(025) Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
(025) Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (Bölüm 9)


(Bu bölüm daha önce yayımlanan bölümlerin devamıdır. Tüm bölümlere aşağıdaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz)

Bölüm 1, Bölüm 2, Bölüm 3, Bölüm 4, Bölüm 5, Bölüm 6, Bölüm 7, Bölüm 8


O günden sonra Bahar'la birkaç gün görüşmemiştik. Yaşadıkları nedeniyle ne tepki vereceğini çok merak ediyordum. Bir gün kapı zili çaldığında, gelenin Bahar olmasını arzu ediyordum. Nitekim tam da düşündüğüm kişi zile basmıştı. Evet evet, bu Bahar'dı. Tebessüm ediyordu. Onun o hali beni rahatlatmıştı. Kucaklaşıp sıkı sıkı sarıldıktan sonra,
"Hoş geldin Bahar!" dedim.
"Hoş bulduk abla!" dedi.
"Gel gel, içeri gel!" dedim. İçeri buyur ettikten sonra,
"Nasılsın? Durumun nasıl?" diye sorduğumda, Bahar sırıtarak,
"Abla yaa, olanlara inanamıyorum, halen aklımdan çıkmıyor, adamlarda sanki eşek yarağı vardı!" dedi. Bu sözle, ikimiz de kahkahayı bastık.
Bir süre birbirimizin gözlerine baktık. Bahar'a,
"Bu arada kocanla aran nasıl kız? Aranızda her hangi bir şey oldu mu? Yani işler yolunda mı?" diye sordum. Bahar,
"Yolunda yolunda abla! Sen merak etme, farketmedi bile!" dedi. Bu gerçekten iyi bir haberdi,
"Çok iyi, bunu duyduğuma gerçekten çok sevindim!" dedim. Daha sonra kendisine arka deliğinin durumunu sordum. Bahar, ilk bir iki gün boyunca kıçının üzerine oturamadığından falan bahsetti.
"Ya şimdi?" diye sorduğumda, sürekli kaşındığını, kocasıyla halen yatmadığını söyledi. Ben de,
"İlk kez götten yaptığın için yırtılmış olabilir. Kaşınması ise iyileşmekte olduğunu gösteriyor. Ama birkaç kez daha siksinler, sen de alışırsın!" dedim. Bu laf üzerine Bahar yüzünü buruşturup,
"İstemem kalsın, çok acı veriyor, arkadan bir daha asla yapmam!" dedi. Bunu söylerken oldukça kararlı görünüyordu. Ben de üzerine gitmedim. Ama içimden (Sen öyle zannet kızım, o küçük götün daha ne sikler yiyecek haberin bile yok!) diye geçirirken gülmek istiyordum.


Bu buluşma ikimize de iyi gelmişti. Daha sonra çay demlemek için ocağın üzerine su koydum. Saat öğlen iki cıvarlarıydı. Sohbete devam etmek istiyorduk, ikimizin de işi yoktu. Çay demlenirken, Bahar'a,
"Kız arka deliğini merak ediyorum, kimbilir ne durumda, yine öyle küçücük mü?" diye sordum. Bahar,
"Abla yaa, senin de merak ettiğin şeye bak!" dedi. Bunun üzerine ben,
"Göstersene" dedim. Bahar,
"Şimdi mi?" dedi.
"Evet ! Göstersene!" dedim. Bahar,
"Boş ver abla, temiz olmayabilir..." dedi. Ben de,
"Olsun olsun, önemli değil. Görmek istiyorum!" dedim.


Bahar'ın üzerinde gri bir eşofman vardı. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Arkasını dönüp öne doğru eğildi. Eşofmanı lastiklerinden tutup dizlerine kadar sıyırım. Altında siyah bir külot vardı. Onu da indirdiğimde küçük kalçaları tüm güzelliğiyle karşımdaydı. Küçük, ama gerçekten biçimliydiler. İnce beli, kalçalarını çok güzel gösteriyordu. Bacaklarını biraz daha aralayınca, kılsız amı kabak gibi ortaya çıkmıştı.
"Kız bu nee? Sen sulanmışsın!" dedim. Gerçekten de küçük am dudakların arası ısırılsıklamdı. Bahar,
"O günden beri bakireyim abla, istediğim halde kocamla ilişkiye giremedim!" dedi.
"İyi ama neden?" dedim.
"Abla, yarrakları çok büyüktü, amımın deliği iyice gevşemişti!" dedi.


