Didem 8

<Daha önce okuduğum bir hikayeyi orjinalindeki hikaye akışına sadık kalmaya çalışarak, bazı bölümlere eklemeler yaparak yeniden düzenledim. Orjinal hikaye yazarı kimdir bilmiyorum. Hikaye tamamen fantazidir. Kişilerin ve anlatılar kurgudur. >

Önceki Bölümler

Bölüm 1 

Bölüm 2 

Bölüm 3

Bölüm 4 

Bölüm 5

Bölüm 6 

Bölüm 7


Bölüm 8

Didem - Talimatlar


Ne kadar süre mutfakta tek başıma oturup boşluğa baktığımı hatırlamıyordum. Fotoğraf ve talimatlarla birlikte mutfağımda tek başıma oturduğumda, kocamın beni affedeceğinden daha az emin ve Reco ayısının fotoğrafları  kocama ve hayatımda önemli olan herkese göndereceğinden her zamankinden daha emin hissediyordum. 

Belki de fotoğrafları  internette yayınlanacaktı. 

İnternette ile başa çıkamazdım. 

Kocam beni bir yabancının ofisinde, bacaklarını ayırmış, amı açık ve ıslak halde görecekti. Arkadaşlarım ve aileleri beni ellerim, dizlerimin üzerinde sürünürken ve göğüslerim dışarı sarkarken görecekti. 

Bununla başa çıkamazdım. 

Zaman kazanmam gerekiyordu.

Fotoğraflara tekrar baktım. 

O pis yaşlı adamın önünde kendimi teşhir ettiğimi hatırladım. 

Onun sikini yaladığımı....

Meme uçlarım sertleşmişti.

Kasıklarımda karıncalanma hissediyordum. Bacaklarımı birbirine bastırdım, şişman, kıllı kuyumcunun beni böyle bir azdırmasını anlayamıyordum. 

Adamdan iğreniyordum. 

Oyun Mahmut’la başlarken, Mahmut’dan da iğreniyordum. 

Sonrasında beni sikerken nasıl ardı ardına orgazm yaşadığımı hatırladım. 

Mahmut ve arkadaşları beni sikerken nasıl da dolu hissetmiştim. 

Koca kapkara yarraklarını amıma ve götüme sokarken nasıl çılgınlar gibi bağırarak boşaldığımı...

Şu anda başka seçeneğim yoktu. Kâğıttaki talimatlara uymak zorundaydım.

*****

İlk talimata uyarak alışveriş yapmam gerekiyordu. Devamlı gittiğim alışveriş merkezinde böyle bir mağaza biliyordum. 

Siyah satenden, beli kuşaklı bir mini elbise buldum. Çoğu kadının üzerinde güzel dururdu ama benim ne giysem bakışları üzerime çeken heykelsi vücudumda olağanüstü duruyordu.

"Gerçekten göz kamaştırıcı," dedi mağaza görevlisi, aynada bana hayran hayran bakarken. 

“Ay, teşekkür ederim.” derken bedenimin ne kadar seksi olduğunu ne kadar uzun süredir farkında olmadığımı fark etmiştim

Saten kumaş, hareket ettiğimde üzerine yapışıyor, vücudumun şekilleri ve kıvrımları ince kumaş tarafından vurgulanıyordu. Derin V yakası göğüslerimin çoğunu ortaya çıkarıyor ama aynı zamanda onları kışkırtıcı bir şekilde gizliyordu. Kolları ve omuzları çıplaktı. Çok güzeldim.

"Neden bunu da denemiyorsun hanımefendi?" derken ve çekmeceye uzanarak kalçalarımı  saten elbisenin altında neredeyse çıplak bırakacak bir çift zarif dantel tanga külot çıkarmıştı. Onları özenle cam tezgâhın üzerine koydu. 

“Eminin size çok yakışacaktır.” dedi mağazada görevli

Görevli ile aramızdaki yakınlığın farkındaydım. Tezgaha koyduğu parçaları elime aldım. Çok ama çok seksiydiler, neredeyse tamamen transparandılar. 

Çok güzellerdi. Ve çok pahalıydı. 

Kalçalarımla da gurur duyuyordum. Onların üzerinde kendimi hayal ettim. Reco, Mahmut, Selo beni böyle görse anında sertleşirlerdi. Gerçi benim gibi bir kadını herhangi bir kıyafete ihtiyacı yoktu. Baştan aşağı kapalı giyinsemde o ayıların siklerini bir bakışımla bile kaldırabilirdim.

Aynada tekrar kendimi düşünmüştüm. Kocama da böyle görünmek istiyordum, onun için böyle giyinmeliydim. 

Kocam yerine beni bir sürtük gibi davranmaya zorlayan kaba saba, yaşlı bir adama kendini teşhir etmiş olacaktım.

“Ay bilmem ki. Bunlar konusunda pek karar veremedim doğrusu” dedim dudaklarımı bükerken. Görevli alyansımı fark etmişti.

"Kocanız şanslı bir adam," dedi ben kot pantolonumu giymeye giderken..

“Evet öyle.... Aslında..... külotlar kasada dursun, onlarıda alacağım” dedim


Kıyafetleri eve götürüp, akşam yemeğini hazırladım. Kocamın en sevdiği yemek olan Çipura pişirmiştim. Kocama üniversiteden tanıdığı bazı kızlarla buluşacağımı söyleyecektim. Bir telefon aldığımı söylerdim. Mesela bir parti varmış.

