(143) Bir Fuar Macerası 1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
(143) Bir Fuar Macerası 1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir Fuar Macerası 1

 

Bir Fuar Macerası 



Salı sabahıydı ve eşimle birlikte eşyalarımızı toplamayı bitirmiş, havaalanına doğru yola çıkmıştık. Kıbrıs'ta katılmamız gereken bir fuar vardı. Aynı şirkette olmasak da aynı sektördeydik, bu nedenle küçük bir kurnazlıkla ikimiz de Kıbrıs'a bedava gitmeyi ayarladık.


Aslında benim orada olmam gerekliydi. Fuar standımızdan ben sorumluydum. Kurulum, mesajlaşma, personel, hepsi bendeydi. Kocam şirketinin satış temsilcisiydi. Tipik olarak satış temsilcileri konferanslara gitmezdi, bölgedeki satış temsilcileri bunu hallederdi, ancak olası müşterilerle bir dizi toplantı planladığından gitmesine izin verilmişti.


Bizim üçüncü yıl dönümümüzdü ve seyahatin masraflarının çoğunu karşılamak için harika bir fırsattı. Fuarın Çarşamba'dan Cuma'ya kadar süreceğini ve hafta sonunu orada geçireceğimizi planladık. İkimiz de oldukça heyecanlanmıştık.


Evlilik yıldönümümüzü kutlamak için sabırsızlanıyordum. Eşim Alper yakışıklı bir adam. 42 yaşında, 185 cm boyunda, siyah saçlı, benim için çok yakışıklı bir adam. 

Öyle spor salonu delisi değiliz ama haftada 2-3 kez mutlaka gidiyoruz. Bu aktiviteler formda kalmamıza yardımcı oluyordu.

Eşim bana bir kraliçe gibi yaklaşır , büyük bir tutkuyla bakardı. Birlikte çok çalışıyorduk ve bu aralar biraz dinlenmek bize iyi gelecek gibiydi.


Havaalanına giderken sabahı düşündüm. Uyandığımda Alper'den bir kart görmüştüm. Kart mutfaktaki kahve makinesinin önünde duruyordu.


'Ebru, 3 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Sen tanıdığım en güzel kadınsın. En iyi arkadaşım, eşim, ortağım, sevgilim. Keşke dünya senin ne kadar muhteşem olduğunu bilse.


İşte sana olan sevgimin küçük bir göstergesi.


Kartın altında bir kutu vardı. Kutuyu açtım. Siyahın üstünde pırıltılar gördüm. Pırıltı, elmas ve altın bir kolyeydi. Siyah ise Kıbrıs gecelerinde giymek için küçük siyah bir elbiseydi.


Alper'in bana kıyafet alması anormal bir şey değildi. Görünüşümle gurur duyardı. 30'lu yaşlarımın sonundayım, 167 cm, 59 kg. Vücut kıvrımlarım belirgindir. Göğüs ölçülerim 75c dir. Bal rengi saçlarım omuzlarımdan aşağı dökülür. 

Kocam, erkeklerin beni süzmesine bayılıyor. Doğrusu ben de seviyorum. Bana kendimi çok seksi hissettiriyorlardı. Eğer Alper bana yakışacağını düşündüğü bir şey görürse onu alıyordu. Genellikle benim alacağımdan biraz daha kısa ya da dekolte olurdu ama ben yine de beğenirdim. 


Evlendikten sonra hep biraz daha muhafazakâr olmam gerektiğini düşünüyordum. Alper ise 24 yaşında hâlâ partilerdeymişiz gibi giyinmemi bekliyordu. Sonuçta o benim kocam. Ben de itiraz etmiyordum. Dediğim gibi, ilgiyi seviyorum.


Havaalanına gitmeden önce biraz vaktimiz kalmıştı. Alper duştaydı. Üzerimdeki tişörtü çıkardım ve onunla birlikte duşa girdim.


" Evlilik yıldönümümüz kutlu olsun bebeğim," dedim.


