Didem 6

  <Daha önce okuduğum bir hikayeyi orjinalindeki hikaye akışına sadık kalmaya çalışarak, bazı bölümlere eklemeler yaparak yeniden düzenledim. Orjinal hikaye yazarı kimdir bilmiyorum. Hikaye tamamen fantazidir. Kişilerin ve anlatılar kurgudur. >

Önceki Bölümler

Bölüm 1 

Bölüm 2 

Bölüm 3

Bölüm 4 

Bölüm 5

 

Bölüm 6 - Yeni Bölüm


Didem - Hırsızlık


Evet evet. Sonuçta bir erkekti. Bedenim benim en büyük silahımdı.

Ben sessiz kalınca, Reco hayvanı sandalyesinden kalkarak, bana doğru yürüdü. 

Titrediğimi hissedebiliyordum. 

Adamın yeleğinin düğmeleri ilikliydi ve gri ince şeridin ardındaki kocaman göbeğini gizliyordu. 

Arkamda ilerlerken onun varlığını hissedebiliyordum.

Anahtarın kapının kilidinde döndüğünü duydum.

Sonra da adamın ellerini omuzlarımda hissettim. 


Ellerini, beyaz pamuklu elbisenin içine doğru itilerek omuzlarımdan aşağı indi. 


Kolonyasının kokusunu alabiliyordum.


Kalın parmaklar göğüslerime doğru uzandı ve onları elbiseden kurtardı. Göğüslerim ve sertleşip kabarmış meme uçlarım ortaya çıkmıştı. Sıcak da olsa dolaşan hava ürpermeme neden olmuştu. 


Vücudumdaki sinirlerle birlikte  meme uçlarımın titreştiğini, bir dokunuş için can attığını hissedebiliyorum.


Parmaklarının kabarmış meme uçlarıma uzandığını ve onları hafifçe sıktığını hissettiğimde, kaçan nefesini engelleyemedim. 


Amcığım karıncalanıyordu ve ıslanmaya başladığımı biliyordum. 

Ağlamak da istiyordum. 

Göğüslerinin bu kadar hassas olmamasını diliyordum. 

Tüm işkencenin sona ermesini ve Mahmut ile buluşmayı hiç kabul etmemiş olmayı diliyordum. Adamın elleri göğüslerimi kavradı ve sıktı. 

Aldığım zevkle derin derin nefes aldım. 

Adam avuçlarını nazikçe göğüs uçlarıma sürtüp sonra tekrar sıkmaya başlamıştı. 

Adamın mahareti karşısında şaşırmıştım. 

Kısa süre sonra dudaklarım aralandı, gözlerim kapandı ve nefes nefese kaldım.

Adam bana acı çektirmeye karar vermişti. Karşısında, hiç çalışmak zorunda kalmamış, şımarık, zengin bir kadın görüyordu. Eğlenmek için ondan çalmaya geldiğimi düşünüyor olmalıydı. Benim gibi seksi bir kadını rüyalarında bile asla göremezdi zaten.

Sandalyesine geri dönüp oturdu ve göğüslerim dışarıda, yüzüm kızarmış, hızlı hızlı nefes alan bana baktı. 

Örtünmek için hareket ettiğimde göğüslerimi açıkta bırakmamı emretmişti.

Benim üzerinde sahip olduğu gücün tadını çıkarıyordu. Gözlerini göğüslerime dikti

Nefesimle göğüslerim yukarı aşağı hareket ediyordu. Ben heyecanımı kontrol etmeye çalıştıkça derinleşiyordu.

"Bacaklarını aç.... elbiseni yukarı çek....." dedi bana sert bir emir ile

İtaat edişimi izliyordu. 

O sabah seçtiğim şeffaf külotumu sergileyecek kadar eteğimi ucunu yukarı çekerek, bacaklarımı ayırdım. 

Beyaz minik amcığım ortaya çıkmıştı. 