Ama iş o an geldiğinde zorlanıştım. Kocamın garip sorular soracağını tahmin ediyordum ve kendimi açıkça yanlış bir şey söylerken ve yakalanırken hayal ediyordum. 

Sonunda bulaşık makinesini doldururken mutfaktan içeride oturan kocama seslenmiştim.

"Aşkım dışarı çıkmam lazım," diye bağırdım. Sanki acele etmem gerekiyormuş da, yemekte oyalandıktan sonra geç kalmış ve şimdi konuşacak ya da ayrıntılı açıklama yapacak zamanım yokmuş gibi davrandım.

Üstünü değiştirmek için hızla yukarı çıktım. Dantelli tanga külotumu giydim. Kumaşı çok güzeldi. Tenimde, şimdiden kıpırdanan amcığıma kumaşın teması beni şimdiden azdırmıştı bile. İnce ip popomun arasında kayboluyor, yürürken kalçalarımın yanaklarının titremesini engellemiyordu. Bu erkeklerin hemen hepsinin dikkatini çekerdi. Bana bakarak beni hayal ederlerdi. Benim o elbisenin altında nasıl göründüğümü düşünürlerdi.

Elbiseyi de giydiğimde satenin kalçalarımı okşadığını hissettim. Aynada şöyle bir kendime baktım. Göğüslerimin yanları görülüyordu. 

Kocamın içeri girip beni bu halde bulmasını ya da makyaj yaparken görmesini istemiyordum, bu yüzden acele ediyordum. Ayakkabılarımı değiştirecek ve makyajımı arabada yapacaktım. 

Yüksek topuklu açık ayakkabılarımı çantama koyup, üzerime yağmurluğumu giydim.

Kapıdan çıkmadan hızla salona dalıp,

"Muhtemelen geç kalacağım, o yüzden bekleme aşkım." derken kocamı  yanağından öptüm, 

Evden çıkmış olmak rahatlatıcıydı. Talimatlarda akşam 9 yazıyordu. Saat 9.15'te çok katlı otoparka park ederek makyajımı dikkatlice yapmak için kendime zaman ayırdım. 

Heyecanlıydım 

Aynı zamanda bunun yanlış olduğunu biliyordum. 

İçim ürperirken göğüs uçlarım sertleşmişti ama aynı zamanda kendime başka seçeneğim olmadığını hatırlatıyordum. Belki de kendimi kandırıyordum. 

Yağmurluğumu arabanın bagajında bıraktım. Uzun ince bacaklarımı daha seksi gösterdiğini, kalçalarımı daha sıkı gösterdiğini bildiğim ince topuklu açık ayakkabılarımı giydim. Öldürücü bir güzelliğim vardı.
Otoparkın duvarlarında yankılanan topuklu ayakkabılarımın tıkırtıları, içimdeki ürperme ve kasıklarımdaki karıncalanmalarla birlikte otele girdim.

"Merhaba, Recep bey ile görüşecektim. Toplantım var. Kendisi beni bekliyor," dedim otel resepsiyon görevlisine, Görevli benimle bizzat ilgilenerek beni lobiden ve bardan geçirerek  kapısında sadece kalın kırmızı perdelerin olduğu özel bir alana götürdü. 

Perdelerin arkasında açılan çift kanatlı kapının üzerinde <Sadece Davetliler> yazıyordu. Görevli beni dans pistinin yanındaki bir alana götürdü. Lobideki ve yemek alanındaki konuklar, nezaketen gözlerini kaçırmaya alışkın olanlar bile bana bakmaktan kendilerini alamıyorlardı. 

Omuzlarım rahat ve geride, başım dik duruşu ile her zamanki gibi dikkat çekiyordum.

Mekana koyu kırmızı renk hakimdi. Bölmeler mahremiyet için oturma alanlarını ayırıyordu, bu yüzden Reco ayısını hemen görememiştim. 

Reco’nun oturduğu locaya gelince ayının yalnız olmadığını fark ettim. Yanında iki adam daha vardı. 

Aynı tornadan çıkmış başka iki ayı daha...

Yerime otururken, beni süzdüklerini hissediyordum. Aç ayılar gibi bakıyorlardı.  İkisi de takım elbise giyiyordu. Biri zayıf ve muhtemelen oldukça uzun boyluydu, ellili yaşlarındaydı, koyu renk seyrelmiş saçları vardı. Uzun ince parmaklarının masadaki bardağının sapını tuttuğunu fark ettim. Diğeri daha genç, daha kısa boylu ve daha güçlü yapılıydı, muhtemelen otuzlu yaşlarındaydı. İlk konuşan o oldu.

"Ben Burak. Sizinle tanıştığıma memnun oldum. Hakkınızda çok şey duyduk." Sırıttı. 

Ne demek istediği konusunda hiçbir şüphe yoktu. Masanın üzerinden bana elini uzatmak için hafifçe kalkmıştı. 

Kızardığımı hissediyordum. Reco’nun onlara ne söylediğini bilmiyordum ama belli ki beni sikmiş olduğunu biliyorlardı. Onlara fotoğrafları  ya da DVD'yi göstermemiş olmasını umuyordum. Bu düşünceler sırtımda hafifçe ürpermeme neden olmuştu.

"Haa evet... Çok güzel şeyler duyduk vallla.... Ben de. Musa" dedi daha yakın oturan diğeri. O da başıyla selam verdi. Daha sessizdi. 

Utancımdan zevk aldıklarını hissediyordum. Musa kolunu havaya kaldırdığı anda masaya bir garson geldi.

