Tek Yapmak İstediğim İzlemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tek Yapmak İstediğim İzlemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tek Yapmak İstediğim İzlemek 2

 Önceki Bölümler

 

Bölüm 2



Bu da ne demekti şimdi?


Serhat etrafına bakınsa da onu göremedi. Yanlış yöne gittiğini nereden bilebilirdi ki? Tabii...


Tam o anda aklına geldi; havaalanından gelirken sahilin yerini belirlemek için kullandığı uygulama hâlâ çalışıyordu. İkisi de uygulamayı kapatmamıştı ve karısı bunca zamandır onun konumunun farkındaydı. Kendini aptal gibi hissetmişti. Utanmıştı.


Aynı zamanda rahatlamış hissetmişti. Bunları onun arkasından yapmıyordu. Görmesini istiyordu.


Konum uygulamasını açtı. Betül'ün yerini gösteren kırmızı nokta onu en son gördüğü kumsalın yakınındaydı ama Betül kumsaldan uzaklaşmış ve çevresindeki çalılıklara girmiş görünüyordu. En azından meraklı gözlerden uzaklaşmak istediği konusunda haklıydı.


Tabii onunkilerden değil. Her ne yapacaksa onun da izlemesini istiyordu. Serhat transa geçmiş gibi hareket ederek geri döndü. Ne görmek üzereydi?


Uygulamasındaki simge Betül'ün bir mesaj daha yazdığını gösteriyordu. Anlaşılan uzun bir mesajdı bu.


Betül: "Sana fantezilerimden bahsettiğim zamanı hatırlıyor musun? Bunları duymaktan hoşlandığını fark ettim. Bütün gün beni Mehmet ve Halil'le izledikten sonra başka neler hayal ettiğimi tahmin edebileceğine eminim. İki erkek, canım. Ben iki erkekle beraber olmak istiyorum. En sık kurduğum fantezi bu. Bir ara sana anlatmayı planlıyordum.

Ama anlatmaktan daha iyisi ne biliyor musun?

Göstermek! Özellikle de kocamınn röntgenci olduğu ortaya çıktığında.

Başkasıyla sikişme fantezisinden fazlasını yapmanın karmaşık olabileceğini söylediğimi biliyorum. Ama iki erkekle durum farklı. Kimse bunun anlamlı bir şey olduğu gibi yanlış bir intibaya kapılmayacak. Düzgün düşünemeyecek kadar azgın olabilirim, ama başladığım şeye devam etmemek için hiçbir sebep göremiyorum.

Senden bunun iyi olduğunu söylemeni istemiyorum. Ağırdan alacağım, böylelikle beni durdurabilirsin. Doğrusu, durdurmayacağından eminim. Bütün öğleden sonra hiç müdahale etmeden beni izlediğine göre, sanırım sen de bunu en az benim kadar istiyorsun. Seni seviyorum."


Aklı karışmış ve heyecanlanmıştı şimdi. Öyle anlaşılıyor ki karısının masumiyetle bir ilgisi yoktu. Niyeti konusunda da en ufak bir özür dilememişti. Başladığı şeye devam edecekse en azından izin istemesi gerekmez miydi?


Yine de, istemediği için kendini şanslı sayıyordu. Ondan ne yapmasını istediğini ifade edebilmesinin hiçbir yolu yoktu. Hatta onun küstahça üslubunu bile memnuniyet verici bulmuştu. Bugün onda evrimleştiğini gördüğü şeyin tek seferlik olmadığı fikri heyecan vericiydi. Karısının doğuştan gelen bir parçası ortaya çıkıyordu. Elbette karısı başarılı bir konferansı çalışanlarını becererek kutlamalıydı.


Kendi düşünceleri karşısında nefesi kesilmişti Serhat'ın. 


Gerçekten onlarla sikişecek miydi?


Mantıklı bir bakış açısıyla bu çok çılgınca görünüyordu. Karısı eşek şakalarına yabancı değildi ve belki de bir anda ortaya fırlayıp bugünü bir kandırmaca anına çevirmek üzereydi. Eğer öyleyse, işi epey ileri götürmüştü. Mehmet ve Halil de bu işin içinde olmalıydı. Onları gerçekten şaka olsun diye öpüşmeye ikna etmiş olabilir miydi? Ve onlar sadece onu ellemek için mi rol yapmışlardı? Tam olarak ne yaptıklarını görmek zordu. Kalbi sıkışmıştı. Bütün bunları planlamak oldukça zalimce bir şaka gibi görünüyordu.


Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı. Telefon uygulamasını kullanarak bitki örtüsü içinde ilerlemeye başladı. Mavi noktası kırmızıya yaklaştıkça kalbi göğsünde daha sert çarpıyordu. Arazi haritası karısının iki kaya parçası arasında olduğunu gösteriyordu. Meraklı gözlerden saklanmak için iyi bir nokta gibi görünüyordu - tabii gözler tam olarak ne aradıklarını bilmiyorlarsa. Serhat, nadir bulunan bir hayvanı ürkütmeyecekmiş gibi dikkatli adımlarla yürüyordu. Eğer bu gerçekse, patronlarının kocası onları onunla yakalarsa çalışanlarının nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.


Serhat önce Mehmet ve Halil'i gördü. Bir battaniye sermişler ve rahatça arkalarına yaslanmışlardı, ikisinin de mayoları hâlâ üzerlerindeydi. Onları canlı bir aktivitenin ortasında bulmayı bekleyen Serhat, Betül'ü bile yanlarında göremeyince cesareti kırılmıştı. Konum uygulaması tam olarak doğru değil gibiydi ve Betül'ün çalılıkların arasında bir yerlerde gizlice dolaşıp dolaşmadığını merak ederek etrafına bakındı. Belki de pusu kurmak için telefonunu onların yanında bırakmıştı.


Ama hiçbir şey olmadı. Tek duyabildiği deniz sesi, kuş cıvıltıları ve ağaçlardaki rüzgâr sesiydi. Tek görebildiği sallanan yapraklar, mavi gökyüzü ve kayaların arasındaki battaniyenin üzerinde uzanan Mehmet ve Halil'di.


Yine de ikisinin de duruş tarzlarında bir beklenti olduğunu fark etti. Dikkatlerini sürekli aynı noktaya, kayalıkların arasında Serhat'ın görüş açısından uzakta kalan bir bölüme çevirmiş gibiydiler. Betül orada bekliyor muydu, yaklaşırsa üzerine atlamaya hazır mıydı? Serhat onun detaylı şakasına alet olmak istemiyordu. Yine de çekip gitmesine imkân yoktu. Yaprakları hışırdatan rüzgârın hareketini maskelemesini umarak geri döndü. Güvenli bir şekilde gözden kaybolunca kayaya tırmandı. Her zamankinden daha temkinli bir şekilde kenara yaklaştı ve aşağı baktı.


İşte oradaydı. Karısı sırtını bir kayaya yaslamıştı, hâlâ üstsüzdü ve hâlâ etrafa yaydığı bir şehvet vardı. Duruşunda ona hamle yapmaya hazırlandığını gösteren hiçbir şey yoktu. Serhat ona oyun oynamanın, çalışanlarına kendini teşhir etmek için zorlama bir bahane gibi göründüğünü fark etti. Nabzı yükseldi. Görünüşe göre bu gerçekti.


Sürünerek büyük kayanın tepesindeki bir kayaya geri döndü. Arkadan gözetlemek için iyi bir yerdi. Arkasındaki uzun bitki örtüsü siluetini maskeliyordu ve Betül ile aşağıdaki çalışanlarını hâlâ net bir şekilde görebiliyordu.


Ama izlemeye devam ettikçe endişelenmeye başladı. Betül hizmetkaları ile ilgilenmiyordu. Eğer bu işi gerçekten yapacaksa, neyi bekliyordu? Neden boş boş arkasına yaslanmış, telefonuyla uğraşıyordu?


Serhat'ın aklına Betül'ün mesajına cevap vermediği geldi. Elbette ondan bu girişimini açıkça onaylamasını istememişti ama bir tepki bekliyor olmalıydı.


Yine de ne diyebilirdi ki? Ona şimdiden devam etmesini mi söyleyecekti? Onun sikildiğini görmeyi ne kadar çok istediğini mi söylesin? Bu çok kaba ve içinde bulunduğu duruma uygunsuz görünüyordu. Belki de en iyisi, en azından tam olarak ne kadar ileri gideceğini tartışma fırsatı bulana kadar ona beklemesini söylemek olurdu. Elbette, tüm mantığa meydan okuyan bir arzuyla nasıl başa çıkacağını ihtiyatlı bir mantığın dikte etmesini istemiyordu.


Sonunda aklına mantıklı gelen tek bir yanıt geldi.


Serhat: "Seni görüyorum."