İnce beyaz pamuğun altında kabarmış ve külodumu doldurmuştu. Şeffaf malzeme amcığımı neredeyse hiç gizlemiyordu ve şişmiş dudakları açıkça sergiliyordu. 

Bacaklarımın arasındaki kumaşta nemli bir leke oluştuğunu hissediyordum. 

"Oooh.....Arkana yaslan. Bacaklarını aç i̇yice..... Amcığına doğru ittir. Amının suyuyla ıslandığını görmek istiyorum." derken sırıtıyordu hanzo.

Elim amımı kavradığında ne kadar ıslak olduğumu hissetmiştim.

Kumaşı dediği gibi amıma doğru çektim. Transparan kumaşın ıslak vajinamdaki sürtünme hissi, bana hiç yardımcı olmamıştı.

" Hah!...İşte böyle...... zevkini çıkar." dedi dalga geçer gibi.

Elimle baskı uygularken beni izliyordu. 

Gözlerimi kapatmıştım. 

Ona bakamıyordum. 

"Şimdi elini çek..... Onları am suyunla ıslat i̇yice.....Tamamen ıslak görmek istiyorum."

Sözlerini bitirdiğinde yüzümdeki kızarıklığı, parmaklarımdaki ıslaklığı hissettim. 

Kendi kokumu alabiliyordum. Vajinamdan yükselen ve her erkeğe afrodizyak etkisi yapan kokumu.

"Oohhhh!.... Böyle işte..... Hoşuna gitti, değil mi? Haa" diye sordu

Hiçbir şey söylemedim. Adama bakmak için döndüğümde yüzüme masum bir ifade takınarak  durması için yalvarıyor gibi görünmeye çalışmıştım.

"Buraya gel ve önümde dur," diye emretti.

Göğüslerim ortada adama doğru yürüdüm. Bu ayı beyaz tenimi daha yakından inceleyecekti. Ona istediği gibi kendimi teşhir ederek çıkıp gidecektim.

Pervasız ve şehvet düşkünü hissediyordum. Önünde durup, bacaklarımı açtım. Biraz daha ilerlediğimde bacaklarım kalın kalçalarının iç kısımlarına değiyordu artık.

Kıllı şişko ayı sandalyesinde öne doğru eğilerek, tombul  dudaklarını sol meme ucuma götürdü. 

Ağzının zaten uyarılmış göğüs ucuma değmesi beynime şimşekler gönderirkem, bacak arama da daha çok sıvı salgılattırmıştı. İstemsizce sırtımı geriye büktüm.

"Ohhhhggh.....Buraya gel bakalım....Kaçmaa haaa" diye emretti. 

Şaka yapmıyordu. 

Tekrar öne doğru hareket ederken, şişman dudakların tekrar göğüs ucuma doğru hareket edip emmeye başlamasını çaresizce izledim.

ilk başta şaşırtıcı bir şefkatle emmeye başlamıştı. Ardından emmenin basıncını artırdı ve ağzını daha geniş açarak geniş areolamın tamamına sığdırdı. Ağzının içindeki dilinin ağzındaki göğüs uçlarımda çalıştığını hissedebiliyordum.

Vücudumda elektrik şoklarının dolaştığını hissediyordum..... 

Amcığı zonkluyordu.....bacak aram yangın yerine dönmüştü....nefes nefese kalmıştım..... 

Ayı herif dudaklarını diğer göğsüme götürerek aynı şeyleri tekrarlıyordu.

Bu sefer daha sert emiyordu. 

Kalın elleriyle her iki göğsümü de yukarı itiyor..... onları birbirine bastırıyor.......emerken sıkıyordu.

Artık iz bırakacak kadar sert emiyordu. 

Biraz acı verici ve inanılmaz derecede zevkliydi.

Dizlerimin ve bacaklarının zayıfladığını ve titrediğini hissediyordum. 

Baldırlarımı birbirine sürtmekten kendimi alamıyordum. 

