Striptiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Striptiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Buse Striptiz Denemesi 5

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 3

Bölüm 4 

Buse Striptiz Denemesi 

Bölüm 5 


O an izlediğim videoların anıları zihnimi doldurmuştu.


Sikeyim! Şimdi hepsi... şey yapacaklar... şey! Bu düşünce zihnimde sanki hızlı tren hareket ediyormuş gibi ilerledi.

Hayır. Hayır-hayır-hayır. Bu olamaz. 


Ben böyle bir şeyi hayatta...


Furkan'ın penisi içime gireli henüz birkaç saniye olmuştu ama onu içimde hissetmek ... tüm erkeklerin önünde ... kasıklarımdaki ateşi alevlendirmişti. Artık biliyordum ki o gece tek penis onunki  olmayacaktı...


"Aaah sikeyim!" diye haykırdım, ateşlerimin içinde güçlü bir orgazm oluşmaya başlamış, anında yükselerek zihnime ve bedenime hücum etmişti. 


Vücudum titriyordu ... kaslarım kasılıyordu; geriliyor ... gevşiyor ... geriliyordu. kalçalarım Furkan'ın kucağında titriyordu ... seğiriyor ve şiddetli bir şekilde sarsılıyordu ... amım onun kalın yarağının etrafında kenetleniyordu. 


İnce bir ter tabakası bedenimi kaplayıp ışıkta parıldamasını sağlarken sırtım kavislendi ve göğüslerim öne çıktı. Başım gerilen boynumun üzerinde geriye doğru yuvarlanırken gözlerim kapandı ve ağzım açık kaldı, saçlarım arkamdan aşağı sarktı. Berke kollarımı bıraktığında bir elim kolçağı kavrayıp parmaklarım kenetlendi, diğer elim ise arkamdan kanepenin sırtına vurmak için çırpındı.


Birkaç dakika boyunca yaşadığım orgazm beni sarsarak vücudumun Furkan'ın kucağında kasılmasına ve titremesine neden olurken, zihnim çağlayandan akan suların coşkusuyla zevkle çalkalanıyordu.


Orgazmın etkisi azalmaya başladığında başım öne düştü ve gözlerim açıldı. Etrafımda duran erkekleri gördüm, aç bakışları üzerimdeydi ... elleri kalkmış yaraklarındaydı. Her birinin gözünde, şehvet, beklenti, arzu vardı. 


Hepsi benimdi.


" OOO SİKTİR!" İnledim, orgazm yenilenmiş bir enerji bularak içime yeni coşku dalgaları göndermeye koyuldu.

" Ahhhh!..... amına koyayım, Eveeet!" kelimeler çığlıklar ve inlemelerim ile karışıyordu


Dakikalar sonra orgazm dalgalarım azaldı ve kaslarım gevşedi, vücudum yumuşadı ve kollarım iki yanıma düştü.


Nefes nefese otururken Berke'nin bana doğru adım attığını ve ellerini kollarımın altından geçirdiğini gördüm. Furkan'ın elleri hâlâ belimi tutuyordu ve iki adam birlikte beni kaldırıp Furkan'ın sikinden kurtarmaya çalışırken içimden hüzünlü bir inilti yükseldi. Beni yana doğru manevra yaparak kanepeye yatırdılar. Amım tekrar sikilmek için can atmaktaydı ve ben de refleks olarak bacaklarımı açıp onları davet etmeye hazırdım. Ancak Furkan külotumu yanlarından yakalayıp aşağı çekmeye başladı, ben de bacaklarımı bir araya getirdim ve çıkarılmalarına yardımcı olmak için kıçımı kaldırdım. Külotumu çoraplarımın üzerinden ve topuklarımdan dikkatlice çekerek bir kenara fırlattı. Bacaklarımı açtım, bir dizimi bükerek topuklu ayağımı kanepenin minderiyle sırtının birleştiği kıvrıma koydum, diğer bacağımın kanepenin kenarından sarkıttığımda ayağım yere değmişti.


Orada öylece yatıyordum, amım açık bacaklarımın arasında ıslak bir şekilde parlıyordu, siyah çorapların geniş elastik bantları biçimli baldırlarımı kavrıyordu. göğüslerim sığ nefeslerimle nazikçe yükselip alçalıyordu; bir tanesi gömleğin kenarı tarafından kısmen örtülmüştü, uyarılmış göğüs ucum kumaşın kenarının altından dışarı bakıyordu. Başım koltuk minderine yaslanmıştı, dağılmış saçlarım tarafından çerçevelenmişti, yüz hatlarım tahrik oluşumla aynı seviyeye ulaşmıştı.


Bacaklarımın arasına ilk giren Furkan, bir eliyle kanepenin arkalığına tutunurken diğer eliyle de yarrağını bekleyen amıma doğru ilerledi. 


Sikinin ucunu açıklığıma dayadı ... ileri itti ... tek ve yumuşak bir hamleyle tüm gövdesini içime kaydırdı. Boşta kalan eli belimi sıkıca kavrayıp kasıklarını benimkilere dayadı, siki kadifemsi vajinamın içinde yer değiştirmeye başlamıştı.


"Ooh," diye inledim, bacaklarım beni kaldırmak ve kendimi ona doğru geri çekmek için gerildi.


Furkan'ın diğerleri kadar büyük olduğu düşünülürse, nasıl olup da iri yarağını bu kadar kolay içime sokabildiğini merak ediyordum. Sonra birkaç dakika önce aynı kolaylıkla onun kucağına kendimi bırakışımı hatırladım.


Düşündüğümden daha fazla tahrik olduğumu fark etmiştim.


"Siktir, bu iyiymiş," diye inledi Furkan. Geri çekilerek bir kısmını çıkardı, sonra tekrar içime kaydırdı. Geri çekti ... ileri itti ... geri çekti ... ileri itti, beni sikmek için yavaş, yumuşak hareketler kullanıyordu.


"Ooh MMMMM! EVET!....." İnledim, kendimi onun benim için, benim kaldırdığım sikiyle buluştururken onun penetrasyon kolaylığıyla ilgili düşünceler zevk dalgalarına dönüşüyordu.


Zihnim, erkek arkadaşlarım ve diğer pek çok kişi izlerken, bu adam tarafından sikiliyor olma fikriyle dolup taşıyordu. 


İzlenmek miydi beni azdıran?

Yoksa, bu kadar erkeğin alenen arzuladığı kadın olmam mı?

Belki de, beklentilerim ve bu zamana kadar tükettiğim alkol???? 


Artık hiçbiri önemli değildi....


Gecenin sonuna kadar bütün erkeklerin beni nasıl sikebileceğini düşünüyordum... her biriyle sırayla sikişecektim... belki de beraber...aynı anda iki ya da üç kişi. Amcığım onların yaraklarının mıknatısı olmuştu..... Odadaki tek sik kaldırıcı kadın benim...... Bu erkeklerin hepsi benim amcığım için hazır olmalıydı...... Kraliçelerine hizmete hazır.....


Berke sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi, elinde kendi sert sikiyle kafamın yanına gelmişti.


Hevesle Berke'ye doğru dönerek, elimi sikinin etrafını sarmalamak için kaldırdım.


Bir yerden bir yastık çıktı ve Furkan beni sikerken duraklayıp dizlerinin üzerinde yükselirken onu kalçamın altına kaydırdı. Sonra iki eliyle belimi kavrayıp beni tekrar sikmeye başladı. Hemen ardından Berke saçlarımı yüzümden çekerek parmaklarını saç tellerime doladı ve öne doğru eğilerek saçlarımı tuttu. Onu ağzıma doğru yönlendirerek dudaklarımı sikinin başına kaydırdım ve sikinin etrafına sıkıca kilitledim.


"Mmm," diye inledim, kendini ağzımın içine iterken dilimi gövdesi boyunca yalayıp gezdirdim. Başı boğazımın girişine ulaşmadan hemen önce, parmaklarım dudaklarıma dayanacak şekilde tutuşumu ayarladım ve daha ileri gitmesini engellemek istiyordum.


" Ah.... Ohh, Harikaaaa...." diye iç geçirdi kalçaları ileri geri sallanmaya başladığında, ağzıma girip çıkarken ... dudaklarımı parmaklarımın üzerinde sektiriyordu.