"Buyurun efendim?" dedi Musa’ya

"Ha Yeğenim bize şampanya getir. Her zamankinden olsun haa" dedi. Kesinlikle para babası hanzolar gibiydi. Servis hemen yapılmıştı. 

Garson kadehlerimiz doldurulduğunda, Reco kadeh kaldırmıştı. Görünüşü tıpkı hatırladığım gibiydi. 

Yine pahalı, üç parçalı bir takım elbise giymişti. Ağır ve kiloluydu, saçları seyrelmiş ve yana taranmıştı. Dudakları kalındı. Kadehini kaldırıp masanın üzerinde tutarken parmaklarının kalınlığını ve üzerlerindeki koyu renkli tüyleri tekrar fark etmiştim

"Valla hayatta zevk alacaksın yoksa çekilmez bu...." dedi Reco. Hepsi içmeden önce kadehimi dudaklarıma götürmemi beklemişlerdi. 

Kendi yıkımıma kadeh kaldırıyormuş gibi hissediyordum. Bardağı dudaklarıma götürdüm ama içindekini sadece dilime değdirmiştim.

"Yaaa.....Olmaz öyle....Şöyle devir kadehi de İç bakalım," diye talimat geldi Reco’dan. 

Ve bende itaat ettim.

Fondip yapar yapmaz, bardağımı hemen doldurdular. 

Erkeklerin gözlerinin vücudumda gezdiğini hissediyordum. Şampanya, oteller ve tatiller hakkında sohbet ediyorlardı. Ben konuşmuyordum. 

Kadehim bittikçe hemen dolduruluyordu. Musa’nın bir yerde yönetici olduğunu anladım ama Burak’ın nereden geldiğini öğrenememiştim. Sormadım da.

Reco ayısı bir süre sonra, 

"Didem hanım..Seni dans ederken görmek güzel olurdu bence," dedi. 

Burak da bu sözü başıyla onaylamıştı. Pistte dans eden bir çift vardı, bir tür jive yapıyorlardı, otelin konukları, diye düşünmüştüm. 

Şampanyadan bir yudum daha aldım. Bu adamların önünde tek başına dans ederken kendini dikkat çekici hissedecektim ama dans pistinin kenarına yakın durup sırtını odaya dönebilirim diye düşünüyordum.

"Ayy Evet... Ama...doğru müziği bekleyeyim... daha iyi olur" diye erteledim.

"Elbiseniz de çok yakışmış maşallah" dedi Musa.

"Teşekkür ederim. Çok naziksiniz." diye cevap verdim

Koltuğun kadife kumaşını kalçalarımda hissettiğimde, elbisenin ne kadar kısa olduğunun ve ne kadar çıplak tenimi gösterdiğimin farkına varmıştım. 

Erkeklerin çıplak kollarıma ve derin yakamın açıkta bıraktığı göğüs bölgeme baktıklarını hissediyordum 

Sırtındaki havayı hissedebiliyordum. 

Beni nasıl istediklerini, arzuladıklarını, hayal ettiklerini hissediyor ve bundan tahrik olmaktan kendimi alamıyordum.

 Müzik değişmişti.

"Bu şarkıyla dans edersiniz ha Didem hanım" dedi Reco,

"Amaaaa sütyenini çıkar." derken yumuşak sesinde hâlâ inanılmaz bir hâkimiyet olduğunu fark etmiştim. 

Tereddüt de kalmıştım.

"Eeee!...Ben kadınlar tuvaletine gideyim." derken ayağa kalkmaya yeltendim.

"Hayır.... Yav..... Burada.... Şimdi...." derken Reco’nun sert yüzü, ofisinden hatırladığım ciddiyeti gösteriyordu. 

Burak, Reco’nun benim üzerimdeki güç gösterisi karşısında şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. 

Musa'nın aç gözlerini de hissedebiliyordum. 

Dik dik bakıyordu. Gözlerini kırpmak bile istemiyor gibiydi. 

Arkama uzanarak, elbisemin içinden klipsi çözdüm. 

O anda dans pistindeki çiftin bana doğru baktığını fark etmiştim. Hareketlerimi olabildiğince gizli yapmaya çalışıyordum. Kollarımı omuz askılarından kurtarmak ve sütyeni elbisenin omuz askılarından çıkarmak için çekerken küçük alandaki sıcaklık artıyor gibiydi. Sütyenimi çıkarınca el çantamın arkasındaki koltuğa koymak için hamle yaptım.

"Hayır...Masanın üzerinde kalsın" Emredici ton kesindi.

Sütyenim çıkınca saten kumaşı göğüslerimde hissetmiştim. Erkeklerin bakışları üzerimdeyken göğüs uçlarım sertleşerek şeffaf kumaşın üzerinde çıkıntı yapmıştı. 

Sütyenimi önlerine koyarken hepsinin arzuyla ve elbisemin altındaki vücudumu hayal ettiklerini biliyordum.

Heyecanlanmıştım..

Göğüslerim sütyenden kurtulunca dans etmek için ayağa kalktım. Her hafif hareketinde saten kumaş, göğüslerimi ve meme uçlarımı okşuyordu. 

Satenin hafif sürtmesi sanki, göğüslerimde gezinen bir kuş tüyü gibiydi. 

Sütyenden kurtulan göğüslerimin hareketinin dikkat çekeceğini biliyordum. Erkekler uyarılmış göğüslerimi sergilemek için yüzümü masaya dönmüştüm.

Göz ucuyla baktığımda her birisinin beni içlerine çekercesine incelediğini görmüştüm. Masanın altında kalsa da siklerinin arzuyla kalkarak pantolonlarını zorladığından emindim.