Beni kollarının arasına alarak öpmeye başlamıştı.


Kocam harika bir sevgiliydi. Nasıl sevişeceğini, nasıl sikişeceğini ve hangisini ne zaman yapacağını iyi biliyordu. Ben şu anda ikisinin arasında bir yerdeydim. Beni öperken vücudumu köpürtmek için acele etmiyordu. Beni baştan ayağa yumuşak bir şekilde sabunladı, omuzlarımı ısırdı, meme uçlarımı emdi, kıçımı ısırdı ve amımla oynadı.


İyice kıvama geldiğimde beni döndürüp domalttı. Duş demirine tutunurken içime girdiğini hissetmiştim. Benim için ayakta ve arkamdan sikilmenin çok seksi bir yanı olduğunu söyleyebilirim. Oldukça hızla boşalmıştım.


Ben de dizlerimin üzerine çöküp onu ağzıma aldım, hala sikinin üzerinde amımın tadını alabiliyordum.


"Hadi bebeğim, sıra sende" diyerek kışkırttım. 


"Bana o döllerini fışkırt. Bırak da uçağa karnımda bir sürü sperm varken binebileyim." dedim


Bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Hemen ağzımı ılık dölleriyle doldurmaya başlamıştı. Elimden geldiğince hızlı yutuyordum ama birazını da kaçırıyordum. Spermleri çeneme ve burnuma geliyordu ama su tarafından hemen akıp gidiyordu.


"Mmmm..." dedim. "Hazırlansak iyi olur."


Kıbrıs'a vardığımızda hemen otelimize gidip giriş yaptık. Oda güzeldi ama fevkalade bir şey değildi. Gidip standımı kontrol etmem gerekiyordu. Alper'in bir planı yoktu ama yaka kartı benimle gelmesine izin vermediğinden yalnız girmiştim.


Fuarın koridorlarında dolaştım. Herhalde 500 civarında satıcı vardı. Ben her zaman diğer stantların yaratıcılığına bakmayı severdim. Bizim 10x20 metrelik bir alanımız vardı. Standımız koridorun sonundaydı. Herkes oradaydı. Stantta dört kişi çalışıyordu. Ben, iki teknik pazarlama elemanımız Can ve Kemal ve benim için çalışan pazarlama yöneticimiz Kaan. Teknik elemanlar stantta her şeyi bir araya getiriyorlardı. Her şey programa uygun ve çalışıyor gibi görünüyordu.


Yanımızda 10x10 boyutlarında bir stant vardı. Standın içinde 40 yaşlarında bir kadın vardı. İspanyol görünümlüydü. 165 belki 58-60 kg. Oldukça kıvrımlı ve harika bir poposu vardı. Sırtına kadar inen uzun siyah saçları vardı.


Kendimi tanıttım. Adı Leyla'ydı ve standını kendisi yönetiyordu. Küçük bir şirketti.


Stanttaki işimi bitirip kocamı aramaya koyuldum. Belki içeri girmiştir ve oradadır diye Alper'in şirket standına baktım. Orada değildi. Onların standı 20x20 boyutlarındaydı. Stantta en az dört satış temsilcisi ve teknisyen olduğunu biliyordum. Alper orada değildi. Kendimi tanıştırdım.


Satış elemanlarından biri arkadaşına fısıldayarak, 


"Vay canına, Alper'in bu kadar seksi bir karısı olduğunu kim bilebilirdi?" dedi 


Aslında biraz uygunsuzdu ama önemsemedim. Gösterilen ilgi hoşuma gitmişti. Kıkırdayarak ve kıçımı biraz daha sallayarak oradan uzaklaştım.


Alper'i aramaya kumarhaneye gittim. Onu kumarhanede bir blackjack masasında otururken yakaladım.


"Selam bebeğim, her şey yolunda mı?" diye sordu.


"Evet, yarın için her şey hazır," dedim. 


"Şimdi ne yapmak istersin?" diye sordum.