"Amcığı da anlattığınız gibi çok güzelmiş," diye inledi Furkan, kendi kalçaları da sallanıyor, siki amıma girip çıkıyordu.


Gömleğin bir parçası diğer göğüslerimi tamamen ortaya çıkaracak şekilde aşağı düşerken, vücudum bu ikili baskının etkisiyle sarsılırken her iki göğsümde hafifçe sallanıyordu. Furkan'ın ellerinden biri belimden kalkıp bir mememi tutarken, avuç içi kabarmış göğüs ucuma bastırıyor, parmakları esnek tenimi sıkıyordu.


"Çok azgınsın be Buse" diye iç geçirdi Berke, parmakları saçlarımda gerilmişti.


"Ne kadar azgın bir kaşar. Benimkini emerken Furkan'a da siktiriyorsun.... Ohhhh...."


"Mmm," diye inledim, sözleri ateşimi körüklüyordu . . ateşime benzin döküyordu. Gözlerimi açıp, sessizce yukarı baktım


"Ohh.... sen bizim hep seks partnerimiz kalacaksın," diye sırıttı, sanki beni anlıyormuş gibi.


"Mmm. Mmm." Bu itiraf ateşimi daha da yükseltmişti. 


Zihnim olan biten her şeyle çığlık atıyordu. Arka planda, etrafımda duran ve sıralarını bekleyen diğer erkekleri görebiliyordum. Onların varlığı bana o videoları hatırlattı ... kızların ... nasıl olduklarını...... ne hissettiklerini.....


"Mmm! Mmm!" kasıklarımdan yükselen zevk dalgaları içimde aniden başka bir orgazmı oluştururken gözlerim kapandı, bu seferki ilkinden daha da coşkulu bir zevk vaat ediyordu.


"Kanka..... Bu kız aynı anda iki yarağın tadını nasıl çıkaracağını biliyor" diye inledi Furkan, siki piston gibi işliyordu... eli göğsümü sıkıyordu.


"ohh.... Evet....Sikilirken  çok iyi emiyor....Kaşar," diye tısladı Berke, kalçaları ileri geri sallanıyordu... siki ağzıma girip çıkıyor dudaklarımın arasında kayıyordu.


"Çok azgınmış" diye inledi Furkan.


“Kanka fıstık gibi kaşar," diye onayladı Berke.


"Mmm. Mmm," diye inledim. Berke'nin sikine odaklandığım için Furkan'ın ritmine ayak uyduramıyordum sadece ikisi tarafından sikilirken öylece uzanmıştım. Kalçalarım yastığa gömülmüş, bacaklarımın arasından ıslak şaklama sesleri yükseliyor, göğsümün ritimle birlikte sallanıyordu. serbest elim kısmen onu dengelemeye yardımcı olmak için, kısmen de alevlerimin içinde yoğunluğu artan orgazma tepki olarak kanepenin sırtının tepesine uzanmıştı...


Siklerini içime sokup çıkarıyorlardı.


Beni sikiyorlardı.


Beni kullanıyorlardı . . .


İçeri ve dışarı . . . .


İçeri ve dışarı.




"Mmm!.... Mmm!.....Ooooooohhhh......." Orgazm alevlerimin arasından çıkarken, kaslarım parıldayan vücudumun altında titriyordu. . . amım Furkan'ın sikinin etrafında kasılıyordu.


"Siktir," diye homurdandı Furkan, kalçaları birkaç kez garip bir şekilde sarsıldı, bu da kendi doruk noktasının hızla yaklaştığını gösteriyordu. Sonra eli göğsümden ayrılıp belime döndü ve sabit ama daha hızlı bir ritme geri dönmüştü..


"Ohh!...Evet,..." diye inledi Berke, parmakları saçlarımda gerildi ... kendi kalçaları bir an için hafifçe ritmini bozmuştu.


Siklerini içeri ve dışarı pompalıyorlardı


Daha hızlı......


Daha sert.....


İkisinin de sertleştiğini, ritimlerinin bozulduğunu hissediyordum ve yakında ikisinin de boşalacağını anlamıştım.


"Mmm-mmm! Ahhhh....Ohh!" diye bağırdım, Parmaklarım kanepenin sırtını kavradı ... tırmaladım..... kaslarım spazm geçirirken, sırtım kanepeden kalkmış, ayaklarım kalçamı kaldırmak için kasılmıştı ... kalçalarım titriyor ve amım Furkan'ın sikinin etrafında sıkıca kenetlenirken çılgınca sarsılıyordu.


"Siktir," diye yine homurdandı Furkan, ritmi hızla bozuldu ... kalçaları bacaklarımın arasında garip bir şekilde sarsıldı ... birkaç ... son ... kez. 

Ardından gırtlaktan bir hırıltı yükseldi ve kendini olabildiğince içime soktu ... kasıkları benimkine çarptı ... yarrağının seğirmesi ile ... taşaklarındaki spermlerini artık serbestçe pompalıyordu.


Vücudum kanepede kıvranırken kasıklarımı Furkan'ın kasıklarına dayamıştım.


Saniyeler sonra Berke'nin saçlarımdaki tutuşu sıkılaştı ... kalçalarının hareketleri bozuldu.... Sonra sadece sikinin başı ağzımdayken dondu kaldı. Ellerimin arasında sikinin kasıldığını hissettim.... Kısa bir an yarrağının içinden akan spermlerin sikinin gövdesi boyunda geçişimi hissettim parmaklarımın ucunda....... dölleri ağzımın içine doğru fışkırıyordu.


Orgazmın coşkusuna kapılmışken, içgüdülerim Berke’nin spermlerini yutmamı söylüyordu. 


İkisinin de işi bittiğinde orgazm hala içimde çağlıyordu, ama yarakları iniyordu. Yine de yerlerinde sabit kaldılar, amcığımın ve ağzımın onların benim için hazırladığı son damlalarını almasına izin vermişlerdi.


Orgazm fırtınası yavaşladığında, bedenim yumuşayarak kanepeye geri düşmüştü. Berke'yi tutarak dudaklarımı birkaç kez ileri geri kaydırdım, dilim hassaslaşmış gövdesini okşarken Furkan kendini bacaklarımın arasından çekip koltuktan inmişti. Ben de Berke'yi bıraktım, başım dönmeye başlamıştı. Orada nefes nefese yatarken, az önce olanları düşünüyordum... birden fazla orgazm olabiliyordum ama her biri beni zirveye taşıyıp geri getirirken yoruluyordum.... hala ne olacağını ve heyecanlı bir beklentiyle sessizce anın tadını çıkarıyordum.


Birinin etrafımda durduğunu hissederek gözlerimi açtığımda Kerem'in bana baktığını görmüştüm, dudaklarında bir gülümseme ve bacak arasındaki kalkmış sikiyle.


"Mmm... kimler buradaymış böyle" diye inledim, ona ilk baktığımda beni dolduracak bir sonraki yarağın onunki olacağını fark etmiştim. Zihnimde onun kıyasladığımda, Furkan'la hemen hemen aynı büyüklükte olduğunu tahmin ettim. Bu düşünce ile o an görebildiğim diğerlerine hızlıca göz gezdirdim. Hiçbiri devasa görünmese de, hepsi oldukça iyi durumdaydı. 


Bana duydukları arzuyla sertleşmiş sikler......


Gecenin en şanslı kızı kesinlikle bendim.


Değerlendirmemi yarıda kesen Kerem eğilerek, beni kollarının arasına aldı.


"Sonunda, sikiştiğimiz o geceyi defalarca hayalimde yaşatarak, ne çok mastürbasyon yapmıştım..." diye fısıldadı, beni kanepeden kaldırarak.


"Aa...O zaman hayallerine kavuşuyorsun..." diye mırıldandım, bir kolumu omzuna doladım ve diğer elimi göğsüne koydum. Beni nereye götürdüğünü bilmiyordum, umurumda da değildi. Tek bildiğim içime girecek olanın o olduğuydu ve ben bunu hayal edebileceğimden çok daha fazla istiyordum.


