Leyla etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Leyla etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Plaza Kaşarı (2)

 PLAZA KAŞARI 02

----


Birinci bölüm Plaza Kaşarı 1


----

Leyla'nın arzuları ve Mahmut tarafından sikildiği fikri seks hayatımızı hareketlendirmişti. Ikimiz de inanılmaz tahrik oluyorduk. Her akşam bana nasıl sikilmek istediğini anlatıyordu. Sürekli Mahmut'un yerine geçiyor ve karımı sikiyordum.


"Ohhh Mahmut çok iyisin. Mmmmm sikmeyi çok iyi biliyorsun."


"Kocan iyi sikemiyor mu?"


"ohhh. Hayır. Kocam benim kıymetlim. Ahhhhh sen ise sikicim. Ohhhhh sikkk. Hadi sik fahişeni.""ahhh. Hadi durma lütfen daha da derine sok, orospun yap beni."


Bu tür sevişmeler sürdükçe sürüyordu.


Bir akşam iş dönüşü karımın Paris'e iş için gideceğini öğrendim. 4 gün boyunca bekar hayatım başlayacaktı. Leyla, Tuğba ve Metin Paris'e gideceklerdi. Şirketlerinin merkezi tüm dünyadaki temsilcileri ile bir toplantı yapacaktı. Metin şirketlerinin CEO'su, Tuğba da pazarlama müdürüydü. Tuğba'ya olan ilgimi ve fantezimi zaten biliyordu. Bu beni evde daha da azdıracaktı. İkisi de arzuladığım kadınlardı. Birini gerçekte, ötekini fantezilerde beceriyordum.


O akşam bir ilk yaşadık. Leyla'nın sikimi emdiği ve gözlerimin içine baktığı bir video çektik. Bunu aslında kendi istemişti. Başka kadınlara gitmemden korktuğundan bana fantezi için malzeme çıkarıyordu. Ben ayakta kendimden geçip telefonla karımı çekerken karım gözlerimin içine bakarak dilini aletimin başında gezdiriyordu. Ben de daha fazla dayamayarak onun yüzüne akıtmıştım. Duşunu almış seyahat için bavulunu hazırlamaya başlamıştı. Müthiş derin yırtmaçlı bir elbisesi vardı. Onu da yanına alıyordu. Öyle bir yırtmaç ki kasığına kadar uzanıyordu. Altına iç çamaşırı giymemesi gerekiyordu. Bu son derece tahrik edici bir elbiseydi. Kıpkırmızı ve ateş gibi yanan. Şaşırdığımı görünce beni yanıtladı.


"Hayatım Benard da orada olacak. Biraz ilgi çekmenin kimseye bir zararı yok."


"Bununla birazdan daha fazla ilgi çekebilirsin."


"Bebeğim benim Fransız kadınlarının ne kadar güzel ve bakımlı olduğunu unutuyorsun galiba."


"Senin onlardan hiçbir eksiğin yok."


"Onlar inanılmaz sevişiyorlar hayatım."


Götünü avuçladım ve kendisine haksızlık ettiğini söyledim. Az önce boşalmama rağmen yine beni erekte duruma getirmişti. Ama yarın sabah erken uyanacağı için devam edemedik. Birbirimize sarılıp uyuduk.


Sabah havalimanına bıraktım. O gün akşama kadar koşuşturmaca ile geçti. Leyla ile çok konuşamamıştık. Sadece otele yerleştiklerini haber vermişti. Akşama yemekleri vardı. Ben ise eve geçmiş tembellik yapıyordum. Telefonuma bir fotoğraf geldi. Leyla o güzel elbisesini giymiş ve ayna karşısında kalçalarını kaldırarak bana öpücük gönderiyordu. Tüm bacağı dekoltesinden görünüyordu. Çorap giymemişti. Tüm vücudunu yağlamıştı. Parıldıyordu. Topukluları kalçalarını öyle dik hale getirmişti ki istemsizce sertleşmiştim. Ben fotoğrafa o kadar dalmışım ki karıma cevap vermeyi unutmuşum. Birazdan ondan ses gelecekti.


"Heyyyy orada mısın?"


"Bebeğim sikimi indirmeye çalışıyordum."


"Ooo yaramaz hareketlendi mi hemen?"


"Böyle bir güzelliğe hareketlenmeyecek olan yarak var mıdır?"


"Ohhh. Öyle mi bebeğim?"


"Kesinlikle hayatım. Gece için biraz iddialı olmuş sanki."


"Hadi ama Fransız kadınlar varken beni mi sikecekler? "


"Ben her türlü seni sikerdim."


"Tabi tabi Tuğba verse becermezsin."


"Ohhh bebeğim ikinizi birden siksem."


"Çektiğimiz videoya bakacaksın tüm gece ve ellerinle sana mutluluklar aşkım. O fahişeyle fotoğramızı da atarım sana."


"Ahhhh bebeğim seni seviyorum."


Daha sonra hikaye sitelerinde dolaştım, twitterda azgın kadınlarla yazıştım. ilerleyen saatlerde Tuğba'nın muhteşem memelerini göndermişti Leyla. Tanrım inanılmazlardı. Ama ikisi öyle seksi geliyordu ki gözüme. Bir de öpücük göndermişlerdi. Karımın bana jestiydi bu. İşin ilginci Tuğba'nın da bana gönderdiğinden haberi vardı. Nasıl azmış olabilir diye düşündüm. Ne kadar içmişlerdi acaba?


"Bütün sikleri kaldırıyorsunuz."


Yazdığıma karım sadece öpücük gönderdi. Ben daha fazla dayanamayacaktım. Fotoğrafa baka baka tüm gecenin birikmişliği ile boşaldım. Sonrasında da yatakta sızmışım.


