Bir porno filmle başladı her şey

Bölüm 1 (Gül)

Bizim hikayemiz iki yıllık evlilikten sonra kocamın porno koleksiyonunu keşfetmemle başladı. Her yeni evli çift gibi normal bir seks yaşantımız vardı. İkimiz de genciz, hormonlarımız tavan yapmış, 

durmadan sevişiyoruz. Ben o ilk gece, gerdek gecesi sıkıntısını atlattıktan sonra hiçbir çekincem, korkum kalmamış vaziyette, kocamın biraz aşırı isteklerine yetişmeye çalışıyordum. Kocamın her 

sevişme talebinde, biraz mırın kırın ettikten sonra okşamalarına, sırnaşmalarına dayanamıyor, arkasından gelecek zevkleri bildiğimden fazla itiraz etmeden bacaklarımı aralıyordum.

         

İlk aylar günde iki, günde bir derken iki günde bire, üç günde bire düşen sevişmelerimiz yine de zevk veriyordu bana, kocam zevkten bayıltıyordu her seferinde beni. İki yılın sonunda artık sevişmek 

için hafta sonlarını bekler olmuştuk kendiliğinden. Kocama sorduğumda yorgunum, stres, şu, bu diye geçiştiriyordu. Ben de kabullenmiştim bu durumumuzu.

 

          Bir gün temizlik yaparken gardırobun üzerine toz almak için çıktım. Kocamın kullandığı bölümde, kullanılmayan kışlık giysilerin arkasına gizlenmiş gibi duran bir kutu dikkatimi çekti, indirip baktım. 

Bir sürü CD vardı kutunun içinde… 

Merakla rastgele birini aldım, dizüstü bilgisayara takıp baktığımda film olduğunu gördüm. İngilizce filmin başında masum ev kadını olan başroldeki kadın kahraman, filmin sonlarında grup sekse dalıyor, 

çırılçıplak koca koca penisli erkeklerle sevişiyordu durmadan. Önceden haberi olmayan kocası da tesadüfen durumu öğrenince aralarına katılıyordu.

         

Önce kocamın bunları izlediğini öğrenmenin şaşkınlığı, sonra da “yoksa evlendiğim adam bir seks sapığı mı” diye endişeler içerisinde, şaşkınlıkla filmi izlerken giderek tahrik olduğumu, ıslandığımı, 

önünü alamadığım bir şehvete kapıldığımı fark ettim. Yatağın üzerinde uzanmış ekrandaki sahnelerden gözümü alamıyordum. Elim eteğimin altına gitti istemsizce… Külodumun üzerinden amımı 

okşarken az sonra parmaklarım içime daldı. Filmdeki kadın iki erkeğin arasında tost yapılırken ben de kendimle oynamaya başladım. Kadın feryat figan boşalırken ben de nefes nefese orgazm oldum.

          Boşalmıştım fakat diğer CD'lere bakmaktan kendimi alıkoyamadım, hepsinin de aynı şekilde porno olduğunu gördüm. Hepsi seçmece erkekler, güzel kadınlar, kıyasıya sevişiyorlardı.

 

          Tamam, kocamdan öğrendiğim, bana yapmasını, zevk almasını öğrettiği şeyler elbette var ama, bu filmlerde gördüklerim aklımı başımdan aldı. Ağzım açık kalıyordu her filmi seyrettiğimde… 

Sapık kocamın hayli geniş bir beğeni yelpazesi vardı. Zencisi, beyazı, genci, orta yaşlısı, her türlü kadın, her türlü erkek rol alıyordu filmlerde… İkili, üçlü, kalabalık gruplar, mastürbasyon sahneleri, 

sado mazo öyküler, fetişler…

 

          Ben birini takıp diğerini çıkarırken akşam olmuş, kocam işten gelmişti. Bana seslendiğinde yatak odasına gelmesini söyledim. Meraklı bakışlarla kapıdan içeriye girdiğinde ben yatağın 

ortasında çırılçıplak, yarı uzanmış vaziyette oturuyordum. Etrafımda yatağın üzerine saçılmış CD’ler, laptopun ekranında oynayan bir porno film… Gördüğü manzara buydu. Tepkimi ölçmek 

ister gibi yüzüme baktı. Ben de ifadesiz bir yüzle ona baktım.

 

        

“Sonunda buldun mu hazineyi?” dedi kısaca. 

 

Ekranda oynayan filmin sesini kıstım biraz, inlemeler, çığlıklar azaldı.

         

“Buldum. Ama neden gardıroplara gizlediğini, sakladığını anlayamadım. Gerçekten, neden sakladın bunları benden?” Yatağın üzerine oturup bana baktı,

         

“Ne bileyim, bana kızmandan,beni sapık diye yaftalamandan korktum işte. Kızmadın mı peki?”

      

“Önce kızmıştım evet. Ama birkaç tanesini izleyince fikrim değişti.” Eğilip dudaklarıma bir öpücük kondurdu kocam,

         

“Demek fikrin değişti? Hoşuna gitti mi peki?”

          

Ben de onun öpücüklerine karşılık vermeye başladım. Dudaklarına yumuldum, kucağına uzanıverdim hemen. 

 

Üzerime eğilip öpmeye başladı beni.

 

Filmden gelen sesler odanın içinde çınlıyordu. Elini bacaklarımın arasına atıp zevkten kabarmış amımı avuçladı. İnledim.

        

“Amın ıslanmış, su içinde kalmışsın karıcım.” dedi dudaklarımı yerken.

         

“Evet. Saatlerdir senin sapık filmlerini izliyorum. Senin yüzünden azdım. Senin bu adi porno filmlerin yüzünden. Deli ettin beni. Gelişini iple çektim.” diye yanıtlarken elimi kalkmış sikine attım, 

pantolonun üzerinden sıkıp okşadım. Kocam,

         

“Benim adi pornolarıma bayılmış gibisin aşkım.” derken ben elimi çoktan fermuarının içine sokmuş, sertleşmiş sikini dışarıya almıştım bile. Başımı kucağına eğip başını ağzıma aldım, 

yalamaya, emmeye başladım.

         

“Evet pis sapık.Senin adi pornolarına bayıldım. Hadi onlar gibi yap sen de… Sik beni… O kadınların dediği gibi… Fuck me…” dedim bir yandan yalamaya devam ederken…

         

Orada film koptu. Ne zaman soyundu kocam, ne zaman birbirimize daldık, hatırlamıyorum.  Bilgisayardaki filmde sikişenleri seyrede seyrede biz de sikiştik. Evire çevire sikti kocam… 

Filmde ne yapıyorlarsa bana aynısını uyguladı, filmden kopya çekti beni sikerken… Öyle bir gece yaşadık ki, ilk balayı ayımızda bile yaşamamıştık böylesini…

     

Bölüm 2                                

          Karım porno filmlerimi bulmasın diye saklamıştım gerçekten de… Fakat bulup da kızmadığını görünce oldukça sevinmiştim. Ona da bayram yaptırdım tabi… 

Harika, seksi karım, o gece filmlerdeki porno yıldızlarına taş çıkartır bir performans sergiledi bana… 

Ne emmesi kaldı, ne gömmesi… Önden arkadan ağızdan sikmediğim yerini bırakmadım.

        

O günden sonra da pornolar sevişmelerimizin ana aksesuarı oldu. Soyunup yatağa giriyor, bir süre filmi izledikten sonra biz de birbirimize giriyorduk. Filmdeki sevişenlerin görüntüleri, 

inlemeleri bizi alabildiğine tahrik ediyor, havaya sokuyordu.

         

“Neden daha önce yapmadık bunu kocacım” diyordu her sevişmeden sonra… 

 

“Öyle tahrik oluyorum ki bunları izlerken… Sanki biz sevişirken onlar da yanımızda sevişiyorlar. Grup seks yapıyor gibi hissediyorum kendimi…”

         

“Sen de grup seks yaptığımızı düşün karıcım… Bak şu zencinin yarağına bak… Nasıl da sokuyor kadına… Düşünsene, o yarak sana girse ne yaparsın? Nasıl bağırtır seni herif…” Ekrana 

bakıyordu karım,

       

“Aman istemem aşkım. Baksana kolum kadar var kara şey. Amıma girse yarar geçer beni bu yarak… Offf… Bu incecik kadın bu koca yarrağı nasıl alıyor amına böyle?” Karımın içinde gidip 

gelirken bir yandan da konuşuyordum,

         

“Merak etme, alırsın sen de. O kadından neyin eksik? Amcığını doldurur bu yarak.  Zevkten uçarsın.

 

” Karım bacaklarını belime dolamış sikimin zevkini çıkarırken gözünü ekrandan ayırmıyordu,

         

“Ohhh… Gebertir valla… Ama sen yanımda olmalısın. Zorlamaya kalktığında, canımı yaktığında engel olursun, di mi kocacım?”  Hızlandım karımın amında, sikimi saplarcasına sokup 

çıkarırken,

 

         

“Bak sen şu terbiyesize. Elin zencisiyle sikişmek istiyorsun ha? Hem de benim yanımda?”  Kikir kikir güldü karım,

         

“Ama ne güzel olurdu aşkım.Senin yanında yabancı erkeğin sikini yemek. Ohhh… Sikin büyüdü içimde, hissediyorum. Sen de zevk alıyorsun değil mi? Karını sikseler yanı başında… 

Hatta sen de bu zenciyle beraber siksen beni. Oohhhh…”

         

“İnanmıyorum sana ya. Ağzına alıp yalamazdın ilk evlendiğimizde. Şu haline bak. Azgın orospunun teki oldun başıma. Beni de pezevenk yaptın çıktın.”

         

“Evet… Evet aşkım. Azgın orospu oldum senin yüzünden. Sikişmeyi sen öğrettin bana. Orospuluğu da senin pornoların öğretti. Ohhh... Sik beni. O erkeklerle beraber sik kocacım. 

Aranıza yatırın, beraber sikin beni. Her yerime sokun. Ohhh… Onlar siksin, sen seyret beni. Aşkımmm… Erkeğimmm… Hızlan… Hızlan… Aaahh… Boşalıyorum….”

 

         

Bazen öyle azıyorduk ki, kapıdan içeri girer girmez sevişmeye başlıyorduk. Film seyretmeye bile zaman bulamadan seks yapıyorduk. İşte o anlarda birbirimizi azdırmak için olmadık 

şeyler söylüyor, olmadık fantezilerin hayalini kuruyorduk. Hep başkaları, etrafımızdaki başka erkekler, kadınlar vardı bu fantezilerde…

         

“Ev sahibi sikiyor seni karıcım.” diyordum karımı sikerken. 

“Hasan bey koca sikini sokuyor sana. Kirayı almayacakmış güzel sikişirsen.”

         

 

“Ohhh… Siksin kocacım. Ev sahibi siksin beni. Merak etme. Çok güzel muamele yaparım ben ona. Üste para bile verir bana. Hadi geçir sikini Hasanım. Oh, çok büyükmüş senin sikin… 

Kocamın sikinden daha büyükmüş. Ah ne güzel sikiyormuşsun sen… Harika… Ohhh… Sen beni sikerken, kocam da sizin evde, senin karını sikiyor… Ne güzell… Ooohhh…”

         

Bir başkasında işyerinde beraber çalıştığımız, evimize gidip gelen Metin abiyi alıyorduk yatağa… Bizden yaşlıydı ama kendine bakıyordu. Yakışıklıydı. Spor salonlarına gidiyordu hep, 

üçgen vücutlu, sırım gibi bir şeydi… Karım altıma yatarken onun ismiyle hitap ediyordu bana,

         

“Hadi Metin… Sik arkadaşının karısını… Amına koy… Kocam senin kadar güzel sikemiyor beni… Hadi o gelmeden sik beni Metin… Ooohhh…”

         

“Ulan orospu… Ulan kahpe… Demek Metin abi ha? Al ulan sana Metin abinin yarağı…”

         

“Evet o kocacım… Yakışıklı arkadaşın senin… Sporcu arkadaşın… Yakışıklı Metin abin… O siksin beni. Söyle ona  Sikini geçirsin bana, Çok güzelmiş siki. Harikaymış. Ohhhh…”

         

Kökleye kökleye, bağırta bağırta, vurdurarak sokuyordum amına sikimi… Bir yandan da hınçla bağırıyordum.

          

“Al bakalım yarak nasıl olurmuş gör.Sikilmek ne demekmiş anla. Kocan böyle sikemez seni yavrum benim. Bebeğimm…” diye diye sikiyordum karımı. Çılgınlar gibi boşalıyorduk.

                     

Bölüm 3 (Gül)

          Kocamla bambaşka bir seks yaşantımız olmuştu o pornolar sayesinde… Doymaz, bıkmaz olmuştuk seks yapmaktan… Orgazmdan orgazma sürüklenmeye bayılıyordum. Müptelası 

olmuştum.

         

Bir Pazar günü AVM alışverişinden dönmüştük. Her zaman olduğu gibi mini etekle dekoltelerle mağazaları dolaşmıştım bütün gün… Erkeklerin bana sikecek gibi bakmalarına deli oluyordu 

kocam… Utanmazlar, ben ne kadar mini eteğimi çekiştirsem, kapamaya çalışsam da, gözlerini degajemden, mini eteğimin açıkta bıraktığı ince çoraplı bacaklarımdan ayıramıyorlardı kocam 

yanımda olduğu halde…

          

Kocam da özellikle biraz aramızda mesafe bırakıyordu. Ben yalnız başıma gezinirken, mağazalardaki rafların arasında erkeklerin yiyecek gibi bana bakışlarını birebir izliyordu uzaktan…

         

Öyle ki, eve geldiğimizde ikimiz de azmış vaziyetteydik. Elimizdeki poşetleri olduğu gibi yere bırakıp birbirimize sarıldık. Çılgınca öpüşüyorduk. Kocamın elleri mini eteğimin altına dalmış, 

külodumu, amcığımı mıncıklayıp duruyor, dudaklarımı öpüp ısırırken,

         

“Azgın karı… Elin adamlarına göstermediğin yerin kalmadı. Teşhirci fahişe… Hem onların sikini kaldırdın, hem benim… Şu amcığına bak, nasıl sulanmış… Şimdi bir güzel yatırıp sikeyim seni 

de gör gününü orospu…” diye inleyip duruyordu.