Beni fazla uzağa götürmedi. Arkasını dönerek beni boş bira ve bardaklardan temizlenmiş olan orta sehpaya oturttu. Üzerimdeki gömleği çıkarmama yardım ederek arkasından kanepeye fırlattı. Artık üzerimdeki tek şey ince jartiyer çoraplarım ve topuklu ayakkabılarımdı. Kerem, kıçım bir kenarda, ayaklarım halının üzerinde olacak şekilde masaya uzanmam için beni yönlendirdi. İçgüdüsel olarak bacaklarımı ayırdım ve davetkar bir şekilde açtım. Aralarında amım ıslak bir şekilde parlıyordu, uyarılma ve kullanımdan dolayı artık dudaklarım parlak ve şişkindi. Furkan’ın döllerinin bir kısmı amımdan sızsa da çoğu hala içimdeydi. Kerem kanepeye uzanarak yastığı alarak, kalçamın yukarı kalkması için tekrar popomun altına soktu.


Bu pozisyonda, masanın uzunluğu, başımın alt kısmının diğer uca dayanan tek kısım olduğu anlamına geliyordu ve rahatsız edici kısmi destekle mücadele ediyordum. Kerem bacaklarımı dirseklerinin arasına alarak ayaklarımı halıdan kaldırdı ve beni birkaç santim daha öne kaydırdı. Başım kenardan tamamen kaydı, Taner'in desteği, boynum geriye doğru bükülürken ve saçlarım yere dökülürken düşmesini engellemişti. Eski erkek arkadaşlarıma birkaç kez bu şekilde oral seks yapmıştım. Refleks ve beklenti ile ağzımı açtım. Başımı serbest bırakan Taner, bir eliyle penisini kavrayarak açık dudaklarıma doğru yönlendirdi. Dudaklarımı kalın sikinin etrafına kilitledim ve dilimi aletinin etrafında gezdirmeye başladım.


"Oh, sikeyim lan," diye inledi, boğazıma girmesini engellemek için parmaklarını tabanın etrafında dudaklarımla buluşturdu.


Masanın diğer ucunda, Kerem sikinin ucunu amcığıma bastırıyor, ıslaklığımdan geçirerek içime doğru kaydırıyordu. Sonra kalçalarını öne doğru bastırarak kasıklarını benimkine yaklaştırdı ve sikini amıma daldırdı.


"Oh... Buse.... Tam da hatırladığım gibi..... Sıcak.....Sulu...." diye nefes aldı, Siki içimde ilerlerken  kadifemsi kıvrımlarımın içinde kayıyordu.


"Mmm!" İnledim, ellerimle masanın kenarlarına tutundum.


İki erkek beni sikerken ... kalçalarını yavaşça ileri geri sallıyorlardı ... ritimleri ilk başta birbirinden kopuktu; biri geri çekilirken diğeri ileri doğru itiyordu. Ama yavaş yavaş kendilerini yarı birleşik bir ritme soktular....... yarı yolda geri çekiliyor ... sonra neredeyse bir bütün olarak içime geri itiliyordu.


"Ahhh!.. Oooouv!...... Mmm," diye inlerken, ikili sikişin etkisi ile, vücudumun masanın üzerinde hafifçe sallanıyor, göğüslerimin nazikçe oynuyordu.


"Hoşuna gitti mi Buse? Seni sikmemizi seviyor musun, özledin mi?" Kerem inledi.


"Ahhhh... Ooohhhmmmm" diye inledim cevap olarak, aslında bir soru olmamasına rağmen.


Taner, "Oh be....Abi amma da azgın bir hatunmuş bu yaa.." diye inledi.


Siklerini bir içeri bir dışarı pompalanıyordu.


Bacaklarım Kerem'in kollarındaydı.


Başım masadan sarkıyordu.


Saçlarım aşağı dökülmüştü.


Furkan ve Berke’den sonra verdiğimiz arada ateşim hafiflemişti ama bunun sadece bir ara olduğunu bilmek ateşimi canlı tutmuştu. Şimdi ise başka iki erkek beni zevkleri için kullandıkça arzularımın şiddeti yeniden artıyordu. vücudum onların artan ateşiyle kaynıyordu... daha fazlasını istiyordum... Taner'in tüm aletini istiyordum... gırtlağıma kadar sokmasını istiyordum. Ellerimden birini masanın kenarından çekerek arkama uzandım ve kolumu kalçasına dolayıp kıçını kavradım. Sonra Taner’in kalçalarını daha da fazla öne itmesi için kendime doğru çektim.


"OOooo....Hepsini mi istiyorsun, al bakalım...," derken eliyle tuttuğu sikini bırakıp tamamımı dudaklarımın arasından kaydırmıştı. Kerem'inkinin amımı doldurduğu gibi gırtlağıma doğru itti. Kardeşinin ritmine uymaya devam eden Taner geri çekildi ... ileri itti ... geri çekildi, şimdi tüm gücüyle beni sikiyordu.


"Mmm! Mmm!" İnledim, ateşim tepki olarak daha da yükseldi.


"Çok seksi bir kızsın Buse" diye inledi Kerem, kalçaları ileri geri sallanıyordu ... erkekliği amımı tekrar tekrar dolduruyordu.


Sikleri içeri ve dışarı pompalandı.


Amımı dolduruyorlardı.


Boğazımı . . .


Beni sikiyorlardı . . .



Ritimleri yavaş yavaş arttı ... daha da çılgınlaştı ... üçüncü bir orgazm çok geçmeden kıvılcımlar yeniden kor halini almıştı, dans eden kırmızı-turuncu kıvılcımların arasında yükselmekte olan orgazmımın coşkulu vaadi vardı.
Kasıklarımda kaslarım sıkılaşmaya başladı ... amım Kerem'in titreşen erkekliğinin etrafında kenetlendi.


"Çok sıkısın" diye inledi Kerem.

 "Özellikle de iki yarakla sikilirken"


"Taner de aynı fikirdeydi.

"Ve çok ateşli bir sürtük."


"Mmm-mmm," diye inledim ağzıma girip çıkan sikin etrafında.


"Evet ya, azgın bir sürtük, bir erkek hiç bir zaman Buse’ye yetemez" diye inledi Kerem dakikalar sonra, ritmi bozulmaya başladığında... beni sikerken kalçaları garip bir şekilde tekliyordu.


"Mmm!" Yaklaşmakta olan doruk noktasının işaretlerini fark etmek ... yakında içime boşalacağını bilmek ... orgazmımı alevlerin arasından serbest bırakılma noktasına doğru getirmişti.


Kafamda, Taner'in ritmi de tekledi, ama bu daha çok çömelmiş pozisyonundan ve kardeşinin yaptığı ilkel itişlerin beni masaya itmesinden, vücudumu sallamasından, göğüslerimin akıcı bir şekilde sallanmasından kaynaklanıyordu. Yine de ağzımı sikmeye devam etti, sert siki dudaklarım boyunca ileri geri kayıyor, boğazımı defalarca zorluyordu.


Orada yatıyordum, ikisi tarafından sikiliyordum ... yarrakları içeri ve dışarı pompalanıyordu. Orgazm uçurum kenarına ulaşarak, orada asılı kalmıştı. İki elimde gerildi; biri masanın kenarını kavrıyor, diğeri Taner'in kalçasına gömülüyordu.


" Ah evet......ateşli kadın," diye inledi Kerem, ritmi daha da bozulmuştu ... kalçaları tekliyor ... seğiriyordu, sadece ... birkaç ... daha ... dakika dayanmaya çalışıyordu. Bunu sonsuza dek sürdürmek istesede... Amım buna izin vermiyor!


Orgazm uçurumun kenarına doğru biraz daha ilerledi; alaycı... umut verici... kaslarım gerildi... sırtım masadan kalkmaya başladı.


Sikleri içeri ve dışarı pompalanıyordu.



"Amına koyayım!.....Ahhrrgg..  SİKTİR!........" Kerem hırladı, kendini içimin derinliklerine soktu ve kasıkları benimkilere çarparak dondu kaldı. Amımın içinde yarrağı titreyerek kasıldı ve döllerini fışkırtarak Furkan'ınkine karıştırıyordu


"Aa-AAAAAHHHGR!.... Mmm!... OOOOOHHHHHH!.....EEEVET!......" diye bağırdım, bu his kendi orgazmımı çıkıntıdan koparıp ona doğru çağlayarak gönderdi, kaslarımın altımda parıldayan bir bedene dönüşmesine neden oldu. Sırtım, pozisyonumu göz önünde bulundurarak olabildiğince masadan yükseldi. amım Kerem'in erkekliğinin etrafında sıkıca kilitlendi . . . kalçalarım titriyordu. Taner'in kıçındaki elim masanın kenarına geri dönmüş, her iki elim de masayı sıkıca kavramıştı . . Taner yarrağını ağzımdan çekmişti ve orgazm içimde yuvarlanmaya devam ederken anlaşılmaz sesler çıkarıyordum, zihnim yeni havai fişeklerle doldu, patlama sesleri sinirlerimde sekiyordu.