Uyandığımda saatin kaç olduğuna bakmak için telefonumu aradım. Yatakta nerede olduğunu bulmak epey zamanımı aldı. Saat öğlen 13:00'dı. Baş ağrımdan da anlamalıydım aslında. Çok uyumuştum. Daha sonra Leyla'nın whatsapp mesajını gördüm. Bir video göndermişti, indirmek için tıkladım. Boyutu epey yüksekti. Videoyu atalı 3 saat olmuştu. Başka da hiçbir şey yazmamış. Nihayet inmişti. 3 dakikalık bir videoydu.


Benard ve Leyla.


"Tanrım. Otel odasındalar."


Leyla'nın o yakıcı kırmızı elbisesi vardı. Teni inanılmaz parlaktı. Bernard'ın o kavruk siyahi teni ise enfesti. Nasıl bir kontrast! Benard tam bir profesyoneldi. Leyla'nın hangi noktalarına dokunacağını biliyordu. Dokunduğu her nokta onu uyarıyordu. Hafif hafif dans ediyorlardı. Leyla arada dönüyor ve kalçalarını bastırıyordu. Tanrım ayakta sevişiyorlardı. Ayakta sikişiyorlardı adeta.


"Bütün kadınları buraya mı davet ediyorsun?"


"Hayır. Yalnızca güzel ve seksi kadınları."


"Kendine çok güveniyorsun."


"Hayır. Kadınların arzularını biliyorum."


"Neymiş arzularımız?"


Bunları konuşurken hala ayaktaydılar ve sevişiyorlardı. Benard karımın bacaklarını ve kalçalarını okşuyor arada kendi aletine doğru onu çekip geri bırakıyordu.


"Arzularınız bu işte. Seks. Bastırdığınız, sakladığınız, içinizde tuttuğunuz."


"Ne yapabiliriz ki?"


Benard "Özgür bırakabilirsiniz kendinizi. Güzelliği zerafeti ortaya çıkarabilirsiniz. Mesela bu kalçalar ilgiyi sevgiyi fazlasıyla hak ediyorlar." Diyerek karımın kalçalarını avuçladı.


Elleri karımın yumuşacık ancak bir o kadar bakımlı kalçalarından bacaklarına gidip geliyordu.


"Ahhh. Bunu nasıl arzu ediyorum bilemezsin." Dedi Leyla zevkten kayan gözleri ile.


"Bunu çok iyi biliyorum merak etme. Sadece zihnindeki perdeleri indir."


"Nasıl indirilir inan bilmiyorum."


"Hayatına zevk katmak için sadece rahat bırak. Akışına bırak. İçinden ne geliyorsa onu yap."


"Hmm. Her şey mi?" Dedi karım yaramazlık yapmak istiyordu. Mimiklerini tanıyordum. Aklından geçenleri okuyamıyordum ancak tahmin ediyordum.


"Her şey. Mesela şu an ne geçiyor aklından?"


"O kocaman sikini ağzıma almak istiyorum. Ağzımı sikmeni istiyorum. Offf evet bunu çok istiyorum. Evet evet çok istiyorum."


Dedi. Tahmin ettiğim gibiydi. İçindeki şehveti ortaya çıkarmıştı. Kendini serbest bırakmıştı. Bunları bana sadece fantezi zamanları söylüyordu. Küfürlü ve sert dili seviyordu. Daha fazla uyarıldığını içinin kıpır kıpır olduğunu söylüyordu. Yine öyleydi. Bacaklarını birbirine sokuyordu. Bacak arasının yangın yeri olduğu her halinden belliydi.


Benard "O zaman başlayalım. O güzel ağzını sikmek için sabırsızlanıyorum." Diyerek Leyla'yı omuzlarından aşağıya doğru yavaşça bastırdı.


Nereye ulaşmak istediği çok belliydi. Göz gözelerdi. Leyla, Bernard'ın kemerini tüm acemiliği ile çözüyordu. Karşısında gördüğü muhteşem kapkara bir sik. Leyla o kocaman siki eline alıp oynamaya başladı. Dil darbeleri indiriyor ve Bernard'ı da gözleri ile tahrik ediyordu. Benard yumuşamaya başlamıştı. Dilini kocaman başında gezdiriyor ve torbalarını eliyle okşuyordu. Benard dayanamıyordu. Leyla'nın saçlarını başının arkasından eliyle toparladı ve dibine kadar alması için kendisine çekti. Leyla beklenmeyecek şekilde gırtlağına kadar almıştı. Bu durum kapkara siki sırılsıklam yapmıştı. Leyla'nın tükürükleri şelaleye döndürmüştü.


Benard git gele başladı ve Leyla'dan "gluk, gluk, gluk..." sesleri geliyordu.


Derken video bitti. Şok halindeydim. Karım. Fantezi olarak düşlediğimizi gerçeğe dökmüştü. Nasıl davranacağımı bilmiyordum. İşin garibi tahrik olmuştum. Şu an yanımda olsa o güzel götünü sikerdim. Hemen telefona sarıldım. Karımı aramak için vakit kaybedemezdim.


"Leyla!"


"Ah hayatım. Öncelikle beni anlayacağını düşünüyorum. Bunu başka türlü anlatamazdım." Dedi.


Yeni sikilmiş ve rahatlamış ses tonu ile konuşuyordu.


"Seni kaltak. Ben sana söylemedim mi. Seni sikerler diye!" Bağırdım. Kızıyor muydum yoksa tahrik mi olmuştum. Kararsızlık cümlelerime yansıyordu.


"Söyledin bebeğim. Haklısın. Ama Parisli kadınlar varken bana bakacaklarını düşünmemiştim."


"Lanet olsun. Götünün nasıl göründüğünün farkında değil misin? Onu sikmek için çıldıran ne kadar erkek var!"