Ağzını bir göğsünden diğerine geçirdi. Beyaz göğüslerim uçlarındaki pembe çıkıntılarımı patlayana kadar emerken, kalın kıllı parmaklarıyla acımasızca ve ustalıkla sıkıyor ve çimdikliyordu. 


Bir sol bir sağ göğsüme devamlı aynı muameleyi gösteriyordum

Kendimi yere yığılmaktan kurtarmak için ellerimi adamın başının üzerine koymak zorunda kalmıştım. 

Şimdi kıvranıyordum.....bir orgazmın yaklaştığını biliyordu...... durdurmak ve bu ayının aldığım zevkin sonucunu görmesini istemiyordum....... ama bunu durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yoktu. 

Amcığım zonklar iken, işkencem devam etmekteydi. 

Göğüslerimi yukarı doğru yoğururken, baş ve işaret parmaklarıyla her iki meme ucumu çekerken yüzüme bakıyordu.

Dayanamayacaktım.......Başımı geriye atıp, zangırdayarak titriyordum.......bacaklarımın arasından omurgama, oradan da beynime gelen sinyalleri artık baskılayamıyordum........Yüksek sesle haykırarak boşalmaya başlamıştım........

Reco orgazmımı bana yaşatmadı.

Yaptığı işi yarıda kesmişti. Ellerimle kafasını göğüslerimi bastırmaya çalışmıştım. Ama o kafasını çekip

"Sandalyeye otur, amına koduğum orospusu" diye homurdand

"Külotunu çıkar. Bacaklarını kolçakların üzerine koy." dedi 

"Hayır!.... Lütfen.....Beni sikemezsin, korunmuyorum....." artık düşünmeden konuşuyordum. Zevk, arzunun yarattığı şehvet beni ele geçirmişti.

Adam beni sandalyeye geri itti. 

Islak külodumu çıkarıp burnuna götürdü, sonra uzun bacaklarını kolçakların üzerinden kaldırarak ıslak amcığımı tamamen ortaya çıkardı.

Am dudaklarımı onun önünde sergilerken bir inilti çıkarmıştım. Kendimi açık, savunmasız ve azgın hissediyordum. Onun amcığımı görmesini istiyordum. Pembe, ıslak sulu amcığımı izlemesini.......beni arzulamasını.......

Reco, davetkar amıma kayıtsız tabi ki kalamazdı. Bacaklarımın arasına indi ve şişman dudaklarını kasıklarıma yapıştırdı.

İçimden sular sızıyordu. 

İri ellerini tekrar göğüslerimin üzerine koydu ve onları yoğururken, diliyle amımı aşağı yukarı yalıyor, uyarılmış klitorisimi tahrik ediyordu. 

Dilini amımın derinliklerine iterken hoyratça sıvılarımı höpürdetiyordu.

"Ohhhggg!......Çok tatlı bir amcığın varmış..... Çoh sulu amına goyayım" diye homurdanırken, dudaklarını klitorisimin üzerine koyup nazikçe masaj yapıyordu. 

Yavaşça ve ritmik bir şekilde emiyor ve beni kemiriyordu.....

Ellerinden biri aşağı indi ve işaret parmağını sıkı ve bakire kıçıma doğru iterken, kalın başparmağının amımın derinliklerine girdiğini ve içimde çalkalandığını hissettim. 

Birdenbire tekrar boşalmaya başlarken, inliyordum. 

"Ohhhh!..... Harikaaa.... Ahhhhh!......" diye bağırırken,  vücudumu Reco’ya bastırıyor, amımdan akan suları ritmik hareketler ile yüzüne sürüyordum.

Reco birden ayağa kalkıp önümde durdu.

"Şimdi sikimi dışarı çıkar orospu" dedi hırıldayarak

Başım dönüyordu. 

Tüm konsantrasyonunun bu pis ofiste olduğunun ve kafasının seksle dolu olduğunun belli belirsiz farkındaydı. 

