Kocama Aşığım Ama Başka Yarraklar Yiyorum!



(Hikaye için Sertap'a teşekkürler)


Selam. Ben Sertap. Bu hikayemi evli olan kadınlara, bu büyük tadı kaçırmamaları ve hayatlarında alabilecekleri en büyük mutluluğa ulaşabilmeleri için yazıyorum. Mutlu bir evliliği olan bir çiftiz. İzmirde oturuyoruz ve 3 yaşında bir kızımız var. Ben bir şirkette üst düzey yöneticiyim, eşim de bir reklam firmasında iyi bir mevkidedir. Evliliğimizin ilk 5 yılı boyunca çok güzel bir ilişkimiz vardı ve seks hayatımızda da gayet iyi bir birlikteliğimiz olduğunu düşünüyordum. Bunu düşünmemdeki sebeb, işlerimizin yoğun olmasına rağmen haftada bir gün sevişmemiz, seks yapmamız ve bunun bana yetmesi ve her sevişmemizde, seks yapmamızda orgazm olabilmem, eşimi sevmemdi.


Geçen yıl bir toplantı için İstanbula gitmem gerekiyordu. İstanbula gittiğimde toplantı gayet iyi geçti, ama oldukça da yorgundum. Otele gittim ve bir duş aldıktan sonra yatakta biraz uzandım. Birkaç saat uyumuşum, uyandığımda saatin 22 olduğunu fark ettim. Oldukça da acıkmıştım, bu saatte ne yiyebilirim diye düşündüm, üzerime yaz olduğu için ince bir bluz ve mini etek geçirdim, makyajımı yaptıktan sonra aşağıya otelin lobisine indim ve resepsiyona neler yiyebileceğimi sordum. O anda saat 23 olmuştu ve resepsiyondaki görevli otelin barında içecek ve yiyecek bir şeyler bulabileceğimi söyledi. Otelin barına doğru giderken o kapıdan girdiğimde hayatımda çok yeni ve güzel bir şeylerin başlayacağını nereden bilebilirdim. Bara gittim oturdum ve barmen bir sandviç hazırlayabileceğini söyledi. Barda 6-7 çift ve 5-6 yalnız erkek ve ben vardım.


Sandviçim geldi, yedim ve bir kadeh şarap içtikten sonra tam kalkacaktım ki, yalnız erkeklerden biri gözüme ilişti. Çok yakışıklı bir erkekti ve 35 -36 yaşlarındaydı, gözlerimi ondan alamıyordum. Bir kadeh daha şarap içtim, sonra bir kadeh daha istedim. O sırada beklemediğim bir şey oldu, o yakışıklı genç bana doğru yaklaştı ve bana yanıma oturup oturamayacağını sordu. Çok heyecanlanmıştım, “Tabii buyurun!” dedim. Tanıştık, oturdu. Adı Hakandı. Biraz konuştuk. Gerçekten çok yakışıklıydı, kumraldı, saçları oldukça kısa kesilmişti ve ona çok yakışıyordu. Birden sıcak bir ortam oluştu, çok iyi espriler yapıyor, beni güldürüyordu. Saat bu arada gece 1 olmuştu ve bar iyice hareketlenmişti. Romantik bir şarkı çalıyordu ve çiftler dans ediyorlardı. Hakan, “Dans edelim mi?” dediğinde, hemen, “Olur! Böylesine yakışlıklı bir erkekle dans edilmez mi hiç?” dedim. Ve bunu ona nasıl söylediğime ben de şaşırdım, biraz yüzümün kızardığını hissettim.