"Ah hayatım. Gerçekten erkeklerin kalçalarıma bu kadar hayran olmaları inanılmaz. Ve Benard o kadar cesurdu ki. Mahmut'un yapamadığını yaptı." dedi ve bana yem attı. Sormamı bekliyordu. Nasıl diye sormamı arzuladığı ve anlatmak istediğini anlamıştım. Ben de çok merak ediyordum. Ve sordum.


"Nasıl yani?"


"Sikti bebeğim. Götümü acımadan sikti." dedi ve şehvet ses tonundan akıyordu adeta.


Benard o kadar iyi sikmiş olmalıydı ki sesinde pamuk gibi rahatlama ve bir o kadar yeniden yapma arzusu vardı.


"Anlat şunu en başından." derken sikimi pantolonundan çıkarmaya çalışıyordum. Sertleşmiştim. Tahrik olmuştum.


"Bebeğim iş toplantısı işte toplandık akşamına da yemeğe geçtik. Benard tüm gece üzerime pervane oldu. Ufak temaslarla başladı. Alkolün de etkisiyle o cesaretlendi ben de azdım.


Siki o kadar kabarıktı ki pantolonun bir aksesuarı gibiydi. Gözümü alamıyordum. O da bunu farketti. Dokunmak isteyip istemediğimi sordu. Güldüm geçiştirdim. Tabi ki peşini bırakmayacaktı. Gecenin sonuna doğru dansa kalktık. Deep house ayakta sallanıyorduk. Ben Benard'a dayandıkça aletini hissettim. Aşırı sertti. O da bana dayandıkça dayandı. Ne istediğimi bildiğini söyledi. Kalçalarımı tutup kendine çekmeye başladı. İki sevgili gibi sarmaş dolaştık. İp kopmuştu. Yırtmacımdan elini minik amıma götürdü. Tabi ki sırılsıklamdı. İçim çekildi ama ne yaptığını sorgular bakışlarımı üzerine çevirdim.


Sonra parmağını çıkarıp ağzına götürdü.


"Tadı çok güzel" dedi.


"Ve en sevdiğim şey de kadınların elbiselerinin altına iç çamaşırı giymemesidir." dedi.


Adam her hareketi ile beni tahrik ediyordu. Dizlerim titremeye başladı.


Herkesin içerisinde beni yatırıp sikmesini o kadar arzuladım ki bebeğim. İçimde volkanlar yanıyordu. Zevk sularım bacaklarımdan akıyordu. Artık kontrolü tamamen kaybetmiştim. Bunu farketmişti. Yüzümü ona dönmüştüm. Nefesini hissetmek istiyordum. Panter gibi elleri kalçalarımdaydı. Öpecek gibi yapıyor beni manipüle ediyor ve ruhumu çekiyordu. Nefesi boynumda, kulaklarımda, dudaklarımdaydı.


"Sen nasıl bir hazineye sahip olduğunun farkında değilsin." dedi.


Anlamadığımı söyledim.


"Bu kalçalar bu memeler hiç bir Parisli kadında yok. "dedi.


Ben onun abarttığını söyleyecekken bana söz hakkı tanımadı.


"Lütfen. Konuşmayalım. Onlara ait olduğu şeyi vermek istiyorum. Bu gece seni sikmek istiyorum."


"Ama nasıl olur ben evliyim" diyerek naz yaptım. Ama adam profesyoneldi.


"Şu an arkanda olanın kocan ya da bir başkası olması umrunda değil. Açıkçası benim de umrumda değil. Ben karşımdaki kadının zevk alması ile ilgileniyorum.Ayrıca evli kadınların sikildiğinde aldıkları zevk bekarlara göre çok daha fazla. Belki o güzel götünü siktiğimde aldığın zevki kocana anlatırsın. Böyle güzel bir vücudun zevklerden mahrum kalması düşünülemez."


Tanrım adam tam bir manipülatördü. En sonunda beni kolumdan tutup çekti. Açık açık sikilmeye götürülüyordum.


Yemeğin olduğu oteldeki odasına götürdü. Muhteşem bir odaydı. Eiffel manzaralı. Cam açıktı. Perdeleri çekmemişti. Ortam loştu.


Sonrasında videoya almamı söyledi. Neden diye sordum.


Sonrasında saçma pişmanlık duyacağımı "aldığın zevki görmeni ve bu saçmalığa düşmemeni istiyorum." dedi.


Ağzımı siktiğini gördün zaten. İlk olarak onu istedi bebeğim. Bütün deliklerimi sikmek istediğini açıkça söyledi.


İsteklerinde o kadar netti ki beni etkisi altına almıştı.


Büyülenmiş gibiydim. İtiraz edemiyordum. Vücudum karıncalanıyordu. Arzu, şehvet tüm bedenimi ele geçirmişti. Beynim uyuşmuştu.


Sanırım bunun adı orgazmdı. Bilmiyorum ama zihnim o kadar uyuşmuştu ki oradan çıkmak istemiyordum.


Kameranın çektiğini bilmek de tahrik ediyordu. Porno yıldızı gibi hissettim kendimi. İyice akışına kapılmıştım. Beni yavaşça yukarı kaldırdı. Onun komutlarını takip ediyordum.