Belli ki kocasından çekiniyordu. Gerçekten de ona hak vermemek elde değildi. Nazmi ile arkadaşının, o kocaman yarraklarını yemek her kadını etkilerdi. Amının genişlediğini düşünerek kocasının anlayacağında çekinmişti Bahar. Doğrusu aptal bir düşünceydi bu. Kendisine böyle bir düşüncenin yanlış olduğunu detaylı olarak anlattım. Küçük kalçalarını iki elimle gererek araladığımda, farklı bir manzara görmemiştim. Göt deliğinin ağız kısmı belirginleşmiş, etrafındaki morlukta biraz daha büyümüştü, hepsi o kadar. Büzüğü halen sıkı ve küçücüktü.


"Kız, gerçekten iyi durumdasın, korkmanı gerektirecek her hangi bir durum yok!" dedim.
"Gerçekten mi abla?" dedi.
"Evet Bahar, yemin ederim kız gibisin!" dedim. Bu sözlerim hoşuna gitmiş olacak ki, rahatladığını hissettim. Erkek olsam onu heme oracıkta domaltıp bir güzel sikerdim. Ama ben bir kadındım ve bu mümkün değildi. Bir müddet daha göt deliğini incelerken kalçalarını okşamayı da ihmal etmedim. Bahar tekrar toparlanıp eşofmanını yukarı çekti. Sonra da karşıma geçip oturdu ve aklımdan geçenleri okumuş gibi,
"Abla, sen erkek olsan butün kadınları sikerdin öyle değil mi?" dedi. Ben de,
"Hemde nasıl sikerdim!" dedim. Bahar,
"Abla yaa, sen içine kapanık biriydin, sokakta yürürken başını yerden kaldırmazdın, cinsel konulara girdiğimiz zaman yüzün kıpkırmızı olurdu, nasıl oldu da bu kadar azgınlaştın?" dedi.


"Kızım, biz erkek mi gördük, varsa yoksa kocamız. Her şeyi biz onlardan gördük ve öğrendik. İşlerini bitirdiler mi arkalarını dönüp yatarlar. Bizi boşaltıp rahatlatmak akıllarına bile gelmez ki, hani sik'te sik olsa, küçük bir şey. Üstelik 3-5 dakika bile dayanamayıp boşalıyorlar. Nazmi'yle tanıştıktan sonra sikilmenin zevkine vardım. Hele o kocaman yarrağı varya! İşte o kocaman yarrağı içimi doldurduğunda amımın içi bayram ediyor. Zaman zaman canımı yakmadı değil, ama gülü seven dikenine katlanır diye bir söz vardır. Ben o gülü seviyorum. Ya sen Bahar, memnun kalmadın mı?" diye sordum.


Bahar, "Doğrusu abla, bir erkeğin boşalmadan yarım saat sikişebileceği aklımdan bile geçmezdi. Kocamla yaptığımızda genellikle sevişmeyi uzatırız. İçime girdiğinde birkaç dakika kendini tutabiliyor. Kocamın sikinin uzunluğu var, ama Kemal ve Nazmi'ninkine göre oldukça ince sayılır. Çocuk olduktan sonra girip çıkmasını bile daha az hisseder olmuştum. Nazmi yarrağını amıma soktuğunda, kocaman bir ateşin içime girdiğini hissettim. Üstelik bu ateş okadar yakıcıydı ki, amımın dudakları tamamen geriliyordu. Hele alışınca, inanılmaz bir zevk deryasına girmiştim. Biliyormusun abla, daha önce ancak bir kez boşalırken, o gün kaç kez boşaldığımı bile hatırlamıyorum. Bu senin sayende oldu!" dedi.