Dans etmeye başladık ve ona dokununca bacak aramda bir sıcaklık hissetim. Sanki birden bütün kan amıma hareket etmişti. Bir süre sonra daha yakından dans etmeye başladık. Bu arada konuşuyorduk da. Aklıma birden eşim ve kızım geldi, doğru bir şey yapıyor muydum, ama ondan çok hoşlanmıştım, suçluluk duygusu hissediyor ama kendimi alamıyordum. Bu arada Hakan beni iyice kendine doğru çekmişti, vücutlarımız birbirine iyice değiyordu. İnce bluzumun altında sert ve sıcak bir şeyin bana değdiğini hissediyordum, Hakanın penisi kalkmıştı ve bu sıcaklık kanımı hareketlendirmişti. Ben daha da sarıldım. Yarım saat kadar dans ettikten sonra tekrar oturduğumuzda, Hakanın, “Daha fazla vakit kaybetmeyelim istersen!” dediğinde ne demek istediğini anlamıştım. Ama bunu yapabileceğimi hiç düşünememiştim. Eşimi düşünüyordum. Eşim beni bir keresinde aldatmıştı, ama ne de olsa o erkekti. Kızıma karşı sorumluluklarım, Hakan güvenilir bir erkek mi, hastalık kapar mıyım soruları ard arda geliyordu.

Üstelik daha önce hiç bir erkeğe bu gözle bakmamıştım. Benim için tek bir erkek vardı, o da eşimdi. Elime eşimden başka erkek eli değmemişti diyebilirim. Eşimi çok seviyordum, ona aşıktım ve hiç aklımda böyle bir fikir bile yoktu. Nedense buna benim de hakkım vardı diye düşündüm, ama yine de cesaret edemiyordum, hiç tanımadığım bir erkekle nasıl birlikte olabilirdim, daha sonra beni ve ailemi rahatsız eder miydi, beni başkalarına anlatır mıydı acaba. Büyük bir ikilemin içindeydim, ne diyeceğimi bilemiyordum, denemeli miydim bilmiyordum. Siz olsaydınız ne yapardınız acaba? Ama içimde öyle bir his vardı ki, canım seks istiyordu, yabancı bir erkekle bunu konuşuyor olmak da bana ayrı bir heyecan veriyordu. Hakan çok iyi niyetle, “Boş ver, teklifimi unut, özür dilerim, bir an seni çok istedim, cesaretim için affet!” dedi. Bir anda cesaretimi toplayıp dudaklarını öptüm. Ve o tad hala içimi kıpırdatır, harikaydı, bütün vücudum ateşler içindeydi sanki. Hemen, “Nereye gideceğiz?” dedim. “İster senin odana çıkalım, istersen benim evime gidelim, çok hoş bir evim var, nasıl rahat edersen. İstersen bize gidelim sadece uyuyalım, her şey sana bağlı!” dedi.

Beraber çıktık ve otelin park yerindeki Lüx bir Jeepin kapısını açtığında, kendi kendime ne yaptığımı sorguluyordum, sarhoş değildim ve çok heyecanlıydım, ağzımın kuruduğunu hissetim. İstanbulu pek bilmiyordum, ama Sarıyere doğru giderken konuşuyorduk. Eşimden ve kızımdan bahsettim. Hakan bekarmış. Evi müstakil bir evdi ve çok güzeldi. Ne iş yaptığını sorduğumda iş adamı olduğunu söyledi. Evin içi de çok güzeldi ve zevkle döşenmişti. Salonda oturduk, karnımın acıktığını söyledim ve beni mutfağa davet etti, dolapta bir şeyler olabileceğini, bakmamı söyledi. Dolabı açtığımda çok sevdiğim o çikolatalı pastayı gördüm ve bir parça alarak salona geçtik. “Televizyon seyredelim mi?” dedim, hala çok tedirgindim. Ve bana hiç sarkıntılık etmeden konuşuyorduk. Televizyonu açtı, kumandayı bana verdi. Onun bu sakin hali beni rahatlatmıştı, huzursuz değildim artık ve TV’nin kanallarını zaplamaya başladım, paralı yayınların birinin Erotik kanalı çıktı birden karşıma. Bir kadın ve iki erkek sevişiyorlardı, paralı yayınlarda bu kadar açık porno gösterdiğini bilmiyordum. Kadın erkeklerden birinin penisini ağzına almıştı, diğeri de kadını sikiyordu. Çok heyecanlandım, ama Hakana da bakamıyordum. Hakan, “Seyretmek istersen porno CD’ler de var, bak istersen.” dedi ve televizyonun yanındaki kütüphaneyi gösterdi.