         

“Ohhh… Sik… Hadi sik beni aşkım… Nasıl da bakıyorlardı karına? Sikecek gibi bakıyorlardı… Oohhh… Yaraklarını kaldırdım di mi kocacım? Beni sikmek için kalktı o yaraklar… Bana 

geçirmek için… Hadi onların yerine sen geçir bana… Yatır beni… Sik beni…”

         

Tam kendimi yere bırakıp kocamı üstüme çekmek üzereydim ki telefonu çaldı. Açmak istemedi önce… Kırmızı görmüş boğa gibi bana saldırmakla meşguldü. Fakat çalmaya devam edince 

küfürler savurarak elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Ben aldırmadan önünde diz çökmüş, fermuarını açıp taş gibi sikini dışarıya çıkarmış, yalamaya başlamıştım bile…

         

“Efendim Metin abi?” deyince işyerindeki arkadaşının aradığını anladım. Ara sıra uğrar, bir iki sohbet ederdik, bazen yemeğe kalırdı Metin abisi…

          

Kocamın eli saçlarımın arasında gezinirken başımı kasıklarına çekiyor, sikini ağzıma sokmaya çalışıyor, bir yandan da telefonda cevap yetiştiriyordu. Zevkten inlemelerini Metin abisi duymasın 

diye de çabalıyordu zavallı. Sikini ağzımdan çıkarıp fısıltıyla,

         

“Gelmesin aşkım. Bahane uydur şuna. İşimiz var bizim.Sevişmek istiyorum ben.” dedim. Sanki ben bunu söylememişim gibi devam ediyordu konuşma,

         

“Tamam abi. Müsaitiz abi. Ne demek canım? Biz de dışarıdan geldik şimdi.Hemen mi? Gel tabi canım… Bekliyoruz… Biraları almayı unutma gelirken abi…”

 

         

Telefonu kapatıp beni ayağa kaldırdı. Sarılarak elini önüme daldırdı tekrar… Külotlu çorabın üzerinden amımı yoğurmaya başladı. Huysuz çocuklar gibi çemkirdim kocama… Dudaklarımı 

büzerek sinirle fırça attım,

         

“Bırak allasen… Ben gelmesin, işimiz var diyorum, sen davet ediyorsun adamı… Tam azmışım, sevişelim diye deli oluyorum, senin yaptığına bak…” Büzdüğüm dudaklarıma yumuldu kocam,

         

“Kızma hemen karıcım… Yakınlardaymış. Hemen gelmeyecek olsa bir posta atardım sana ama… Neyse… Geceye bırakırız biz de sikişmeyi…” Kollarından kurtulmaya çalıştım.

         

“Rüyanda görürsün sen.” dedim. 

“Bana koca lazım, o da şimdi lazım. Ateşimi söndürecektik ne güzel. Gece falan istemiyorum işte.Sen git Metin abinle seviş.” Memelerimi avuçlarken,

         

“ Azgın şey. Ben niye sikişeyim Metin abiyle. Sen sikiş. Ateşini o söndürsün senin… Hazır senin kızgınlığın üstündeyken, amcığın yarak diye yanarken siksin seni. Hep sevişirken hayalini 

kuruyorduk ya, fırsat bu fırsat işte. Gelir gelmez sikiş onunla. Benim yanımda. Ben varken…”

         

Pantolonun çıkardığım siki şimdi çoraplı bacaklarıma sürtünüyordu. Taş gibi sertliğini hissedebiliyordum.

         

“Manyak şey… Sapık… Onlar fanteziydi. Gerçek değildi ki…” dedim.

         

“Neden olmasın? Hadi sikiş onunla. Tam filmlerdeki gibi. Benim yanımda siksin seni. Ohhh... Sikini geçirsin güzel amcığına senin. Hadi karıcım, olmaz deme hemen.”

         

“Bırak dedim sana. Bırak beni de bir iki meze falan hazırlayayım. Madem sikmiyorsun beni…”

         

Zorla elinden kurtuldum. Gerçi Metin abinin hemen gelecek olması yüzünden bırakmıştı kocam ama perişan vaziyetteydi. Önünden çıkmış, havaya dikilmiş sikini eliyle tutup içeri sokmaya 

çalışıyordu homurdanarak. Ben mutfağa giderken kapı çalınıyordu zaten. Metin abi gelmişti.

Bölüm 4

          Karım mutfağa giderken ben de derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Sonra da kapıyı açtım, Metin abiyi karşıladım. Ellerindeki poşetlerin bir kısmını aldım. Her zamanki gibi eli kolu 

dolu gelmişti. Buz gibi biralar, cipsler, çikolatalar, karım için kaliteli bir kırmızı şarap… 

 

Beraber mutfağa yürürken,

 

“Abi ne zahmet ettin yaa… Hep böyle yapıyorsun. Bir sürü şey almışsın yine…” dedim.

 

“Ne zahmeti canım? Benim de canım sıkıldı, size uğrayayım dedim. Rahatsız ederim diye korkuyordum ama, sen ille de gel deyince…”

         

Karımı görünce şöyle bir duraladı. Baktım, az önceki yaramazlığımız yüzünden karım biraz dağınık görünüyordu. Beyaz ince bluzunun üstten iki düğmesi açılmış, içindeki kırmızı sütyenin 

dantelleri, irice göğüslerinin çatalı görünüyordu. Açılmış bluzuyla, altındaki mini eteği, siyah çorapları, yüksek topuklu lame terlikleriyle öyle seksi bir hali vardı ki…

        

Eh, az önce tüm ateşimize rağmen yarım kalan seks oyunumuzla yataktan yeni çıkmış, yeni sikilmiş gibi görünüyordu güzel karım… Öpüşmekten dudakları şişip kızarmış, saçı başı dağılmış… 

O da elini uzatıp bira poşetini alırken,

 

“Hoş geldin Metin abi…” diye seslendi cilveli bir tavırla… “Ben de bir iki yiyecek şey hazırlayayım demiştim. Şu biraları dolaba koyayım, kalanlar ısınmasın” diyerek döndü, buzdolabının 

kapağını açtı.

 

Elindeki bira şişelerini buzdolabına yerleştirmeye başladı. Alt raflara şişe koymak için eğildiğinde diri kalçalarını geren mini eteği biraz daha yukarıya sıyrılmış, daha da mini hale gelmişti. 

Bacakları neredeyse baldırlarına kadar görünür olmuştu. Kıpırdanıp hareket ettikçe o muhteşem kalçaları sanki yatakta sevişir gibi görünüyordu gözüme…

 

Yutkundum. Gözlerimi karımın dolaba domalmış, uzun bacaklarını ortaya koymuş görüntüsünden ayıramıyordum. Sanki bilerek yapıyor, az önce yarım bıraktığım zevki yüzünden intikam alır 

gibi davranıyordu. Silkinip kendime gelmeye çalıştım. Baktım, Metin abi de benden farksız vaziyetteydi. O da hareketsiz kalmış, vurulmuş tavşan gibi karıma bakıyordu. Ben öksürünce kendini topladı, bana baktı,

 

“Gel Metin abi, biz içeriye geçelim. Gül bir şeyler hazırlar getirir.”  

 

Salona gidip oturduk. Televizyonda spor programı vardı, onu açtık. İzlemeye başladık. Karım mutfakla salon arasında gidip geliyor, bira, çerez, meyve falan getiriyordu. Önümüzdeki sehpayı 

donattı. Bizim ısrarımızla o da oturup kendine şarap doldurdu. Hep beraber yemeye, içmeye başladık.

 

Sık sık karımla göz göze geliyorduk. Koltukta oturduğu yerde eteklerini toplamaya, frikik vermemeye çalışıyordu. Bacaklarını bitiştiriyor, yan oturuyor, eteğini çekiştiriyordu. Biz iki bira, karım iki 

kadeh şarap içtikten sonra ortam iyice ısındı. Muhabbet koyulaştı. Karımın kahkahalarının dozu arttı. Metin abi sürekli fıkralar anlatıyor, hepimizi güldürüyordu.

 

Biralarımız bitince karım mutfaktan bira getirmek için gittiğinde ben de yardım edeyim diyerek arkasından gittim. Buzdolabına eğilip bira alırken arkasından sertleşmiş sikimi dayadım karımın

götüne…

 

“Ne yapıyorsun, bırak…” dedi karım dolabı kapatırken… Ben boynunu öpücüklere boğarken huylanıp kaçınmaya çalıştı karım,

 

“Asıl sen ne yapıyorsun karıcım? Eteğini kapatıp duruyorsun. Madem mini etek giydin, bırak kendi haline, eteğin açılıversin. Adamcağız bacak görsün biraz… Külot görsün. Güzellik görsün. 

Kaç senedir dul zavallı adam… 

Özlemiştir ev ortamında çıplak kadın görmeyi, göt bacak dikizlemeyi. Göstersene biraz adama, sevaptır.”

 

“Manyak sapık  Aptal… Olur mu öyle şey? Bırak beni, huylandırıp durma, azdıracaksın beni de kendin gibi…”

 

“Az öyleyse. Adam yanı başımızda işte. Her sikiştiğimizde bunun hayalini kurmadık mı?.Biraz açılıp saçılıver, biraz gösteriver, ne olur? Karımın güzelliklerini görsün Metin abimiz. Bütün gün 

elin adamlarına gösterip durdun, abime de göster. Yabancı değil ya.” Kulak memelerini yalıyor, dişlerimin arasında ısırıyordum hafif hafif.

         

“Sonra da siksin beni öyle mi? Asıl yabancı olmadığı için gösteremem. Yüz yüze bakacağız onunla. Hep sikmek ister sonra. Bırak.”

          

Zorla, balık gibi kıvranıp kollarımın cenderesinden sıyırdı, kurtuldu elimden, içeriye gitti. Ben de biraz bekleyip olayın heyecanıyla taş gibi olmuş sikimin sertliğinin inmesini  bekledim.

 

Bölüm 5 (Gül)

          Şu pezevenk kocam beni delirtecekti. Neler söylüyordu böyle? Tövbe tövbe… Tamam fantezi yapıyorduk ama, şimdiye kadar hep kurgularımız yatakta kalmıştı. Sikişmemiz bittikten 

sonra anmıyorduk bile… Bu gece nedense işi iyice ilerletmeye çalışıyordu. Azgınlık herhalde başına vurmuştu.

         

Yalnız laf aramızda, ben de olaydan etkilenmiyor değildim. Zaten yarım kalan sevişmemiz yüzünden ateşim başıma vurmuş vaziyetteydi. Bir de içtiğim şarap yüzünden olmalı, başım dönmeye,

içim yanmaya başlamıştı. 

Kasıklarımda karıncalanıyordu.  Alevden bir lav eriyik halinde damarlarımda geziniyor, aç bedenimi ateşe atıyordu.

          

Salona gittiğimde Metin abi kalkıp elimden bira şişelerini aldı. Alırken parmaklarımız birbirine temas etti bir an, ürperdim. Neden böyle olduğunu anlayamıyordum. Oysa içerde kocam götüme 

sikini dayadığında böyle bir şey hissetmemiştim. Şimdi yabancı bir erkeğin eli elime temas etti diye hazla ürperiyordum, zevkten içim eriyordu.

         

Yerlerimize oturup devam ettik. Ben biraz tedirgindim. Fakat şarap kadehini dolduran Metin abinin uzattığı bardağı onunla beraber fondip yapınca neşem tekrar yerine geldi. Kocam da gelip 

bize katıldı. Muhabbet kaldığı yerden aynı şekilde sürüyordu.

          

Artık kendimi kasmayı bırakmıştım. Tam kocamın istediği gibi rahatlamış, gülüyor, konuşuyor, bacaklarımı gözlerden saklamaya çalışmıyordum. Eteğim iyice sıyrılmıştı. Ara ara Metin abinin 

bakışlarını yakalıyordum. Dikkatsizce sıyrılan eteğimde, bacaklarımda dolaşıyordu o bildik, sikici erkek bakışları

        

İçim bir hoş olmaya başlamıştı. Sıcak basmıştı. Bluzumun düğmeleri kısmen açıktı, oynarken birini daha açmıştım. Artol sütyenim iyice açığa çıkmıştı. Anında tepki geldi. Konuşmanın 

ortasında Metin abinin bakışları mıknatıs gibi oraya dönmüştü.

          

Ben iyice tahrik olmuştum. Biraz daha yayıldım. Kocamın gözleri de aynı istek ve şehvetle açılıp saçılan karısının üzerinde dolaşıyordu.Onun “güzelliklerini gösteriver” diyen sesi kulaklarımda 

çınladıkça ben biraz daha açılıyordum. İki erkeği hayran hayran kendime baktırmak hoşuma gidiyordu. Onlarla sadistçe oynuyordum.

         

Kağıt oynayalım mı teklifi geldi. Fakat sehpanın üzeri dolmuş, oynayacak yer kalmamıştı. Yerde oynarız kararını verdik. Ben kağıt destesini getirdim. İki erkeğin yanına oturup kartları dağıttım, 

kağıt oynamaya başladık.

        

Gırgır şamata oyun sürerken ben artık iyice dikkatsiz olmuştum. Bacaklarımı ayırıyor, şarap kadehine uzanırken memelerimi açıyor, iki erkeği delirtmek için elimden ne gelirse yapıyordum. 

Sanırım külotlu çorabın üzerinden 

kırmızı külodumu bile görüyorlardı.

        

Metin abi de, kocam da gözlerini benden ayıramıyorlardı. Çoğu kez bana bakmaktan hata yapıyorlar, ellerindeki kağıtları şaşırıyorlar, kahkahalar patlıyordu bir anda… Sonunda iyice yoruldum. 

Ayağa kalktım. İki erkek oturdukları yerden bana bakıyorlardı. Elimi alnıma götürdüm,

         

“Beyler, müsaadenizle. Ben biraz çarpıldım galiba. Siz devam edin, ben şu koltuğa uzanayım biraz. Sen yabancı değilsin Metin abi…” diyerek üçlü koltuğa gittim, sırt üstü uzandım.

          

Oyunumun bir parçası değildi. Gerçekten başım dönüyordu. Bacaklarımı uzatıp gözlerimi kapattım. Altımda mini eteğim olması önemli değildi, zaten görecekleri kadar görmüşlerdi.

                                    

Bölüm 6

 

          Karım koltuğa uzandığında bacakları iyice açılmıştı. Harika görünüyordu. Nefes alıp verirken inip kalkan göğüsleri, düğmeleri sütyene kadar açılmış bluzuyla, sıyrılan mini eteğiyle, uzun, 

çoraplı bacaklarıyla ölümüne seksi görünüyordu.