Zıplayan göğüslerimin aşırı ilgi çektiği için, yavaşça hareket ediyordum. Erkeklerin ince kumaşın tüm hatlarımı ezberlemesini istiyordum. 

Kıvrak, ince belimin yuvarlak kalçalarımın ve uzun bacaklarımın...

Tabii ki doğuştan gelen bir dans yeteneğim vardı. Yaptığım her hareket vücudumu hafifçe kıvırmam bile erkeklerde arzu fırtınaları yaratıyor olmalıydı. 

Vücudum sallanırken, onu saran satenin içinde şekil ve hatlarını ortaya çıkarırken karşımdaki ayıların gözleri bana yapışmıştı. Seksi olmaktan kendimi alamıyordum. 

Satenin göğüslerimi ve külotumun çıplak bıraktığı kalçalarımı okşadığını hissediyordum.

"Biraz da arkanı dön bakalım." dedi Reco

Bu hayvan herifin beni küçük düşürmek için yüzümü salona dönmemi ve kendimi teşhir etmemi istediğini biliyordum. 

Yavaşça arkama döndüm. Döner dönmez de,

"Ohhh amına koyayım ....Siktir yaa," diyen Burak’ın sesini duydum. Genç hanzonunda diğerlerinden hiçbir farkı yoktu.

Sadece çok kaba, diye düşündüm.

Artık yüzüm piste dönük olduğu için, küçük dans alanındaki konukların haliylen dikkatini çekmiştim. İster istemez yaptığım erotik dansı bar taburelerinde oturan iki adam dönüp alenen beni izlemeye başlamıştı. 

Şarkılar birbiri ardına devam ediyordu.

Etrafımdaki her erkeği heyecanlandırırken, kadınların kıskançlıkla beni izlediğinden emindim.

Herkesin içinde kendimi teşhir ederken, ıslandığımı hissedebiliyordum.

Dans pistindeki evli çift artık bana bakıyordu. Erkek beni şehvetle onu bir aşağı bir yukarı süzerken, kadın gülümseyerek onlara katılmamı işaret etmişti. İşareti tek gören ben değildim. 

Reco’nun tombul elini sırtımda hissettiğimde beni dans pistine, onlara doğru itti. 

Kadın akşam yemeğinden beri kocasıyla bir hayli erotik bir şekilde dans ediyor ve onu tahrik etmekten zevk alıyordu. 

Ben yanlarına geldiğimde, beni de azdırmak istercesine yanıma gelerek sürtünmeye, etrafımda dönmeye ve alenen gösteri yapmaya başlamıştı.

İnce satenin arkasından göğüs uçlarımın çıktığını hissettim. 

Çok geçmeden çiftin arasına sıkışmıştım. 

Kadın kalçasını kasıklarıma doğru itti ve adam arkadan bana bastırıyordu. Arkamdaki adamın sertleşmiş sikini ince kumaşın üzerinden rahatlıkla kalçamda hissediyordum. 

Adamın elleri çıplak kollarımı aşağı yukarı okşayarak yükseliyor, sonra koltuk altlarıma yaklaştığını, beni ürperterek, vücudumun yanlarından aşağıya inip göğüslerime belli belirsiz dokunarak ilerliyordu.

Kadının yüzü çok yakınımdaydı. Kadının bacaklarımın arasına soktuğu baldırları ile amıma doğru bastırdığını hissettim. Karşılık vermekten kendimi alamıyordum. Kasıklarımı, müziğin ritmiyle kadının kalçasına bastırıyordum. Geriye doğru her hareketimde kalçam adamın pantolonunun içindeki sert sikine doğru bastırıyordu. Adamın ellerinin vücudumun ön kısmında ve göğüslerimin altında gezindiğini hissettim. 

Yüzüm kıpkırmızıydı. Nefesim hızlanmıştı..

Bar taburelerindeki iki adam ayağa kalkarak, bizi daha iyi görebilmek için dans pistinin kenarına gelmişti. Masamdaki üç hanzoya dönüp baktım.
Burak öne eğilmiş beni izliyordu. 

Musa daha soğuk kanlıydı ama gözlerini pistteki manzaradan ayıramıyordu. 

Reco arkasına yaslanmış, şehvetle bana bakıyordu. Gözlerinde 

"Senin nasıl bir orospu olduğunu biliyorum," ifadesi var gibiydi. 

Reco el işareti ile masaya dönmemi isteyince, üzülerek çiftten ayrılmış, dans ederek masanın  yanına gelmiştim. 

Salondaki herkesin önünde bu çirkin hanzonun emrine itaat etmem, Reco’nun suratında pis bir sırıtış bırakmıştı.

Masaya yaklaşıp, masadakilerin önünde dans etmeye devam ettim. Dans ederken bir anda Reco arkamdan Reco’nun elini dizimin iç kısmında hissetmiştim. Ama dans etmeye devam ettim. 

El dizimin arkasından baldırlarımdan içeri ve yukarı doğru hareket ediyordu. Parmakların külotumu bir tarafa çektiğini ve ardından kalın işaret parmağının amıma girdiğini hissettim. Reco ayısı, masadaki erkeklerin önünde parmaklıyordu. Ama bir anda hızla çekti.

"Dans etmeye devam et...." talimatı gelmişti. Omzumun üstünden arkama baktığımda, Reco’nun  diğerlerinin görmesi için parmağını masanın üzerine kaldırdığını görmüştüm. 