Büyük elleri ile elbisemin askısını düşürdü. Mememin bir tanesi elbiseden taştı. Diğer eliyle onu avuçladı. İçimin çekildiğini hissettim. Meme başımla oynuyordu. Diğer elini de yırtmacımdan kadınlığıma soktu. Parmağı hedefini arıyordu. Avını arayan avcı gibiydi. Ve bulmuştu da. Okşuyordu. Dizlerimin titrediğini hissettim. Yüzümdeki ifadeden ne kadar zor durumda olduğumu görebiliyordu. Öpmüyordu. Öper gibi yapıp geri çekiliyordu. Ruhumu bedenimden çıkarmaya niyet etmişti. Yavaşça aşağı doğru iniyordu. Avuçladığı mememi emmeye başladı. Dili inanılmazdı. Etli dudakları ile vakumluyordu. Dili ise meme başımda dolanıyordu. İnanılmaz uyarıcıydı. Bütün tüylerimin kalktığını hissedebiliyordum. Dizleri üzerindeydi. Diğer askıyı da düşürmüştü. Büyük göğüslerim artık ortadaydı. Biri emiliyor diğeri ise yoğruluyordu. Saçlarını çekebildim. Aldığım haz inanılmazdı. Bacaklarımdan suların ılık ılık aktığını hissedebiliyordum. Yüzüme gülerek baktı.


"Daha yeni başlıyoruz." Dedi. Eliyle beni yatağa itti. Ayağa kalktı. Gömleğinin düğmelerini çözdü. Zincir kolyesi yanık teninde parlıyordu. Üzerime eğildi kollarının arasında kalmıştım. Zincir kolyesi memelerimin arasına düşmüştü. Soğuğu ile irkildim. Boynumu, kulak mememi öpüyordu. En sonunda dayanamadım ve dudaklarına yapıştım.


Tanrım öpüşmüyordu resmen beni yiyordu. Dilimi boğazına kadar itiyordum. Etli dili dilime karışıyordu. İfademi değiştirmemi istedi. Kulağıma eğilip fısıldadı. Tahrik olmuştum.


"Fuck me eyes" dedi. O şekilde bakmamı istiyordu. Kırmadım elbette.


"İşte bu" dedi.


"Şimdi tam bir fahişe oldun." Dedi. Teşekkür ettim. Beni bir orospu gibi görüyordu. Ama bunun şu anda hiç bir önemi yoktu. Kaliteli bir orospu gibi hissediyordum. Benard'ın altına yatmıştım. Sikilmek için kıvranıyordum. O ise tam bir ustaydı. Beni kıvama getirmişti.


"Göğüslerini sikmek istiyorum." Dedi.


"O kocaman göğüslerinin arasında gidip gelmek istiyorum."


Memelerimi iki elimle birleştirdim. Sıkılaştırdım. Gerçekten de kocaman olmuşlardı. Benard için iştah açıcı bir manzara vardı. Memelerimin arasına tükürdü ve o kara kocaman yarağını soktu. Gidip geliyordu. Yüzündeki zevki görebiliyordum. Parmağını dudaklarımda gezdiriyordu. O kara parmağını emmek için can atıyordum. Küçük bir sik gibiydi. Emiyordum.


"Bu kocaman memeleri hiç siktirdin mi? Hiç siktiler mi? Bu lanet olası kocaman memeler. Tanrım sen nasıl bir şeysin."


"Ahhh sikmez olurlar mı hiç? Sikmeden bıraktıklarını hiç düşünebilir misin?"


Bir eli ağzımın oradaydı ve parmağını emiyordum. Diğer eli ise kadınlığımı bulmuştu yine. Ve etli kocaman parmağı bızırımla oynuyordu. Kocaman kapkara bir sik de memelerimin arasında gidip geliyordu. Sikini memelerimin arasından çıkardı. Meme başlarıma vurmaya başladı. Sikinin kafasını sürüyordu. Beni çıldırtmayı kafaya koymuştu. Ayağa kalktı yatağın başında çırılçıplak vücudu terden parıldıyordu. Sırt üstü, dirseklerimi yatağa dayamış ve hafif doğrulmuş vaziyette onu izliyordum. Vücudumu saran elbisenin son parçalarını bir çırpıda çekip çıkardı. İstediği bakışı ona veriyordum. Tıpkı diğer verdiğim şeyler gibi.


"Bu hazineyi saklamamalısın."


"Saklıyor gibi miyim sence."


Elleriyle bacaklarımı tuttu ve eğildi. Ellerini kaydırdı. Kadınlığıma ulaştı.


"Burada sulu, tatlı bir şeftali var." Diyip kafasını daldırdı. Deli gibi yalıyordu. Dili ne yapacağını o kadar iyi biliyordu ki zevkten erimek üzereydim. Bir elimle kendi mememi okşuyor diğer elimle de Benard'ın başını iyice bastırıyordum. Gözümü ara ara açtığımda Eyfel'in ışıkları uçuşan perdeler beni emen bir adam. Tanrım rüya gibi bir ortam. İyice gevşemiştim. Şapırtı sesleri odada inliyordu. Bir süre sonra artık iki parmağını daldırmıştı. Gözlerim kaymış, zihnim bulanmıştı. Adam gerçekten de işinin ustasıydı.


Parmaklarını çıkardığında sırılsıklamdı. Ağzına götürdü ve o kocaman etli diliyle yaladı. Ayağa kalktı. O kocaman aleti bana girmeye hazırlanıyordu. Tanrım. Bunu bu kadar istediğime inanamıyordum. Sikini tükürükleyip olmasını istediğim yere nihayet sokuyordu. Onun sokuşu ile birlikte derin bir ahhhh çektim. Hem böylesine alışkın değildim hem de bu kadar yumuşadığımı hatırlamıyorum bebeğim.


Gözlerimin kaydığını hissettim.


"Söyle" dedi.


"Neyi?" Dedim.


"Söyle bana. İste. Seni sikmemi istiyor musun?"


Bu soru karşısında midemin biraz daha karıncalandığını hissettim. Orgazm seviyem düşmüştü. Bacak arama zevk suyunun aktığını hissettim.


"Şu an en çok istediğim şey bu. Ohhhh bu çok iyi hissettiriyor." Diyebildim.