"Şey. Saat 17:00 oldu. Neden biraz kestirip sonra da akşam yemeği yiyip eğlenmeye gitmiyoruz?" diye cevap verdi.


Kulağa hoş geliyordu. Sabah 10'a kadar standda olmam gerekmiyordu, bu yüzden her şey için uygundum.


Odamız beşinci kattaydı. Odamıza doğru ilerledik. İçeri girdiğimizde ben pencereden dışarı bakmak için canım yanına gitmiştim. Alper beni takip ederek kollarını boynuma dolayıp boynumu öpmeye başlamıştı. Başımı omuzlarına yaslayıp hafifçe inledim.


Alper'in elleri kemerimin tokasına uzandı.


"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye takıldım.


"Ben mi?" diye cevap verdi. " Karımla manzaraya bakarak sikişeceğim." dedi


"Öyle mi? Peki sana izin vereceğini nereden çıkardın?" diye sordum. Yani, izin vereceğim belli ama hiç vermemiş olsam da hayır deme ihtimalim olduğunu düşünmüş olmalıydı.


"Çünkü bazen karım tam bir ateşli hatun olabiliyor," diye cevap verdi.


"Ve bunun o zamanlardan biri olduğunu mu düşünüyorsun?" Kot pantolonumu ve külotumu indirmesine yardım etmek için kalçalarımı oynatırken dedim.


"Evimizin dışındayken," diye cevap verdi.


Güldüm. "Kıbrıslı bir Hotwife olmamı mı istiyorsun yoksa?" Ellerimi cama koyup eğilerek ve kıçımı ona yaslarken cevap vermiştim.


Islanmıştım, kot pantolonum ve külotum kalçalarımın etrafındaydı. İçime arkadan kolayca giriverdi.


İnledim. 

Pencereden dışarı bakıyordum. Birinin beni görüp görmediğini merak ediyordum, izleniyor olma düşüncesi beni tahrik ediyordu.


"MMM!... bebeğim," dedim. 


"Bizi gören var mıdır?"


" İnşallah," diye cevap vermişti.


Sözleri amıma adeta bir elektrik akımı göndermişti.


"Birisi karının pencerenin önünde sikiştiğini görmesi hoşuna gider miydi?" diye sordum.


"Evet, seni bir pencerenin önünde sikilirken görmeyi çok isterdim" diye cevap vermişti.


"Mmmmm," diye inledim. Kocamın beni cam kenarında sikilirken izleyeceği düşüncesi nedense beni tahrik ediyordu.


Alper de durumu fark etmişti. 


"Öyle mi? Şimdi de seni izlememi mi istiyorsun? Seni başka bir erkekle görmemi mi istiyorsun? İşte bu çok edepsizce. Düşünsene, kocan karısının amına başka bir yarrağın girmesini seyredecek."


O konuşurken orgazmımın yaklaştığını hissediyordum.


"OHHHHH!.... Bebek.... MMMMMM!..... Siktir, siktir, siktir," diye inledim.


"Demek Kıbrıs'ta küçük bir Hotwife olmak istiyorsun," dedi.


Artık dayanamıyordum. Orgazm olmaya başlamıştım. 


"AHHHHHGGGGG!.....," diye bağırıyordum.


Alper beni kaldırıp sırt üstü yatağa attı. Kot pantolonum ve külotum hâlâ kalçalarımdaydı, bacaklarımı zar zor açabiliyordum. Bacaklarımı yukarı ve göğsüme doğru iterek kıçımı yataktan kaldırdı böylelikle amıma rahatça girebilecekti. Sikini amıma hızla sokup çıkarmaya başlamıştı. 


"OOOHH!....AŞKIIM!.......AAHHHHH!..... Sik beni. Ateşli karının amcığını sik. Amımı sik. Sik beni...... Durma!..... Derine!... DAHA DERİNE!" bağırırken yeniden orgazm oluyordum. 