Kerem boşalmıştı ama sikini amımın içine gömülü tutuyordu... kasılıp duran kalçalarım onu sağıyordu... içindeki son döl damlalarını da çekip alıyordum.


Ben orada nefes nefese yatarken, Kerem kendini kurtardı ve ayaklarımı tekrar yere indirdi.


"Hadi onu dört ayak üzerine alalım," dedi Taner, başımı kucaklayıp kaldırmak için aşağı uzanarak.


Başka bir çift el de sırtımın altından kayarak oturmama yardım etti. Gözlerimi açtığımda Cihan olduğunu görmüştüm. Üç orgazmın verdiği yorgunlukla, erkeklerin beni masadan kaldırıp yere doğru götürmelerine izin vermiştim. İtiraz edecek veya yardım edecek durumda değildim. Beni taşırlarken ayakkabılarımı tekmeledim. Erkeklerin kollarında oradan oraya taşınıyordum. 


Odanın ortasında dört ayak üzerinde diz çöktüm, siyah çoraplar vücudumdaki tek parça giysiydi artık. Başım aşağı sarktı, gözlerim usulca kapandı, göğüslerim hafifçe sallandı ve bacaklarımı bir sonraki erkeğe açık bir davetle açmıştım. Bacaklarımın arasında amım sularımla pırıl pırıl parlıyordu, parlak dudaklarım kullanımdan kabarmıştı. Artık içimde 2 erkeğin sıcak spermlerini taşıyordum. Amcığım kapasitesini doldurmuştu. Artık alenen kendi zevk sıvılarıma karışan döller amımdan bacaklarıma akıyordu.


"Çok güzel, olum" dediğini duydum birinin.


Başımı kaldırıp sağ tarafımdaki kanepede oturan ve yüzünde neşeli bir ifade olan ona baktım. Odanın etrafına göz gezdirirken, diğerlerini gördüm, beni henüz sertleştirmemiş olanları ve benimle ne yapacaklarına dair düşünceler ... bana ... ateşlerimin kasıklarımda heyecanla dans etmesine neden oluyorlardı.


Birinin eli belimi kavradı ... bir yarak kafası bana doğru bastırdı ... ve gözlerim tekrar usulca kapandı, başım öne düştü.


"Şimdi benim sıram..." diye kükredi Taner arkamdan. Kalçaları öne doğru fırladı ... tüm erkekliği içime daldı ... vücudumu öne doğru salladı ... göğüslerim altımda sallanıyordu. Diğer eli belime uzanmış, kavramıştı. Kasıkları kıçımın yanaklarına değiyordu... Aleti kadifemsi ıslaklığımın içinde kayıyordu.


"Siktir, bu çok iyi. Amına koyayım kovayla mı boşaldınız içine Naaptız....Ne kadar cıvık cıvık olmuş amı..."


"MMmmmm... Ohhhh" diye soludum, kalçalarımı geriye ittim. Taner’in her ileri hamlesi ile amımdan bir şeylerin süzüldüğünü hissediyordum, belki benim, belki Kerem'in, belki Furkan'ın, belki de üçümüzün karışımı.

Islak amcığımın sikilirken çıkarttığı şapırtılı sesler, odanın duvarlarında yankılanırken arka fondaki müziğe karışıyordu.


Elleri saçlarımı topladı, başımın arkasına atarken yüzümü kaldırmak için kullandı. Gözlerimi açtığımda önümde duran başka bir kalkmış yarak görüyordum. Başını kaldırıp baktığımda Cihan'ın önünde diz çökmüş, ağzıma vermeye hazırlandığını fark etmiştim.


"Ooh," diye iç geçirdim, bakışlarım tekrar sikine kaydı.


Kalçasını öne doğru iterek ucunu dudaklarıma dayadı. Dudaklarımı aralayıp sikinin üzerinde kaydırdım ve etrafına kilitledim. Kalçaları ilerlemeye devam ediyor, leğen kemiğini burnuma doğru itiyor, sikini boğazıma kadar sokuyordu. Bunun aniden oluşu, bana bir anlık rahatsızlık vermişti. Neredeyse boğuluyordum. Fakat çabucak toparlandım ve kaslarımı gevşeterek Cihan’ın sikini boğazımın derinliklerine kabul ettim.


Bir süre orada diz çökmüş, iki yarağa tamamen gömülmüş bir halde bekledim, erkekler beni tutuyordu.


" Sikeyim, inanılmaz ateşlisin Buse" diye iç geçirdi Berke kanepeden.



Taner ve Cihan geri çekildiler ... ileri ittiler ... geri çekildiler ... ileri ittiler. Beni sikmeye başladıklarında, birlik içinde bir ritim tutturmaları birkaç dakika sürmüştü, sonunda ikisi birden içime girip çıkmaya başlamıştı. Kısa süre sonra Taner'in amımı siktiği yerden ıslak şapırtı sesleri yankılanmaya devam ediyordu. Hipnotize ediciydi.


"Mmm.... Ahhhmmmmm," diye mutlu bir şekilde inledim, gırtlağımın sikilmesi artık onu iyice hassaslaştırmaya başlamıştı.


"Aferin Argh..." diye inledi Taner, kasıkları kıçımın yanaklarına çarpıyordu.

" Seni azgın orospu......""


" Tam bir orospu gibi sikişiyor, kanka" diye onayladı Cihan.


"Evet, kelimenin tam anlamıyla bir orospu." Taner'in siki amımı defalarca dolduruyordu.


"Çok azgın, çok fena bir hatun." Cihan'ın şaftı dudaklarım boyunca kayarak onları okşuyordu.


" Tıpkı söylediğiniz gibi çok güzel" diye nefes aldı Cihan.


"Mmm. Mmm." Orada diz çökmüş, vücudum ikili sevişmenin etkisiyle ileri geri sallanırken, memelerim altımda dalgalanıyordu. İçimdeki alevler sürekli yanıyor, erkekler tarafından kullanıldıkça heyecandan titriyordum.


Yarraklar içeri ve dışarı pompalanıyordu.


İçimi dolduruyorlardı . . .


Ağzıma kadar dolduruyorlardı.


Ritimleri artıyordu.


Taner'in kasıkları kıçımda titreşiyordu.


Cihan'ın parmakları dudaklarımda ...


İçeri ve dışarı . . .


Giriyor ve çıkıyor.


"Siktiğimin amcığı....." Taner'in hamleleri kısa sürede şiddetlendi, siki giderek artan bir yoğunlukla içime giriyordu ve yakında içime boşalacağını biliyordum ... boğazımı sikerken geçirdiği zaman onu yaklaştırmıştı ve sırılsıklam amımın onu sarma hissi doruğa ulaşmasını hızlandırıyordu.


Berke, "Evet kanka, evlenmeden önce sikebildiğin kadar sik," diye ona tezahürat yaptı.


"Mmm!" Berke’nin Taner’i bu şekilde cesaretlendirdiğini duymak sinirlerime elektrik göndermişti


"Evet, minik amcığını sikiyorum. Kampüste hep bu amcığı hayal ediyordum amına koyayım" diye homurdandı Taner, ellerini belime koyarak kendisini amımın derinliklerine doğru ittirirken, sertleşmiş erkekliğini tekrar tekrar içime sokarak beni de onu sikmeye zorluyordu. Geri çekilip içime bastırdı. Ardından kalçaları geriye düşerken beni öne doğru savurdu ... sarsılarak beni üzerine çekti ... beni itti.


"Mmm! Mmm!" Kasıklarıma çarpan yarağının etkisiyle kıç yanaklarım her seferinde dalgalanıyordu ... yarağı amıma girerek ... beni zorluyordu. Artan hareket göğsümün altımda dalgalanmasına neden olurken dikkatimi Cihan'dan ayırmama, sikini emmeme ve yalamama engel oluyordu.