Parmağı karanlıkta pırıldıyordu. 

Sularımla ıslanmıştı. 

Bu aleni aşağılanma karşısında aklımdan milyonlarca düşünce geçiyordu. 

El tekrar geri gelmişti.

Parmaklarının arkadan kilodumu amıma doğru ittiğini hissettim. 

Erkeklerin güldüğünü duyuyordum. Külotumu aşağı çektiler. 

Islanmıştım ve kalçalarımın etraftaki herkes tarafından görülebiliyordu. 

Parmak arkamdan içime girdi, ama bu sefer derine...

Baş parmağa orta parmak da eşlik ederken amım açılmıştı. Küçük dans pistine bakıp dans etmeye çalışırken kalın kıllı parmaklar içimde kıpırdanıyordu. Dizlerimin bağı çözüldü ve büküldü  yine de kendimi yukarı çekmeyi başarmıştım.


"Hareket etmeye devam et. Amcığını parmaklarımın üzerinde hareket ettir!" derken sesini yükseltmişti.

Bardaki herkesin önünde içimdeki parmaklar varken kalçalarımı sallıyordum. Hareket ettikçe amcığım adamın eline doluyordu. Nefesim kesildi ve hissettiğim zevkle dudağımı ısırıp gözlerimi kapatmaktan kendini alamıyordum. Dans pistinde daha fazla insan belirmişti. İnsanlar çevremde birikmeye başlamıştı. Etrafımızda bulunan komşu kabinlerde hareket eden figürler görüyordum.

Başparmağının amımın üzerinde gezindiğini, kayganlaştırıcıya batırıldığını ve ardından da göt deliğimin etrafında döndüğünü hissettim. Başımı arkama çevirdim.

"Ohh...Lütfen, hayır... Yapma" diye sessizce yalvardım.

Beni dinlememiş, suratındaki pis sırıtışla, diğer parmaklar içimde dairesel hareketlerine devam ederken, baş parmağı göt deliğime doğru itildiğini, yavaşça deliğimin gerilek açıldığını hissediyordum.
Tombul başparmağı, kayganlaştırıcının etkisiyle, deliğimin kaslarını geçmişti. Artık tıpı amcığımdaki diğer parmaklar gibi sağa sola hareket ediyor, götümü yavaşça açıyordu.

Gözlerimi kapattım. Saklanacak hiçbir yer yoktu. 

"Ohhh!.....Siktirrrr..." dedim.

Artık dans edemiyordum. Bacaklarım titriyordu. Dengemi sağlamak için kollarımı uzattım ve birinin onları tuttuğunu hissettim. Kalçalarımla biri amcığımda diğeri götümde olan parmakları sıkmaya başlamıştım. 

Gözlerimi araladığımda, bölmelerdeki ışıkların karartıldığının farkına vardım. Artık herkes bana daha yakındı. 

Gözlerimi tekrar kapattım. 

Eller elbisemin üst kısmını aşağı çekti, göğüslerim artık salona doğru teşhir ediliyordu. 

Okşandıklarını hissedince, gözlerimi açtım. Biraz önce dans ettiğim çiftin erkeğinin göğüslerimi mıncıklayaarak sıktığını gördüm. Göğüslerimi sıkıyor ve meme uçlarımı çekiyordu. 

Hissettiğim duygular muhteşemdi. Bunun bitmesini istemiyordum. Haftalardır kendimi engellemem, içimdeki o kıpırtıları, arzuları ve ateşi baskılamam beni i̇yice azdırmıştı.  

Kadının gözlerinin içine baktım.

“Mmmmhh......Ahhhhh!...... harikaaaa..” 

İçimdeki parmaklar beraber çalışıyordu. Tahmin ettiğimden çok daha fazla ıslanmıştım ve herkesin önünde orgazm olmak üzereydim. Titremelerimin başladığını hissedebiliyordum. Kendimi tutmaya çalışıyordum.

Bir elin başımı aşağı doğru ittiğini hissettim. Kalçalarım masaya dönük iken eğildim.

Önümde uzun bir yarrak sallanıyordu. Şehvet ve arzu ile kalkmış bir yarrak.... Arkamdan kaba bir yüksek bir ses duydum

"Em"

“Ohhmmm!....” diye inleyerek ağzımı açtım. Dudaklarım başını sararken, parmaklarımı tabanın etrafına kenetledim.  

O sıcak yumuşaklığını ve sertliğini hissedebiliyordum. Elimdeki ve dudaklarımdaki hissi seviyordum. 

Özlemiştim.

Parmaklar içime girip çıkarken, önümdeki adamın sikini boğazımın arkasına dayanana kadar ağzıma doğru bastırdım. 

O anda dizlerimde derman kalmamıştı.

“Mmmmm!.....” diye inlerken orgazmla titremeye başlamıştım.

Bir anda parmaklar çekildi. Geriye mutsuz bir boşluk kalmıştı. Dönüp baktığımda, Reco’nun parmaklarını elbiseme sildiğini görmüştüm.


Locadak bank şeklindeki tipi koltukta geriye doğru itildim. Biri külotumu ayak bileğime kadar indirdi. Kadının kocası iri bedeni ile üzerime tırmanırken başka bir el bacağımı ayırıyordu. 

Toplanan küçük kalabalığın önünde adamın sikinin içime ittiğini hissettim. Yarrağının kafası amcığıma girerken nefesim kesilmişti. Siki vücudumun derinliklerine kadar ulaşırken nefesim kesilmişti. Bu arada karısı göğüslerimi yoğurup meme uçlarını çekiştiriyordu. Kadın tam başımın üzerinde gözlerime bakarken kocasıda sikinin tamamını amıma sokmuştu.