Betül hemen etrafına bakınmaya, çalıların arasında onu aramaya başladı. Ama yukarı bakmayı hiç düşünmemişti. Çok da endişeli görünmüyordu. Az sonra dikkatini Mehmet ve Halil'e çevirdi. Kendini destekliyor gibiydi. Serhat ne için olduğunu görmek için can atıyordu.


Kendinden emin bir edayla çalışanlarına doğru adım attı, ayaklarının dibinde durdu. Hiç vakit kaybetmeden bikinisinin alt kısmını birbirine bağlayan askıları sıkıca tuttu. Düğümleri usulca çekip bikinisinin altının yere düşmesine izin verdiğinde Serhat nefesini tuttu. Serhat içinde neler olup bittiğini anlayamıyordu ama ellerini kendinden emin bir şekilde kalçalarına koyup erkeklerin onu süzmesine izin verdi.


Etrafına bakındı, onun nerede saklandığını hâlâ merak ettiği belliydi. Fakat yine pes etti. Anlaşılan kocasının onu izlediğini bilmek yeterliydi. Azgın arzusunun peşinden gitmek için ihtiyacı olan tek şey buydu.


Betül çalışanlarının arasına uzandı. Serhat, bulunduğu noktadan, neredeyse çıplak iki adam tarafından kuşatılmış çıplak vücudunu net bir şekilde görebiliyordu. Sadece dar bir tutam koyu renkli kıllar amını süslüyordu. Serhat'ın siki, onun bu kadar çıplak olduğunu görünce taş gibi sertleşmişti.


Aralarında uzanırken bir anlık bir gariplik oldu. Mehmet ve Halil belli ki hâlâ şanslarına inanamıyorlardı. Fakat bu uzun sürmedi. Sonunda liderlik eden patron başını Halil'e çevirdi ve onu öpücük için yanına çağırdı. Şefkatliydi ama belirgin bir açlık da barındırıyordu. Mehmet onu okşamaya başlamıştı, parmakları çıplak vücudunu okşuyordu. Ona dönüp öpüşmeye başladığında, Halil'in elleri de ona katıldı. Tıpkı geçen seferki gibi, dolaşan okşamaları Betül'ün göğüs bölgesinde yoğunlaşmıştı. Karısı onların dokunuşlarına bayılmıştı ve onları öperek hevesle karşılık veriyordu. Kısa süre sonra bu öpüşme, daha önce suda kaldıkları yerden devam eden ateşli bir sevişme seansına dönüştü.


Ancak Serhat'ın onları en son öpüşürken izlediği zamana kıyasla önemli bir fark vardı. Artık yüzeyin altında hiçbir şey gizlenmiyordu. Sonunda, karısının göğüslerini okşayan şehvetli ellerin net bir manzarasıyla karşılaştı. Yoğun elleme ile tahrik olan meme uçlarını nazikçe çimdikleme arasında gidip geliyorlardı.


Görünüşe göre ellerini kullanmak da yeterli değildi. Betül Halil'i öpmek için döndüğünde, Mehmet onun boynundan aşağıya, göğsüne doğru öpücükler konduruyordu. Aynı şekilde Halil de onu takip etti ve çok geçmeden her iki çalışanı da karısının göğüslerini yalamaya başlamıştı. Betül zevkle başını arkaya atarken onları enselerinden sıkıca tuttu. Serhat onların iniltilerini duyuyordu ve patronlarının dik göğüs uçlarını -karısının göğüs uçlarını- emmenin heyecan verici bir zevk olduğunu hayal ediyordu.


Onun göğüsleriyle oyalanıyorlardı ve karısının ellerinin keşfine izin veriyorlardı. Karısının elleri hiç vakit kaybetmeden erkeklerin şortlarına doğru yöneldi. Karısı sırıttı, belli ki içerdikleri şeyden heyecanlanmıştı.


"Çıkarın şunları," dedi, Serhat'ın duyabileceği kadar yüksek ve net bir sesle.


Mehmet ve Halil ayaklarını sürüyerek ayağa kalktılar. Mayolarını aşağı çekerek, Betül'ün bikinisinin altını çıkarırkenki törensel tavrını taklit ediyor gibiydiler. Betül onların kendisine gösterdiklerini keyifle seyrederken bir an öylece durdular. Sırtlarını Serhat'a dönmüşlerdi ama Serhat'ın yanına uzandıklarında, etkileyici aletleri olduğunu görünce şaşırmadı.