" Amına koyayım, amma sıcak," diye inledi, görünüşe göre bu gerçekle ilgilenmiyordu. Arkadaşının yoğun sikişine ayak uyduramayınca hareketsiz kaldı ve Taner'in hareketlerinin dudaklarımı yarrağının gövdesi boyunca ileri geri pompalamasına izin veriyordu ... ağzım Cihan'ı sikiyordu.


En yeni orgazmım hala meyvesini vermekten uzaktı ve Taner'in doruk noktasının onu alevlerden çıkaramayacak kadar hızlı yaklaştığını fark ettiğimde kederle sızlandım ... ritmi hızla bozuluyor ... itmesi spastikleşiyor ... yarağı içimde daha da sertleşiyordu.


Elbette, saniyeler sonra Taner’in gırtlağından bir kükreme yükselirken kendini olabildiğince içime daldırdı. Kasıkları kıçıma sıkıca yapıştığında donup kaldı. Amımın içinde siki seğirerek kasıldı, zıpladı ve o sıcak yakıcı spermlerini fışkırtıyordu.


"Mmm. Mmm," diye inledim, orgazm alevlerimin arasında dönmeye devam ederken bu üçüncü dölle doldurulurken, coşkulu zevkiyle beni tahrik ediyordu.


Sonunda Taner boşalmasını tamamlayıp kendini çekmeden önce kasıklarını bir kez daha kıçıma dayadı, çıkışı ile defalarca sikilen amcığım artık içindekleri tutamıyordu.Birkaç damla sperm iç kalçamın içine süzülürken, amcığımdan pırtlama sesleri geliyordu.


Sonraki Bölüm...

Buse Striptiz Denemesi 3

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Bölüm 1

Bölüm 2

 

Buse Striptiz Denemesi

Bölüm 3


Süite girdiğimizde, erkekler masada poker oynamak ve koltuklarda oturup televizyon izlemek arasında dağıldığını görmüştüm. Beni görünce hepsi birden ayağa kalkarak karşılamışlardı. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Kanepeler hâlâ aynı V şeklindeydi ve sehpa yatak odasından getirilmişti. Aksesuar olarak kullandığım sandalye masanın arkasına itilmişti ve bu sayede televizyonu rahatça görebiliyordum; birisi televizyonu kapatmadan ve ekranda porno olduğu belli olan bir görüntü yakalamıştım. 


Erkeklere gelince, şimdi daha iyi bir ışık altında görünüşleri hakkında daha önceki düşüncelerim doğrulanıyordu. Hepsi Kerem ve Berke gibi süper yakışıklı sayılmazdı ama hepsi kesinlikle hoş görünümlüydü. Taner'in nasıl olup da sadece yakışıklı, yapılı ve fitarkadaşları olduğunu merak ettim.


Kerem ve Taner'in yanı sıra Erol, Cihan ve Burak kağıtoynuyor, Furkan, Eren ve Kemal ise porno izliyordu. Hepsi,bana  iltifat ediyorlardı. Bu iltifatlar beni biraz utandırmıştı ve yanaklarım kızarıyordu. Bu arada, tabii ki gözlerinin üzerimde gezindiğini, kıyafetimin içindeki görüntümü, çorapların içindeki bacaklarımı yutarcasına incelediklerini hissediyordum. Onların aç bakışları altında, gerginliğim iyice artmıştı. Sözlerine sadık kalarak bana bahşiş teklif ettiler, aslında red edebilirdim ama bunu hak etmiştim. 

Nezaketle kabul ettim ve ceplerim olmadığı için Berke'ye tutması için uzattım. Her şeye rağmen bir üniversite öğrencisiydim ve hayat gerçekten pahalıydı.


"Sakın gidip kumarda kaybetme," diye takıldım.


"Tamam merak etme sen" diye gülümsedi.


"Bir şeyler içmek ister misin Buse?" diye sordu Kerem.


"Evet, yaa harika olur," dedim hemen, erkeklerin bakışlarından uzaklaşmak için bir şeyler içmek istiyordum.


"Bizimle bir shot at," dedi Taner.


"Evet, tekila!" Burak bir şişeyi havaya kaldırarak bağırdı.


"Hımm..." Fazla kafayı bulmak istemediğim için biraz tereddüt ediyordum.


"Hadi ama, bir tanecik. Bir kadeh," diye ısrar etti Berke, 


"Tamam. Bir tek. Bu kadar," dedim onlara ve kendi kendime.


Herkes tuzunu hazırlayıp tabaktan bir dilim limon alırken shot bardakları hızla dolduruldu. Sonra biri "Şerefe" diye bağırdı ve hepimiz ellerimizdeki tuzu yalayıp, shot'ları içerek, limonları ısırdık.


" Poker oynamak ister misin?" Diye beni davet etti Taner.


"Belki strip poker," diyerek pis pis sırıttı Kemal.


"Hayır, hayır." Gülümseyerek başımı salladım, sonra da özellikle Kemal'i işaret ettim.

"Hayır, pokerle aram pek iyi değildir."


" Eh, bizimle takılacaksın ama değil mi?" Cihan heyecanlı bir ses tonuyla sordu.


"Biraz takılabilirim," diye omuz silktim.


"Harika. Televizyon izlemek ister misin?" Furkan oturmam için kanepeyi işaret etti.


"Sizin izlediğinizi değil," diye gülümsedim, kapatılmadan önce televizyonu görmüş olduğumu belli etmiştim.


""Hadi o zaman müzik açalım," dedi Berke ve kumandayı almak için yanına gitti.


Güç düğmesine ilk bastığında porno hızla ekranı kaplamıştı ve sarışın bir kızın sırt üstü yatmış, bir adam tarafından sikilirken diğer iki adama sakso çektiğini gördüğümde nefesim kesilmişti. Ayrıca yan tarafta sırasını bekleyen en az iki adam daha görebiliyordum. Filmin tamamının toplu seks mi olduğunu yoksa bunun sadece tek bir sahne mi olduğunu merak etmiştim.


Berke bir müzik kanalına geçip kanepeye uzanırken görüntü silindi. Erkeklerin çoğu poker oyununa dönerken, birkaçı bize katıldı ve sohbete daldık. 


Sonraki birkaç saat boyunca erkekler poker ile oturup sohbet etmek arasında gidip geldiler ve bazen sohbet masa ile kanepeler arasında gidip gelmişti. 


Birden fazla kez biri esrarı çekip elden ele dolaştırıyordu. Kafayı bulma konusunda temkinli davranarak her seferinde sadece bir fırt çekiyordum ama iyi bir şeydi ve etkilerini hissediyordum. Buna ek olarak, her yirmi dakikada bir ya da daha fazla birileri tekila shot için kadeh kaldırıyordu. Her seferinde katılmasam da, Berke ve Kerem birkaç kez benim de katılmamı sağlamışlardı. 


Ayrıca, kimin karıştırdığına bağlı olarak gücü değişen birkaç kadeh kokteyl de içmiştim.


Erkeklerin konuşmaları kibardı. Mutlaka en az birinin sürekli bana bakışını yakalıyordum. Gözleri vücudumda ve bacaklarımda geziniyordu. İlk başta bu beni biraz utandırsa da zaman geçtikçe rahatladım ve bu ilgiden keyif almaya bile başlamıştım.



Bir ara Berke de poker oyununa katıldı ve bende kanepede iki erkeğin arasında otururken diğer iki erkek de karşıma oturmuştum. Yanımdakiler kibar bir mesafeyle uzak dursalar da vücut ısılarının benimkine karıştığını hissediyordum. 

Ortada olduğum için, sohbet dönüp dolaştıkça başımı sağa sola çevirmek zorunda kalırken, her kafamı çevirdiğimde vücudumu kaçamak olarak inceleyen gözlerle karşılaşıyordum.
Kız arkadaşlarıma oranla erkeklerin arasında daha rahat ettiğim için ilgiden memnundum. 


Yavaş yavaş vücudumda bir karıncalanmanın farkına varıyordum ... tanıdığım ama tam olarak anlamadığım bir karıncalanma ... bazı düşüncelerin eşlik ettiği bir karıncalanma . . . fikirler. 