“Ohhhh!......Ahhhhh!.....Kocam beni sikiyorrr...Ahhhh... Minik amcığımda...” diye inlemeye başlamıştım. Kadın yüzünü yaklaştırdı ve dudaklarımı öptü. 

Öpücüğü ilk başta nazikti. 

Fakat biraz dokunuştan sonra, dudaklarımı emmeye, ısırmaya, tadını çıkarmaya başlamıştı. Kocasının siki amıma girip çıkarken karısı da dilini ağzımın içine sokuyordu. Bu hisse bayılmıştım. Kadının yüzünü ellerimin arasına aldım. Tam olarak tanımlayamadığım tatlı bir likör tadı alıyordum. Kocası sikini amcığıma soktukça kalçalarımı onun kasıklarına doğru kaldırıyordum. 

Hissettiğim zevke engel olamıyordum.

“Ahhmmmm.....” diye kadının dudakları arasında inliyordum.

Bir anda kadın dudağımı sertçe ısırıp ve yüzünü geri çekti. Tükürüğünü ağzında topladı ve bana doğru tükürdü. Kadının tükürüğünün yanaklarıma ve dudaklarıma çarptığını hissettim. 

Başım dönüyordu.

"Yala..." dedi kadın. 

İtaat ettim. 

Dilimi dudaklarımın etrafında dolaştırıp, kadının tükürüğünü yaladım. Kadın yine beni şefkatle öptü ve sonra tekrar tükürmek için kendini geri çekti.

"Ne azgın bir kaşarsın sen böyle...." dediğini duydum.

"Bence bundan zevk alıyor." dedi kalabalıktan birisi..

"Oooo parmağında da alyans var?" Sesleri tanıyamıyordum.

Üzerimdeki adam boşalmak üzereydi. Kamburunu çıkarırken, sikini sokabildiği kadar derine sokuyor, hareketlerinin ritimleri bozuluyordu. Göğüslerim darbelerle birlikte zıplıyordu. 

“Arrgh... Siktir.. Amına koyayım......” diye hırlamaya başlamıştı

O anda beynim alarma geçmişti.

Korunmuyordum. 

Rahmime boşalmaması için ellerimi adamın göğsüne koyarak geri ittim.

“Hayır.....İçime.....Olmaz... Ohhh......Hayırrr.....” derken kesik kesik inliyordum 

Ama artık çok geçti.... 

Adam bir ivme kazanmıştı ve devam etti. Sikini sonuna kadar içime soktu ve orada tuttu ve içime fışkıran döllerin sıcak hücumunu hissediyordum.  

“Ohhh... Ahhhhhhhhh......!”çığlıklar ile adamın boşalmasına orgazmım ile eşlik etmeye başlamıştım.

Başım dönüyordu, orgazmın yarattığı dalgalar bedenimi sarsarken

"Benim sıram," denildiğini duydum 

Başımı kaldırdığımda Burak’ın bacaklarımın arasına geçtiğini gördüm. Kemerini çözmüş, pantolonunu çıkarmış ve pantolonunu sikinin ve taşaklarının altına sokmuştu. Aleti daha kısaydı ama çok daha kalındı, Reco’da bile daha kalın..... 

Diğer adam çekilir çekilmez kendini üzerime bıraktı. Elleriyle bacaklarımı yukarıda tutup ayırmıştı. Amım kendi sularımdan ve içime fışkıran spermlerden sırılsıklam olmuştu. Burak’ın sikinin kalın çok kalın olmasına rağmen kolayca içime girdiğini hissettim.

Yavaşça girdi...

Beni gerdiğini hissediyordum. Amcığım kasları sikini tamamen sarmıştı. Bu yeni yabancıya alışıyordu. 

“Ahhhhh!...... Yavaaaşş......Ohhhhhhh......” diye çığlıklar atarken canımı yakıyordu ama aynı anda da vücudumda elektrik şokları yaratıyordu. 

Hiç bu kadar gerilmemiştim. 

Burak tamamen sikini içime iterken gözlerimi kapattım. Yavaş bir git gel hareketi başlamıştı. 

Çok iyi hissettiriyordum. Kalçalarım istemsizce Burak’ın her içime köklemesinde kalkıyordu.Artık vücudumun kendine ait bir aklı vardı.

“Arggg!.....Sikeyim....” sesi ile aynı anda göğüslerimde sıcak bir sıçrama hissetmiştim. Gözlerimi açtığımda barda duran adamlardan birinin sikini üzerimde salladığını gördüm. Göğüslerim ve meme uçlarım adamın dölleriyle kaplanmıştı.

Amcığım bu yeni beklenmedik olaya tepkisi daha çok sulanmak olmuştu. Burak beni sikerken daha sertleşmişti. Salondaki kalabalığın önünde şehvetimden utanıyordum ama duramıyordum. Ayak bileklerimdeki ellerin, bacaklarımı vücudumun üzerinden daha da yukarı ve geriye çektiğini hissettim, artık seyirciler içime giren odun gibi kalın yarrağın amımın dudaklarını zorlayarak giriş ve çıkışın daha rahat izleyebiliyordu.

Etraftan tezahüratları duydu.

"Devam et dostum."

"Dibine kadar sok, ateşli hatuna.."

"Baksana nasıl zevk alıyor. Sırılsıklam olmuş"

“Kadın acayip seksi, tam bir sikiş makinası.” denildiğini duyuyordum.