Ayağa kalktım ama bacaklarım resmen titriyordu. Kütüphanenin yanına gittiğimde en az 100 tane porno CD den oluşan porno kolleksiyonu vardı. Üzerlerinde resimler de vardı. Hepsine tek tek baktım ve Hakana, “Ne çok CD’in var!” dedim, güldü. Üzerinde Big Dicks (Büyük Yarraklar) yazan CD’yi Hakana uzattım, seçtiğim CD’yi görünce gülüştük. Hakan CD’yi Playere taktı ve “Ben bir duş almak istiyorum, olur mu? Sen seyret!” dedi, ben de başımı salladım. Hakan gitti ve ben seyretmeye başladım. Daha önce pek porno film seyretmemiştim, eşimle 1 veya 2 kez seyretmiştik, evliliğimizin ilk yıllarında. Eşimle seyrettiğimiz filmdeki erkeklerin penisleri öyle büyüktü ki, kocamınki onların yanında küçücük kalıyordu. Eşimle Penis boyları hakkında biraz yorum yapmış ve sonra da eşimin Penisini ölçmüştük, eşiminki 16 cm idi. Ama Hakanın CD’sindekiler, eşimle seyrettiğim filmdekilerden çok dah büyük ve kalındı.

Yaklaşık 20 dakika sonra Hakan banyodan geldi, üzerinde bornoz vardı ve yeni yıkanmış hali çok hoştu. “Nasıl gidiyor?” dedi. Ben de filmdeki Penislerin ne kadar büyük olduğunu söyleyerek, “Baksana, bunlar gerçek değil herhalde?” dedim. Güldü. “Neden gülüyorsun?” dediğimde, “Benimki onlardan daha büyük ki!” dedi. İnanmadım, “Yalan söylüyorsun!” dedim. Yanıma geldi, “İnanamıyorsan bornozun altına bak!” dedi. Ben de, “Yalan, kesin yalan!” dedim. Bu arada, hem izlediğim filmden, hem de Hakanla bunları konuşmaktan amımın suyu akmaya başlamış ve oldukça ıslanmıştı, külodum bile sırılsıklamdı. Hakanın Penisi bornozun altında ve burnumun önünde duruyordu. Ben oturuyordum, Hakan ayakta duruyordu. Hakanın gözlerine bakarak bornozunu aralamak için ellerimi uzattım. Bornozunu açtığımda gözlerim aşağıya kaydırdım ve kocamdan başka ilk defa bir erkeğin Penisi ile karşı karşıyaydım. Okadar heyecanlanmıştım ki onu çıplak görünce, amımın ısındığını hissediyordum. Üstelik dediği gibi, Penisi inik haliyle bile öyle büyük ve kalındı ki, inik hali kocamın penisinin kalkmış halinden çok daha büyüktü. Çok şaşırmıştım ve öylece bir kaç saniye dona kalmıştım. Gözlerimi ondan alamıyordum, çok büyük ve kalın olmasının yanında çok da güzel bir penisti. Bir penisin bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Tam ona dokunacaktım ki, Hakan beni kollarımdan tutarak kaldırdı ve bornozunu çıkardı. Tamamen çıplaktı ve vücudu çok güzeldi. Dudaklarımdan öpmeye başladı, ben de kollarımı boynuna dolayıp sarıldım. Kocamdan başka bir erkeğe çırılçıplakken ilk defa sarılıyordum, çok güzel bir histi. Sonra o beni öperken poposunu elledim, öyle güzel ve değişik bir duyguydu ki anlatamam. İki elimle poposunu sıkıca sıktım ve bana doğru çektim onu. Sonra heyecanla Penisine baktım, ki ben ona yarrak diyeceğim, yarrağı gittikçe büyüyor ve devleşiyordu adeta. Bir elimle yarrağını tuttum ve bir elimle poposunu tutuyordum. Hakan elleriyle eteğimi kaldırarak popomu ellemeye başladı. Hakanın yarrağını öpmek istedim, normalde Penisi ağzıma almayı çok sevmezdim, kocamın penisini de mümkün olduğunca öpmezdim, yani benim midemi bulandırırdı genelde, kocam istediği halde ben öpmezdim. Ama Hakanın yarrağını öpmek için içimde dayanılmaz bir istek duyuyordum. Zorlukla dudaklarımı Hakanıın dudaklarından ayırdım ve önüne eğildim. O harika yarrak karşımda duruyordu, iki elimle onu ellerime aldım, büyüklüğünü nasıl tarif etsem, bir büyük salam kadardı. Elimde dünyanın en güzel yarrağı vardı.