"Tüm Kıbrıs'a orospu amcığını mı siktirmek mi istiyorsun? İstediğin bu mu?Adada ki tüm sert yarrakların amcığımın tadına bakmasını düşünsene aşkım...." dediğimde Sikinin içimde genişlediğini hissedebiliyordum.


"Siktir," diye inlerken sıcak döllerinin içime aktığını hissedebiliyordum.


Üstüme yığıldı. Bir süre öpüşüp koklaştık. Sonra ayağa kalkarak soyunduk. Çırılçıplak birbirimize sarılarak uykuya daldık.


Kalktığımızda saat 19:00 civarıydı. Planımız akşam yemeği yemek ve dışarı çıkmaktı. Sokaktaki gece hayatına bakmaya karar verdik. Duş alıp giyinmeye geçtik.


Dışarı çıktığımızda Alper benim seksi giyinmemi seviyordu. Bir anne olarak kıçımı zar zor örten etekli günlerimin geride kaldığını hissediyordum ama Alper onlara bayılıyordu ve sonuçta Kıbrıs'taydık. Yeşil bir elbise seçtim, belden kemerliydi ve önü sonuna kadar düğmeliydi. Sütyen giymiyordum. Sadece ortadaki iki düğmeyi ilikleyerek Alper'e döndüm.


"Kaç tane?" diye sordum.


Kocam uzandı ve üç düğme daha ilikledi. Üst kısmı göğüslerimin hemen altından iliklenmişti. Göğüs uçlarım görünmüyordu fakat dekoltem olduğu gibi gözüküyordu. Buna göğüs dekoltesi demezdim, ama göğüslerimin arasındaki boşluk ve göğüslerimin kabarıklığı denilmesi daha doğruydu.


Alt kısmı kasıklarımın hemen altına kadar iliklemişti. Derin yırtmaç herhangi bir esintide ya da yürürken külotumun görüneceğinden emindim.


Birlikte dışarı çıktık.


Caddede dolaşırken bakışları üzerimde topladığım açıktı ve zaten Alper de bakışları üzerimde toplanmasından oldukça memnundu. Üzerime çevrilen gözler hoşuma gidiyordu. Birkaç bara, birkaç casinoya girdik ve müzik dinledik. Hatta biraz dans bile ettik.


Ardından birinin Alper'in ismiyle seslendiğini işittik. Baktığımızda Alper'in şirketinin standında gördüğüm çocuklardı. Dört kişilerdi. Eşim el sallayınca yanımıza geldiler. Alper beni tanıştırmaya başlamıştı. Elemanlardan biri onu durdurdu.


"Biz zaten senin güzel eşin Ebru'yu tanıyorduk" dedi.


Alper bana döndü. Daha önce standa uğradığımı ve kendimi tanıttığımı açıkladım. Eşim kendisini durduran adamı Tarık diye tanıştırdı. Tarık Alper'le birlikte çalışıyordu ve onun da müşterileri olduğu için buradaydı. Daha önce standın önünden geçerken kot pantolon giymiştim. Oysa şu anda çok fazla dekolte sergiliyordum. Erkeklerin de bunun farkına vardığı çok belliydi. Bakışlarını benden çekemiyorlardı ve ben de bundan zevk almaktaydım. Kocam diğer erkekleri de tanıttı. Doğrusunu söylemek gerekirse adlarını o söyler söylemez unutuyordum.


"Siz ne yapıyorsunuz?" diye sormuştu Tarık.


Özel bir şey yapmadığımızı söyledik. Bir kumarhanenin barında müzik grubu olduğunu söylediler. Gidip bakalım deyince biz de kabul etmiştik. Tarık ve ekibini kumarhaneye kadar takip ettik. Adamların isimlerini hatırlamadığım için onlara takma isimler uydurmaya başlamıştım.


Mesela Tarık vardı. Biraz gürültücü ve saldırgandı. Bir de teknisyenlerden biri vardı, biraz utangaçtı. Sürekli bana bakıyor ve ne zaman beni keserken yakalasam yüzü kızarıyordu. Neredeyse benimle her konuştuğunda kekeliyordu. Onu utangaç olarak nitelemeye başladım.