Betül hiç tereddüt etmeden siklerine uzandı. Aklının bir köşesinde Serhat, karısının ellerinin bir değil iki erkeği birden okşamasından rahatsız olması gerektiğini hissediyordu. Ama tek düşünebildiği karısının ne kadar seksi göründüğüydü. Üçü de sırtüstü yatmış, karısının parmakları erkeklerin penislerinde geziniyordu. Birbirlerinin yüzlerindeki heyecanı okurken Betül başını bir o yana bir bu yana çeviriyordu.


Uzun bir süre bu şekilde kaldılar, Mehmet ve Halil, Betül aralarında ilerlerken hareketsiz kalmışlardı. Sonunda elleri dayanamadı ve karısının sırtını okşamaya başladı. Santim santim kalçasına doğru ilerleyerek aynı kaçınılmaz hedefe doğru ilerlediler. Betül alt dudağını ısırıp bacaklarını davetkâr bir şekilde ayırarak karşılık veriyordu. Serhat, bulunduğu noktadan her şeyi rahatlıkla görebiliyordu ve elleri karısının amına yaklaşırken nefesini tuttu.


Hedeflerine ulaştıklarında Betül inlerken, Serhat nefesini kontrol etmekte zorlandı. Daha önce hiç başka bir elin karısının amına dokunuşunu izlememişti. Böyle bir ihtimali aklına bile getirmemişti. Şimdi iki adam onun kıvrımlarını keşfediyordu. Serhat onların okşama hareketlerini hipnotize edici bulmuştu.


Mehmet ve Halil önce kendi bölgelerini sağa sola ayırarak karısının pürüzsüz dudaklarını nazikçe okşadılar. Ama dokunuşları yoğunlaştıkça birbirlerine sürekli çarpmaya başlamışlardı. Amcığını paylaşmanın daha uygun bir yolunu bulmuşlardı. Halil'in dokunuşu klitorisine doğru daireler çizerken, Mehmet parmaklarını amcığının aralığında gezdirmişti. Olduğu mesafeden bile Serhat, parmaklarında parlayan ıslaklığı görebiliyordu.


Halil'in parmakları klitorisine odaklandıkça karısının inlemeleri de artıyordu. Kısa süre sonra Mehmet'in parmağı da içine kaymıştı. İlk başta yumuşaktı ama karısı kalçalarını sabırsızlıkla Mehmet'in eline doğru iterek onu daha derine sokmaya zorladı. Bir parmak daha eklediğinde karısının amcığı hiçbir direnç göstermemişti. Erkekler amcığını okşamaya devam ettikçe karısının yüz ifadesi kendinden geçerken, kendisi de aynı şekilde karşılık vererek erkeklerin siklerini hevesle pompalıyordu. Serhat, Betül'ün tiz inlemelerinden yaklaşmakta olduğunu anlayabiliyordu.


Ancak, zevke teslim olmak yerine, aniden oturdu ve amcığını ellerinden uzaklaştırdı. Serhat onun bu ani hareketinin, mantığının harekete geçtiğinin bir işareti olmasından endişelendi. İşlerin yeterince ileri gittiğine mi karar vermişti? Endişeli ifadelerinden Mehmet ve Halil'in de aynı endişeyi taşıdığını anlayabiliyordu.


Neyse ki karısı içlerini rahatlatacaktı. Dönüp Mehmet'le Halil'in arasına diz çökerek ellerini yeniden yarraklarına sardı. Halil'e doğru eğildiğinde Serhat onun sadece başının arkasını görebiliyordu ama ellerinden daha fazlasını kullanmaya karar verdiği belliydi. Karısı kafasını iki erkeğin arasında gezdiriyor, o anda ağzında olmayan sikin üzerine avuçlarıyla pompalıyordu.


Mehmet ve Halil sırt üstü yatmışlardı ve Serhat başlarını kaldırıp onu görebileceklerinden endişe ediyordu. Ama şu anda kimin sikinin üzerinde başını sallıyor olursa olsun, onlar sürekli Betül'e odaklanmışlardı. Serhat onun dolgun dudaklarının bir sikin etrafında ne kadar hoş göründüğünü biliyordu. Aralarında hızla hareket ediyor, istekli inlemeleriyle arzusunu dile getiriyordu. Serhat bu sahneyi kendisinden saklayan konumuna küfrediyordu.