Zevkten bacaklarım titremeye başladı. Adam durmuyordu. İyice kayganlaşan amımda gidip geliyordu. Gidip gelirken boş durmuyordu. Bir eliyle de bızırımı okşuyordu. Tanrım pelte gibi olmuştum. Şu an ne istese yapabilirdim.


"Sik beni n'olur. Sik. Ah evet evet." Diyebildim.


Gözlerim kayıyordu. Bacak aram şelale gibi akıyordu. Benard sularımın arasında daha da derinlerime ulaşıyordu. Sırılsıklam olmuştu. Yüzünde piç bir sırıtış vardı.


"Türk lokumu. Hmmm..." dedi bızırımdaki parmağını ağzına götürdü.


Etli dudaklarının arasında parmaklarını yaladı. Tahrik olmuştum. Onun dudaklarına yapışmak için davrandığımda beni yatağa iktirdi. Bacaklarımı bileklerimden tutup beni ters çevirdi. Kalçalarımdan tutup beni kendine çekti.


"Ufff bunlar hazine. Böyle bir eşleşme gerçekten yaşamamıştım."


Bunu söylediğinde kalçalarımı sikine iyice dayadım. O ise eliyle komut veriyordu. Sırtımdan bastırdı ve kalçalarımı havada bırakacak şekilde vücudumu yavaşça şekle soktu. Arkaya dönüp baktığımda tekrar girmeye hazırlanıyordu.


"Ne istiyorsun. Götümü mü? Arkadan mı seviyorsun?" Gülümsedi.


"Hmm kara kutu. Seviyorsun demek." Parmağını ıslatıp arka kapımda gezdiriyordu. İrkildim. Ama zevk denizinde boğulmuştum. Çok istiyordum. Dayanamadım.


"Ahhhh... Çok istiyorum. Evet evet bunu istiyorum."


O da bana "Ne istiyorsun? Açık açık söyle bana." Dedi.


"Lanet olsun. Götümü sik. Sik ne olur. O kocaman aletinle parçala beni. Onu arkamda görmek hissetmek istiyorum."


Kendime şaşırmayı artık bırakmıştım. Götümü sikmesi için adama yalvarıyordum. O ise dolaba gidip çekmecesini açtı ve bir şey aldı. Ağzına sokup yaladı ve bana gösterdi.


"Onu bu gece almayacağım bebeğim. Götünü yarına saklıyorum. Onu arkadaşlarımla beraber sikeceğiz. Anlıyor musun? Yarın arkadaşlarımla beraber seni önden de arkadan da sikeceğiz."


Kafa sallayabildim sadece. Onay vermiştim. Bu zevk sarmalında benim arkadaşları ile beraber sikmek için onayımı almıştı. Adam zihnimi ele geçirmişti. Yaladığı anal plugu yavaşça kalçalarımın arasında arkama tıkadı.


"Yarına kadar bunu ellemek yok. Senin yeni zevklere ihtiyacın var. Söylesene tost sever misin?


"Ahhhhh. Çok severim."


İçime girmeden yine orgazm olmuştum.


"Daha önce hiç yaptın mı?" Kafamı sallayabildim sadece. Hayır bile diyebilecek nefesim kalmamıştı. Yanıtımı duyduktan sonra kökledi. Çığlık atabilsem yıkabilirdim ortalığı ama zevkten vücudumu hareket ettiremiyordum. Ama tıkaç beni aşırı tahrik etmişti.


Yarına bırakmaya hiç niyetim yoktu. Onu içeriye davet edecektim. Arkamda gidip gelirken kalçalarımın dalga dalga halini gördüm. Bu Benard'ı da aşırı tahrik ediyordu. Kendini kaybedişinden belliydi. Elimle onu durdurdum. Şaşırdı. Ne oldu der gibi yüzüme baktı.


"Götümü becer. Hemen şimdi o koca götümü becer." Dedim ve tıkacı arkamdan çıkarmasıyla uyarıldım.


Sırılsıklam olmuş kapkara aleti arkamdan girdiğinde artık rahatlamıştım. Götümü becertiyordum. Onun da kayışı kopmuştu. Sonuna kadar sokuyordu. Ulaşabileceğinin en sonu ulaşmak isterken ben artık çarşafları sıkıyordum. Bir elime kendimi okşarken salyalarım çarşafı sırılsıklam etmişti. Bir an arkamda boşluk hissettim. Benard çıkmış ve kocaman aletini sıvazlıyordu. Beni kolumdan tutup önüne çekti.


"Ağzını aç." Dedi. Ağzıma boşalmak istediğini anlamıştım. Yüzündeki şehveti gördüm. Ağzımı açıp gelecek olan zevk yağmurunu bekliyordum. Saçlarıma geldi ilk önce sonra yüzüme ve nihayetinde ağzımı bulmuştu. Onu temizlemem için ağzıma yaklaştırdı. Tereddüt etmeden onu parlattım.




Ağzımı, yüzümü her yerimi sikti bebeğim. Tek kelime ile becerdi. Beni çok fena becerdi. Yatağa sırt üstü uzandı. Nabzı çok hızlı atıyordu. Ben ise banyoya gidip temizlenmeliydim."


Karımın anlattıkları beni dağıtmıştı. Kendini öyle bir siktirmişti ki zevkten benim bile gözlerim buğulanmıştı. Ve dahası Benard bir sonraki gece tüm arkadaşları ile becerecekti. Tost yapacaklardı. Tanrım bu çok uçuktu. Karım tam anlamıyla plaza kaşarına dönmüştü.



Plaza Kaşarı (1)

 <Alıntıdır>

 

Her şey olmasını istemediğim ancak arzuladığım şeylerle başladı.