Bu teşekkür kokan sözlerinden sonra kendisine,
"Tekrar denemek istermisin?" dedim. Gözlerindeki ışıltı ister gibiydi, ama yine de temkinli olarak,
"Şeeyy, bilmem ki, ne desem abla, yakalanmaktan çok korkuyorum!" derken endişesini dile getiriyordu. Ama bir gerçek vardı, bir kez yapmıştı ve tadını da almıştı, bundan da vaz geçeceğini düşünmüyordum.
"Korkmana gerek olmadığını sen de biliyorsun Bahar. İkimizin arasında kaldıkça, dikkat ettikçe kimsenin ruhu bile duymaz. Seni bilmem, ama ben devam edeceğim!" dedim. Bahar,
"O günden sonra Nazmi ile hiç konuştun mu abla?" diye sordu.
"Konuştum!" dedim. Birkaç kez o beni aramıştı, ben de onu aramıştım. Konuşmalarımız Bahar üzerineydi.


Bahar, "Ne konuştunuz? Söylesene abla!" dedi. Konuşmalarımızın özetini kısaca anlattığımda, Bahar,
"Ciddi misin abla?" derken, hayretini dile getiriyordu.
"Evet Bahar, seni çok beğenmişler, birçok kadında olmayan küçük bir amın varmış, çok zevk almışlar!" dediğimde, Bahar'ın yüzündeki gurur ve mutluluk gözlerinden okunuyordu. Bahar parmaklarını çıtlatıp, ellerini ovuştururken, başka şeyler duymak ister gibi aval aval bakıyordu. Belli ki bu ilişkilerin devamını da yaşayacaktık. O an (Bu iş tamam! Endişe duymama gerek yok!) diye düşünüyordum.


Daha sonra su kaynayınca çayı demlemeye bıraktık. Çay demlenince, yanında biraz da kuruyemiş ve pasta koydum. Konuşmadan birbirimize bakarken gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk. Bu sessizliği ilk bozan Bahar oldu, daha fazla dayanamadı ve kahkaha atmaya başladı. Ben de kendimi tutamayıp onunla birlikte kahkaha tufanına katılmıştım. Mutfaktaki bu neşe uzun süre devam edince, gözlerimizden yaşlar gelmişti. Neşemize diyecek yoktu, ikimiz de çok mutluyduk, umarım bu böyle uzun süre devam ederdi. Artık hiç konuşmuyorduk ama devamlı birbirimizi süzüyorduk.


Bahar bir şeyler sormak ister gibiydi sanki, cesaret edip te soramıyordu. Kelimeler boğazında düğümlenir gibiydi. Bahar'a,
"Bir şey mi söylemek istiyorsun Bahar?" diye sordum.
"Yooo!" dedi. "Hadi, hadiii, utanma !" dedim. Bahar,
"Abla amım öyle sulandı ki, külotumun ağı sırılsıklam oldu!" dedi. Ben kahkaha atarak,
"Ne tesadüf kız, benimki de!" dedim, sonra da,
"Şimdi Nazmi burda olsa... Offf! Ne sikerdi bizi! Öyle değil mi?" dedim. Bahar,
"Yapma abla yaa, aklıma getirme lütfen! Şimdi şuracıkta boşalacağım!" dedi.
"Madem ki boşalmak istiyorsun, ben yardımcı olayım kız!" dedim.
"Nasıl olacak bu?" dediğinde, ayağa kalktım ve yanına gittim. Kolundan tutup, "Gel!" dedim. Ben önde, o arkamda, yatak odasına götürdüm.


Daha önce onunla sevişmiştik. İtiraz edeceğini sanmıyordum. Başını tutup kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Aynı şekilde Bahar da karşılık verdi. Çılgınca öpüşmeye başladık. Bir müddet sonra ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Bahar'ın ağzından,
"Ohh abla!" diye bir cümle dökülmüştü. Bahar 25, bense 30 küsür yaşındaydım. Bana göre daha tazeydi ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Ayakta olduğumuz halde kalçalarından tutup yerden kesmiştim. Bacaklarını belime dolamış öpüşmeye devam ediyorduk. Amının sıcaklığını göbeğimde hissediyordum.