Halil'in sikini ağzından çıkarırken ağzından çıkan ses duyulur bir şapırtı idi. Mehmet'in yanına dönmek yerine ikisinin arasına sırt üstü uzandı. Serhat az sonra ne olacağını biliyordu. Her şey apaçık ortadaydı. Karısının yüzündeki şehvet ifadesi ışıldıyordu. Bacakları davetkâr bir şekilde ayrılmıştı. Üstüne çıkılması için hazır bekliyordu. Sonunda kaçınılmaz olanın gerçekleştiğini görmek Serhat'a büyük bir heyecan yaşatıyordu.


"İlk kim?" Diye sordu karısı.


İlk hareketlenen Mehmet olmuştu. Karısının üzerine yuvarlandı ve Betül'ün bacakları arasında çıplak bir erkek görmek Serhat'ın nefesini kesmişti. Birbirlerine sürtünen bedenlerinin detaylarını göremese de hareketlerinden ne olduğu belliydi. Betül'ün Mehmet'i içine alması sadece birkaç saniye sürmüştü ama Serhat'a fırtınalı bir sonsuzluk gibi gelmişti. Mehmet ileriye doğru hamle yaptığında Betül'ün ağzı heyecanlı bir iniltiyle aralandı.


İşte oluyordu. Serhat'ın gözleri önünde bir başkasının kendisini sikmesine izin veriyordu. Yanındaki genç adam da sıranın kendisine gelmesini beklerken sikini okşuyordu. Serhat, Mehmet'in temposunu ayarlayacak kadar kendini kontrol edebildiğini fark etti. Yavaş ama istikrarlı bir şekilde ileri geri itti. Betül de onun bu hamlelerine karşılık veriyor, Mehmet'in yarrağının tüm hatlarını hissederken onu içine çekiyordu.


Betül'ün kendisini bir sonraki adaya teslim etme zamanının geldiğine karar vermesi uzun sürmedi. Mehmet onun üzerinden kalktı ve Halil onun üzerine çıkmadan önceki birkaç saniye içinde Serhat onun parlayan amını görebiliyordu. Amı açılmıştı ve çağırıyordu. Halil üzerine çıktığında dudaklarından haz dolu bir inilti kaçtı. Betül'ün kıçındaki ellerinden cesaret alan Halil hızla hızını artırdı. Betül'ün vücudunun büyük bir kısmı üstündeki adamın altında gizlenmişti ama adam ona çarptıkça bacakları göğe doğru uzanıyordu. Serhat karısının zevkten kendinden geçmiş yüzünü görebiliyordu. Gözleri kapalıydı, sanki tüm varlığı kocasından başka bir erkeği içine alma hissine odaklanmıştı. Serhat şortunun üzerinden sertleşmiş sikini ovuşturdu.


Karısının bakışları birden Serhat'ın döndü. Onun kendisini yukarıdan izlediğini görünce şaşırmış görünüyordu ama yüz ifadesinde özür dileyen hiçbir şey yoktu, sadece saf şehvet vardı. Haz dolu bir gülümsemeyle karşılık verdi ve bacaklarını tutup birbirinden daha da ayırarak azgın arzusunu vurguladı. Serhat, kendi ifadesindeki heyecanı gizleyemeyecek kadar manzaraya dalıp gitmişti.


Betül tekrar partner değiştirme zamanının geldiğine karar verdiğinde, Mehmet'i sırt üstü yatırdı. Ayaklarına bakacak şekilde onun üzerine çıktı. Bu şekilde vücudu Serhat'a dönük kalmıştı ve bacaklarının arasından Mehmet'in sikine uzanırken heyecanla parıldıyordu. İçine almak için can attığı belli olmasına rağmen, kıvrımlarına sürterek amını ve Serhat'ın bakışlarını kışkırttı. Tekrar tekrar, aletin başını amının açıklığına doğru tutuyor, sonra da çekip tekrar sokmaya devam ediyordu. Sonunda içine girdiğinde, Serhat kendine nefes almasını hatırlatmak zorunda kalmıştı.


Bir süre hareketsiz kalarak Serhat'a içinde başka bir erkeğin yarrağının kayboluşunu net bir şekilde görmeye alışması için zaman verdi. Serhat'ın hiç beklemediği bir şeydi bu, görmeyi arzuladığı bir şey de değildi. Ama olması gerektiği gibi görünüyordu. Bunu tarif etmenin daha iyi bir yolu yoktu. Karısının seks açlığının böyle olmasına ihtiyacı vardı. Karısının arzularına teslim oluşunu izlemek Serhat'ın ona duyduğu tutkuyu büyütüyordu. Mehmet'in üstünde sürtünmeye, sikinde yukarı aşağı hareket etmeye başladı.