         Baktım, Metin abi de bir yandan benden çekiniyor,bir yandan, hemen önündeki seksi manzarayı kaçırmak istemiyordu. Oturduğu yerde elini önüne bastırıp kıpırdanıp duruyor, yan yan kaçamak bakışlarla sere serpe 

yatan karımı dikizlemeye çalışıyordu. Adeta işkence çekiyordu. Onu biraz rahatlatmaya karar verdim. 

Ayağa kalktım,

         

“Bu biralar çişimi getirdi yaa… Ben gidip bir rahatlayayım Metin abi, sen devam et…” diyerek yalpalaya yalpalaya salondan çıktım. 

 

Ben yokken olacakları merak ediyordum. Banyoya gidip musluğu açtım. Hemen geriye dönüp salon kapısının yanında mevzilendim.

         

Metin abi sırtı kapıya dönük, gözü karımda, çarpılmış vaziyetteydi. Bir ara kapıya dönüp baktı, suyun sesini duyunca işediğimi düşünüp rahatladı, tekrar karıma dönmüştü. Eli sikinin üstünde, 

oğuşturup duruyordu. Yavaşça ayağa kalktı, karımın uzandığı koltuğun yanına gitti. Fısıltıyla karıma seslendi,

         

“Gül… Gül…” diye, eliyle omzundan tuttu. Karımdan ses çıkmadı. Gözleri kapalıydı hala… “Gülüm… Canım… Aşkımm…”

         

Metin abi elini karımın bacağına götürdü, tüy gibi, elini hafifçe bacaklarında dolaştırdı. Gül’den bilerek mi bilmeden mi olduğunu anlamadığım tepki gelmişti. Uzandığı yerde arkasını dönen 

karımın kalçaları olduğu gibi Metin abinin gözlerinin önündeydi.  Karımın bacaklarını uzun uzun okşadı. Elini eteğinin üzerinde, kalçalarında, incecik belinde, omuzlarında dolaştırdı. Karım uykusunda okşandıkça, inler 

gibi sesler çıkarıyordu. Zevk alıyordu. İnliyor ama inlemelerinin farkında değilmiş gibi davranıyordu.

         

Saate baktım, normal işeme süresini geçiriyorum, gidip hemen suyu kapattım. Banyodan geldiğimi haber veren ayak sesleriyle yürüyerek, salona girdim. Metin abi benim sesimi duyunca 

hemen karımı okşamayı bırakmış, yere oturuvermişti. Yüzünün kızarıklığı, önünün kabarıklığı geçmemişti . Sanırım adrenalin tavan yapmıştı.

         

Biraz daha sohbet ettik. Biz konuşurken karım uykusunda döndü, sırtüstü uzandı. Bacağının biri dizden yukarıya kıvrılmış, diğerini uzatmıştı. Mini eteği kasıklarına kadar sıyrılmıştı. İnce 

siyah çorabından içindeki kırmızı tangası görünüyordu.

        

Yutkundum. Karımın görüntüsü öyle güzeldi ki. Üstelik bunu sadece ben değil, yanımda yabancı bir erkek de benimle beraber izliyordu. Görmezden geldim. Uzun bir süre Metin abinin de 

manzarayı izleyip sindirmesine, adamın iyice azmasına izin verdim. Sonra kalkıp,

         

“Hay Allah, şarap çarptı galiba. Ben şunu kaldırıp yatırayım Metin abi…” diyerek karımı kaldırdım. 

 

“Hadi aşkım, burada uyuma, yatağımıza gidelim…” dedim.

         

Mırıldanarak kalkan karımın eteği beline çıkmış, kırmızı tanga külodu bile görünüyordu. Metin abinin istekli bakışları üzerimizdeyken çekiştirip düzeltmeye çalıştım becerebildiğim kadarıyla, 

sonra da koluna girip yatak odasına götürdüm. Bluz, etek, külotlu  çorap, tanga ne varsa üzerindekileri çıkardım. Çırılçıplak vücuduna şeffaf minicik fantezi geceliklerinden birini geçirip yatağa yatırdım

 

Doğrulup peri kızı gibi yatakta yatan karıma baktım bir an… Bembeyaz, çıplak vücudunu örten minik transparan gecelikle öyle güzel, öyle seksi görünüyordu ki. Dayanamadım. Eğilip 

bacaklarını araladım, karıcığımın kaymak gibi, amını yalamaya başladım.

          

Ben amının dudaklarını yalayıp, sertleşen klitorisini emdikçe karım sesli sesli inlemeye başladı. Zevk alıyordu. Göz kapakları yarım açıp şehvetle bana baktı. Aldığı zevk nedeniyle uykusu 

biraz açılmış gibiydi. Bacaklarının arasına girdim. Sikimi fermuardan çıkarıp iyice ıslanmış, su içinde kalmış amına sürtmeye başladım. Elini uzatıp sikimi okşadı.

         

“İstiyor musun?” dedim fısıltıyla… “Yarağımı geçireyim mi amcığına?” Kedi gibi gerindi karım,

         

“Evet… İstiyorum… Çok istiyorum hem de… Hadi sok onu bana…” dedi inleyerek…

 

         

“Hadi gel aşkım. Kalk, içeriye gidelim.  kıyafetinle Metin abiyi de delirttirsin. Üçlü seks yapalım. İkimiz aramıza alıp sikelim” Amının içine sikimi yavaş yavaş sokuyordum fısıldarken kulağına 

Zevkle inledi,

         

“Hayır…” dedi. 

“Sapık şey… Sadece sen… Sen sik beni…”

         

Hayır demesine rağmen amı su içindeydi, zevk suları amından sızmaya, yavaşça süzülmeye başlamıştı. İyice içine girdim, bir iki gidip geldikten sonra çıkardım sikimi. Zevkle inleyen karımı 

öylece, bacakları ikiye ayrık, kıvranırken bıraktım. Sikimi pantolondan içeri sokup salona döndüm.

        

Beni bekleyen Metin abiyle içmeye devam ettim.  Arada kalkıp içeriye gidiyor, karımın amını yalayıp geri dönüyordum. Bir sonraki gidişimde yine sikimi çıkarıp amına sokuyor, tekrar çıkarıyor, 

aynı şekilde karımdan içeriye gelmesini istiyordum.

         

“Hayır, hayır, hayır…” diye inliyordu ben üstünde tüm ağırlığımla çıplak bedenini ezerken…   Bacaklarını belime dolamaya, benim çıkmama izin vermemeye çalıştı ama başaramadı.

         

“Madem benim istediğimi yapmıyorsun, ben de seni sikmeyeceğim. Kal öyle sulu amcığınla… Yarak diye kıvran…” Yine kalkıp çıktım, içeriye gittim.

 

Metin abi merakla bana bakıyordu. Önümdeki kabarıklık saklanamaz haldeydi. Sanki ne yaptığımı anlamış gibi gülümseyerek bakıyordu bana…

 

“Hayrola? Gül uyumamış galiba.” dedi önümü işaret ederek.  

"Ah siz gençler… Aklınız fikriniz sekste… Hiç fırsat kaçırmıyorsunuz. Ne mutlu size…“

          

Önce pantolonun önüne baktım, ıslanmıştı. Sonra Metin abinin yüzüne baktım düşünceli bir tavırla… Bir kısa an kararsızca bocaladım. Sonra,

         

“Metin abi… Gel bak, sana ne göstereceğim” diyerek içeriye çağırdım adamı

         

Yatak odamıza doğru giderken Metin abi merakla peşimden geliyordu. Ben kapıda durunca o da durdu. İçeriyi gösterdim başımla… Uzanıp baktı.

 

Karım yatakta sere serpe uzanmış, kırmızı gece lambasının ışığında, üzerinde mini gecelikle yatıyordu. Bacakları aralıktı. Az önce sikimi çıkarıp kalktığım şekilde kalmıştı. Her derin nefesinde 

göğüsleri inip kalkıyordu. 

Bir eliyle memesini avuçlamış, kabarık ucunu parmaklarıyla kavramıştı. Diğer elinin parmakları da önünde, amcığının üzerindeydi. Fısıldadım,

 

"Nasıl? Güzel değil mi?” dedim adama… Offf… Çırılçıplak karımı yabancı bir erkeğe gösteriyor, fikrini soruyordum. Heyecandan ölmek üzereydim. Metin abi yutkundu, konuşabilmek için bir 

nefes aldı,

 

“Deli misin? Ben böyle güzel, böyle seksi kadın görmedim. Karın bir harika. Çok şanslı köpeksin sen”

         

“Evet Metin abi… Çok şanslıyım. Böyle güzel, seksi, hep yarak isteyen, istekli bir karım var. Sen de görüyorsun ” Durdum, heyecanla karımın güzelliklerini seyreden adama baktım, 

 

“Sen de onu istiyorsun değil mi? Sikmek istiyorsun karımı…” Bana dönüp bir şeyler söyleyecekti, engel oldum. 

 

“Ben yokken karımın bacaklarını, her yerini okşadın salonda, gördüm. Her zaman gözün benim karımın üstünde benim için çok heyecan verici, tahrik edici.  Aslında karım da içten içe seni

 istiyor, ama bunu kabul etmiyor bir türlü."

 

"Deme ya… Ulan arkadaş, hastayım senin karına. Ne otuzbir çektim senin karın için bilemezsin. Ah, bir sikebilsem senin gösterip de vermeyen orospu karını. Dünyalar benim olurdu. Nasıl

 yapalım peki? Karını nasıl razı edeceksin?”

         

“Sen burada sessizce, bekle. Ben seni çağırana kadar hiç sesini çıkarma” diyerek içeriye girdim.

         

Yatağın yanında durup karıma baktım. Bakarken üzerimde ne varsa çıkarıp attım, çırılçıplak kaldım. Karımın üzerine eğilip her yerini öpüp yalamaya başladım. Karım gözleri kapalı yine

 inlemeye başlamıştı. Bedeninde dolaşan ellerimin verdiği zevkin tadına bakıyordu.

          

Ellerimle karımın her yerini dolaştım. Sonunda dudaklarımı kasıklarına gömüp amını yalamaya başladım. Ellerini saçlarımın arasında dolaştırıyor, beni kendine çekiyordu. Ben de ağzımı 

kocaman açmış, amcığının dudaklarını ağzımın içine doldurmaya, emmeye çalışıyordum. Dilimle sikiyordum. Karım zevkten kalçalarını indirip kaldırıyor, kalçalarıyla yatağı dövüyordu. İncecik geceliği yırtıp attım, 

çırılçıplak bıraktım karımı…

         

Başımı kapıya çevirdiğimde Metin abi de soyunmuş, sikini eliyle sıvazlayarak bizi izliyordu. Loş kırmızı ışıkta, elinde benimkinden uzun, koca sikiyle bir şeytan gibi göründü gözüme… 

Karımı sikmeye hazırlanan bir şeytandı. Onun deli gibi bakan gözlerinin önünde karımın bacaklarını araladım, sertleşmiş sikimi karımın amına bir hamlede soktum.

 

“Aahhh…” diye inleyerek sarıldı bana karım. Birkaç kez gidip geldim. Karım altımda kendini kaybetmiş gibiydi. Yarağımı yedikçe kıvranıyor, inliyor, bağırıyordu,

 

“Ohhh… Çok güzel… Sik beni kocacım… Geçir amıma… Sik… Sik… Doyur beni…”

 

İyice zevke gelmiş, geri dönülemez noktalara ulaşmıştı karım. Bir anda çıktım içinden, kalktım. Metin abiye elimle gelmesini işaret ettim. Karım amcığı bir anda boş kalınca hoşnutsuzlukla 

homurdanmış,  gözlerini açmıştı.

        

Önce bana baktı, sonra çırılçıplak yanımda dikilen Metin abiye… İkimiz de önümüzdeki dimdik erkeklik organlarımızla ona bakıyoruz, heyecan içinde… Ellerini kasıklarına götürüp ıslak amını, 

bacaklarının içlerini okşarken hırsla homurdandı,

        

"İlle de siktireceksin beni ha? Peki istediğin gibi olsun. Gel Metin abi… Sik şu pezevengin karısını… Amına koy karısının… Çok istiyor sikilmemi… Ben de… Ben de istiyorum. Dayanamıyorum

 artık… Biriniz gelip sikin beni… Bekletmeyin…“

        

Metin abi benim yer vermemle, karımın yalvarırcasına istemesine dayanamamış, bir anda karımın üstüne atlamıştı. Kolay mı? Yarı yaşında, kızı yaşında, piliç gibi, güzel, gencecik bir kadın… 

Metin abi 45 yaşında, karım 23… Çırılçıplak… Bacakları aralanmış, içine yarak girsin diye bekliyor yatakta… Amı su içinde, pırıl pırıl parlıyor ışıkta… Eğilip önce o sulu amcığı hırsla, hırpalayarak yalamaya başladı. 

Ben de yanlarında elim 

sikimde izliyordum. Bir yandan yalıyor, bir yandan homurdanıyordu. Söyledikleri beni iyice azdırıyordu,

         

"Ohh azgın fahişem… Ne tatlı amcığın varmış senin… Deli ettin beni be kadın… Öldürdün sen beni… Yavrum benim… Amcığının sularını içerim senin… Amına koyarım ben senin aşkım… 

Demek Metin abini istiyorsun ha… Seni sikmemi istiyorsun ha… Merak etme yavru kuşum… Metin abin seni şimdi sikecek… Bu güzel amcığına koyacak senin… Hem de kocanın yanında… Kocanla beraber, kocanın yatağında 

sikeceğim seni… 

Ohhh… Bebeğim benim… Taş bebeğim…”

         

Somura somura karımın amcığını yalayan Metin abi en sonunda doğrulup taş kesilmiş koca yarağını karımın sırılsıklam amına geçiriverdi. Karım benim boşalttığım amcığına giren kalın 

yabancı erkek yarağının verdiği zevkle sımsıkı sarılmıştı Metin abiye… İyice ikiye ayırdığı bacaklarını erkeğin belinde kavuşturmuş, amındaki sikin daha da girmesini istercesine kendine çekiyordu.

 

Zevkle sikişiyorlardı. Ben de yanlarına yaklaşıp karımı okşamaya, memelerini sıkıştırmaya başladım. Metin abi pozisyon değiştirmek için sikini karımın amından çıkarınca bu kez ben karımı 

üstüme çektim. Bir anda sikimi içine alan karım sikimin üstünde deli gibi inip kalkmaya başlamıştı.

         

Karım memelerini benim göğsüme sürtüne sürtüne sikimi alırken Metin abi de arkasından yaklaşmış, karımın kalçalarını ısırıyor, minik deliğini yalıyordu. Bugüne kadar benim hiç sikmediğim, 

göt deliğini… Karım amının içinde bir yarak, göt deliğinde yabancı erkeğin dili, çıldırmaya başlamıştı.