Burak, içimde yeni hisler yaratmak için açısını değiştirdiğini farketmiştim.Klitorisime daha fazla baskı uygulamak için öne doğru eğildi. Tam bir uzmandı. Daha önce hiç böyle sikilmemiştim. Kaba, hayvani ve yetenekliydi ve artık umurumda değildi. 

Gözlerimi kapadım ve kendimi ona teslim ederken

“Ahhhh. Eveeet.... Evet..... Sik..... Sok hepsini...” derken çığlıklarla tekrar tekrar boşalıyordum. 

Sanki sonsuza dek sürecekmiş gibi görünüyordu. Burak’ın itişler artık daha derin ve daha sertti ve sonra ikinci kez içimde bir yabancının döllerinin sıcak fışkırtmalarını hissetmeye başladım.


Aynı anda göğüslermde ve yüzümde daha fazla spermin yakıcı sıcak sıçramalarını hissediyordum. Burak içimden çıkmıştı. 

Birisi elimi tutunca, döller ile yıkanmış gözlerimi aralayıp baktım. 

Reco’ydu. Beni sanırım o sikecek diye düşünürken ayağa kalkmam için bana yardım ediyordu. Bacaklarım jöle gibiydi. Reco’nun beni götüreceğini düşünmüştüm ama yüzümü kanepeye çevirerek, diz çökmem için onu öne doğru itmişti. Ellerim arkalığın üzerindeydi, kıçım dışarı çıkmıştı.

Seyircilerim daha güzel bir açı için biraz geri çekilmişti. 

Göğüslerim dışarı sarkmış, üzerlerindeki döller damlıyordu. 

Yüzüm tükürük ve spermlerle sırılsıklam olmuştu. 

Amcığımdan 2 hayvan erkeğin dölleri damlıyordu. 

Reco’nun önünde diz çökerken bana baktıklarını hissedebiliyordum. Tüm bu bakışların altında yandığımı hissediyordum. Her bir çift göz kasıklarımdan yükselen alevlere kor parçaları atıyordu. Üzerimdeki döllerin kokusu tüm genzimi doldurmuştu. 

Reco’nun kalın sikinin amımda aşağı yukarı sürtündüğünü ve elinin kalçamda olduğunu hissettim. Hiç zaman kaybetmeden sikini soktu ve beni sikmeye başlamıştı, ama sonra çıkardı. Çok kısa bir süre sonra yarrağın kalın, sıcak başının arka deliğime bastırdığını hissettim.

"Ahhhh.... Hayır..... çok büyük..... Lütfen.... Götüm olmaz...." diye yalvarmaya başlamıştım.

Bunları söylerken kafamı çevirip arkama bakmıştım. Hayvan herif her zamanki gibi pis pis sırıtıyordu. Sikin başının minik kahverengi deliğime yaptığı baskıyı hissettim. Göt deliğim baş parmağın çalışmasından sonra biraz rahatlamıştı, ama sikinin baskısıyla esnedi. Deliğim verdiği tepki kafamı karıştırmıştı. Girişindeki yarrağı sanki içeri almak istiyor gibi görünüyordu ama sonra tekrar sıkıca kapandı. Kendi dürtüleri vardı. Gerginleşti ve gevşedi. Reco ise sadece sikini sabit bir şekilde bastırıyordu.

"Sal kendini...Daha önce götten siktridiğini biliyorum.....Bırak da zevk al....Hahaha" dedi Reco.

Etrafımda bana bakan yüzlere baktım ve beni izleyen gözlerde yanan arzuyu gördü. Kalabalık beklentiyle sessizleşmişti. 

Kendimi ahlaksız, arzulu, şehvet sarhoşu hissediyordum. Herkesin beni istediğini anlıyordum. Herkes götümü veya amcığımın nasıl hissettirdiğini düşünüyor olmalıydı. Benim minik deliklerime giren sikler, bunun hayaliyle sertleşiyordu

Reco’nun sikinin başının sıcaklığını ve yumuşaklığını arkamdan itilip ve giriş için kaslarımı so kez zorlarken, sırtımı dikleştirip kıçımı geriye ittim. 

Kalın kafa içeri girmişti.

“AAAAAaaahhhhhh!......Ohhh!...” Diye çığlıklarım salonda yankılanırken götümdeki kasların sikin başı etrafına sarıldığını hissediyordum..... Ağrıyorlardı.....Çılgınca içime giren siki sarıyor.....onu ezmeye çalışıyorlardı.....giren yarrağı sıkıp bırakıyorlardı. Etrafımda götümün bu şişko, kel hayvanın sikini sıkmamın izlendiğini hissedebiliyordum.

Öne dönüp koltuğun kırmızı kadifesine baktım ve adamın istediğini yapması için başımı eğdim. Reco arkamda bekledi ve hafifçe kendini salladı. Sikinin başının anüsümdeki kaslara masaj yaptığını hissetmeye başladım.

Ve sonra deliğim kasları savaşmayı bıraktı.

Daha da içime girdiğini hissettim. Ne kadar içeride olduğunu söyleyemiyordum ama derinlerimde  hissediyordum. Acımaya başladığını hissettiğimde öne kısa bir hamle yapmıştım. Ben rahatlayana kadar Reco sikini sabit tutmuştu.  Ama sonra tekrar bana doğru eğildi. Yarrağının daha da derinlere girdiğini hissediyordum. İçimde.... Bağırsaklarımdaki baskısını hissediyordum

Geri çekilmeye başladığında, içeriden dışarı çekiliyormuş gibi hissediyordum. Sadece başı içeride kalana kadar dışarı çekiyor sonra tekrar içime sokuyordu.  Giderek artan tempoda pompalarken, kaslarım gevşedikçe hızını artırmıştı.