Ağzı zevkten açık kalmıştı. Bu Halil'e kışkırtıcı görünmüş olmalıydı. Halil yaklaştığında, heyecandan hâlâ parlayan siki Serhat'ın görüşünü engellemeyecek şekilde pozisyon aldı. Serhat, Halil'in onun tam pozisyonunu neden yönlendirdiğini merak edip etmediğini anlayamadı ama genç adam patronunun talimatını yerine getirmekten son derece memnun görünüyordu. Uzun aralıklarla sikini yalıyor, dilinin her santimini tattığından emin oluyordu. Serhat ağrımakta olan sikini şortunun rahatsız edici sınırlarından kurtarmıştı.


Aşağıdaki manzaranın heyecanı artmış, sikler karısının ağzına ve amına sertçe girip çıkmaya başlamıştı. Serhat ona biraz ilgiyi hak ettiğini söylerken bunu kastetmemişti ama hak ettiği ilgi buydu. Gerçekten arzuladığı şey buydu. Görünüşe göre Serhat'ın istediği de buydu. Buna tanık olmadan önce, iki erkeğin karısının vücudundan zevk almasının şimdiye kadar gördüğü en seksi şey olacağını asla hayal edemezdi. Dayanamayarak ağrıyan sikini sıvazladı.


Bir kez daha partner değiştirmeye karar verdiğinde, Betül elleri ve dizleri üzerinde pozisyon almıştı. Hizmetlilerinin başka bir talimata ihtiyacı yoktu. Halil onun arkasına geçti, Mehmet de sikini onun ağzına soktu. Üçü de yavaş yavaş ilerliyordu ve çok geçmeden Betül onların arasında yoğun bir ihtirasla sallanmaya başladı. Göğüsleri itiş kakışlarla ağır ağır salınıyor, Halil kalçalarına çarparken o da Mehmet'in sikinin etrafında inliyordu.


Serhat aniden bir kızgınlık duygusuna kapılmıştı. Bu doğru değildi.


Gerçi onu rahatsız eden şey, karısının çalışanları ile paylaşılmasına izin vermesi değildi. Bu dünyadaki en doğal şey gibi görünüyordu. Serhat'ı rahatsız eden kendi davranışıydı. İşte karısı, sınır tanımayan şehvetini tüm ihtişamıyla ortaya koyuyordu. En ufak bir çekingenlik göstermiyor, Mehmet ile Halil arasında gidip gelirken kendinden geçmişçesine haykırıyordu. Bütün gün her şeyi açıkça ortaya koymuştu.


Ama Serhat saklanmaya devam ediyordu. Elbette Betül onu fark etmişti ama kendini göstermiyordu. O eğer içindeki arzuyu gösterebiliyorsa, Serhat'ın da buna şahit olmaktan ne kadar hoşlandığını tam olarak göstermesi gerekmez miydi?


Sanki transa geçmiş gibi ayağa kalktı. Saklandığı yerden çıkmadan önce şortunu yere bıraktı. Göz önünde çırılçıplak kalan Serhat, arkasından gözetlediği kayaya yaslandı. Hiç çekinmeden sertleşmiş sikini okşamaya başladı. Mehmet ve Halil'in onu görmesi artık umurunda değildi; Betül'ün onları durdurmasına imkân yoktu.


Ama beklendiği gibi, genç adamlar onu fark edemeyecek kadar paylaştıkları kadına odaklanmışlardı. Tabii karısı fark etmişti. Başını kaldırdı ve gözleri Serhat'a takıldığı anda vücudu kontrolsüzce titremeye başladı. İnlemeleri tutkulu bir şekilde yükselirken, ağzını siken yarrak yüzünden boğuklaşıyordu. Serhat, karısını orgazma taşıyan iki adamın yarattığı nefes kesici görüntüden başka bir şey düşünebilseydi, sahilde birilerinin onları duyabileceğinden endişe ederdi.


Halil orgazmın artçı sarsıntıları arasında Betül'ün içine iyice bastırdı. Betül titreyerek Mehmet'in sikinin ağzından çıkmasına neden oldu.


"Oh, harika," dedi ve yere yığıldı. "Bu... teşekkür ederim."


Sırt üstü yuvarlandı. Serhat'a bakarken yüzünde şehvet ve minnettarlığın seksi bir karışımı vardı. Diz çökmüş çalışanlarını göğsüne yaklaştırdı ve ellerini, suları ve tükürüğüyle parlayan siklerinin etrafına sardı.