Hakanın yarrağının başından öpmeye başladım, tadı çok güzeldi, kocamın Penisini öperken hiç böyle hissetmemiştim. Demek ki yarrakların tadı da farklı olabiliyormuş, bu sefer hiç midem bulanmıyordu, dudaklarımı yarrağından uzaklaştıramıyordum, her milimetrekaresini öpmek, yalamak istiyordum. Hakan beni kaldırdı ve bluzumü çıkardı. Göğüslerim büyük sayılmazdı ve hafif sarkıktır diyebilirim, ama heyecandan göğüs uçlarım dimdik olmuştu. Hakan dudaklarını meme uçlarıma değdirdiğinde adeta zevkten çıldırdım. Hakan biraz sonra eteğimi de çıkardığında sadece külodum kalmıştı üzerimde. Kocamdan başka bir erkeğin karşısında sadece küldumlaydım. Aslında başka bir erkeğin karşısında soyunamıyacağımı, vücudumdan utanacağımı düşünüyordum. Kendimi pek güzel bulmuyordum, ama Hakandan hiç utanmadım, onun karşısında çıplak olmak hissi, onun benim göğüslerime, küloduma bakıyor olması hissi ve benim onu çırılçıplak görüyor olmam kadar harika bir şey olamazdı.

Hakan külodumun üstünden popomu, amımı okşuyordu, “Külodun ne kadar ıslanmış!” dedi. Ben de, “Bu yarrağın karşısında ıslanmasın da ne yapsın, harika bir yarrağın var, kocamın Penisinin iki katından bile büyük, kocamınkini öpmeyi pek sevmezdim ama senin yarrağını ağzıma almak istiyorum, yatar mısın?” dedim. Hakan beni tutarak yatak odasına çıkardı. Yatağı oldukça büyüktü ve çarşaflar tertemizdi. Yatağa yattı, yarrağı dimdik bir abide gibi duruyordu. Hemen yarrağını öpmeye başladım. Harika kokuyordu, derin bir nefes aldım, kokusunu içime çektim. Hakan popomdan tutarak beni çevirdi ve amımı külodumun üzerinden öpmeye başladı. Harika öpüyordu. Gerçi kocamın da amımı öpmesinden hep hoşlanmışımdır. Ama evli bir kadın olarak, başka bir erkeğin dudaklarının, dilinin amının dudaklarında gezmesinin çok daha başka güzel hisler uyandırdığını fark ettim.

Külodumu çıkarıp amımı yalamaya devam ederken, ben de hayatımda gördüğüm ve o anda elimde tuttuğum en güzel yarrağı öpüyor, yalıyor, kokluyor, içime sindire sindire emiyordum. Bu arada taşaklarını da yalamayı ihmal etmiyordum, onları yalamak ayrı bir zevkti. Amım yalanırken, başka bir erkeğin o güzel yarrağını yalamak ne harika bir şey, anlatamam. Burada bir şey çok önemli, kocamı seviyordum ve onunla iyi seks yapardık, ama başka bir erkeğin kollarında olmak, başka bir erkeğin yarrağının yanında olmak, ona dokunmak öpmek, onu hissetmek öyle bir şey ki anlatamam, normalde ben böyle şeyleri hiç tasvip etmezdim ve eşini aldatan kadınlara çok kızardım. Herhalde en az yarım saat ben onun yarrağını, o da benim amını yaladı, doyamıyordum ona. Ama artık onu içime sokmak istiyordum, ancak acaba içime girer miydi, o kadar büyüktü ki, asla içime girmez bu dedim kendi kendime. Sonra Hakana dönüp, “Bu benim amıma girmez, çok büyük!” dedim. Hakan, “Merak etme, kadınların Vajinası genişleyebilir, bir de çok heyecanlanınca daha da büyüyebilir!” dedi. Beni sırtüstü yatağa yatırdı ve üzerime doğru geldi, çok korkuyordum, çünkü acıdan çok korkarım.