Bu durum, nerede olduğumun ve orada başka kimlerin bulunduğunun farkında olmama yol açmıştı. 


Sinirlerim yeniden gerilmeye başladı ve onları yatıştıracağını umarak son içkimi de fondip yaptım.


"Bir tane daha ister misin?" Erol bardağıma uzanıp yanından kalkarken sordu.


"Evet, yaa güzel olur." dedim gülümseyerek.


Erol uzaklaşınca Cihan yanımdaki yeri kapmıştı. Erol'dan daha cesur davranarak kolunu neredeyse benimkine değdirecek şekilde oturmuştu.


Birkaç dakika sonra alkolün görevini yerine getirdiğini ve sinirlerimin yatışmasına yardımcı olduğunu hissediyordum. Geri döndüğünde Erol bana taze içkimi uzatmış, yanımdaki yerini kaybettiğinin farkına varmasıyla yüzünde üzgün bir ifade belirmişti. O diğer koltuğa otururken ben de yeni kadehimden bir yudum aldım. 

Bu kez yüzümü buruşturmuştum, Erol'un içkisi diğerlerinden daha sert gelmişti. Yine de farkına varmadan yarısını mideye indirmeyi becermiştim.


Yükselen müziğin tetiklediği dans etme dürtüsüyle savaşıyordum.

Ama sonra en sevdiğim şarkılardan birinin ilk tınılarını duyduğumda artık kendime engel olamadım. 

İçkimi yere bırakarak ayağa fırladım ve Berke'nin kolunu yakaladım.


"Dans et benimle," diye ısrar ettim.


Berke hakkında sevdiğim şeylerden biri, benimle dans etmeyi asla reddetmemesi, beni asla yalvartmaması ya da zorlamamasıydı. 


Bu sefer de farklı değildi. 


Utangaç bir şekilde sırıtarak onu sandalyesinden çekip ayağa kaldırmıştım. Ne kadar iyi dans ettiği umurumda değildi, sadece müziğin bedenimi hareket ettirmesine izin verebileceğim dans pistine kadar bana eşlik etmesi yeterliydi. 


Öyle de olmuştu. 


Baştan çıkarıcı, kışkırtıcı bir şekilde ... kalçalarım yuvarlanıyor ... vücudum dönüyor ... uzun saçlarım sallanıyordu.


Şarkı bitip bir sonraki başladığında, hemen yeni ritmi yakalayıp, ayak uydurdum. Bu şarkının ritmi daha belirgindi. Vücudum kıvrılarak ritme uyuyor, hareketlerim daha kışkırtıcı hale geliyordu. 


Şarkının yarısında Kerem beni şaşırtarak araya girmişti. Dansın eğlencesine kendimi kaptırmış ve iyi bir sarhoşlukla nerede olduğumu unutmuştum, ama onun ortaya çıkışı beni kendime getirmişti. Birden nasıl dans ettiğimi fark ederek kendimden utandım. Ancak, durmak da istemiyordum. Bunun yerine hareketlerimi sakinleştirdim. 

Etrafıma baktığımda diğer erkeklerin beni izlediğini görüyordum, gözleri bana duydukları arzuyla parlıyordu. Kendimden utanma hissim yok olmamış ama dönüşüme uğrayarak; utançtan heyecana dönüştü.

Hareketlerim tam olarak aynı tahrik edici seviyeye dönmese de, tekrar o seviyeye yaklaşıyordu.


Kerem'in araya girmesi diğerlerinin de cesaretlenmesine neden olmuştu. Sırayla her biriyle dans ediyordum. Müzik eşliğinde salınarak, kabul edilebilir cinsellik olarak gördüğüm şeyi korumaya odaklanıyordum, ancak içimden akan sıcaklık arttıkça bunu yapmak gittikçe zorlaşıyor, belirli hisler yaratıyor ve bir tür buharlı pus içine sürüklenmeme neden oluyordu. Eğer bu yeni yabancı adamlar orada olmasaydı her şey farklı olurdu diye düşündüm kendi kendime.


Bu sisin içinde kaybolmuşken, yavaş tempolu şarkı başlar başlamaz neredeyse Cihan'ın kollarına kaymıştım.


Açılış notaları çalarken bana doğru adım attı, elleri kalçalarıma yerleşmişti. Ben ona doğru yaklaşarak, bedenimi onunkine göre şekillendirdim. Göz ucuyla kanepeden beni izleyen başkalarını gördüğümde, sisin bir kısmını üzerimden atmıştım. Nerede olduğumu hatırlayarak bir elimi Cihan'ın göğsüne doğru kaldırıp kendimi durdurdum.


"Sıra Berke'de," dedim Cihan’a.


Cihan kibarca arkasını dönünce, sevgili ev arkadaşım Berke de usulca koltuktan kalkmıştı. 

Bana katıldığında gözlerindeki ışıltılı beklentinin yerini hayal kırıklığına bıraktığını gördüm ve kısa bir süre bunun ne olduğunu merak etmiştim. 

Ama sonra o hayal kırıklığı yok olmuştu kollarımı ona doladığımda, Berke de beni kendine çekmişti. Bedenimi onunkine yaslayarak, başımı omzuna koydum. Müzik eşliğinde hafifçe sallanırken, göğüslerim Berke’ye bastırılıyordu.  


Göğüslerimin arzunun yarattığı sancıyla nabız gibi attığını hissediyordum. . kor halindeki arzularımın yeniden cızırdadığını hissettim....


"Bu kıyafet de neyin nesi Buse böyle?" diye fısıldadı şarkının ortalarında.


"Ha? Şey..." İçimi çektim, ona bakmak için arkama yaslandım.

"Ben... hımm... Küçük erkek grubum için küçük bir sürpriz planlamıştım."


" Öyle mi?" Gözleri heyecanlı bir merakla büyüdü.

"Ne tür bir sürpriz?"


"Şey... özel bir striptiz veeee.... masum bir kucak dansı. Sevdiğini biliyordum" İtirafımla yanaklarım kızarmıştı.


"Vay canına. Şaşırdım doğrusu."


"Tabii planlarım bozuldu..." diye fısıldadım, sesim belirsizlikle titriyordu. Burlesk rutini gibi, onun için planladığım gibi bir şeyi daha önce hiç yapmamıştım ve diğerinin aksine, kız arkadaşlarımdan tavsiye isteyememiştim. Bu yüzden denemeye istekli olsam da ne kadar iyi olacağı konusunda endişeliydim.


"Sakın bana yapmayacağını söyleme..." diye sırıttı.


"Şey, biraz."


"Bence efsane olacaktır." derken beni cesaretlendirmeye çalışıyordu. 


Berke göz ucuyla şortuma bakarken yüz ifadesi meraka dönüştü.

"Ama sormam lazım, bu şort çok dar görünüyor. İçinden nasıl çıkacaktın?"


Sürprizi bozmak istemediği için cevap vermekte tereddüt etti.


"Buse?...." diye Israr edince.


"Onlar... Onlar yırtılabilir şortlar," diye açıklamaya girişmiştim.


"Gerçekten mi? Vay be. Gerçekten her şeyi ayarlamışsın."


Bir an sessiz kalmıştık. 

Şarkı sona erdi, başka bir hızlı şarkı başladı.

Berke’den uzaklaşıp daha hızlı ritme ayak uydurmak yerine, bir dakikalığına ona sarıldım. Birilerinin sarılmasına ihtiyacım vardı. Dokunma duygularım nedensizce hareketlenmeye başlamıştı.


"Hadi," dedi, elimi tutup sehpaya doğru yürüdü ve uzaktan kumandayı alıp televizyonun sesini kapattı.


Elim onun elinde, yanında dururken kendime ne yaptığını bilmediğimi söylemeye çalışmıştım. Zaten bunu daha yeni tanıdığım erkekler gidince yapacaktım


"Hey millet! Beni dinleyin......" diye başladı.

"Güzel ve seksi kız arkadaşımız partiden sonrası için bambaşka bir performans planlamış!"


Yaptığı açıklama birkaç kişinin dikkatini çekmişti.


"Başka bir striptiz gösterisi yapacakmış meğer," diye devam etti.

"Ve bir de kucak dansı."


Kucak dansı sözü bir anda herkesi bana odaklamıştı.