         

Biliyordum ki o yalanan göt deliği az sonra Metin abinin sikini alacaktı içine, mecburdu buna… Nitekim beklediğim gibi, yalaya yalaya göt deliğini su gibi tükürük içinde bırakan Metin abi 

doğruldu. Karımın belini tutup sikini o emilmiş, ıslanmış, kaygan göt deliğine dayadı. Yukarıdan bir tükürük bırakıp sikini de ıslattıktan sonra zorlamaya başladı.

 

Karım ilk anlarda acıyla bağırdı Fakat aldığı zevkin de etkisiyle, benim alttan karıcığımın kalçalarını ikiye ayırmamın da yardımıyla kalın siki santim santim arkasına aldı. Karımın acı çığlıkları 

zevk çığlıklarına dönüştü.

     

İki erkek önden arkadan pompalıyorduk karımı… Ben sokuyordum, Metin abi çıkarıyordu. O sikini sokarken ben çıkarıyordum. Senkronize bir şekilde sikiyorduk Gül’ü… Sonunda hepimiz 

zevkle boşaldık.

 

Yatağa uzanıp kaldık. Karım ortamızdaydı. İlk defa grup seks olayı yaşamıştık. İnanılmaz bir zevk almıştım. Diğerlerine baktığımda onların da benden farksız olduğunu gördüm. Sarsılmış, 

yıpranmış, yorgun bedenlerimizle bir süre dinlendik. Karım iki elini iki yana uzatıp sikimizi tuttu,

 

"Delisiniz siz…“ dedi gülümseyerek… "Beni de delirttiniz. Zevkten öldürdünüz iki yandan… "

 

Okşaya okşaya kaldırdı ikimizinkini de… Tekrar giriştik. Sabaha kadar sürdü sevişmelerimiz…

 

Artık karım ikinci bir erkeğe hayır demeyi, karşı çıkmayı bıraktı. Çok seviyor grup seksi… Her canımız çektiğinde Metin abiyi çağırıyoruz evimize, iki erkek karımı doyasıya sikiyoruz, sike 

doyuruyoruz.

         

Hayatımızdan memnunuz. Tek sorunumuz kaldı, Metin abiye karım gibi seksi, ateşli bir kadın bulup evlendirmek… O zaman dörtlü grup zevkini tadabiliriz. Bekliyoruz, arıyoruz

 

Juicy Wet Peach 

 

Damla'nın Hatıra Defteri

 

Yaz tatili gelip çatmıştı. Benim yıllık iznim gelmiş kocam ise çalışmak durumundaydı. Geçen sene aldığımız yazlıkta biraz tadilat yapmamız gerekiyordu. O yüzden kocamla konuşarak yazlığa önceden gitmeye karar vermiştim. Ustaların başında duracak işten kaytarmamalarını ve işlerini iyi yapmalarını sağlayacaktım.

- Tamam karıcım sen arabayı da alıp git. Benim izne ne zaman çıkacağım tam olarak belli değil.

- Sen ayarladın değil mi işçileri?

- Aradım Nejaat ustayı o birilerini gönderecekmiş.

- Ne kadar sürermiş yaklaşık olarak?

- En geç 4-5 gün içerisinde bitireceklerini söylediler canım.

- Tamam hayatım o zaman ben birazdan çıkarım yola.

Damla ile Halil birbirlerine sarıldılar, Halil işe gitmeden önce. 

 

5 yıl önce evlenmişlerdi. Damla 26 Halil ise 28 yaşındaydı. İkisi de varlıklı sayılırlardı. İkisinin de arabası vardı ayrı ayrı bir evleri ve bir de yeni aldıkları yazlıkları vardı. Çeşme'den almışlardı yazlığı. 

Damla yabancı sermayeli bir firma'da çalıştığı için sosyal hakları daha çoktu. Halil ise yönetici pozisyonunda olduğu için iş çıkış saatleri ve tatil haklarını tam net kullanamıyordu. Damla ve Halil önceden konuşup aynı zamana izin aldıkları halde Halil'in işinde sıkıntı olmuş ve damla yazlıktaki işler için yalnız gitmek durumunda kalmıştı. 

Damla sarışın 1.65 boyunda alımlı bir bayandı. Kocası da esmer yakışıklı sayılırdı o da 1.77 boyundaydı.

Damla kocası gittikten sonra yatak odasına geçmiş valizini hazırlamaya koyulmuştu. İzmir çok sıcaktı fakat Çeşme fena sayılmazdı. Yeni aldığı bikinilerini gece elbiselerini çamaşırlarını pijamalarını v.s her şeyini valize koymuştu. Valizi hazırdı. Banyoya geçip duş aldı. Sonunda yorucu iş koşuşturmasından sonra dinlenip kafasını toplayacaktı Damla. Buna ruhen de hazırlanıyordu. Üzerine sardığı havluyla ıslak saçlarını arkaya atarak yatak odasına geçti. Biraz kurulandıktan sonra ne giysem diye düşündü. Çekmeceden sarı bir g-string çıkardı ve bunu giymeliyim diye düşündü. Aslında pek de normal iç çamaşırı yoktu Damla'nın. Erotik ve çekici olmayı seviyordu. Genelde bu tarz şeyler alıyordu. Eşinin de sevdiğini biliyor ve onu bu tarz şeylerle baştan çıkarıyordu. Mini şortunu buldu daha sonra. Bacaklarının neredeyse tamamını açıkta bırakıyordu. Sadece kalçalarını kapatabiliyordu bu şort.

Aynı zamanda sıkıydı ve hatlarını belli ediyordu. Aynada baktı kendine bir an poposunu elledi ve güzel olduğuna kanaat getirdi. Kendini aynada izlemeyi seviyordu. Kendini beğenmeyi seviyordu. Daha sonra siyah bir sütyen buldu göğüslerinin çoğunluğunu açıkta bırakan. Göğüsleri çok iri sayılmazdı ancak ufak da değildi. Yaklaşık seksen civarındaydı. Beli çok ince değildi ama göbeği yoktu. Hafif bir çıkıntısı vardı ama o da artık her kadında vardı. Kalçaları ise dolgundu şort tam oturmuştu sıkı sıkıyaydı. Daha sonrada askılı bir body giydi. Makyajını yapmak için aynanın karşısına geçti. Ne kadar da alımlı olduğunu düşünüyordu içinden. Keşke Halil de olsaydı diye iç geçirdi. Makyajını bitirdikten sonra valizini de alıp çıkmak üzereydi. Topuklu ayakkabılarını giydi. Onlarsız yapamıyordu o kadar alışmıştı ki onlara tatile gidiyor olmasına karşın onlardan vazgeçmiyordu. Kapının yanındaki boy aynasında kendini izledi. Şort tamamdı body tamamdı saç makyaj her şey tamamdı. Topuklu ayakkabılar poposunu dik gösteriyordu belki de ondan seviyordu arkasını döndü baktı tekrar tekrar ve sokak kapısını açtı valizini aldı ve asansörü beklemeye başladı. 

Asansör dördüncü katta durdu ve Damla kapıyı açtı. İçeride kapıcı Hasan vardı. Hasan'ın gözler faltaşı gibi açıldı Damla'yı karşısında bu şekilde görünce. Damla'nın selamıyla Hasan'ın şaşkınlığı geçmişti.

-Merhaba Hasan iyi günler.

+İyi günler Damla hanım. Nasılsınız?

-Teşekkürler, ya sen?

+Ben de iyiyim teşekkürler.

-Hasan ben Çeşme'ye gidiyorum. Halil evde o daha sonra gelecek. Sen eve göz kulak ol tamam mı ben yokken.

+Tabi ki Damla hanım. Sizin içiniz rahat olsun. Güvenlik kamerası var zaten.

-Olsun bak geçenlerde yan bloğa hırsız girmiş. Orada da kamera vardı ama yakalayamamışlar adamları. Giren çıkan belli değil sen gözünü dört aç.

Giriş katına gelmişlerdi. Hasan hemen yardımcı oldu Damla'ya. Valizini arabaya kadar taşıdı bagajına koydu. Damla arabasına bindi ama nasıl biniş Hasan'ın içini de alıp götürmüştü resmen. Bacakları ortadaydı ve parıltısı Hasan'ın gözlerinin önünden gitmiyordu. Damla gaza basıp tatil yoluna koyulurken Hasan arkasından bakakalmıştı.

*******

Damla yorucu bir yolculuktan sonra Çeşme'deki yazlıklarına gelmişti. Arabadan inip şöyle bir gerindi tüm seksiliği ile beraber. Bagajdan valizini indiriyordu ki arkasından gelen bir ses duydu.

-Ooo Damla hanım hoş geldiniz.

+Hoşbulduk Mustafa bey nasılsınız?

-Teşekkürler Damla hanım sizi gördüm daha iyi oldum. Halil bey yok mu?

+Maalesef Mustafa bey o arkadan gelecek. Yazlığın tamiratı için önden geldim ben.

-Biz de kuzenimle geldik. Sizi tanıştırmayı unuttum pardon. Mert kuzenim.

- Memnun oldum Mert bey.

+Ben de çok memnun oldum Damla hanım.

-Neyse sizi tutmayalım Damla hanım valizini taşıyalım hemen yorgunsunuzdur siz.

+Ay evet biraz yoruldum. Ya hiç zahmet etmeyin taşırım ben.

-Ne olacak Damla hanım.

Mustafa, Damla ile Halil'in çaprazındaki yazlıkta kalıyordu. Daha doğrusu bu küçük bir siteydi 10 villadan oluşan. Damla'lar ve Mustafa komşuydular. Tabi dibi düşmüştü kuzeniyle beraber Damla'yı o halde görünce. Valizini bıraktıktan sonra Damla teşekkür etti. Bir şey lazım olursa çekinmeden söylemesini söyledi Mustafa ona. 

Yanından ayrıldıktan sonra Mert dayanamayıp.

-Oğlum o nasıl bir kadın öyle. Oyşş titredim vallahi.

+Lan oğlum sorma afettir de kocasıyla aralarından su sızmaz. İş düşmez yani bize hiç heveslenme ağzının suyunu da sil.

-Düşse nasıl tutarım biliyor musun ben onu.

+Hadi kes şimdi piyasa turu yapalım biraz.

Damla kapıyı açıp içeri girdi. İlk işi elektrik ve su tesisatını açmak oldu. Daha sonra camları açtı. İçerisini havalandırmak istiyordu. Şansına da Çeşme'de rüzgar vardı. Gerçi Dalyan genelde eserdi. Halil'i aradı geldiğini söyledi. Ona işlerin nasıl gittiğini sorduğunda daha belli olmadığını ne zaman geleceğini kestiremediğini söyledi. Lavaboya gitti yüzünü yıkadı. Terlemişti. Odasına çıktı valizini boşaltıp yerleşmeye koyuldu. Eşyalarını yerleştirdikten sonra banyoya girmeliyim diye düşündü. Mini şortunu çıkardı evvel. Bacakları parıldıyordu. Terden g-string üzerine iyice yapışmış daha da seksi ve çekici duruyordu. Daha sonra bodysini çıkardı ve bornozunu alıp banyoya gitti.

Camları havalandırmak için açmıştı rüzgarda vardı çaprazda balkonda oturan Mustafa ve Mert etrafa göz gezdirirken rüzgardan uçuşan perdenin ardında Damla'yı o şekilde görünce adeta dillerini yutmuşlardı ikisi de bir birbirlerine bakıyordu bir de Damla'nın olduğu yere. Damla banyoya girip kapıyı kapatınca ancak kendilerine gelebilmişlerdi. Mert:

-Oğlum bence bu fırsatı kaçırmamalıyız. Bak kocası da gelmemiş.

+Ya bilmiyorum ki bir şey olur mu ki boş yere gitmesin hem komşumuz.

-Bırak oğlum komşu ayaklarını boşver. Hem bak yoldan yeni gelmiş yorgun. Hadi kalk bir şeyler hazırlayalım akşam yemeği için de onu çağıralım. Hadi hadi hızlı ol biraz.

Mert niyeti bozmuştu onu sikmek için yanıp tutuşuyordu adeta. Mustafa da ise biraz tedirginlik vardı. Akşam yemeği için işe koyuldular bir şeyler söylemek için Mert telefon açarken Mustafa evdeki durumu kolaçan ediyordu. Bu akşam gençler için hayal kırıklığı mı yoksa muhteşem bir gece mi olacaktı.

****

Kapı çaldı, damla uzandığı yerden kalkıp kapıya yöneldi. Karşısında Mustafa ve Mert vardı. İkisi de sırıtıyordu. Damla bir içim su gibiydi adeta üzerinde mini kot etek üzerine ise göbeğini hafif açıkta bırakan göğüs dekolteli askılı body vardı. Mustafa lafa atıldı hemen.

- Damla hanım yol yorgunusunuzdur siz şimdi düşündük ki bir şey yapamazsınız evde yemek için. Biz Mert'le bir şeyler hazırladık. Eğer gelirseniz akşam yemeğini hep beraber yiyelim.

- Mustafa bey niye zahmet ettiniz ben ekmek arası bir şeyler yerdim.

- Zahmet ne demek Damla hanım komşuluk görevimiz bu. Sizi bekliyoruz o halde. Sofrayı kurduk biz.

- Tamam o zaman siz geçin ben birazdan geliyorum.

Mustafa ve Mert bir zafer kazanmış edasıyla mutluluk içerisinde evlerine döndüler. Beş dakika sonrasında Damla gelmişti.

- Siz ne yaptınız böyle. Bu kadar yemeği kim yiyecek.

- Hep beraber yeriz Damla hanım ne olacak ki. Hem size sıradan sofra yakışır mıydı?

- Mahcup ediyorsunuz beni Mustafa bey. Çok teşekkür ederim sofra gerçekten güzel olmuş.

Sofraya oturup yemeğe koyuldular. Mert Damla'nın yanına oturmuştu. Damla bacak bacak üstüne attığı andan itibaren gözleriyle yiyordu adeta. Eteğe kasıklarına kadar sıyrılmıştı. Eğildiğinde de g -- stringi görünüyordu. Mert çadırı çoktan kurmuştu. Oradan buradan sohbetle geçildi yemek. Daha sonra villanın bahçesinde akşam sefasına koyuldular. Mert içeriden içkileri getirmişti. Damla tepki verdi birden.