Kemerini çözerek, pantolonunun düğmelerini açtım. Boxer donunun içinden adamın sikini hissettiğimde, büyüklüğü karşısında afallamıştım.

Mahmut, Selo, Bero şimdide Reco. Neydi bunlar böyle....

Boxer’ını indirdiğimde gözlerimi sikinden alamıyordum.
Kocaman bir şeydi. Henüz tam olarak erekte olmamıştı. Diğerlerinden farkı kafasının tam bir mantar gibi olmasıydı..... Kocaman mor mantar başı, koyu renkli gövdesi, kıllı kocaman taşakları.....

Diğerlerinin aksine sünnetsizdi.

Sikinin başı sünnet derisinden dışarı çıkıyordu.

"Ohhhhh yavrum....aferim orospu....şimdi sen em bakalım yarrağımı....." dedi

Heyecanlı olduğum kadar iğrendiğimi de görebiliyordu. 

Hayvan herif bundan zevk alıyordu. Başparmağım ve işaret parmağım arasında dikkatlice tutarak, dudaklarıma doğru kaldırdım. Bir anda saldırmak istemiyordum. Biraz da ben oynamalıydım

"Oyalanmayı bırak amına goduğum kaşarı..... Elini etrafına dola bakalım..... Hepsini ağzına sok. Ağzını sikecem şimdi senin..... Bana yalan söylersinb haaaa... Bak minik Reco seni nasıl cezalandıracak.... Yalasana hadiii...." derken tıpkı Mahmut gibi iğrenç sırıtışı yüzünden akıyordu.

Kaba konuşması beni tahrik etmişti. 

Koca siki tutup ağzına alırken, yarrağı minik ağzımda daha da büyümeye başlamıştı.  Dudaklarımı kocaman mor kırmızı topuzun etrafına ancak dolayabiliyordu.

"Ohhhhhh!.....Çıkar ağzından bahayım....Öp kafasını ..." devamlı hırıldayarak beni yönlendiriyordu.

Ben ise sadece itaat ediyordum. 

Çok kötü kokuyordu. Kokusu burun deliklerimi istila ettiğini hissedebiliyordum. 

Sikinin gövdesindeki büyük şişmiş morumsu damarları görebiliyordum. 

Ucundaki deliği. Yukarı ve yana doğru kıvrılıyordu. Aynı anda hem iğrenme hem de büyülenme hissetmiştim. 

Çılgınca heyecanlanmıştım.Bu yarrağın tekrar ağzına, amına girmesini istiyordum. Dudaklarım olağanüstü hassaslaşmıştı..

"Ohhh.....Em yarrağımı" emri gelince, Reco’nun elini başımın arkasından beni aşağı doğru zorladığını hissettim. 

Boğazım arkasına dayanıp zorladığında öğürmeme neden olmuştu.

Daha fazla ilerleyemeyinceye kadar başını ağzıma itti. 

Nefes alamıyordum, ama kafamı bırakmamıştı. Burnumdan ağzımdan salyalar akıyor.... gözlerim yaşlarla doluyordu....

Hava almam için bıraktığı anda sıçradım

 Bir ağız dolusu tükürük, salya göğüslerimden kucağıma ve kalçalarına saçıldı. 

Reco ise hiç umursamadan sikini yüzüne sürttü.

"Benden çalarsın haaa......Bir daha yaparsan bu yarrakla ağzını yüzünü nasıl sikeceğimi hatırlarsın......Ohhh taşaklarımı yala hadii bekleme amına goduğum karısı" 

Büyük kıllı kara taşaklarının birini ağzına almayı başardığımda, Reco’nun zevkle inlediğini duydum. Taşaklarını emerken sikini yüzüme doğru sallıyordu.

"Ohhhh.... Sen nasıl orospuymuşun bakayım böle....Bayıldın dimi amcık.....Sevdiğini söylesene.....hadi."

"Bayıldım," dedim emrine itaat ederek. 