Refleks olarak etrafımdaki erkeklere bakarken yanaklarım utançtan kızardı. Poker oynayanlar oturma odasını yemek odasından ayıran kanepenin arkasına geçtiler, böylece sekiz çift göz arzularının yarattığı açlıkla beni yutuyordu. 

İçimden akan sıcaklık anında daha da arttı ve güçlü tropik esintiler kasıklarımdaki korları körükleyerek bedenimin gömleğin altında kaynamasına ve bacaklarımın çoraplarımın içinde güçsüzleşmesine neden oluyordu.


Kendi kendime bunun sadece onların ilgisinin merkezinde olmanın verdiği bir tepki olduğunu söyledim. . .


Başka bir şey değildi.


Sonra Berke söylemesini beklemediğim bir şey söyledi.



"Ama görünüşe göre önceki gösterisi kadar güzel olacağını düşünmüyormuş. Bence ona ne kadar başarılı olduğunu hissettirebiliriz diye düşünüyordum."


"Ne?!"  ses düşüncelerimde çığlık atıyordu.


Berke artık herkesin tüm ilgisini çekmişti sanırım


"Hayır, hiç sanmıyorum," diyerek elimi Berke'ninkinden çektim.


"Kemal yurt dışında bu tür kulüplerin müdavimidir, Bence çok iyi bir jüri üyesi olur." dedi Taner.


"Buradaki asıl sapığın o olduğunu biliyordum." Parmağımla Kemal'i işaret edip kaşlarımı çatmaya çalıştım ama nedense dudaklarım kendi kendine küçük bir gülümsemeye dönüştü.


Berke kolunu bana dolayarak, 

"Hadi be Buse, eğlenceli olacak," diye beni ikna etmeye çalışıyordu.


"Sen ondan daha büyük bir sapıksın," diye onu tersledim.


"Sadece erkek grubumuzdaki tek seksi kız arkadaşımız için" diye hınzır bir sırıtışla bana bakıyordu.


"Evet, Bay Sapık, bunu unutabilirsin," dedim ona, içten içe istediği şeyi yapmak istemediğime kendimi ikna etmeye çalışarak.


"Buse ya, zaten gördük...Hem bunu başka nerede pratiğini yapabilirsin ki..." diye üsteledi.


" Üstelik bu konuda çok iyiydin. Ayrıca, bunda gerçekten farklı olan ne olabilir ki?"


"Hadi Buse..... Eğleniyoruz burada...." diye ısrar etti Kerem, tekli koltuğun arkasında durarak.


Bakışlarımı doğrudan ona çevirerek ters ters bakmaya çalıştım ama kalbimde ona karşı beslediğim yumuşak nokta sitemkâr olmamı engelliyordu.

 O yumuşak nokta, Berke'nin kışkırttığı şeyleri yapmam için beni ikna etmesine izin vermenin bir yolunu bulmuştu ve kararlılığım azalırken sessizce kendime küfrettim.


Zihnim birden hareketlendi ve önceki performansımdan çok da farklı olmayacağını ve bunu çok müstehcen olmadan da yapabileceğimi kabul etmeye başlamıştım. Kucak dansını önceden tanıdığım ve yattığım erkekler ile sınırlı tutarsam sorun olmazdı.


Kendime böyle söyleyerek ikna etmeye çalışıyordum.


"Tamam. Tamam," dedim, herkesi susturmak için ellerimi havaya kaldırarak.

" Çalıştığım danstan birkaç parça göstereyim bari."


Bu sözlerim  bir alkış tufanı ile karşılık bulmuştu.


"Sadece bir parça," diye ısrar ettim elimden geldiğince sert bir ton ve ifadeyle. Ama yine de az önce yapmayı kabul ettiğim şeyin beklentisiyle içimin ürpermediğine kendimi ikna etmeye çalışıyordum.


"Tabii ki Buse.... Sen ne kadar istersen.. Biz jüriyiz sadece...." diye başını salladı Berke.


"Sen televizyonu kapat ve şuraya otur," dedim ona, sağ taraftaki kanepeyi göstererek.

"Telefonum nerede?"


"Burada," dedi Burak, poker masasının üzerinden alarak.


Telefonu elinden alarak, hazırladığım müziğin bulunduğu klasörü açtım. Parmaklarımın titrediğini fark edince sinirlerimin gerildiğini anladım. 

Sehpadan içkimi aldım ve bir kez daha alkolün yardımcı olacağını umarak tek hamlede içtim. Televizyon sehpasına doğru yürüdüm, boş bardağı yere bıraktım, ardından telefonun sesini açtım ve müziği başlatarak boş bardağın yanına koydum.


Ritim yükselirken gözlerimi kapattım ve müzik yavaşça ruhuma sızıp vücudumun sallanmaya başlamasına neden olurken odaya sırtımı döndüm. 


Müziğin ve alkolün beni sakinleştirmesi bir dakika sürdü, arkamı dönmeme, açık alanın ortasına doğru yürüyüp kalçalarımı ve bedenimi kıvırmama izin vermişti, vücudum ritimle erotizmle dönüyor, saçlarım hareketlerimle birlikte sallanıyordu. Ellerimi vücudumda gezdirerek kıvrımlarımı keşfediyordum. Bu seferki, elbisenin altındaki kıvrımlarımı vurguladığım önceki gösteriden farklıydı. Şimdi kendime dokunuyor, vücudumu şehvetli bir şekilde okşuyordum.


Müziğin sesinin arkasından sessiz mırıldanmaları duyunca gözlerimi açtım. 


Erkeklerin hepsi bana bakıyordu ... aç bakışları vücudumu sallayışımdan ve ellerimi kullanışımdan etkilenmişlerdi. Hepsi kilitlenmişti. Arzularının hayallerinin ne olduğunu çok iyi biliyordum. 


İçinden büyük bir heyecan dalgası geçerken alevler içimde coşuyor, ısıları vücuduma yayılıyordu. Ellerim refleks olarak ağırlaştı. Kıyafetlerimin arasından göğüslerimi okşuyor, parmaklarım şortumun üzerinden amıma sürtünüyordu. Hareketlerim de daha kışkırtıcı bir hal almış, vücudum artan bir hareketlilikle kıvrılmaya başlamıştı.


Müzik listem, her biri bir öncekine eklenen bir dizi şarkıdan oluşuyordu, böylece sessizlik anları yaşanmıyordu. Az önceki programım da olduğu gibi, giysilerimi ne zaman çıkarmam gerektiğini bildiren işaretler koymuştum. Önce şortumu çıkarmam gerekiyordu ama işaret geldiğinde bunu yapamıyordum. Beni tereddüt ettiren şey beni külotumla görmeleri fikri değildi. Bunu zaten görmüşlerdi, birçoğu daha fazlasını da görmüştü, bu külotlar aslında daha öncekilerle aynı tarzdaydı. Vücudumdaki uyarılmanın farkında olmam, külotun yine nemli olacağı ve bunu görecekleri korkusuydu. Bu benim grubum için sorun olmayacaktı ama yeni erkekler kafamdaki her şeyi değiştiriyordu. Ayrıca, bu parti gecesinden sonra onların seks oyuncağı olmak da istemiyorum.


Bunu istemiyordum.


Tekrar olmayacaktı.


Yine de bir şeyler yapmak istiyordum... onların önünde kendimi teşhir etmek, göstermek istiyordum. Beni arzulamalarını, vücuduma dokunmak hayaliyle tutuşmalarını istiyordum. Bu düşünce beni kısa bir süreliğine şaşırtmıştı fakat çabucak bir kenara ittim, böyle anlamsız şeyler hakkında endişelenemeyecek kadar çok eğleniyordum.


Önemli olan benim eğlenmemdi.


Doğaçlama yapmaya karar vererek, ellerimi gömleğin en üstteki kancalı düğmesine götürüp, bir hareketle açtım. parmaklarım bir sonrakine ... sonra bir sonrakine ... ve bir sonrakine doğru ilerledi, diğer elimle kapalı tutarken her birini aynı şekilde açıyordum. Sonuncusu da çözüldüğünde her iki elimle gömleğimin bir parçasını kavradım ve sütyenim vardı ama göğüslerimi açıp kapatıyordum.