Hakan yarrağının başını sırılsıklam olmuş amımın dudaklarına sürtmeye başladı. Ben, “Hadi ama, sik beni!” diye yalvarıyordum artık. Yarağını amıma sokarken acıyla bağırdım, çok büyüktü ve girmiyordu. Hakan, “Acıyorsa girmeyeyim!” dedi. Ben, “Hayır, deli misin? Sik beni! Onu içimde istiyorum!” diye bağırıyordum. Bir kaç kez yarrağının başını sokup çıkardıktan sonra amım genişlemeye başladı ve artık hemen hemen yarısını sokuyordu. Ve ben çok mutluydum, çünkü dünyanın en harika şeyi beni sikiyordu. Ama onun hepsini içime almak istiyordum, Hakanıın poposundan tutarak kendime çekiyor, onu daha çok hissetmek istiyordum. Artık iyice çıldırmıştım, “Beni daha hızlı sik erkeğim, benim sikicim ol!” gibi birçok şey söyledim. Yaklaşık 30-40 dakika beni hiç durmadan her pozisyonda sikti. Bu kadar uzun sikebilmesi de harika bir şeydi. Amım acıyor, ama çok büyük de zevk alıyordum, artık üst üste orgazm oluyordum. O beni sikerken en az 5 kez boşaldım. Herhalde filmlerde gördüğümüz o mükemmel sikişme sahnelerinden çok daha güzel bir şeydi ve sanki bulutlar üzerinde uçuyordum.

5 yıl boyunca kocamın beni çok iyi becerdiğini düşünmüştüm, ama şimdi fikrim tamamen değişmişti. Kocamdan aldığım zevk bunun yanında hemen hemen hiçbir şey değil gibiydi. Böyle bir şeyi yaşayacağımı hayal bile dahi edememiştim, hiç de düşünmemiştim. Bence bu genelde Türk kadınının aptallığı gibi geliyor. Erkekler aldatabilir, biz aldatamayız, erkekler kadınlara bakabilir, her kadını sikmek ister gibi bakar, benim kocam gibi, biz kadınlar bakamayız, biz hiç bir erkeğe bu beni ne güzel siker diye bakamayız, ben de böyleydim, hiç böyle bir şey düşünemezdim. Ancak şu bir gerçek ki, sokakta gördüğümüz erkeklerin bir kısmı hem yakışıklı ve hem de güzel penisleri, yarrakları vardır ve bizi aslında şimdi sikildiğimizden çok daha güzel sikebilirler, bunları hiç düşünmeyiz. Hakanın mükemmel yarrağı ve onun mükemmel sikişi ve aldatmanın harika hissi benim fikirlerimi değiştirdi. Bunun üzerinde çok düşündüm ve yaşadıklarımı yazmaya karar verdim.

Bana çılgın diyebilirsiniz. Eskiden ben de çoğu kadınlar gibi düşünüyordum. Oysa şimdi evliliğimiz de halen güzelce devam ediyor. Artık İstanbula gitmeyi çok seviyorum ve artık çevremdeki erkeklere bakarken onların yarraklarını düşünüyorum, hayal ediyorum. Artık eşimle daha çok porno film seyrediyoruz. Eşime özellikle, “Büyük yarraklı erkeklerin filmlerinden getir!” diyebildim ve eşim de bana, “Tabi ki tatlım, yeter ki sen iste!” diyerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Bu olay bizi birbirimize daha çok bağlasa da, ben kadınlığımın tadını doyasıya çıkarmaya devam ediyorum açıkçası.




Ben Amcam ve Kocam



Çıplaklık benim ailemde asla yadırganan veyahut ayıp olarak karşılanan bir olay olmamıştır. Babamı küçük yaşlarda kaybetmiştim. Bundan sonra annem kısa sürede başka bir adamla evlenmişti. Öz babamı aslında hiç hatırlamıyordum. Ailem; çoğu ailenin aksine çıplak vücudun asla utanılacak bir şey olmadığını anlatarak geçirmiştim hayatımı. Yetişkin olana kadar evimizde genellikle çıplak veya çıplaklığa yakın kıyafetler giyerek yaşamıştım. Ailecek yazları naturist kamplarda geçirirdik. Üvey babamla annemin tanışması bu kamplardan birinde olmuştu.
Murat, evliliğimizin ilk aylarında evimizde nasıl bu şekilde çıplak ve cesurca dolaştığımı anlayamıyordu. Tabii ki bu durum evimize arkadaşlarımız geldiğinde geçerli değildi. Bu her zaman bizim aramızda olan bir şeydi. Bir çok insan kendi vücudundan neden utandığını anlamasam da çıplaklığa karşı bir ön yargı ile yaşadıklarını biliyordum.