Karımla uzun zamandır evliydik. O Leyla ben ise Emre. Yaklaşık 10 sene olmuştu. Haliyle artık ilk zamanlardaki gibi birbirimize karşı istek yoktu. Bunun sebepleri belki iş stresi belki vakit yokluğu belki bıkkınlık. Bunları çoğaltabiliriz elbette. Ancak bunda ikimizin de pay olduğu gibi bir o kadar da yoktu.

Benim bir yazılım şirketim var. Küçük çaplı bir şirket. Karım ise bir ilaç şirketinde çalışıyor. İkimizde maslak'ta çalışıyoruz ama evden başka bir yerde birbirimizi görmeye sanırım tahammülümüz yok. Bunu ikimizin de durumdan memnun olmasından çıkarıyorum.

İş yaşamı gereği bakımlı çekici bir kadın aslında. Sarı küt kesim saçları çenesinin hemen altında biterken makyajı ona daima eşlik ediyor. Ara sıra gittiği spor onu diri tutmaya yetiyor. Squat poposunu harika gösteriyor.

Asıl kırılma noktamız ise benim çeşitli arayışlara girmem yüzünden oldu. İnternette çeşitli sitelerde çeşitli hikayeleri okuyor çeşitli amatör videoları izliyordum. Orada beni tahrik eden şeyin karımı kıskanmak olduğunun farkına vardım. Konuşmadan seks yaptıkça birbirimize istek azaldığından bu videoları izleyip ya da hikayeleri okuyup karımla sevişiyorduk. O halimden aslında o da memnundu. Sadece onun zevk almasını istiyordum aslında. Yoksa benim için her türlü zevk çok kolay.

Aslında karım erasmusla yurtdışında okumuş iş gereği zaman zaman yurt dışına çıkan seks konusunda bağnaz olmayan bir kadın. Yani ilk seks yaptığı erkek ben değilim. Ancak ikimizin de birbirimizi aldatmadığına adım kadar eminim. Ancak fantezi konusunda biraz tutuk. Bunu ne zaman açsam seks yarıda kesiliyordu. Her şey işte bir hikaye sitesini bilgisayarda açık unutmamla başladı. Bunu anlamam aslında hemen olmadı. Karımdaki değişimden hoşnut olduğum için belki de araştırma gereği duymadım. Karım fantezilerime katılmasa da olumsuz tepki vermiyor hatta daha fazla ıslanıyor gibiydi. Uzun süre iş yoğunluğu sebebi ile eve geç geliyordum ve bir şeyle ilgilenemiyordum. Eve gelip bilgisayarı açtığımda aslında bir süre hatırlamakta zorluk çektim fakat durum çok açıktı. Karım hikaye sitelerinde gezinmişti. En çok da aldatan kadın fantezisi okumuştu. Şok içerisindeydim. O benim böyle sitelere girdiğimi biliyordu. Ve artık ben de biliyordum. Hemen kapatıp duş aldım. Ama çok da azmıştım.

Onu öpmeye boynundan başladım. En çok bunu severdi. O da çok istememekle beraber benim azgınlığım sayesinde devam ettik. Onu yine fantezilerle kıvama getirmeye çalışıyordum. Ancak aklımda okuduğu hikayeler vardı.

- Ohh Tuğba'nın göğüslerini çok güzelmiş aşkım.

Leyla şok olmuştu. Tuğba onun en yakın arkadaşıydı. Aynı yerde çalışıyorlardı. Doğru muydu yoksa fantezi miydi bunu kestiremiyordu.

- Göğüslerinin arasına sıkıştırdı sikimi. Ohhh.. inanılmazdı aşkım. Tam bir kaltak.

Halimden fantezi olduğunu anlamıştı ama yine de şoku atlatamamıştı. Ben devam ediyordum.

- Oh bebeğim... amı çok tatlıydı. Sikimi amında sıkıştırıyordu. İyice bastırıyordu.

Leyla tahrik olmuştu ve boşalmıştı ama düşünceli olduğu da her halinden belliydi. Kıskanmak onu da tahrik ediyordu. Aslında bu aldatma hikayeleri beni de tahrik etmişti. Karımın hareketlerinden şüphe duymaya başlamıştım. Dekoltesi, yürüyüşü her şeyi beni tahrik etmeye yetiyordu. Elbisenin altında kalçaların ne kadar diri olduğunu bilmek onu sikmek için can atmama neden oluyordu. Bir gün yine dayanamamış ve o mutfaktayken o muhteşem kalçalarına bastırmıştım.

- Ohhh... aşkım yine mi azdın?

- Seni görüp de azmamak gibi bir şansım var mı sence?

- Bilmem.

- Bence biliyorsun. Bu göt tam da sikmelik.

Karımın kalçalarına sürtünüyordum. İnanılmaz tahrik olmuştum.

- Bunu bugün ikinci kez duyuyorum.

İlk önce anlayamadım ya da yanlış anladığımı düşündüm. Şok olmuştum. Nasıldı yani?

- Nasıl?

- Şeyyyy...

- Söyler misin lütfen?

Yüzünü kendime çevirdim ve sikimi kadınlığına bastırmaya devam ettim.