" Hadi," diye onları teşvik etti, avuçlarıyla siklerini sıvazlayarak. "Sizde boşalın......"


Her zaman olduğu gibi patron istediğini alacaktı. Göğüslerine doğrultmuş ve onlar üzerine boşalırken zevk dolu bir hayranlıkla bakıyordu. Genç adamları bütün gün heyecan içinde tutmuştu ve serbest bırakılmaları çok güçlüydü. Kesintisiz döl yağmurundan memnun kalarak heyecanlı bir kahkaha patlattı. Tüm göğsünü kapladıklarından emin olmak için yönünü kaydırmıştı.


Tüm şovu izleyene kadar dayanmaya kararlı olan Serhat, yükselen sikine zar zor dokunabildi. Hâlâ çalışanlarının siklerini yavaşça okşarken Serhat'a baktı ve ona göz kırptı.


" Beyler," dedi Betül, Mehmet ve Halil'e odaklanarak. "Neden sahile inip temizlenmiyorsunuz? Kendimi toparlamak için biraz zamana ihtiyacım var."


Cinsel anlarından sonra neden bu kadar çabuk onlardan kurtulmak istediğini merak etmiş olabilirlerdi. Ama ikisi de onu sorgulamamıştı. Başlarını salladılar ve şortlarını tekrar giymeye başladılar. Bir kez bile Serhat'a bakmadılar ama düzenli olarak arkasına yaslanmış, göğüsleri dölle kaplanmış Betül'e baktılar.


Çalışanları gittikten sonra tüm dikkatini Serhat'a verdi. Parmağını kıvırarak onu aşağı çağırdı. Hâlâ çıplak olan Serhat, cesaret edebildiği kadar hızlı hareket etti. Kayadan aşağı inerken kaybettiği heyecanı, onu yakından gördüğü anda yeniden ortaya çıktı. Muhteşem görünüyordu, göğsünden boynuna kadar uzanan beyaz şeritlerle parlıyordu.


"Bu harikaydı, tatlım," diye mırıldandı ve odağını onun kalkmış sikine çevirdi. "Senin de beğenmene sevindim."


Serhat onun göğüslerine masaj yapmaya başlamasını hayranlıkla izledi. Bunu bazen ön sevişme sırasında da yapıyordu, şehvetli dokunuşunun onun üzerindeki etkisini çok iyi biliyordu. Ancak göğüsleri iş arkadaşlarının dölleriyle kaplandığında bu hareket çok farklı bir anlam kazanıyordu. Kaygan parmağındaki evlilik yüzüğünün ışıltısı Serhat'ın bakışlarını üzerine çekti.


"İçinde biraz röntgenci olduğunu hep biliyordum," dedi Betül. " Bu kadarını bilseydim, bunu yıllar önce yapardım."


Serhat konuşamayacak kadar tahrik olmuştu ve sadece gırtlaktan gelen bir inilti duyuldu. Betül gülümsüyordu. Bacaklarını ayırarak devam etti.


"Ama tek yapmak istediğin izlemek değil, değil mi?"


Kısa Bölüm


"Umarım Mehmet ve Halil kaldıkları süre boyunca iyi vakit geçirmişlerdir," dedi Betül.


Serhat onları havaalanından geri götürürken Betül yolcu koltuğundaydı. Garip bir şekilde, plajdaki olaylardan bu yana ikisi de ilk defa onun elemanlarından bahsediyordu. Onun ne yaptığından da bahsetmemişlerdi. Elbette, geçtiğimiz günlerde pek çok imalı bakışma olmuştu ve bunların çoğu ikisinin de heyecanlarını yeniden yaşamak için hızla az çok özel bir yer bulmalarıyla sonuçlanmıştı. İkisi de bir noktada olanlarla ilgili ciddi bir konuşmaya ihtiyaç duyacaklarını biliyorlardı ama tatillerinin geri kalanında bu konuyu hiç açmadılar. Daha önce benzer bir şey yaşanmamış olsa da, bu konuyu konuşmamak onları olayın alışılmadık bir olay olmadığı fikrinde tutuyordu.


"Başlangıçtan kesinlikle keyif aldılar," dedi Serhat. "Onlara seni onlarla birlikte izlediğimi söyledin mi hiç?"