“Ahhh!.... Ohhh!...Mmmm!....” inlerken

“Haha, götünden sikilmeyi sevdin ha.....Nasıl daha kalın yarrakla sikilndin mi?..... Osurta osurta sikeceğim seni orospu karııı....ohhhh.... götünü genişletememişler ama artık hep götten vereceksin....” dedi Reco arkamdan hırıldayarak.

Herkesin ortasında bağıra çağıra anlatıyordu. Kendimi aşağılanmış hissediyordum. Diğer bir taraftan harika sikiliyordum. Bu hisse aşıktım.

Göğüslerimin aşağı sarkmış her bir sokuş hamlesinde altımda sallanıyordu. Her yerim ter, sperm ve tükürük ile  kaplıydı. Locanın yanında Musa’yı gördüm. Elindeki telefonda beni sikişirken çekiyordu.  O an umurunda da değildi. Sırtımı daha da dikleştirdim ve kıçımı geriye doğru ittim. Aleti içeri girip çıktıkça, iç kısımlarına masaj yaptıkça çok güzel hissediyordum. Kesik kesik nefeslerim arasında inildiyordum.

"Ohhh!.... harikaaaa.... Ahhmmmm!... Sik... Götümü sik......Koca yarrağınla götümü yardın baksana.....Ohh Ben... Kocacığıma ne diyeceğim şimdi.....ahhhh"  Hissettiğim şeye inanamıyordum.

“Hahaha!..... Götünü sadece bana siktireceksin orospu..... Kocan sikmeyecek.... Tamam mı!....”

Dedikten sonra tamamen içimden çıktı. Kalın yarrağının bıraktığı boşluğa hava dolarken, kaslarım deliğimi artık tamamen kapatamıyordu. Elimle deliğimi yokladığımda işaret parmağım neredeyse hiçbir engelle karşılaşmadan deliğime girivermişti.

Arkamı dönerek

“Mmmm!... baksana..... götümü dağıtmışsın...... nasıl da açık kalmış...” Gözlermi yarrağını yeniden sokması için yalvarıyordu. 

“Sen götünü düşünme yavrum, önündeki mala odaklan” dediği anda kafamı çevirmem ile yüzümde, burnumda, gözlerimde, saçımda patlayan döl salvoları ile karşılaştım. Yüzüme çarpan salvolardan kaçmak için hafifçe geriye ittirme ile, Reco kalın sikini tek hamlede götüme saplamıştı.

“Ahhhhhh!.....” diye bağırdım. Zevk... şaşkınlık.... ve acı.... aynı sinirlerime hucüm etmişti. 

Neredeyse tamamen dışarı çekip yeniden içeri sokarak pompalıyordu. Ağır taşakları amımı tokatlıyordu. Beni izleyen kalabalığı umursamıyordum. 

Bakmaları hoşuna bile gidiyordu. 

Bunu istiyordum. 

Kendini kaybetmiştim. 

Herkes bir orospu gibi sikildiğimi biliyordu.

Başka bir sperm salvosu omuzlarıma sırtıma yağarken, önümde bana duyduğu arzuya dayanamayan farklı bir yarrak ağzıma dayanmış döllerini boğazıma pompalıyordu.

Reco arkamda sikini sokabildiği kadar derinlere sokarken, kim bilir kaçıncı defa orgazm uçurumuna ulaştım. 

“AAAAAAHHHHHH!......EVEEEEEET...... SİK..... Sik beniiiii......OOOOOHHHHHH!......”

Elimle klitorisime dokunur dokunmaz çığlıklar atmaya başlamıştım. Orgazm kasılmalarım, tüm kaslarımın titreyerek kasılmasına neden oluyordu.

“Ohhhh. Orospuya bak sen götüyle yarrağımı sıkıp bırakıyor amına koyayım” dedi hırıldayan sesiyle Recop.

Birilerinin kahkaha atışını duydum ama kim olduğuna bakmayacaktım. Arkamda hassaslaşan götümde yarrağın genişleyip, titrediğini ve kasıldığını hissettim.

Reco hayvanı döllerini götüme pompalıyordu.

********


Dışarıdaki trafiğin hafif sesi ve odayı dolduran sabah aydınlığıyla uyandım. Koridordan insanların sesini duyabiliyordum. Gözlerini açıp, etrafımdaki otel mobilyalarına baktım. Her yerinde kimbilir ne lekeleri olan elbisem, tanga külodum, sütyenim,  çantamla birlikte bir sandalyenin üzerinde duruyordu..



Dün gece ne ara buraya gelmiştim. Yatakta yatarken geceyi hayal meyal hatırladığımı farke ttim. 

Kalabalığın dağıldığını ve elimde külotum ve sütyenimle insanların arasından geçerek asansöre bindirildiğimi hatırlıyordum. 

Duşta durduğumu hatırlıyordum.
Yattığım yere baktım, Çarşaf ıslanmış görünüyordu.....

Gece boyunca içimden akan spermler miydi bunlar.....emin değildim..... Reco ayısının götümü siktiğini hatırlıyordum.....ama....sonrası

Sonrası yoktu..

Eve gitmek için kıyafete ihtiyacım olacaktı. 

Yatak başındaki komidinin üzerindeki telefonu alarak 0'a bastım.

 

Devam Edecek....