Sonra kel vardı. Kırklarında olmalıydı ve yaklaşık 15 kilo fazlası vardı. Bana karşı çok kibardı. Benim gibi güzel bir kadınla konuşma fırsatı bulduğu için çok heyecanlı gibiydi. Aslında onunla konuşmak hoşuma gidiyordu.


Son olarak bir çocuk vardı. 21 yaşında olmasına bile şaşırırdım. O da en az utangaç kadar heyecanlıydı ve bana sürekli bayan diyordu.


Birlikte birkaç kadeh bir şeyler içtik. Tarık sürekli dikkatimi çekmeye çalışıyordu ama ben daha çok Berk, utangaç ve çocukla konuşarak vakit geçiriyordum. Beni süzmelerini ya da en azından yakalanmamaya çalışmalarını izlemek çok eğlenceliydi. Kendi adıma eğleniyordum ve tepkilerini görmek için onlara daha fazla göstermeye başlamıştım.


Utangaça doğru eğilip elimi bacağına koyduğumda ve ona bir şeyler fısıldadığımda yüzündeki gözleri yerlerinden fırlayacaktı. Eğilince elbisemin önü aşağı düşmüş, anında göğüslerime daha net bir bakış açısı elde etmişti.

Göğüs uçlarımın açıkça göründüğünden emindim. Ama o nereye bakacağından bile emin değildi.


Tarık olanları kaçırmıyordu.


"Gel bana söyle" demişti.


Kendime engel olamıyordum. Masanın diğer tarafındaydı. Ayağa kalkıp masaya doğru eğildim. O da benimle yarı yolda buluşmak için ayağa kalkmıştı. Eğildiğimde masadaki herkes bluzumun içine bakabiliyor ve göğüslerimi görebiliyordu. Meme uçlarım sertleşmişti. Eminim arkada elbisem yukarı kaymış ve kıçımı ortaya çıkarmıştı. Kendimi teşhir etmek beni her zaman heyecanlandırmıştır ama bu adamların kocamla birlikte çalıştığını bilmek daha da sürtükleştirmiş ve beni daha da azgınlaştırmıştı.


O eğilirken Tarık'ın kulağına fısıldadım,


" Böyle daha mı iyi? Göğüslerimi sevdin galiba?"


Benimle konuşmak yerine doğrudan Alper'e döndü,


"Dostum, karının harika göğüsleri var."


Masadaki herkes onu duymuştu.


"Evet, öyle," diye cevap verdi Alper.


"Oldukça diridir de." dedi sevgili kocam


Tarık ve Alper gülüştüler. Utangaç, Berk ve Çocuk da temkinli bir şekilde gülüşmeye başladılar.


Tarık biraz daha cesurlaştı. " Peki kalçaları da görebilecek miyiz?" diye sordu.


Bana mı yoksa Alper'e mi soruyordu emin değildim. Kocam soruya cevap verdi,


"Harika bir poposu var." dedi.


Tarık bana dönerek ,


"Hadi Ebru. Senin o harika kalçalarını görmek istiyoruz."


Birkaç kez gülüp geçmiştim. Aslında lafı döndürüp dolaştırmaya çalışıyordum.  


"Bir tek sen soruyorsun galiba," diye Tarık'a takıldım.


"Burada başka kimse sormuyor, bu yüzden görmek istediklerinden şüpheliyim."


Böyle birkaç turdan sonra Utangaç zar zor

"Eee... Be. Ben de ... tabi...istiyorum" diye fısıldadı.


Utangaç'ın popomu görmek isteyebilecek kadar cesaretlenmesi amıma bir ıslaklık dalgası göndermişti.


Etrafıma bakındım. Etrafımda duran adamlara sırtımı döndüm. Yüzüm kocama dönükken arkamda bu dört abaza erkek vardı. Alper'in gözlerinin içine bakıyordum.