Bir müddet öpüştükten sonra,
"Hadi soyun!" dedim. Birkaç saniye içinde ikimiz de çırılçıplak olmuştuk. Bahar'ı sırtüstü yatağa uzattım. Ben de bacaklarının arasına girip üzerine yerleştim. Önce dudaklarını, ardından küçük memelerini dakikalar boyunca yaladım, emdim. Bahar'ın inlemeleri iyice artmıştı. O sırada göbeğimi de amına sürtüyordum. Öyle sulanmıştı ki amı, göbeğimin etrafı sabun gibi kayıyordu. Artık zamanı gelmişti. Yavaş yavaş geriye doğru kayarak, önce göbeğini sonra da amını yalamaya başladığım da, Bahar,
"Oooohhh!" diye inledi. Bu inleme içten gelen bir inlemeydi.


Amının sularını yalarken, ben de müthiş bir zevk alıyordum. Dilimin ucuyla en hassas yerini dillerken, klitorisi iyice şişmişti. Baharın inlemeleri artmaya başlamıştı. Birden başımı yakaladı, yüzümü amına bastırmaya başladı. Bahar,
"Devam et abla! Devam et! Ablaa! Ohhh çok güzel! Çok güzel!" diye inlemeye başlayınca, am suyuyla parmağımı kayganlaştırıp arka deliğine soktum. Tam o sırada boşalmaya başladı. Kasılmalarını hissedebiliyordum. Öyle kasılıyordu ki, sanki parmağımı kesiyordu. Önce sert sert kasılırken, yavaş yavaş gevşemeye başlamıştı. O sırada parmağımı arka deliğine sokmaya devam ediyordum. Parmağım oldukça rahat hareket ediyordu götünde.


Bahar'ın boşalması bitince parmağımı götünün deliğinden çektim, sonra yan tarafına uzandım ve gülümseyerek,
"Rahatladın mı?" dedim. Bahar gülmeye başladı.
"Hahahaha,  bir alemsin yaa, çok güzel yalıyorsun!" dedi. Dudaklarımda ve yüzümde Bahar'ın am suyu kokusu vardı.
Seni mutlu ettiysem ne mutlu bana, umarım sen de beni ayni şekilde mutlu edersin. Şimdi sıra sende!" dedim ve bacaklarımı açıp, "
Göster hünerini!" dedim. İki elimle amımın dudaklarını gererek içini gösteriyordum. Bahar,
"O ne abla, içi görünüyor. Sanki içine biri döllerini boşaltmış gibi sulanmışsın!" dedi.
"Sev, okşa, yala beni!" diye yalvarır gibi fısıldadım.


Parmaklarıyla amımı okşamaya başladı. Bir müddet okşadıktan sonra göğüslerimi yalamasını istedim. Dediğimi hemen yapıp küçük elleriyle memelerimi sıkarken, dudaklarının arasına sıkıştırdığı uçlarını emmeye başladı.
"Ohhhh!" diye mırıldandım. Doğrusu hoşuma gitmişti. O an, üzerimde Nazmi'nin olması için neler vermezdim. Bunları düşünürken daha çok tahrik oluyordum. Uçlarını yalaması artık beni kesmiyordu. Amımı yalamasını söyledim. Biraz duraksasa da, küçük küçük öpüşlerle dudaklarını amıma değdiriyordu. Sonra da dillemeye başladı.
"Em! Yala! Dişle amımı!" diye yalvarmaya başladım. Kendimden geçmeye başlamıştım.
"Amıma sokacak bir şey yokmu? " diye yalvarırken,
"Ohhhh!" diye inledim.


