtımı dikleştirdim. Murat’ın Pınar’ı sikerken bile beni arzulamasını istiyordum.

 

Yarım saat daha bu şekilde yer değişimi yaptık, erkekleri sürekli boşalmanın eşiğine getiriyor ve sonra yer değiştiriyorduk. 

Fakat sonunda ben Eren'ın üstündeyken daha fazla dayanamayıp döllerini içime fışkırtmaya başladı. Bu beklenmedik durum beni başka bir orgazma ulaştırmıştı. 

Birlikte boşaldığımızı görmek Murat ve Pınar’ı da hızla doruğa ulaştırmıştı.

Dördümüz biraz dinlendikten sonra Pınar ayağa kalkarak, evine dönmesi gerektiğini söylemişti. Kampüse geri dönmeyecekti, ben de kalkıp Murat'in şortunu giyip onu yolcu etmek için dışarı çıktım. 

 

Verandada son kez vedalaştık.

 

Kafam çok iyiydi dolayısıyla kolayca telkinde bulunabiliyordum. Onunda iyiydi muhtemelen dinlemiyordu.

 

Oturma odasına geri döndüğümde kanepede oturan Emre’yi gördüm.

 

Üzerinde sadece Murat'in şortuyla duran bana bakıp,

 

"Benimle de sevişir misin?" dedi ve fermuarını açıp aletini çıkardı.

 

Omzumu silkerek yanına yaklaştım. 

 

Aletini ağzıma aldım. Dudaklarımı sikinde aşağı yukarı gezdirirken inlemeye başlamıştı bile, meme uçlarımı okşuyor ve mıncıklıyordu. 

 

Şöyle göz ucuyla bakınca, Murat ve Eren'ın yarı baygın halde gösteriyi izlediklerini fark ettim.

Vay be, diye düşündüm kendi kendime. İki yıl sonra yine buradayım, üstsüzüm ve oda arkadaşları izlerken Emre'ye sakso çekiyorum.

 

Bazı şeyler hiç değişmemiş!