Elbisemi belime kadar çektim ve kıçımı görmelerini sağladım. Öyle çaktırmadan da yapmadım. Elbisemi bir dakika boyunca orada tuttum. Bu, yanımdan geçen bir grup erkeğin ne yaptığımı görüp bana laf atmasına yetecek kadar uzun bir süreydi. Bu yabancıların götümü görme fikri beni tahrik etmişti. Göğüslerimi de teşhir etme isteği duyuyordum. Kocamın gözlerine odaklandım.


Bana gülümsüyordu.


Birkaç bara daha gittik. Birkaçında dans edenler vardı. Bu tür mekanlarda Tarık beni dansa kaldırmayı teklif ediyordu ama her zaman önce kocama soruyordu.

Alper de hiç sorun etmiyordu. Dans ederken iç çamaşırımı hafifçe gösterdiğimi biliyordum. Etrafımdaki kadın ve erkeklerin de Tarık gibi bakışlarını yakalıyordum. Gittikçe tahrik olmaya başlamıştım.


Sonunda otele dönme vaktimiz gelmişti. Ne de olsa ertesi gün çalışmam gerekiyordu ve doğruyu söylemek gerekirse çok azmıştım ve sikilmek istiyordum. Hepimiz aynı otelde kalıyorduk. Asansöre biner binmez Alper'le yiyişmeye başlamıştık. Aynı asansörde Tarık ve Berk de olmasını umursamamıştım.


" Ah sevgilim, bu çok eğlenceliydi," dedim onların önünde.


" Odamıza hemen dönelim. Çok azgınım."


"Bütün gece bu adamlara teşhircilik yaptığın için azgınlaştın," dedi Alper. Tam da onların önünde.


Kocamı daha ateşli öptüm.


Alper'in elinin elbisemin altına kaydığını hissettim. Beni öperken arkasını yukarı kaldırıp tangalı kıçımı Tarık ve Berk'e sergiledi.


"Böyle daha mı iyi?" diye dalga geçiyordu.


Ağzının içine doğru inleyerek dilimi ağzına sokabildiğim kadar sokmaya çalıştım.


Bizim katta durduk. Asansörden Alper'den önce ben çıktım. Odama doğru ilerlerken aklıma şeytani bir fikir gelmişti. Elbisemin kemerini çözüp yere düşürdüm. Alper durdu ve onu yerden aldı. Yürüdükçe elbisenin düğmelerini açtım. Elbisenin omuzlarımdan yere doğru kaymasına izin vermiştim. Kocam yine durup yerden almıştı. Şimdi koridorda sadece tangam ve topuklu ayakkabılarımla yürüyordum. Kendimi edepsiz, hafifmeşrep hissediyordum, biri koridora çıksa ve beni görse ne olur diye merak ediyordum.


Odanın kapısına ulaştığımda tangamı kalçalarımın üzerinden aşağıya sıyırdım ve çıkarttım.

Kapımızın dışına yaslandım, kollarım başımın üzerindeydi.

Bir bacağımı büktüm.

Bir elimi amıma doğru kaydırdım ve klitorisimle oynamaya başladım.


Alper kapıya uzanıp açtı. Kapı aralığında durup kollarımı boynuna doladım ve onu tekrar öpmeye başladım. Ardından dönüp yatağa doğru yürüdüm. Yatağın ucunda dizlerimin üzerine çöktüm ve göğsümü yatağa dayadım.


Kıçım yukarıda ve amım açıktayken nefes alıp veriyordum,


"Ohh!... aşkım sik beni."


Alper'in ikinci kez sormasına gerek kalmadı. Arkama geçerek sikini içime soktu.


"Umpphh...," siki içmde ilerlerken inliyordum. O kadar ıslanmıştım ki inanamıyordum. Beni sikmeye başladı.


"Vay be, benim küçük ateşli karım neden bu kadar ıslak?" Dedi.


İnledim


" Kendini teşhir etmek hoşuna gitti mi?"


Tekrar inledim.