- Eve gelmeden önce şu arka sokaktaki şarküteriye uğramıştım bir şeyler almak için. Orada gençten bir çocuk var çırak bir de dükkan sahibi orta yaşlı hafif kır saçlı bir adam. Çocuk sağ olsun çok yardımcı oldu. Abla ne lazım, şunu vereyim bunu vereyim diye. Ama adam içeride epey süzdü beni farkındaydım. Neyse aldım alacaklarımı dışarı çıktım. Sonra turşu da alayım diye geri döneyim dedim. O sırada şu yaşlı adamın söylediklerini duydum. "offf şu göt var ya şu göt. Tam sikmelik. Bunun kocası, manitası hakkını veremiyordur. Vereceksin elime bunu var ya öyle sikerim ki yeter der artık." Şok olmuştum. Ne içeri girebildim ne geri dönebildim. Yabancı bir adamın beni sikeceğini ballandıra ballandıra anlatması aşırı tahrik etmişti. Çırak da "plaza kadını bu usta. İşten güçten nasıl sikişilir unutuyorlar. Kocaları başka şeylerin peşine düşüyor." "ben onu bunu bilmem bu elbisenin altında nefis kalçalar var belli. Hem tanga da giymiş baksana. O da götünün güzelliğinin farkında." Daha fazla dayanamadım. Duyacaklarım karşısında ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Apar topar döndüm.

- Yabancı bir adam senin götünü sikmek istiyor demek...

- Ahhhh yapma lütfen Emre.

- Ohhhh adam haklıymış baksana altında tangan var.

Onu mutfak tezgahına çevirip tangasını bacaklarından sıyırıp çıkardım. Bir yandan sikimi sıvazlıyordum bir yandan o müthiş kalçalarını yalıyordum. İnanılmaz ıslaktı. Hiç bu kadar ıslandığını hatırlamıyorum. Gözümde adamın karımı sikişi vardı. "Kocan böyle sikemiyor mu?" diyerek karımı sikiyordu. Karım da "sik durma sikk. Senin gibi sikenini görmedim diyordu." Hepsini hayalimde canlandırıyordum. İnanılmazdı bu. Karım konuşmuyordu ama o da inliyordu. Zaten ıslaklığı ne kadar tahrik olduğunu gösteriyordu.

Ertesi akşam karımın işten dönüşünü dört gözle bekliyordu. Adeta ateş saçıyordu. Diz üstünde siyah kalem bir etek. Bacaklarına gizem katan siyah bir çorap ve kalçalarının güzelliğini ispat edecek topuklu stiletto bir ayakkabı. Üzerinde ise puantiyeli çatalına kadar özgür bir gömlek.

- Ahhh yine oraya gitmişsin.

- Evet hayatım. Hem bu sefer adam daha cüretkardı.

- Nasıl?

- Gözleriyle sikti beni bebeğim. Bakmadığı yerim kalmadı. Akşama beni düşünüp kendini tatmin edecektir.

- Konuştu mu seninle?

- Bu sefer çırağa bırakmadı hep kendi ilgilendi. "Ablama bu yakışır, ablamın ağzına layık, bunu ye başka bir şey yemezsin ablam." Beni cümleleri ile tahrik etti. Orada beynim uyuştu resmen. İçeri götürüp beni sikmesini istedim adeta. Bağırta bağırta siksin istedim beni. Ahhhh bebeğim bunu istedim. Çok istedim.

- Ahhhh. Bebeğim.. bir kıroya kendini siktirmek istedin demek. Bir orospu gibi sikilmek istedin. Ahhhh seni siksinler istiyorsun demek.

Onu hemen salona götürdüm ve koltuğa yatırdım. Onu ıslatmama gerek yoktu sırılsıklamdı çünkü. Karımın içine girmiştim. İkimiz de deli gibi tahrik olmuştuk. Normalde yapamadığımızı yaptık ve ikimiz de boşalmıştık. Kıyafetlerimiz üstümüzdeyken ikimiz de orgazm olmuştuk. Parmaklarını vücudumda dolaştırıyordu. Düşünüyordu. Konuştuklarımızı, yaşadıklarımızı.

- Başka bir adamın beni becermesinin seni bu kadar tahrik edeceğini bilmiyordum.

- Senin nasıl zevk aldığını gördüm. Bu benim için engellenemez bir tutku aslında.

- Sadece benim zevkim için mi?

- Seni zevk içinde kıvranırken görmek; benim için en önemlisi bu.

- Ahhh bebeğim bu adamın beni siktiğini düşünüp kendimi parmaklıyorum bazen. İş yerinde tuvalete gidip onu düşlüyorum.

Bunları söylerken utangaç bir tavırla söylüyordu ancak o kadar şehvetliydi ki sikimin yeniden kalkmasına engel olamamıştım. Parmaklarını sikimde gezdiriyordu. Bir yandan konuşuyor bir yandan parmaklarıyla beni tahrik ediyordu.

- Yarın arkandan ben gireceğim oraya.

- Nasıl yani?

- Ne konuşuyorlar ne düşünüyorlar gözümle görmek istiyorum. Hem bu adama da yakından bir bakayım.

- Emin misin?

- Hiç olmadığı kadar.

Ertesi akşam karımı köşede bekledim. Tanışmıyormuşuz gibi dükkana doğru yürüdük. O içeri girdi. Ben dışarıda meyve bakıyormuşum gibi yapıp içerisini süzüyordum. Ama adamın karımı gördüğü andaki mutluluğunu, heyecanını anlamamak için aptal olmak gerekirdi.

- Ooo ablam hoş geldin.

- Hoş bulduk. Teşekkür ederim. Sizin isim neydi bu arada?

- Adım Mahmut. Sizin isim neydi ablam?

- Benim de Leyla.

- Leyla ablam ne vereyim size? Ne arzu edersiniz?

- Yani aslında taze kaşar alacaktım.

- Eski kaşar vereyim ablam. Kaşarın eskisi makbuldür.

- Yok ya ben çok sevmem aslında eski kaşarı.

- Olur mu ablam ben mesela hep eski kaşar tercih ederim. Hem daha lezzetli olurlar hem de yediğinde tadını alırsın.

- Hmmm demek siz eski kaşar seversiniz. Peki sizin dediğiniz gibi olsun Mahmut. Bu işte anlayan sizsiniz neticede öyle değil mi?