- Ya ben içmesem olur mu? Yol yorgunluğu var sızıp kalabilirim.

Mert lafa atladı hemen.

- Aa olur mu öyle şey hiç açılış partisi yapıyoruz burada Damla.

Mert samimiyeti artırmak için hızlı gidiyordu. Hanımı kaldırmıştı çoktan. Karşı tepki olarak Damla da ona Mert diye seslenmeye başladı.

Mert ve Mustafa Damla'nın karşısına oturmuş zevkle izliyorlardı onu. Sikleri çoktan kalkmıştı. Damlanın her ağzını açışında dudaklarına yumulmak için bir şans diliyorlardı. Damla ise çakır keyif olmuş şen kahkahalar atmaya başlamıştı. Birbirleriyle şakalaşıyorlar el temasında bulunuyorlardı. Mustafa ve Mert Damla'nın bacaklarını şaka bahaneleriyle okşuyorlar yanağından makas alıyorlardı. Damla başına gelebileceklerinin farkında değildi. Bu ikisi onu hiç acımadan sikebilirlerdi. Tek tek aynı anda kim bilir nasıl yaparlardı. 

Damla oturduğu yerden kalktı ve birden tuvalete gitmek istediğini söyledi. İç yapılar aynı olduğu için sorma gereksinimi duymadı Damla direk içeri geçti. Kendine gelmek için yüzüne bol bol su serpti. Çok içtim galiba diye düşündü. Dağılmıştı saçlarını toparladı. Mustafa'ların sesi geliyordu bahçede tam onların yanına çıkacaktı ki içerideki bir odada laptop'un ekranının açık olduğunu farketti. Karasızlık içerisinde en sonunda bakmak için odaya girdi. Bir video açıktı. Bir kadın iki erkeğin yanına yaklaştı ve birde öpüşmeye başladılar ama nasıl öpüşmek. Kadın kendinden geçmiş gibiydi. Daha sonra kadın aşağıya eğildi ve adamların siklerini yalamaya başladı. Adamların arasında deli gibi sikiliyordu kadın. Ağzını am gibi sikiyorlardı. Daha sonrasında aralarında tost olmuştu.

- Aman allahım nasıl sikiyorlar kadını. Offff çok iyi. Böyle sikilmek nasıl bir şey acaba.

Elini amına attığında ıslandığını fark etti. Çok azmıştı belki içkinin de etkisi vardı ama izlediği film onu çok etkilemişti. Kendini zor attı odadan dışarı üstünü toparladı. Fark edebilirlerdi çünkü. Odada bu şekilde yakalanmak istemezdi. Ne azgın şey bunlar diye düşündü. Tam kapıya yaklaşmıştı ki kendi adını duydu konuşmalar arasında.

- Oğlum karıyı görmedin mi tam kıvama geldi.

- Nasıl geldi lan? Damla'yı tanırım öyle biri değildir. O tarz bir şeyini görmedim.

- Lan bırak damla damla sikeriz onu. Bizim iliğimizi bile kurutur aklın şaşar.

- Sen ağzını sikersin ben arkadan girerim. Her türlüsünü yaparız.

Damlanın aklı uçmuştu.

- Aman allahım bunlar beni sikecekler.

Garip duygular içerisindeydi. Korkması gerekiyordu ama aksine heyecan kapladı içini. Belki az önceki film aklını çelmişti. Ne yapacağını bilemedi. Bunca zamandır kocasından başka hiçbir erkeği düşünmemişti. Düşlememişti de ancak bu sefer canı istiyor gibiydi. İki sik yemek nasıl bir şeydi acaba. O kadın gibi zevk alır mıydı. Amının ıslanması gittikçe artyordu. Derken bahçeye çıkıverdi birden.

Damla eve nasıl geldiğini bilememişti az kalsın iki erkek arasında ezile ezile sikiliyordu. Bunun farkındaydı ve bu onu çok tahrik ediyordu. Aklı da kalmıştı orada ama şu an için rahattı. Derin bir ohh çekti. Ama elini amından alamıyordu koltuğun üzerine uzanıp kendini tatmin etmeye başladı. Hayalinde iki erkek arasındaki sikilişi vardı. Tanrım bir film bu kadar etkileyebilir miydi? Ahhhlar ohhhhlar içerisinde boşalmıştı Damla. Bu rahatlıkla güzel bir uyku çekebilirdi şimdi. Sabah ustalar gelecekti. Erken kalkmalıydı. Büyük bir rahatlamışlıkla derin bir uykuya dalmıştı.

Sabah sekizde kapı çalmıştı. Damla saate bakıp çalan kapıya doğru hareketlendi. Kapıyı açtığında karşısında dört tane azman sayılabilecek adam vardı, iri kıyımlardı, kaslı olanı da vardı dev gibi olanı da ve Damla'yı gördükleri anda şoke olmuş konuşamamışlardı. Damla'nın üzerinde mini bir gecelik vardı göğüsleri bacakları meydandaydı. Saten ince askılı bir gecelikti ve Damla onun içerisinde adeta bir içim suydu.

- Abla bizi Halil abi gönderdi. Biraz erken geldik sanırım ama kusura bakma.

- Önemli değil. Geçin içeri ben size yerleri göstereyim.

Damla işçilere tadilat yapacakları yeri gösterip üst kata çıktı. Bodrum katında izolasyon ve mobilya dizaynı vardı. İşçiler hazırlıklara başlayıp hemen işe koyuldular. Damla ise odasına çıkmış üstüne çeki düzen vermişti. Daha sonra kahvaltı yapmak için mutfağa girmişti. Ev tripleksti. Daha doğrusu villaydı. Mutfak ise orta katta ve işçilere yakındı. Bir sofra hazırlamıştı Damla. Odaya çıkıp geceliğini değiştirmişti. Üstünde mini bir etek vardı ve bir straplez body vardı. Damla sofraya oturmuş bacak bacak üstüne atmıştı. İşçilerden biri alt kattan merdivenlerden çıkarken damlayı o halde görünce duraksadı. Elini aletine götürüp şortunun üzerinden okşamaya başladı. Damla'nın poposu neredeyse ortadaydı. Göğüsleri ise neredeyse gözükecek giydi. Adam birden hareketlendi ve Damla'nın yanına çıktı. Tuvaletin nerede olduğunu sordu. Ancak Damla adamın önündeki kabartıya bakakalmıştı. Tanrım ne kadar büyük diye düşündü. Damla adama yol göstermek için üst kata çıktı. Adam Damla'nın ardından merdivenleri çıkmaya başladı ama gözleri Damla'nın meydanda olan poposundaydı. Tangasını net bir şekilde görebiliyordu. Elini cebine atıp oradan okşamaya devam etti adam. Damla'nın ise aklı hala dün geceki videodaydı. Bir yandan içi gitmişti sevişmek için ama sonra duraksayıp eve kaçmıştı. Eve gelip kendini tatmin etmek zorunda kalmış defalarca da boşalmıştı. Aklında hep o sahneler vardı. Pişmanlık hissediyordu ara ara. Keşke orada kalıp tadını çıkarsaydı. Neyse dedi içinden geçti gitti. Damla adama tuvaleti gösterdiğinde adamın aletinin daha da kabardığını gördü ve şaşırdı. Tekrar canlanmıştı o sahne aklında. Tahrik olmuştu. Yabancı biri ona bakıp, etkilenip tahrik olmuştu. Adam açık sözlü davranıp lafa başladı.

- Kusura bakmayın. Sizin güzelliğiniz karşısında istemsiz oluyor.

Damla şaşırmıştı böyle bir şey beklemiyordu. Hem utandı hem de azdı.

- Yok ya sadece gözüm takıldı. Büyükmüş epey. Bu kadar pek görmemiştim.

Damla söylediklerine hayret ediyordu. Böyle şeyleri bir yabancıya nasıl söyleyebilirdi. Adam hemen şortunu indirip kalkmış aletini ortaya çıkardı. Eliyle de sıvazlıyordu bir yandan.

- Daha yakından bakabilirsin.

Damla bir süre kararsız kaldıktan sonra adamın aletini eline alıp ona 31 çekmeye başladı. Adamın gözleri buğulanmaya başlamıştı bile. Damla ise şaşkınlık içerisinde boşta kalan elinin işaret parmağını dişlerinin arasına alıp sıkıştırmıştı. Adam elini birde Damla'nın eteğinin altına soktu ve klitorisini okşamaya başladı. Damla'nın da aklı gitmişti artık. Bir süre duraksız bir zevk çemberinin içerisinde birbirlerini okşayıp durdular. Damla adamın elleriyle ilk zevkini yaşamış ve orgazm olmuştu bile. Adam başından tutup aşağı doğru bastırdı Damla'yı. Damla ne yapması gerektiğini anlamıştı. Hiç ikiletmedi. Damla büyük bir hırsla yalamaya başladı.

- "Offf allahım nasıl bir şey bu böyle beynimi sikiyor resmen." Diye düşünüyordu Damla.

- Beni sikmek mi istiyorsun? Söyle hadi beni sikecek misin?

- Ağzına verdim hadi konuşma. Seni sokak orospuları gibi sikicem. Bir daha yemek için yalvaracaksın.

- Ohhh hadi artık sik beni erkeğim. Hadi sik beni, sik bu orospuyu.

İşçilerin argo konuşması onu daha da tahrik etmişti. O da onlar gibi argo konuşmaya başladı. Artık yaptıklarına şaşırmıyordu. Olayın akışında kaybolmuştu resmen.

Damla adamı sikinden tuta tuta yatak odasına kadar götürdü. Mini eteğini çıkardı nefis kalçaları meydandaydı. Tangası daha da seksi gösteriyordu. Üstündekileri de çıkardı göğüsleri ortada kalmıştı.

- Nerede büyüttün bu siki?

- Senin gibi güzellere soka soka büyüttüm. Hepsi emip emip uzattılar sikimi.

- Ohhhh bu orospun da onu büyütecek.

Adamın kafasını bacak arasına doğru eğdi yatağa uzandı. Emdiği anda kendinden geçmişti. Gözleri kaymıştı. Aklı gidecek gibi oluyordu. Adam işini iyi yapıyordu. Onu nasıl emmek öyle, resmen yiyordu kadını.

- Hadi artık sok şu sikini. Hadi sok, becer beni erkeğim.

Adam davete daha fazla dayamadı ve Damla'nın derinlerine kökledi.

- Ohhhhh nasıl da güzel soktun öyle devam et sevgilim durma hadi.

Damla bir orospuya dönmüştü adeta. Bir anda nasıl da değişivermişti. Yarağın altında kıvranıyordu resmen. Adamı altına aldı onun üstüne çıktı. Ata biner gibi zıplıyordu. Adam memelerini avuçluyordu büyük bir hırsla. Damla ise saçlarını savuruyor zevk nidaları ile odayı inletiyordu. Birden poposuna değen bir çift elle irkildi. Dönüp arkasına baktığında şok olmuştu. Diğer 3 işçi de gelmiş siklerini sıvazlıyorlardı. Birisi de poposunda gezdiriyordu ellerini.

- Biz de Osman nerede diye bakınıyorduk. Meğer burada hatunu götürüyormuş çatır çatır.

- Dayanamadım Hamdi abi. Hadi gelin size de yer çok burada.

Damla çarşafı çekmişti üstüne olanları izliyordu. Az önce zevk aldığı adam arkadaşlarını davet ediyordu. Odayı terk etmeye çalıştı ama adamların arasında kaldı.

- Dur bakalım küçük orospu nereye gidiyorsun. Herkese şapur şupur bize yarabbi şükür. Yok hadi eğil bakalım.

Damla çaresizce eğildi, üç adamın siklerini yalamaya başladı. Az önce sikiştiği adam da onlara baka baka 31 çekiyordu. Birini bırakıp birini yalıyordu offf çok da zevkliydi aslında. Mustafa'larda izlediği film geldi aklına. Orospuluğu tuttu tekrar. Ayağa kalkıp üçünü de sırayla dudaklarından öptü. Yatakta 31 çeken Osman'ın yanına gitti. Osman'ın sikini tekrar ağzına aldı ama götünü bu sefer üç tane yarma gibi adama dikti. Oynatıyordu onlara karşı apaçık bir davetti. Bir yandan da göz ucuyla bakıyordu.

- Hadi erkeklerim bu orospu sizi bekliyor. Yoksa beni o yaraklarınızdan mahrum mu bırakacaksınız?

Hamdi sikini tükürükleyip sikini bir çırpıda amına sokmuştu. Aslında hiç gerek yoktu. Sırılsıklamdı Damla. Diğerleri ise eline vermişti bir yandan da göğüslerini okşuyorlardı. Damla tamamıyle çalışıyordu. Amında bir sik onu sikerken ağzı yarrak ile dolduruluyordu. Elleriyle iki adama da otuzbir çekiyordu. Offf daha fazla dayanamayacaktı. Boşalmaya başladı. Aynı anda Osman geliyorum dedi. Başını kaldırmaya çalıştı ama Damla engel oldu. Ağzının içinden karşıladı tüm spermleri. İlk defa başka birinin spermlerini yiyordu acayip tahrik olmuştu.

- Oh sevgilim çok güzeldi. Onları yutması çok zevkliydi.

Sömürmeye devam ediyordu. Tertemiz yapmıştı sikini. Derken Hamdi dayanamadı. O da boşalıyordu.

- Sakın çıkma içimden erkeğim hepsini istiyorum. Son damlasına kadar istiyorum. Sikicim benim hadi durma sik beni.

Ufalana kadar içinden çıkmadı. Daha sonra Hamdi ve Osman tekli koltuğa geçip dinlenmeye başladı. Ama Damla'nın dinlenmeye niyeti yoktu. Adamların birini kadınlığına aldı ve üstüne çıktı diğerini ağzıyla sömürüyordu. Adamlardan birisi parmağıyla götünü yoklamaya başlamıştı.Amınından akan sıvılarla ıslattığı parmağını götüne sokuyor, kendi zevk sıvısı ile götünü kayganlaştırıyordu. Damla anlamıştı neler olabileceklerini ama zevkin doruklarındaydı şu anda. Hiçbir şeye karşı koyamıyordu. Derken adam ağzında çıkıp yavaşça götünü zorladı.

- Dur ne olur yapma. Oradan hiç yapmadım.

- Bir daha başka yerden yapmak istemeyeceksin hep oraya isteyeceksin.

- Ne olur hepsini alamam yapma.

- Sen daha neler alırsın seni küçük fahişe.

Ve adam sonuna kadar kökledi.

- Ahhhhhhh.