"Onların beraber çalıştığım kişiler olduğunun farkındasın değil mi?" diye azarladı sikini içime sokarken.

"Şimdi iş arkadaşlarım göğüslerini ve götünü gördüler. Muhtemelen karımın bir Hotwife olduğunu düşünüyorlar. İstediğin bu muydu?"


İnleyerek karşılık verdim.


Buna bayılmıştım. Gerçek şu ki, tanıdığım birinin benim bir Hotwife olduğumu bilmesi fikri beni çok tahrik ediyordu. Arzularımı kendime saklıyordum ama içten içe insanların kim olduğumu görmesini istiyordum.


Kocam devam etti, "Sana bakışından Tarık'ın bu amcığı sikmek istediğini söyleyebilirim. Eminim şu an yatağında senin amcığını hayal ediyordur. "


"OHHHH!..... evet," diye nefes nefese kalmıştım.


Kocam amcığıma pompalamaya devam ediyordu. Amımı deli gibi sikiyordu. Ben her hamlesinde kendimi geriye itiyordum.


" Ee, teşhir etmek hoşuna gitti mi?" diye sordu Alper.


İnledim.


"Hoşuna gitti mi?" diye devam etti.


Yine inledim.


Alper beni sikmeyi kesti. Sikinin ucunu tam amımın girişinde tutuyordu. Sadece amımın dudaklarını açık tutuyordu. İnledim ve geri itip beni tekrar içeri sokmasını sağlamaya çabaladım. Ama o bunu yapamayacağım şekilde hamle yaparak sikinin başını dudaklarımın arasında tutmaya devam ediyordu.


" Öyle mi?" diye tekrar sordu.


"Evet," diye tısladım.


"Eminim külotunu çıkarıp onlara göstermek istemişsindir," diye devam etti.


Sanki bir baraj patlamış gibiydi.


"AAAAHHhh!.....Sikeyim evet," diye inledim. " Teşhir etmeyi seviyorum."


Sikini tekrar içime sokarak beni tekrar sikmeye başladı. Oldukça hızlı.


"Bayıldım," diye devam ettim.


"AHHHHH..... MMMMMMM..... aşkım.... Bana şehvetle bakan tüm o gözleri gördün mü? Mmmmphhhh... sik beni. Beni orada senin yanında sikmek istiyorlardı," diye inledim.


"Daha fazlasını görmek istiyorlardı," diye nefes nefese kaldım.


" Sadece öylece çırıl çıplak beklemek istiyordum. Seni tanıdıklarını bilmek daha da azdırıyordu. Beni tanıyan biri bir Hotwife olabileceğimi öğrenir. Hmmmmmm ..... Ahhhhh!"


Nasıl hissettiğimi anlatıyordum. Bana nasıl baktıklarını hayal ettim. Orgazm olmaya başlamıştım. İnanılmazdı, orgazm kasılmalarımı önce ayak parmaklarımda hissetmiştim, ve sonra tüm vücuduma yayılmıştı. Tüm vücuduma yayıldı.


"OhhhhhhHHH Sikkkk!.......Sikeyim," diye bağırıyordum orgazm beni içine çekerken.


Şimdi Alper'in döllerini istiyordum.


"Boşal bebeğim. Senin küçük orospuna boşal." Götümü oynatıyordum.


" Boşalt taşaklarını benim için. Sevdiğimi biliyorsun. Nereye boşalmak istiyorsun? Amcığıma mı? Götüme mi? Yüzüme mi? Nereye istersen, benim için fışkırt yeter."


Alper için bu kadardı. Amımdan çıktı ve döllerini kıçıma ve sırtıma fışkırttı. Sıcak döllerin tenime çarptığını hissediyordum. Bir kez daha orgazm yaşadım.


Temizlendik ve çırıçıplak yatağa girdiğimizde kalplerimizin ritimleri ile düşüncelerimiz birbirine karışırken uyuyakaldık.

.

Ertesi gün konferansın ilk günüydü.

 

Sonraki Bölüm...