Tam o esnada yapacağını yapmıştı Bahar, kolunu bileğine kadar amıma geçirdi. İnce bileği kayganlığın etkisiyle kolayca girmişti. Bir yandan ileri geri sokup çıkarırken, diğer yandanda klitorisimi emiyordu. Dakikalarca devam etti. Daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. İnanılmaz bir zevk yaşıyordum. Kasılmalarım bittiğinde, Bahar'ın hareketleri de yavaşladı. Daha sonra kolunu amımın içinden çekti. İçimden sanki çocuk çıkmıştı. Rahatladığımı hissettim. Bahar,


"Arka deliğine de sokmamı istermisin abla?" dedi. Ben de,
"Bugünlük bu kadar yeter, başka zaman, üstelik geç oldu!" dedim. Bahar,
"Tamam abla!" dedi.


Banyo yapması için şohbeni yakmasını söylediğimde,
"Olmaz abla, kaynanam farkedebilir!" dedi. Doğru söylüyordu, kendisine hak verdim. Şohbeni yakıp banyoya girdim. Bahar da üzerini giyindikten sonra yanıma geldi. O izlerken ben de duşumu alıp banyodan çıktım. İyice kurulanıp üzerimi giydikten sonra,
"İçeri geçelim!" dedim. Alttan külot giymediğimi görünce,
Külot giymeycekmisin?" dedi. Ben de,
"Akşam kocam gelince onu azdıracağım, sonra da kendisine götten vereceğim!" dedim. Bahar gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsun kız, üstelik hiç yoktan iyidir, siki küçükte olsa, hoşuma gidiyor yani!" dedim, daha sonra,
"Bahar, yerinde olsam sikmesi için kocanı azdırırdım. Yarın ne olur bilinmez, ama o küçük götünü, birileri tekrar arzu edebilir!" dedim.


Ne demek istediğimi anlamış olacak ki,
"Yaa abla, çok acıyor!" dedi.
"Bak kızım ilkkez olduğu için acımıştır, hem biliyorsun ki Nazmi'nin yarrağı çok büyük, üstelik yinede sikti seni. Arka deliğin kocanın dikkatini çekmemesi için ona vermeye bak!" dedim. Bahar,
"İyi ama nasıl olacak bu abla? Gel beni götten sik mi diyeceğim?" dediğinde, ona hak verdim. Nasıl olacak diye düşünürken aklıma bir fikir geldi.
"Mesela şöyle birşey deneyebilirsin... beraber internetten porno seyrediyorsunuz değil mi?" dedim. Bahar,
"Evet!" dedi.
"Tamam işte, anal pornoları seyretmeye, yada seyrettirmeye çalış, inan bana, eninde sonunda o da denemek isteyecektir!" dedim.
Bu fikir Bahar'ın aklına yatmıştı.
"Umarım dediğin gibi olur abla!" dedi.


Daha sonra kendisine,
"Haa unutmadan... Sana söylemedim ama, iki gün önce Nazmi beni aradı. İkimizi istiyorlar, anlarsın ya, eğer sen de istersen bu Salı bizi bekliyorlar, ne dersin kız?" dedim. Bahar bir müddet düşündükten sonra,
"Şey bilmem ki abla, kocama kaynanama ne diyeceğim ki?" dedi.
"Merak etme kız! Ben birşeyler ayarlarım. Sen götünü kocana siktirmeye bak! Bak benim kocam benden şüpheleniyor mu? Büzüğüm iyice açıldığı halde kendisinin yaptığını sanıyor! Sen de kocanı alıştırırsan, inan bana hiçbir sorun yaşamazsın, deliği kendisinin genişlettiğini sanacak!" dedim. İkna olmuştu Bahar.


Son kez kendisine,
"Kocan daha önce götten sikilmediğini biliyor, şayet sikmek isterse kremlemesini söyle, sokarkende büzüğünü sık ki, rahat sokmasın. Bir müddet uğraştır, sonra gerisi gelir!" dedim.
Bahar derin bir nefes alıp,
"Tamam abla, umarım dediğin gibi olur!" dedi.
"Unutma, Salı!" dedim. Bahar tebessüm ederek başını salladı ve evine gitmek için benden izin istedi. Yolcu etmeden önce dudaklarından öptüm. Bahar,
"Yeter abla, dudaklarımı morartacaksın. Kocam ne der sonra!" dediğinde gülmeye başladık.


Görüşmek dileğiyle dairesine gitti.

Sonraki Bölüm...