- Kasma rahat bırak kendini.

- Ohhhh evet evet erkeğim ohhhhh

- İşte böyle.

- Hadi sikin durmayın tüm deliklerimi doldurun. Hem amımdan hem götümden sikin beni sikicilerim.

İki adamın arasında tost olmuş inliyordu damla. Diğerleri ise ona hayran hayran bakıyordu. Zevk almaya başlamıştı artık önce acı verdi ama şimdi delice istiyordu. Hamdi ve Osman'ın siki yavaştan hareketlenmeye başlamış Damla'nın yanına geçmişlerdi. Diğer iki işçi ise boşalmak nedir bilmeden Damla'yı sikmeye devam ediyordu. Damla iki yarakla pestil gibi olmuştu. Hamdi önüne gelip sikini ona doğru uzattığında dudaklarını ısırmış ve gözleri hafif kaymıştı zevkten. Üçüncü siki de yiyordu şimdi ağzından hem de. Iımmmmmhh diye ses çıkardı. Hamdi ağzından sikmeye başlamıştı, öyle ki gırtlağına kadar sokup çıkarıyordu. Osman ise onlara bakıp 31 çekiyor bir yandan da Damla'nın göğüslerini okşuyordu. Sik ağzından çıktığı zamanlar zevk çığlıkları atıyordu.

- Bunca zaman tek yarakla nasıl doymuşum ben?

- Seni yarağa doyuracağız. Her yerde sikeceğiz.

- Ohhhh. Evet erkeklerim sikin beni. Yarağa doyurun. Onsuz bırakmayın beni. Onsuzluk ne demek bilemezsiniz.

Derken önce diğer iki işçi boşlamak üzereydi Damla'nın içinden çıkıp göğüslerine boşaldılar. Kaç zamandır boşalmıyor gibilerdi. Oluk oluk akıttılar. Bunu görüp dayanamayan Osman da Damla'nın göbeğine doğru boşaldı. Ağzında kalmıştı Hamdi o da kökledikçe köklüyordu. Vantuz gibi emiyordu sikini. Ağzından çıkmadı Hamdi. Damla'nın başına tuttu ve döllerini ağzına akıtmaya başladı. İlk salvosu boğazında patladı. Önce hoşlanmadı daha sonra içinde bulunduğu zevk ortamı sayesinde yuttuğu döllerin tadı damağında kalmıştı. Beşi de bir yere yığılmış aynı oda içerisinde çırılçıplak yatıyorlardı. Damla ilik gibiydi adeta. Yerde seks tanrıçası gibi yatıyordu. İşçilerin sikleri inmiş yana devrilmişti. Sabah olmak üzereydi neredeyse. Bodrum katındaki işler ise hala bitmemişti. Bu durum işçilerin iş yavaşlatması sonucu 10 gün daha böyle sürdü. 10 gün boyunca işçiler evlerine hiç gitmediler. Damla'yla her pozisyonda sikiştiler. Damla 10 gün boyunca 4 erkeği aslanlar gibi idare etti. İşçiler iş bittikten sonra hiç ayrılmak istemeseler de Damla yeni yaraklara çoktan yelken açmıştı bile. Artık daha cesur ve daha iştahlıydı. 

 

 

>>>>>

 

 

Damla işçilerin gitmesiyle beraber büyük bir yalnızlığa düşmüş gibi hissediyordu. 10 gün boyunca 4 erkeğin sikini yemişti oysa ki. Şimdi büyük açlık çekiyordu. Artık giyim kuşamında sınır tanımıyordu.

Denize ve havuza çok seksi ve minicik bikinileriyle giriyordu. Tüm erkekleri adeta deli ediyordu. Kalçaları ve göğüsleri ortada kalıyordu. Damla genelde beachlere giderdi fakat bu sefer biraz da kafa dinlemek için kuytu az insan olan bir kumsalda güneşleniyordu. Bikinisinin üstünü çözüp çıkardı. Yüz üstü güneşlenmeye başladı. Vücudunun kıvrımları adeta sanat gibiydi. Kusursuzdu. Birden yanında Mustafa ve Mert belirdi.

- Damla ne yapıyorsun burada yalnız başına?

- Oh Mustafa iyi ki geldiniz benimde canım sıkılıyordu tek başıma.

Adamlar çok seksiydi. Damla dudaklarını ısırmıştı onlara bakınca. Kaslıydılar ama kararındaydılar. Aşırı değildi bu da ayrı bir hava katıyordu. Üstlerinde ufak deniz şortu vardı ikisinde de ve sikleri belli oluyordu. Damla'ya karşı adeta siper almışlardı. "nasıl da güzeller" diye düşündü Damla. Evlerine gittiğinde kendisi hakkında söyledikleri geldi aklına ıslanmıştı.

- Güneş kremini kim sürecek diye düşünüyordum ben de.

İkisi de atladı adeta kavgaya tutuşmuşlardı. Damla kıkırdıyordu. Sonra araya girdi.

- Tamam canım biriniz sırtıma sürsün biriniz önüme.

Tamam deyip anlaştılar. Mustafa atladı hemen sırtına sürmek üzere davrandı.

- İyice sür Mustafa'cığım.

- Tamam damlacığım sen hiç merak etme.

Mustafa Damla'nın sırtına yedire yedire sürüyor bir yandan da masaj yapıyordu.

- Ohhhh Mustafa'cığım ellerin dert gömesin çok iyisin.ohhh.

Mustafa adeta kendinden geçmişti siki kazık gibi olmuştu ve saklayamıyordu. Damla'nın sırtı dönük olmasaydı rezil olabilirdi. Ortalarda kimsecikler de kalmamıştı. Üçü sahilde yapayalnızlardı. Zaten burası çok da bilinen bir yer değildi.

- Damla'cığım işçilerin işi biraz uzun sürdü galiba.

- Sorma Mert'ciğim elleri biraz ağırdı ama işlerinin ehlilermiş ohhh çok iyilerdi.

- Sen de mi kaldılar?

- Evet canım ya işleri çabuk bitirsinler diye yer ayarladım onlara ama gene uzun sürdü. Neyse ki bitti iş de tatil başladı artık.

Damla birden önünü döndü. Mustafa'yla Mert yer değiştirirken Mustafa'nın kazık gibi dikilmiş sikini gördü Damla. Ama görmemezlikten geldi sadece gülümsedi. Mert göbeğinden başladı Damla'nın bacak arasında kadınlığının kenarlarında gidip gelirken Damla'nın içi gıdıklanmıştı. Tahrik olmuştu Mert'in ellerinden. Mert adeta okşuyordu Damla'yı. Parmak uçlarına kadar kremliyordu. Derken üstlere çıktı. Göğüslerinin etrafında dönüyordu. Damla'nın içindeki kıpırtı dayanılamayacak boyuta varmıştı. Kendisi de dahil herkesi şaşırtacak bir harekette bulundu. İplerini çözdüğü bikinisinin üstünü çıkarıp attı.

- Göğüslerimin vücudumdan ayrı renkte olmasını istemem. Hadi Mert onları da kremle.

- Zevkle.

Mert Damla'nın göğüslerini avuçladıkça siki şortunu yırtacak seviyeye geliyordu. Mustafa ise sikine dokunamıyordu dokunsa patlayacak duruma gelmişti. Mert Damla'nın göğsünü avuçladıkça damladan mırıltı sesleri geliyordu. Göğüs uçları sertleşmişti tahrik olduğu belli oluyordu. Daha fazla dayanamayarak 

"Hadi denize girelim" dedi. Koşturarak denize doğru arkası dönük koştu. Göğüsleri bir o yana bir bu yana sallanıyordu. Mustafa ve Mert ayağa kalkıp Damla'nın peşinden gittiklerinde Damla kahkahayı bastı. Ve arkasını dönüp denize atladı. İkisinin de siki kazık gibi olmuş ve bunu saklamaları da imkansız hale gelmişti. İkisi de koşarak denize atladı Damla'nın yanına geldiklerinde Damla ellerini ikisinin de sikine attı ve onları şortlarından kurtararak özgürlüğe kavuşturdu.

Damla gözlerini kısmış tüm yakıcılı ile ikisine de bakıyordu. İkisinin de sikini sıvazlıyor çocuklarsa hareketsiz halde taş kesilmişlerdi. Bu kadar çabuk olmasını beklemiyorlardı. Mert birden kendine çekip öpmeye başladı Damla'yı. Dudaklarını sömürüyordu adeta. Mustafa arkasına geçip sikini sürtüyordu kalçalarına. Nefislerdi. Nasıl da bakımlı ve dirilerdi.

- İki erkek az gelir şimdi sana dedi Mert.

- Nasıl yani?

Damla şok olmuştu. Yoksa işçilerle beraber yaptıklarını görmüşler miydi. Tanrım rezalet bir şey olabilirdi bu.

- Aslanlar gibi yedin hepsinin siklerini. Biz de sana baka baka 31 çektik. Sıramızı bekledik.

- Biz sürekli seni izliyorduk Damla. Senin ateşli vücudunu düşlüyorduk. İşçilerin evden 10 gün ayrılmaması da içimize kurt düşürmüştü.

- Tanrım muhteşem manzaraydı Damla. Hepsini perişan ettin. Siklerini sömürdün.

Damla şok halindeydi ama olan olmuştu artık. Koy vermişti her şeyi aldığı zevklere bakıyordu.

- Off yarakları perişan etti beni. Hepsi sizin suçunuz.

- Neden?

- Niçin?

- Bilgisayarınız da açık unuttuğunuz porno yüzünden oldu tüm bunlar. O hatunu nasıl sikiyorlardı.

- Böyle olacağını bilseydik sana daha önce izletirdik.

Damla birden denizin dibine daldı ve sikleri eli ile hızlı hızlı sıvazlamaya başladı. Önce Mustafa sonra da Mert patladı suyun içinde dalga dalga ilerliyordu dölleri. Offf manzara müthişti. İkisi de Damla'yı öpmeye başladı.

- Durun bakalım daha yeni başlıyoruz. O sikleri yemeden bırakmam kimseye.

Damla iki siki de tuttuğu gibi kıyıya doğru çıkmaya başladı usulca.

***

Üzerindeki su damlacıkları parıldıyordu. Elinde 2 tane kocaman sikle yürüyordu onları çeke çeke, göğüsleri sallana sallana. Manzara müthişti dudaklarını ısırıyordu zevkten. Adamlar ise kendilerinden geçmişlerdi., yaşadıkları inanılmaz şeylerdi. Damla adamların arasına geçip eğildi. Siklerini tekrar yalamaya başladı. Deniz suyunun tuzu Damla'yı yakmıştı. Damla bir o siki bir diğerini yalıyordu. Zevkten uçmuş gibilerdi hiçbir şey umurlarında değildi. Daha sonra ayağa kalkıp adamlarla öpüşmeye başladı. Nasıl ateşli öpüşmeydi o. Neredeyse Mustafa ile Merti yiyecekti Damla. Aç kurtlar gibi saldırıyordu. Bikinisinin altının iki yanındaki ipleri çözdü Damla. Artık her şey ortadaydı. Birden Mustafa'nın kucağına atladı. Mustafa'nın siki Damla'nın kadınlığına girdi. Arkasına dönüp Mert'e baktı. Davetkar bir bakıştı. Mert Damla'yı okşuyordu. Kalçalarını, sırtını heryerini.

- Offf hadi Mert. Bilerek mi yapıyorsun. Bak seni bekliyorum. Yarım bırakma bu anı.

- Geliyorum hayatım benim. Kadınım. Seks tanrıçası gibisin resmen.

Mert sikini sıvazlayıp Damlanın arka deliğine soktu.ahhh diyebildi sadece. İkisi de yavaş hareketlerle gidip gelmeye başladı. Damla tost olmuştu iki erkeğin arasında. İki eli de Mustafa'daydı. Bir elini geri atıp Mert'e de sarıldı. İki erkeğe de sarılmıştı şimdi.

- Bu güzelliği niye sakladı bizden?

- Ohhh ne saklaması yanıyorum sizin için baksanıza ahhhh.

- Biz senin komşunuz her zaman yardım ederiz.

- Bu yardımı sevdim. Evet evet çok sevdim. Ohhhh çok güzel. Hep böyle yardımlar istiyorum sizden.

Damla üstlerinden indi daha sonra. Mustafa yere uzandı. Damla yavaşça hedefe yerleştirdi kendini. Gidip geldikçe göğüsleri Mustafa'nın yüzüne çarpıyordu. Mert ayaktaydı. Damla'ya uzattı aletini. Damla büyük hırsla yalamaya başladı. Emiyor sömürüyordu resmen. Immmhhh ımmhhhh diye sesler geliyordu damladan. Halinden memnundu görünen. Bu manzarayı gören biri olsa porno film çevriliyor zannedebilirdi. O kadar profesyoneldiler ki.

- Daha önce açık havada yaptınız mı? Diye sordu Damla.

- Ohh yoo bebeğim yapmadık hiç. Ama yapmak lazımmış.

- Evet müthiş bir şey.

Damla sarhoş gibiydi. Zevk sarhoşu. İki yarak açık alanda herkesin görebileceği bir yerde onu sikiyordu.

Mustafa daha fazla dayanamadı. Geliyorum dedi. Sikini çıkartıp Damla'nın sırtına doğru boşalttı spermlerini. Bire bir kalmışlardı. Damla hala emiyordu sikini. Mertin kalçalarına tırnaklarını geçirdi zevkin etkisiyle. Mert de damlayı saçlarından kavrayıp sikine bastırmaya başladı. Daha sonra Damla'yı sırt üstü yatırıp sikini göğüslerinin arasına yerleştirdi. Git gel yapmaya başladı. Mert kendinden geçmişti. Zevkin doruklarındaydı artık. Damla ise göğüslerine yeni görev vermiş onları bastırıyordu arasında gidip gelen alet için. Mert daha fazla dayanamayarak ohhhlar içinde patladı. Damla'nın yüzü gözü sperme bulanmıştı. Bu onu daha fazla tahrik etmişti o da tekrar zevki yaşamış ve rahatlamıştı. Bir süre üstünden kalkamadı mert. Damla Mert'in bacakları tutuyordu. O da kımıldamıyordu. Zevkin doruklarına çıkmışlardı. Bir sesler geliyordu uzaklardan. Hemen mayo ve bikinilerini akıp denize yıkanmaya koştu üçü beraber. Müthiş seksten sonra yorgunluklarını yüzerek atmalıydılar. Damla'nın ellenmedik yerini bırakmadılar denizde. Sürekli parmakladılar okşadılar. Damla o gün eve gidene kadar kim bilir kaç kere boşalmıştı. Fakat saymak gibi bir olaya girememişti bile.