Çok ileri gitmişti. Artık durmasını istiyordum. Yakında bitmesini, oradan çıkabilmeyi ve bu deneyimi sonsuza dek aklından çıkarabilmeyi diliyordum.

"HAHAA!.... Olmadı amına koyayım......Yalancı kancık.....! İçinden geldiği gibi söyle. Yarrağını yalamaya bayılıyorum de bakam....Haaaa ciddi ol, yoksa başın belada demektir. Daha sert sikerim haaa sonra mideme kadar soktu dersin. hahahaha" derken her iki elini de başıma koyarak, ağzımı tekrar sikinin üzerine bastırdı, yeniden boğazımın zorladığını hissedebiliyordum.

Başımı tutup, sikinin kocaman mantar kafasını boğazımın arkasındaki dar bölüme doğru itiyor çekiyordu.

Kendini geri çektiğinde, hasret kaldığım havayı içime çekerken ağzımdan salyalar ile karışık kusmuk geliyordu. Akan her şey Reco’nun sikine, göğüslerime, baldırlarıma damlıyordu. Y

Başım dönüyordu. Salyalarıma hakim olmayı bırakmıştım çoktan.

"Bayılıyorum," dedim, 

"Sikini emmeye BAYILIYORUM." diye çatallaşmış sesimle bağırırken emmeye devam ettim. İçindeki kocaman damarlar, kalınlığı, kokusu ve koyu kırmızı-mor rengi beni büyülemişti artık.

Başımı kaldırıp yeniden bağırdım. Hemen sonra siki tekrar ağzıma alıp, emerken ona masturbasyon yapıyordum. 

Benim gibi afetin ağzında yarrağını hiç bir zaman göremezdi. Bunu biliyordum. Reco ayısının sikini olabildiğince hızlı emerek, onu boşaltmalıydım..

Çılgınca emiyordum..... 

Ağzımdan çıkarıp sallıyor ve yüzüme sürtüyor....

Tekrar ağzıma sokuyordum. 

Vakumlamaktan yanaklarım ağrımaya başlamıştı....

Çıkardığımda, otuz bir çekiyordum.,

Bembeyaz seksi çıtı pıtı manken gibi kadının ona 31 çekmesine inanamıyor gibi bakıyordu bana.

Ağzımı açık tutup dilimi dışarı çıkararak tekrar sokmasını bekledim. 

Ayının ya yüzüne ya da ağzıma boşalacağını biliyordum.

“Ohhhhh!......AAAAHHHHHHGrrrr...” garip sesler çıkarmaya başlamıştı bile

Sonunda ağzında patlarken, dölleri ve boğazından aşağı fışkırdığını hissettim. 

Ağzımda tutamaycağım kadar çok boşalıyordu . Sikini çıkarıp, onu elimle sağmaya devam ederken, kalın sünnetsiz yarrağı elimde kasılmaya devam ederken kalan spermlerini yüzüme, göğüslerime, saçlarıma boşaltıyordu. 

Tamamen boşaldıktan sonra her yerim döl olmuştu.


Sıcak ve yakıcı

Ayı herif masasının üst çekmecesini açarak cep telefonunu aldı, bana doğrultup sandalyesinde arkasına yaslanmış, sperm ve sıvılarla kaplı, göğüslerim parlarken fotoğrafımı çekti. 

Sonra da köşeyi ve her şeyi gören küçük güvenlik kamerasını işaret etti.

"Şimdi, kalk bakalım" dedi. Birden daha iş adamı gibi olmuştu. 

Pantolonunun fermuarını çekti. 

"Saati de sen alacaksın." Masadan kredi kartını aldı ve makineye okuttu. 

"Bunu her zaman takmanı istiyorum, yatakta bile. Eğer yatakta saat takma alışkanlığın yoksa, şimdi başla. Duşta tak. Su geçirmez. Asla çıkarmayacaksınız. Ve ona her baktığında, sikimi yalamayı ne kadar sevdiğini düşünmeni istiyorum."