Betül başını salladı. "Hayır, seni görüp görmediklerinden de emin değilim. Onlar geri gelene kadar görmediler tabii."


Serhat'ın zihninden görüntüler geçti. Mehmet ve Halil geri döndüklerinde Betül elleri ve dizleri üzerindeydi ve Serhat şehvetle ona abanıyordu. Önceki sevgililerinin ne kadar zamandır ortalıkta olmadığını bilmiyordu ama kraliçelerine dönmek için sabırsızlandıklarını tahmin ediyordu. Betül onların varlığını "kocamı hatırlıyorsunuz, değil mi?" diye rahat bir sesle onaylamadan önce ne kadar zamandır izlediklerini de bilemiyordu.


Karısını çalışanları izlerken sikmek tuhaftı ama izleyicileri olduğunu fark ettiğinde durmak gibi bir seçeneği yoktu. Şehvetin doruklarındaydı. Bir şey varsa, onların varlığı onu daha da teşvik etti. İzleyicileri onu dakikalar önce sikmiş olsa da, karısının sekse aç bedeni daha fazlasını talep ediyordu. Cinsel açlığının sınırı yoktu.


"Onlar da yarın ofise gelecekler mi?" Serhat kırmızı ışıkta durarak sordu.


Betül başını salladı.


"Sence çenelerini kapalı tutabilecekler mi?" diye sordu Serhat.


"Endişelenmiyorum," dedi Betül. "Güvenilirler. Ve yaptığımız şeyi gizli tutmak için iyi nedenleri var."


"Ne gibi?"


"Öncelikle patronlarını üzmek istemezler. Dedikodu duyarsam onlar olduğunu anlarım. Ayrıca açık açık söyleseler sence kimse onlara inanır mı?"


Serhat hafif bir kahkaha attı. Betül onun gözünde duygusallığın vücut bulmuş haliydi ama o gün sahilde olmayan biri için yaşananlar gerçek olamayacak kadar uçuk görünüyordu.


"Ve..." Betül devam etti. "Mehmet ve Halil'in gelecekteki toplantılara davet edilmeme riskini göze alacak bir şey yapmayacaklarından eminim. Birkaç hafta sonra onları da götürmeyi düşündüğüm bir toplantı var."


Gözlerini pencereden dışarı dikmiş, yayalara bakıyormuş gibi yapıyordu. Ancak imalı bir gülümseme, söylediklerinin tam olarak ne anlama geldiğini bildiğini gösteriyordu.


"Birileri genç erkek oyuncakları için sabırsızlanıyor," dedi Serhat.


"O kadar da genç değiller," dedi Betül. "Onlara seks oyuncaklarım desem nasıl olur? Açgözlülük kısmına gelince..."


Sözünü yarıda kesti ve Serhat'ın pantolonunun üzerinden sikini sıkmak için elini uzattı. Onun cinsel açgözlülüğünü ne kadar heyecan verici bulduğunu saklamaktan çoktan vazgeçmişti.


"Seni izleyemeyeceğim..." dedi. Bu bir itiraz değildi, sadece bir gerçekti.


"Hayır, sanırım her iş seyahatine çıktığımda seni yanımda götüremem," dedi Betül, hâlâ aletinin dış hatlarını okşayarak. 


"Ama eminim ne yapacağımı tahmin ederken çok eğlenebilirsin, hatta doğru tahmin edip etmediğini öğrenirken daha da çok eğlenebilirsin."


Serhat inanamayarak başını salladı. "Seks oyuncağı, ha?"


Onu en çok neyin şaşırttığından emin değildi -Betül'ün Mehmet ve Halil'i düzenli seks partneri yapma konusundaki bariz arzusu mu yoksa buna izin verme isteği mi? Ama her şeyden çok, bu deneyimi yeniden yaşamak istediğini bu kadar kararlı bir şekilde göstermesine minnettardı. En azından ondan bunu istemek zorunda kalmamıştı.


"Her zaman değil tabii ki," dedi Betül. 


"Genelde onları seyahatlerimde yanımda götürdüğümde. Ve belki onları bazı randevular için davet edebilirim. Sen evde olup izlemek istediğinde tabii."


Serhat hırıldadı ve karısının elinin verdiği hissin tadını çıkarıyordu.


" Eee..." diye başladı. "Her zaman ikisi de olduğu sürece."


Betül kıkırdadı. "Sanırım bununla yetinebilirim. Şimdi eve gidelim. Sanırım bana bazı fantezilerinden bahsetmenin zamanı geldi."


Son