 

 

>>>>>>>>>

 

Damla seksi bikinilerini giymiş saat 10:00 gibi kahvaltısını da yaptıktan sonra seksi topuklularını giyerek beache doğru gidiyordu. Mustafaların villaya baktığında ses soluk gelmediğini görmüştü. Anlaşılan çok yorulmuş çocuklar diyordu. Kıkırdayarak yürümeye devam etti. Beach siteye yakındı. Muhteşem görüntüsü ile herkesin dibini düşürüyordu. Sahil kesimi olduğu için herkes bu tarz giyiniyordu ancak çoğunun altında mini şort vardı. Damla marinanın önünden geçmek durumunda kalmıştı. Herkes dönüp dönüp ona bakıyordu. Bu onun da hoşuna gidiyordu aslında. Birden kendi adını duydu. Önce önemsemedi ancak ses giderek yakınlaşıyordu.

- Damla? Hey Damla...

Sonradan arkasına dönerek baktığında şaşırmıştı. Karşısında yöneticisi vardı. Çalıştığı şirketten Çağrı beydi. Çağrı bey yakışıklı sayılabilecek 36 yaşında esmer uzun boylu saçları yüzünün önlerine düşecek düzeyde uzun iki dil bilen maddi durumu iyi biriydi.

- Damla hanım çok yoruldum koşarken.

- Özür dilerim Çağrı bey. Bana seslendiğinizin farkına varamamışım.

- Neyse boşver şimdi ne işin var burada?

- İzne çıkmıştım hatırlarsanız. Aslında sizin izne çıkacağınızı ben bilmiyordum.

- Doğru söylüyorsun, çok sıkıldım ailevi problemler falan kaçıp geldim buraya. Tekneyle mavi tur yapıyorum. Daha çok Çeşme'deyim aslında pek çıkmıyorum. Ya niye burada konuşuyoruz. Geçelim yata orada konuşuruz.

Önce kararsız kaldı Damla ama karşısındaki hem yöneticisi hem de kibar bir beydi. Ve de tekne değişik olabilirdi. Beache her zaman gidilebilirdi.

- Tamam Çağrı bey.

Damla tüm seksiliği ile kalçalarını hareket ettiriyordu. Topuklu terlikleri adeta kalçalarını iki kat daha seksi kılmıştı. Çağrı ile beraber yata geçerken tüm gözler de üzerlerindeydi.

- Eee Damla ne işin var burada eşinle mi berabersin?

- Yok ya yalnızım.

- Hayırdır?

- Yok yok. Öyle bir şey değil izin alamadı eşim ondan dolayı. Ev işleri tadilatı falan vardı da ondan dolayı erken geldim ben de.

- Anlıyorum iyi yapmışsın tabi. Bir şeyler içer misin?

- Tabi ki soğuk varsa eğer.

- Tamam bakalım. Viski iyi midir?

- Olur. Sizin eşinizle ilgili mi sorunlar var?

- Şimdi bunları konuşup da tadımızı kaçırmayalım.

- Pardon. Sizi üzmek istememiştim.

- Yok ya tamam boşver şimdi. Açılalım mı?

- Olabilir tabi.

Yatta ikisi de yalnızdı. Çağrı teknenin halatlarını çözüp demir aldıktan sonra açıldılar. Masmavi denizin içinde ufacıktılar. Damla olayın ahengine bırakmıştı kendini. Teknenin önüne geçip güneşlenmeye başlamıştı bile. Çağrı dümen başında kaldı epey bir süre. Oradan Damla'nın güzelliğini seyrediyordu.tanrım ne güzel diye iç geçirdi. Damla güneşin altında bronzlaşırken Çağrı'nın onu seyrettiğinin farkına vardı. Kalçalarını ona yönelik hareket ettiriyordu. Birden aklına olayı daha netleştirmeliyim diye düşündü. Bikinisinin üstünü çözüverdi. Muazzam göğüsler artık Çağrı'nın görebilmesi için ortaya çıkmıştı. Güneş yağından alıp biraz da göğüslerini ovuşturdu. Çağrı gözlerine inanamıyordu. Gördükleri karşısında aleti giderek sertleşiyordu. İş arkadaşıydı ama netice de alımlı bir kadındı. Artık demir atmanın vakti geldi diye düşündü çağrı. Güzel bir koya da gelmişlerdi. Çağrı dümeni bırakıp Damla'nın yanına geldi.

- Çağrı bey kusura bakmayın biraz rahat davrandım galiba. Göğüslerini elleriyle kapatarak hemen toparlandı.

- Yoo öyle düşünme Damla. Sen rahat hissediyorsan benim için hiç sorun değil. Ayrıca vücudun güzelse sergileyeceksin tabi ki.

- Damla gülümseyerek böyle düşündüğünüz için sevindim. Ellerini göğsünden çekerek rahat rahat güneşlenmeye başladı.

- Ayrıca göğüslerin de çok güzel.

- Çok teşekkür ederim. Sen niye çıkarmıyorsun üzerini? Bana eşlik etmek istemez misin?

- Tabi ki ne demek.

Çağrı üzerini çıkardığında Damla şok geçirmişti.böyle bir vücut beklemiyordu ondan. Gayet kaslı sportif yapılı biriydi Çağrı bey.

- Sizin de vücudunuz çok iyiymiş Çağrı bey.

- Teşekkür ederim Damla. Artık bey demeyi de kesebiliriz. Tatildeyiz öyle değil mi?

- Ya alışkanlık bilemedim. Pekala Çağrı. Eşinle neden aran bozuk?

- Bazı sebeplerden ötürü.

- Ne gibi mesela. Hadi anlat ama tatildeyiz öyle değil mi aramızda bir resmiyet olduğunu düşünmüyorum artık, gülümseyerek.

- Cinsel sebepler dedi.

Damla bu cevabı vermesini istiyordu belki de ama yine de bi doğruldu pardon dermiş gibi. Bir doktor gibi yanına yaklaştı. Çok üzüldüm dedi ve ondan olayları anlatmasını istedi. Çağrı kıvama gelmişti. Anlatıyordu. Aletinin sertleştiğini ancak ilişkiye giremediğinden ötürü karısı ile ayrılma noktasına gelmişti. Eşi onu aldatıyordu ve buna da göz yumuyordu. Damla acımıştı adeta. Yakışıklı bir erkekti zengindi ve işinde de gayet başarılıydı. Belki de iş hayatı onu bu hale getirmişti.

- Beni gördüğünde etkilenmiyor musun? Seni tahrik etmiyor muyum? Güzel değil miyim sence?

Deyiverdi damla. Çağrı şaşırmıştı. Ne diyeceğini bilememişti. Aleti sertleşmişti ama böyle bir soruyla karşılaşmayı da beklemiyordu. Damla'nın elini tutup aletine götürdü.

- Sence?

- Bence çok güzel.

- Öyle mi diyorsun?

- Kesinlikle.

Ellerini Çağrı'nın göğsünde gezdirmeye başlamıştı. Çağrı olanlara inanamıyordu. İş arkadaşı resmen onu taciz ediyordu. Göğüs uçları sertleşmişti. Etkileniyordu. Ellerini saçlarına daldırdı. İliklerine ulaşmıştı Çağrı'nın. Gözleri tamamen kapalı bir şekilde kendini damla'ya bırakmıştı. Damla işini bilen bir afetti. Ve şu anda bir fahişe gibi işini ustalıkla yapıyordu. Onu yavaş yavaş öpmeye başladı yalıyordu vücudunu. Göğüslerini çağrının ağzına kadar değdirip çekiyordu. Şortunu indirdi. Aleti dikti söylediği gibi. Fena sayılmazdı. Onu değerli bir şeymiş gibi kavradı. Muazzam bir şekilde de emiyordu.

Çağrı'nın gözleri kısıldı. Olanların mutluluğu ona fena halde kendinden geçirmişti. Çağrı bacaklarını okşamaya başladığında ise damla ağzındakini çıkarıp teknenin önündeki korkuluklara dayanarak Çağrı'yı davet ediyordu. Çağrı bu daveti geri çeviremezdi. Henüz kurumayan sikini damla'nın hazinesine sokuverdi. Damlanın ağzından bir ohhh çıkıverdi. Çağrı git gel yapıyordu hızlı bir şekilde. Olanlar onu aşırı bir şekilde tahrik etmişti. Hiçbir hastalığı kalmamıştı. Siki dimdik ve gayet iriydi.

- Oh çağrı sakın durma hadi. Hadi evet işte böyle.

- Ohh Damla harikasın. Evet öylesin. Sen tam bir afetsin.

- Bu olanlar aramızda kalmalı.

- Oh bebeğim bunca zaman neredeydin?

- Sokmaya devam et hadi.

- Bu hazineyi saklamak yok artık.

- Ahh işte böyle.

Çağrı içinden çıkıp başını kadınlığına dayadı. Muazzam bir yalama ile karşı karşıyaydı damla. Zevkten neredeyse aklını kaçıracaktı. Saçlarını sımsıkı tutup olayı sertleştirdi. Daha da zevk almak istiyordu. Sekse doymuyordu. Seks tatilinden başka bir şey değildi yaptığı. İşyerinden bir amiri onu sikiyordu. Bunu duysalar eğer bir daha orada nasıl çalışabilirdi. Üstelik evliydi ve eşini de seviyordu. Sadece farklı heyecanlar arıyordu. Teknede sevişmek de gayet güzeldi.

- Yala erkeğim, bitir beni.

- Oh bebeğim benim, çok tatlıymış.

Damla birkaç kaç orgazm olmuştu ve sularını tatmıştı çağrı. Sıra Çağrı'daydı. Damla göğüslerinin arasına aldı o büyük aleti. Çağrı artık doruk noktasındaydı.

- Oh bebeğim boşalmak üzereyim.

- Yıka beni patronum.

Patronum kelimesi onu aşırı tahrik etmişti. Ve büyük patlamasını yaşıyordu. Damla'nın göbeğine göğüslerine boşalıyordu. Oluk oluk boşalıyordu Çağrı. Ve Damla'nın yanına yığılıverdi. Kulak memesini yalıyordu Çağrı.

- Bebeğim benim sen benim kurtarıcımsın.

- Olur mu öyle şey sendeki cevher hiç de fena değilmiş.

- Kocanı bırak beraber olalım. Ben de benim fahişeyi boşarım. orospu gitsin altına yattığı erkeklere muamele etsin.

Damla doğruldu, ayağa kalktı ve göz kırparak deniz atladı. Masmavi sulara, ardından çağrı çırılçıplak atladı. Çağrı'nın Damlayı bırakmaya niyeti yoktu. Atladığı gibi dudaklarına yapışmıştı bile.

 

>>>>>>>>>>

 

Telefon çaldığında birden doğruldu. arayan Halil'di yani kocasıydı. saç baş dağınık göğüsleri fora bir şekildeydi.

-Hayatım.

-Aşkım nasılsın?

-İyiyim tatlım nasıl bitirebildin mi işleri?

-Bitti bitti aşkım ustalar gitti işte ben de ev işleriyle uğraştım yerleştirmesi uzun sürdü.

-Uğraşmasaydın o kadar bi kadın tutsaydın keşke.

-Hallettim bebeğim ya. sen nasıl yaptın işlerini bitirebildin mi?

-Bitirdim sayılır bebeğim ben de pazar günü yanındayım aksilik çıkmazsa.

Birden ahhhhh çekti Damla. Çağrı boynunu yalıyordu. Buna hiç dayanamazdı. kocası ne olduğunu sordu. Damla da durumu kurtarmak adına

-Ahh bebeğim seni çok özledim, yanımda istiyorum seni.

-Ben de özledim bebeğim az kaldı geleceğim.

Telefonu kapattıktan sonra Damla Çağrı'nın üzerine çıkmıştı.

-Demek yaramazlık istiyorsun.

Yavaşça göğsünden aşağıya doğru kaydı. üzerindeki çarşafı bir çırpıda fırlatıp attı. artık karşı karşıyaydılar. uyuyan devi uyandırmaya niyetlendirmişti Damla.

Bu ufaklık tam ağzıma layık.

Hmmmm tadı nasılmış acaba.

-Canımmm harikasın..

Damla büyük bir iştahla yalıyordu Çağrı'nın erkekliğini. Çağrı da yılların eksikliğini gidermeye çalışıyordu. Büyük bir hazzın içerisindeydi. Ağzından çıkarıp göğüslerinin arasına aldı. Hızla git gele dayanamayan Çağrı kuvvetli bi şekilde boşalıyordu Damla'nın göğüslerine. Çağrı'nın gözlerinin içine bakarak onun üzerine doğru gelip göğsüne yattı. Dudaklarına öpücük kondurdu. Kırk yıllık aşıklar gibi sarıldılar.

Kahvaltılarını teknede yapacaklardı. Güzel bir koyda demirlemişlerdi. Çağrı'nın tişörtünü giymişti Damla ve beraber kahvaltıyı hazırlıyorlardı.

-Halil pazar günü burada olacakmış.

Buna biraz bozulmuştu Çağrı. Bir şey diyemedi.

-Yani iki günümüz kaldı öyle mi?

-Öyle tatlım.

-O halde bu iki günü iyi değerlendirelim ne dersin?

-Ne gibi mesela?

-Akşama güzel bir kulübe gitmekle başlayabiliriz mesela.

-Tamam tatlım.

Akşama eğlenmek üzere anlaştıktan sonra kahvaltılarını etmek için masayı hazırlamışlardı. Güzel deniz manzarası eşliğinde güzel bir kahvaltı yapıyorlardı. eski iş yeni sevgili olarak.

Akşam vakti gelip çatmıştı. Damla bir afeti devran olmuştu. Straplez mini bir elbise giymişti. Altında topuklu ayakkabıları kalçalarını meydana çıkarmıştı. Saçları ve makyajı ile adeta tüm erkeklerin siklerini kaldırmak için can atıyordu. Koluna girmiş ona eşlik eden Çağrı ise bu durumdan hoşnut sayılırdı. Tüm erkekler kulübe girişte ikisine daha doğrusu Damla'yı süzüyor Çağrı'nın yerinde olamadıkları için hayıflanıyorlardı.