- Ne demek ablacım. İşimiz gereği tabi. Malın iyisinden kötüsünden anlıyoruz. Mesela sucuğumuz var bugün geldi.

- Hmmm baharatlı mı?

- O da var ablam.

- Bana şu ufaklardan verebilirsin birkaç kangal.

- Ufak olur mu ablam şu büyük kangaldan bir tane vereyim sana.

- Ya aslında ben küçük seviyorum.

- Büyüğünden hiç yemediysen tadını bilmezsin.

- Yani yemedim aslında.

- Sen bunu ye gelip bir daha isteyeceksin. Mahmut bana bir tane daha ver diyeceksin.

- Hmmm. Büyük daha iyidir diyorsun yani.

- Sen beni dinle Leyla ablam. Tadını almak istiyorsan büyük en iyisidir.

- Tamam bakalım daha önce hiç büyük almamıştım. Deneyelim görelim.

İçerideki konuşmalar inanılmazdı. Adeta kelimeler üzerinden birbirlerine mesaj gönderiyorlardı. Karım o kadar ağdalı ve isterik konuşuyordu ki adamın karıma her bakışında yutkunuşunu ve elini cebine sokup sikini düzeltişini görebiliyordum. Karım aldıklarını ödeyip dışarı çıkarken Mahmut onu kapıya kadar uğurladı. Ben ise o çıkar çıkmaz aldığım limonlar ile içeriye girdim. Çırak karşılamıştı beni de "hoş geldiniz" diyerek. Elimdeki limonları tezgaha bıraktım sonrasında ise dükkanda bakınıyordum. Mahmut içeriye geldi ve çırağa beni fark etmeden içindekileri dökmeye başladı.

- Offf bu kadın var ya. Yarak diye bitiyor. Bunun öyle güzel götü var ki sabah akşam boş bırakmayacaksın. Kocası olsam var ya evden çıkamazdık.

- Usta müşterimiz var.

- Ah çok pardon beyefendi.

- Yok yok sorun değil. Güzel kadındı. Hakkınız var.

Söylediklerimden güç bulan Mahmut konuşmaya devam etti. Ben de aslında bunu istiyordum. "Ne düşünüyordu? Nasıl biriydi?" Bunları bilmek istiyordum.

- Güzel de ne kelime abim. Erik gibi kütür kütür. Ayrıca yanıyor da.

- Anlıyorsun bu işlerden.

- Biliriz abim. Kaç yıllık esnafız.

- Almasını bilirsen verir belki sana da.

- Biraz yola gelmesi lazım. Çekingen. Ürkek. Ama bir bilse bir tadını alsa offf.

- Bol şans o zaman sana.

Oradan nasıl çıktığımı bilmiyordum. Adını yeni öğrendiğim bilmediğim orta yaşlı biri üstelik de karıma göre olmayan yüzüne bile bakmayacağı biri karımı nasıl sikeceğini nasıl güzel bir götünün olduğunu anlatıyor ondan bir orospuymuş gibi bahsediyordu. Çok fena dolmuştum. Eve girdiğimde karım beni bekliyordu. Elbiselerini çıkarmış jartiyer takımı ile kapıyı açmıştı. Onu kucakladığım gibi duvara dayadım. İnanılmaz tahrik olmuştuk ikimiz de. Götünü avuçlamış duvara dayamıştım. Kulaklarımı boynumu emiyor ısırıyordu. Ben ise pantolonun kemerini çözüp hemen girmek istiyordum. Dayanacak gücüm kalmamıştı.

- Ahhhh Mahmut hadi gir içime. Ahhh hadi sok büyük aletini içime. Hadi becer beni.

Leyla kafaya koymuştu. Beni delirtecekti. İyice tahrik olmuştum. Kemerimi çözdüğüm gibi içine girdim.

- Ohhhh erkeğim. Çok iyiymiş aletin. Tam ağzıma layık. Hadi daha sert sik beni. Sikici erkeğim benim. Ohhhh sik beni.

- Ahhh çok mu istiyorsun? Siktirmek mi istiyorsun?

- Ahhhh bebeğim çok istiyorum. Ona vermek istiyorum. Evet evet bunu çok istiyorum ohhhhhh.

- Ver bebeğim. Ver ona. Siktir kendini. Orospu gibi.

- Vereyim mi bebeğim? Siksin mi beni Mahmut?

- Ohhhh ver bebeğim. Çatır çatır siksin. O çok istediği götünü de siksin.

- Ohhhh bebeğim. Ya müptelası olursam.

- Yine verirsin aşkım.

- Veririm bebeğim. Ohh fahişe gibi siktiririm kendimi. Ohhhh sik beni Mahmut. Şu evli amcığımı sik. Doyur bu orospuyu. Ahhhhhh.

Daha fazla dayanamayacaktım. Karımı önümde diz çöktürüp yapmayı en sevdiğim şeyi yapıyordum.

- Aç ağzını orospum. Ahhhhh.

Sikimi sıvazlıyordum. Yüzüne boşalmak en çok tahrik olduğum şeydi. Oluk oluk boşalıyordum. Normalde karım çok hoşlanmazdı ama o da tahrik oluyordu artık. Zevk alıyordu. Saçına yüzüne göğüslerine dağılmıştı spermlerim. Eğilip onu öpmeye devam ettim dudakları en sevdiğim yeriydi. Karımın sikilmiş ve orgazm olmuş hali inanılmazdı. Kendini parmaklıyordu. Elini çektim dilimle onu zevkin doruğuna çıkardım. Birkaç dakika sonra oluk oluk boşalıyordu o da. İkimiz de yere yığılmıştık. Konuşamıyor hareket edemiyorduk. Bir süre birbirimize sarılıp öylece orada kalmayı tercih ettik.