"Ama..... Benn...zaten....parasını ödedim,ayrıca bunu takıyorum," dedi bileğimdeki zarif Cartier'i göstererek. 

"Bu ilk yıldönümü hediyem."

"Bana ne.....Bir mazeret uydurman gerekecek. Ne diyeceğin de umurumda değil. Ama Rolex'i takacaksın. Nerede yaşadığını biliyorum. Arkadaşlarım var. Ben sana dur diyene kadar dediklerimi yapacaksın." derken saati bileğime taktı.

"Hadi şimdi git bakalım. Ben seni ararım. İşim gücüm var benim"

Ne demek istediğini, beni neden tekrar görmek istediğini sormak istiyordum. Ama konuşmaktan çok o küçük odadan kaçmayı daha da çok istiyordum.

Kendimi toparlamak için elimden geleni yaptım ama saçım başım dağılmış, makyajım akmış, elbisem ise kırış kırış olmuştu.

Yüzüm, göğüslerim ve saçlarım sperm kokuyordu. Göz farı gözyaşlarıyla bulaşmıştı. Külotum gitmişti ve güzel beyaz pamuklu elbisesi lekeli ve yer yer ıslaktı. Sperm ve tükürükle ıslandığı yerler transparandı ve ıslaklık elbisenin göğüslerime yapışmasına neden oluyordu.

Merdivenlerin altındaki bir kapıyı açtı ve bir yağmurluk çıkardı.

"Bunu geri getirirsin" diye emretti, "ama önce temizlet haa.." derken kendi esprisine gülmesinden hayatıma bu belaları açan diğer ayı. Mahmut aklıma gelmişti.

Dükkânın kapısını arkamdan kapattı.

Otoparktaki arabama hızla yürürken hırstan ağlıyordum.

Mahmut’tan fotoğrafları alamamıştım. Üstelik artık birde Reco hayvanını başıma bela etmiştim.

O sırada telefonumun titrediğini fark ettim. Yağan yağmurda telefonu açtım. Mahmut’dan mesaj gelmişti.

<Halletin mi?>yazıyordu

Sinirlenmiştim. Titreyen ellerle Mahmut’u aradım.

“Alo naber amcık” diye açtı Mahmut telefonu

“Bak, Mahmut, Yeter ulan bana yaptıkların... Bir bok halledemedim... Senin gönderdiğim hayvan beni yakaladı, polise verecekti anlıyor musun.....Polise....” kısa bir ara vermiştim ki karşıdan Mahmut’un kahkahasını duydum.

“Vay piç Reco’ya bak sen.... Siktirdin mi lan yoksa....” derken gülüyordu.

“Hayır” derken mırıldanıyordum.

“Piç Reco....Yaa.. Sünnetsiz ibneye bak.....Sen...Hahaha! yakında siker haaa.... Neyse, olsun ben başka yol bulacağım artık.... Sende herkese siktirmeye başladın haaa.... Bak dikkat et...o minik götünü öyle bir siker ki folloş olursun sonra.” dedi

“Ne diyorsun sen be! Kim kimi sikiyormuş” diye bağırıyordum sokağın ortasında.

“Valla ben bilmem. Bero’yla Selo’da burada şimdi beraber biz karıya çakacaz işimiz var yani... Gel derdim ama sen bir götü başını topla, sonra skişmek istersen yazarsın... Haaa selamları var burada mal mal bakıyorlar bana..Hadi kapatıyorum” dedi ve telefonu kapadı.

Ne demişti böyle... Neden beklediğimden sakin tepki vermişti....Kafam karışmıştı...

Çok düşünecek vaktim yoktu. Hemen eve gidip temizlenmek istiyordum...

Hızlı adımlarla arabama yürüdüm....


Devam edecek....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumuz için teşekkürler. Yorumunuzu inceledikten sonra, ticari kaygı içermiyorsa yayımlayacağım.