Denize kıyısı olan bir kulüptü bu. Elit, gösterişli ve belli bir kesimin girebildiği bir yerdi. Adı da Dirty club'dı. İçeriye girdiklerinde loş ortamda kimse kimseyi net olarak göremiyordu. Ancak spot ışıklar arada bir geçtiğinde net olarak seçilebiliyordu insanlar. açık hava olmasına rağmen sis ve duman ortamı ağırlaştırmıştı. ve tabi ki buram buram alkol kokuyordu.

Çoğu kulüpteki gibi burada da sandalyeler yeterince değildi. ve Damla ile Çağrı sandalyesiz bir masada ayakta duruyorlardı. Gerçi bu durum Çağrı'nın işine geliyordu. damlaya daha yakın oluyor ona dokunup sokulabiliyordu. damla bir kokteyl söylemişti. Çağrı ise viski istemişti. etraflarına bakınıyorlardı.O ara Çağrı da boş durmuyor eli Damla'nın poposunda geziniyordu. Çaktırmadan da etrafa bakıyordu bu durumu gören var mı diye. Arada boynuna öpücükler konduruyordu Çağrı.

Gece ilerlemiş Damla çakırkeyif olmuştu. Çağrı ise zurna gibiydi. Artık hareketlerini kontrol edemiyordu. Herkes bir köşede sevişiyordu adeta. Çoğu yer karanlık olduğu için belli belirsizdi her şey. Ama birden gözü bir şeye takıldı. Siyahi biri vardı barın önünce Damla'ya bakarak oturuyordu ve eli de aletindeydi. Aman allahım bu nasıl bi şey böyle.

Adam pantalonunu çok aşağıdan kavramıştı. Eğer aleti oraya kadar uzanıyorsa bu çok büyük bi şey olmalıydı.Bugüne kadar hiç boy sorunu yapmamıştı ama tatilde yaşadıkları onu fena halde değiştirmişti. Tatmin oldukça dahasını da istiyordu. Dudaklarını yaladı Damla. Adam bunu bi işaret olarak algıladı. Sandalyesinden indi. Ancak Damla paniklemişti. Yanındaki Çağrı'ya baktı hiç bir şeyin farkında değildi.

-Aşkım ben lavobaya gidiyorum diye kulağına fısıldadı.

Birden lavobaya yöneldi Damla. Adama bakarak gidiyordu.

Damla kendini zor atmıştı tuvalete. Aynaya baktı derin bir iç çekti. Elbisesini ve saçlarını düzeltti. Makyajını tazeledi. Yanında hemen bir bayan vardı o da zilzurna sarhoştu.

O işini bitirip çıktıktan sonra kafasını kaldırıp aynadan arkasına baktığında o siyahiyi görmüştü. Şok halindeydi. arkasını dönmesiyle beraber adam dudaklarına yapışmıştı bile. Aman allahım neler yapıyordu damla böyle. Kocasını aldattığı adamla eğlenmeye geliyor onu da tuvalette başka adamla aldatıyordu. Bu kadarı ona da fazlaydı. Birden ittirdi adamı. Adam Damla'yı kaçırmamak için elini tuttu Damla'nın ve aletine götürdü. damla büyük şok yaşıyordu tekrar. Sahiden çok büyüktü. Böyle bi şey hiç görmemişti. Bu sefer Damla adamın dudaklarına yumuldu. Onu bir kabine doğru çekti kapıyı kapadı. Büyük bir iştahla sevişiyorlardı. Damla'nın dudaklarını yiyordu siyahi. Damla adamın tişörtünü bir çırpıda çıkardı göğüslerini yalıyordu. Adam çok kaslı çıkmıştı. Atletik bir yapısı vardı. damla onu öperken zenci onu adeta parçalıyordu. Kalçalarını sıkıyordu. Aleti artık pantalona dar geliyordu. Damla bu durumu anlayıp oraya eğildi ve bu tutsaklığa bir son verdi. özgürlüğüne kavuşmuştu. Hediyesini ise Damla sunuyordu ona. Aleti sahiden de kocamandı. Onu yalamaya başladı. Ağzına sığmasa da onu büyük bir iştahla yalıyordu. Girdiği kadarını alıyordu ağzına. Zenci kendinden geçmişti. Damla'nın kadınlığı sırılsıklamdı. Zenci onu bir çırpıda kaldırdı önce elbisesinin altını belinde toparladı. Daha sonra başını onun kadınlığına gömüp yalamaya başladı. Nasıl bir ahhhh çektiyse Damla dışarıdan bile duyulmuş olabilirdi. Gözleri kısılmıştı.

Ahhhh, ımmhhhh hadi ama bunu bana yapma. Hadi onu artık istiyorum diyordu Damla. Adamsa başını işinden ayırmıyordu. Aamla zencinin saçlarını çekiyordu. ohh bebeğim sen nasıl bi şeysin. ahhh ahhhh hadi ama..

Zenci Damla'yı kucakladığı gibi kabine dayadı. Aletini tek seferde sokmuştu. Damla yırtılmış olmalıyım diye düşündü. Bir çığlık attı. o anda tuvalete biri girmişti. Damla zenciye sarılmış kalçalarını hareket ettiriyordu. Zenci bağırmasın diye ağzını kapatmıştı Damla'nın. Şehvet ihtiras tutku heyecan her şey vardı. Damla çoktan orgazm olmuştu. Kadının işi çok uzun sürmedi ve dışarı çıktı. O andan itibaren zenci duraksız gidip geliyordu. Damla'yı kucağından indirip eğilmesini istiyordu. Damla görevi anlamıştı. ve bunu canı gönülden istiyordu. Adam damlaya doğru mastürbasyon yapıyordu. Damla ise ağzını açmış bekliyordu. ve zenci okyanus gibi patlıyordu. Damla elbisesine gelmesin diye tüm menileri ağzında karşılıyordu. Bir tek damla bile düşürmeden hepsini ağzında biriktirmişti. ve onları klozetin kapağını açıp tükürdü. Zenci ise üzerini toparlıyordu. ve onu kaldırıp dudaklarından öptü zenci eline de bir kağıt parçası sıkıştırıp tuvaletten kimseye farkettirmeden çıktı. Damla klozete oturmuş aldığı zevki sindirmeye çalışıyordu. Bir gece kulübünün tuvaletinde tanımadığı biri ile hatta adını bile bilmediği bir zenci ile sevişmişti. Tam bir fahişe gibiydi. zencinin eline tutuşturduğu kağıdı açıp okudu. Telefon numarası yazıyordu altında da adı. Tommy.

Damla üzerini düzeltip kabinden dışarı çıktı. İçeride bir bayan vardı. Aynaya baktığında çenesinde biraz meni kalmıştı. Bunu yanındaki kadın da farketmişti. hemen temizledi makyajını tazeledi. Kadına göz kırparak tuvaletten ayrıldı.

İçeride Çağrı'nın yanına geçerken zenci bara oturmuş içkisini yudumluyordu. Yandan da onu süzüyordu. Damla verdiği kağıdı zencinin görebileceği bir şekilde çantasına koydu. Çağrı'nın yanına geçtiğinde ona hemen bir öpücük kondurdu.

-Hayatım nerede kaldın?

-Tatlım midem kötü olmuş herhalde içkiden.

-Tamam bebeğim merak ettim ben de.

Damla Çağrıyı kıvama getirmişti . Dudaklarını yalayarak ise zenciye bir göz kırptı. Yaşayacaklarımız daha bitmedi dercesine.

Kendi ağzından;

-Hayatım hoşgeldin!

-Hoşbulduk sevgilim.

Kocam kaç zamandır ortalarda yoktu. İş sebebiyle olsa da bu kadar uzun bir ayrılık yaşamamıştık. Onu özledim desem çok gerçekçi olmazdı. Çünkü çok farklı duygular yaşamıştım ama yine de eşimi seviyordum. Sonuçta belli mevkilerde insanlardık. Sıradan değildik. İş arkadaşım ve komşumla yaşadıklarım başıma büyük işler açabilirdi. Bu kadar yakın olan kişilerle yapmamalıydım. Gerçi olan olmuştu çok da zevk almıştım. Bi kere de düşünmeden içimden ne geliyorsa öyle davranmıştım.

Hemen ona bir şeyler hazırladım. Yoldan geldi ve aç olmalıydı. Üzerini değiştirip yanıma geldi. Bana arkadan sarıldı. Hemen gevşedim. Beni özlediği her halinden ve sertliğinden anlaşılıyordu. Ben de bir nebze de olsun özlemiştim aslında. ona mutfakta bir şeyler hazırlarken aletini kalçama dayamıştı. Ben de ona karşılık veriyordum. Geriye doğru iktiriyor onun daha da sertleşmesini istiyordum.

-Sen acıkmadın mı yoksa?

-Acıktım görmüyor musun?

-Yoooo...

Bu arada ben hareketlerimi hızlandırmış ve halil kendinden geçmek üzereydi neredeyse boşalacaktı.

-Nasıl göstermem gerek sence?

Arkamı dönerek aletini avuçladım. Onun yeri ayrıydı bambaşkaydı sahiden.

-Mesela buradan başlayabilirsin.

dedim sikine dokunarak. Onu serbest bırakmasını istiyordum. O da bu isteğime karşı gelmemişti. Hemen özgürlüğüne kavuşturmuştu. Elimle kavradım alev gibiydi yanıyordu.

-Ben yokken nasıl dayandın bu açlığa peki?

Klasik kadın güdüsüyle soruyordum ve bir yandan da sıkıyordum cevabını beklercesine.

-Sen yokken sadece seni hayal ederek kendimi tatmin ediyordum. Ne güzel de yalardı seni diyordum.

Daha fazla dayanamamıştım ben de hemen onu ağzıma alarak tatmin etmeliydim. eEvet bu tadı özlemiştim ben de. Bir yandan da Halil'in gözlerine bakıyordum kısılmışlardı. Zevk aldığı her halinden ve hırıltılarından belliydi. İştahla yalıyordum. zevk suları karışmıştı damağıma. Birden çıkardım ağzımdan.

-Başka kadınlarla olduysan bunu koparırım.

diyerek onu tehdit ettim. Kıskanıyordum her kadın gibi.

-Hadi bebeğim ne olur devam et. Senden başka asla, hadi devam et durma.

Şu ada ne desem yapacak durumdaydı. Daha fazla zorlamadım. devam ettim. Elimle de mastürbasyon yapıyordum aletine aynı zamanda. Daha fazla dayanamadı. O ağzımdan çıkarmaya çalışsa da ben istemedim ona bir hediye vermek istemiştim. Çünkü bunu ona hiç yapmamıştım. 

Mutlu olmuştu. Meniler ağzıma birikmişti. Başkasıyla olmadığı belliydi gayet kuvvetli boşalmıştı. Onları yutmuştum.

-Aşkım harikasın. seni çok özlemişim.

Kalkıp dudağından öptüm cevaben. Banyoya doğru yürüdüm tüm seksiliğim ve kışkırtıcılığım ile. Aynada kendime baktım ve gülümsedim. Temizlendim. Elimi yüzümü yıkayıp içeri geri döndüğümde eşim onun için hazırladığım tostu yiyordu. Bebeğim gel yanıma otur dedi Halil. Onun yanına geçip göğsüne yaslandım.

Altımda mini bir etek vardı içime de çamaşır giymemiştim. Tahrik etmeyi seviyordum. Eşim yeni de gelmişti işe de yaramıştı aslında. Üzerimdeki askılı badiden sütyensiz göğüslerim belli oluyordu. Çok yüksek olmasa da topuklu ayakkabılarım ayağımdaydı. Eşim geldiği için giymiştim o bunu çok seviyordu Gerçi ben de seviyordum. Ayaklarımı karnıma çekmiş kocamın göğsüne yaslanmış hasret gideriyorduk. Derken kapı çaldı. 

Halil ben açarım diyerek kapıya yöneldi ben ondan boşalan yere uzanmıştım. duyduğum ses ile irkildim. Mustafa'ydı gelen. İşin kötü tarafı eşim onu içeriye davet etmişti. Tanrım korktuğum başıma gelebilirdi. Acaba mustafa bir delilik yapıp durumu eşime söyler miydi? 

Mustafa ile yüz yüze gelmiştik bile. Mahcup bir şekilde tokalaşmıştım bile.

-Hoşgeldin Halil nasılsın?

-İyiyim sen nasılsın?

-İyi ben de işte ne olsun daha yeni gelebildim. Damla'ya da işi gücü yükledim burada zaten.

Ben karıştım söze o anda.

-Yok sağolsun yardım ettiler.

-Ettiler derken.

-Kuzenimden söz ediyor Mert yanıma gelmişti de bir kaç günlüğüne

-Sahi gitti mi kuzenin?

-Evet gitti dün akşam.

-Sağol Mustafa ya iş güç ancak gelebildim yoksa yalnız bırakmazdım Damla'yı.

-Komşuluk hangi günler için. Ben de arabayı görünce hoşgeldine geleyim dedim.

-Tabi iyi yapmışsın.

Sohbet koyulaşıyordu ama ben tedirgindim hala. Kocam bi süre sonra izin isteyerek tuvalete gitti. Bunu fırsat bilen Mustafa hemen yanıma sokuldu. Beni öpmeye kalkıştı. Yapma desem de engel olmak neredeyse imkansızdı.

-Yapma Mustafa. Kocam geldi artık öyle bir şey olması mümkün değil.

-Emin misin?

-Evet hem de gayet.

-Bak kızım istediğim gibi davranmazsan her şeyi anlatırım kocana.

-Sana inanmaz ki inkar ederim.

O anda telefonunu cebinden çıkardı ve bir fotoğraf gösterdi şok yaşıyordum sahilde Mert ile çekilmiş fotoğrafım vardı. Mert içime girerken bizi çekmişti. Tanrım bunu nasıl farkedemedim. zZaafımdan faydalanıp elini eteğimin altında attı. Kadınlığımda dolanıyordu elleri.

-Şu benim ufaklığa hayat ver hadi tatlım.

Mecbur isteklerini karşılamak durumundaydım. Feci halde faka basmıştım. Elimi aletine atıp şortunun üzerinden okşamaya başladım.

-Akşam sana mesaj atacağım bi bahane uydurup geleceksin?

-Hayır bu akşam olmaz ne olur bunu yapma bana?

- Gelmezsen eşinin telefonuna bu fotoğraf gider benden demesi.

Aletine daha haşin davranıyordum. Yine de zevk aldığı anlaşılıyordu. İçeriden eşimin sesi yaklaşıyordu elimi çekip yanından uzaklaştım. Gözüken oydu ki daha maceralarım bitmemişti ama bunun da intikamını mutlaka almalıydım. 

Yaz kaçamağı başıma hangi işleri açmıştı.