Ardından gömleği açık bıraktım ve kucak dansının başlaması için işaret gelene kadar ellerim bir kez daha vücudumu keşfederek kasıla kasıla yürüdüm. Berke'ye doğru ilerleyerek kucağına kaydım, dizlerimi kanepenin minderlerine koyup ellerimi sırt dayama minderin arkasına koydum. Kasıklarına sürtünerek, dans eder gibi hareket etmeye devam edebilmek için elimden geleni yapıyordum; vücudumu kıvırıyor, göğüslerimi sallıyor, saçlarımı savuruyordum. Onun yarı sert aletini altımda hissettiğimden oldukça emindim ama o dik oturuyordu, bu yüzden tam olarak kasıklarının üzerinde değildim.


Gösterimi yapmayı kabul ettiğimde gömleğimi açmayı ve muhtemelen çıkarmayı düşünmüştüm ama sütyenimi çıkarmayacaktım. Elbette, erkekler göğüslerimi zaten görmüşlerdi, ama o zaman meme uçlarım püsküller tarafından kapatılmıştı, oysa şimdi çıkarırsam püsküller olmayacaktı. Yarısı göğüslerimi daha önce püskülsüz de görmüştü. Ama hepsi Berk'in kucağında beni süzerken, içimde göğüslerimi ortaya çıkarma arzusu depreşti.


Birkaç dakika sonra dürtüye teslim oldum.


Arkama yaslanarak ellerimi göğüslerime götürdüm. Bir süre göğüslerimi avuçlayıp onlarla oynadıktan sonra parmağımla sütyenin ön kopçasını açtım ve elimi havaya kaldırarak sütyeni sıyırdım.


Odadaki tezahüratlar daha da yükselirken Berke'nin yanındaki iki erkek çıplak göğüslerime bakarak pis pis sırıtmaya başlamışlardı bile. Berke'nin elleri kalkarak, göğüslerime doğru uzandı ama ben muzipçe onları tokatlayarak uzaklaştırdım.


Berke'den ve kanepeden kayarak ayağa kalktım ve diğer kanepeye ve arkasında duran erkeklere doğru döndüm. Sutyenimi sehpanın üzerine atarak iki kolumu da yukarı kaldırdım ve vücudumun hareketiyle sallanan diri göğüslerimi herkesin görmesini istemiştim. Ardından geriye doğru döndüm, yeniden Berke'nin üzerine çıkmıştım, bu kez ayaklarım yerdeydi ve sırtım ona dönüktü. Omzumun üzerinden ona gülümseyerek kıçımı tekrar kasıklarının üzerine indirdim. Koltukta aşağı kaymıştı, bu yüzden bu sefer kendimi ona yasladığımda, kıyafetlerinin arasından sert yarrağını kesinlikle hissedebiliyordum. 

Kasıklarımda oluşan sıcaklık öyle bir hale getirmişti ki, birkaç dakika sonra kendimi zorlayarak geri çekilip ayağa kalkmak mecburiyetinde kalmıştım.


Gösteriyi bitirmeden önce onlara birkaç hareket daha yapmak niyetiyle çalımlarla orta yere doğru yürümeye başlamıştım. Tezahüratlar ve alkışlar arasında birkaç erkek damat adayı Taner'e kucak dansı yapmam için bağırınca refleks olarak ona baktım. Furkan ve Cihan'la birlikte diğer koltuğun ortasında oturan Taner, Kerem'in bana istemediğim şeyleri yaptırmak için kullandığı o tatlı gülümsemeye sahipti ve ona doğru ilerlemekten kendimi alamamıştım. Ona yaklaşırken Taner’in gülümsemesi genişledi ve gözleri neşeyle ışıldadı.


Ona sırtımı dönerek, kucağına oturmadan önce kıçımı birkaç kez twerk hareketiyle salladım. Berke gibi o da kıçım kasıklarına doğrudan temas edecek şekilde eğilmişti ve kendimi onun sert erkekliğinin üzerinde sürtünürken hissettiğimde nefesim tutuldu. Diğer erkeklere göz ucuyla baktığımda, hepsinin gözlerinde bir parıltı ve dudaklarında bir sırıtışla beni izlediğini görüyordum. 


Aslında bütün erkekler aynıydı. 


Vücudumu saran o bildik heyecan beni biraz korkutmuştu ve hızla ayağa kalkarak arkamı dönerek, Taner'in kucağına oturdum. Niyetim Taner'e düzgün bir kucak dansı yapmaktı


Ben Taner'in kucağına yerleştiğimde, ellerim destek için kanepenin arkasını tutarken, kendimi Kerem'in gözlerinin içine bakarken buldum. 

Bakışlarındaki heyecanlı ışıltı neredeyse öncekiyle aynıydı, sadece nefesimin kesilmesine neden olan ek bir arzu eklenmişti.


Gözlerimi kapatarak, Taner'in kasıklarının üzerinde vücudumu sallarken ve kendimi okşarken arkama yaslanıp göğüslerimi dışarı çıkararak görüntüyü zihnimden uzaklaştırmaya çabaladım. Ama görüntüyü engelleyemiyordum ve kapalı göz kapaklarımın ardında hâlâ Kerem'in orada durmuş beni izlediğini hayal edebiliyordum. 


Kasıklarımdaki közler, ısıları tenimi tahrik ederek kaynattı ve puslu bir transa geçmiş ve Taner'e niyetlendiğimden daha uzun süre sürtünmüştüm.


Ellerini belimde hissettiğimde trans halinden çıkıp gözlerimi açtım. Tereddüt etmeme neden olacak bir şey olmadan önce kanepenin arkasına doğru ittim ve hızla kucağından indim.


Kanepelerdeki diğer dört erkek sıranın kendilerine gelmesini istiyordu ve diğerleri de beni cesaretlendirmek için alkışlayarak cesaretlendirici sözler söylüyordu. 


Ama benim niyetim odanın ortasına geçip son birkaç hareketle gösteriyi bitirmekti.


Ta ki Kerem'e bakana kadar.


Anında bunun onu gerçekten azdırmak için o geceki tek şansım olabileceği düşüncesi aklımdan geçti ... onunla dans etmek ... onun için ... şehvetli, yakın bir şekilde ... aklımdan geçiyordu. 


Bu nedenle gösteriyi bitirmek yerine kanepenin etrafından dolanarak ona doğru yürüdüm. Ben yaklaşırken, yüzünü bana döndü. Aramızda sadece bir karış mesafe varken, vücudumu döndürmek için ekstra çaba harcadım ... göğüslerimi onun için salladım ... kalçalarım baştan çıkarıcı bir şekilde seğiriyordu. Berke gibi, topuklu ayakkabılarımla bile bende birkaç santim daha uzun boyluydu ve bana baktı, gözleri her seğirmeyi ve sallanmayı yalayıp yutuyordu. İçimdeki kor alev alev yanarken ellerimi göğsüne koydum ... omuzlarından yukarıya ... kollarından aşağıya ... karın kaslarının üzerinden ... tekrar göğsüne doğru gezdirdim.


Saniyeler sonra bakışlarım içgüdüsel olarak kasıklarına doğru kaydı.


Kot pantolonunu zorlayan şişkinliği gördüğümde nefesim kesildi. . .


Sikini özlediğimi fark ettim....


Ve ellerim refleks olarak bakışlarımı takip etti. . .


Ellerim onun saklanmış erkekliğinin üzerinde gezinirken kalbim küt küt atmaya başlamıştı.


Bunu bilerek yapmamıştım ama şimdi yaptığım için kendimi onun çıkıntısına sürtünmekten alıkoyamıyordum... parmaklarım onu giysilerinin arasından kavramaya çalışıyordu. Arzu dalgaları içimde yuvarlanıyor, sinirlerim boyunca elektrik kıvılcımları saçılıyor ve tekrar o puslu transa giriyordum... bedenim ve ellerim otomatik pilotta hareketlerini sürdürüyordu. Gözlerimi ayırıp onunkilere diktiğimde hissettiğim şehvet kalbimin hızla çarpmasına neden oldu.


Bir alkış dalgası transın içinde titreşti. Bunların arasında Berke'nin sesini duydum


"Hadiii.....Yap artık!" Benimle konuştuğunu düşünerek ne demek istediğini anlamaya çalıştım.


Ama benimle konuşmuyordu.


En iyi arkadaşıyla konuşuyordu........

 

Sonraki Bölüm...