Sadece bir kaç defa dışarıdan söylemiş olduğumuz pizza için gelen pizzacıya kapıyı çıplak olarak açmıştım. Sanırım bu pizza dükkanında bir mit olmuştu.

Normalde 30dk bulan pizza sipariş teslimi bizim için geçerli değildi. Tabii ki de her gelen aynı sahneyi yaşamıyordu. Fakat bu durumdan ben hiç şikayetçi değildim.
Aslında hiç de film yıldızlarına benzemiyordum. Evet zayıf ince biriydim 36B göğüs ölçülerim kahverengi küçük göğüs uçlarım, kahverengi kısa saçlara sahiptim.

Vajinamın üstünde V şeklinde tıraş etmeyi seviyordum .Bacaklarım çok uzun olmasa da şekilli ve kalçam yuvarlak hatlara sahipti.
Okul yıllarımdan bu güne seks benim için bir mit olmamıştı. Bazen nemfomanyak olduğumu bile düşünüyordum. Okulda çıktığım çocuklardan birisi bana


“Seks seninle yaşıyor” demişti. Sanırım doğruydu.


Lise yıllarım bitip üniversiteye geldiğimde ailemin yanından ayrılmıştım. Aynı anda bir kaç sevgilim oluyordu. Hatta bazıları ile beraber aynı anda buluşuyor ve sevişiyorduk. Bundan hiç şikayetçi değildim. Erkek arkadaşlarımın bazıları şikayet ettiği anda onlardan ayrılıyordum. Adım üniversitede kısa sürede orospu,kaşar ve sayamayacağım bin türlü sıfatla bezenmişti. Gerçekte kızların bana özendiğini biliyordum. Fırsatları olsa aynı şeyleri yaşamak istediklerini ama kendilerinden,çevrelerinden ve ailelerinden çekindikleri için bu isteklerine gem vuruyor olduklarını da biliyordum.
Aynı kızlar yurt duşlarında bile kendilerinden utandıkları için sıkı sıkı örtünüyordu. Daha önce belirttiğim gibi film yıldızları hatlarına sahip değildim. Fakat bu özgüven yoksunu insanlar gibi de değildim. Kendimi belki çok seksi olmayan yanlarımla seviyordum.

Murat ile okul yıllarımda tanışmıştım. İlk onunla çıkmaya başladığımızda ondan başka 2 erkek arkadaşım daha vardı. Hepsinin birbirlerinden haberi vardı. Hepsinin ayrı bir özelliğini seviyordum. Bir süre sonra diğer ikisinden ayrıldım yenileri geldi ama Murat hep oradaydı. Sabırla sadece onun olacağım günü bekliyordu.
Bazı zamanlar bana geldiğinde evde diğer erkeklerde oluyordu. Bazı günler hep beraber sevişiyorduk.


Tüm bunlara rağmen Murat bir orospuya aşık olmuştu. Ondan hiç bir şey saklamadım. O benim olduğum gibi kabul etmişti.

Muratla kısa sade bir merasimle evlenmiştik. Yakın akraba ve arkadaşlarımız dışında kimsenin olmadığı bir merasimdi.

Misafirlerimizden birisi benim en sevdiğim amcam Cüneytti. Cüneyt amcama küçüklüğümden beri hayranlık duyuyordum. Uzak yerlere yaptığı seyahatlerden her zaman elleri hediyeler ile dolu olarak geliyordu. Ben dizinde oturuken bana belki de hiç görmeyeceğim uzak yerlerdeki insanlardan bahsederdi.

Cüneyt amca bir süre sonra artık uzak doğuya gitmeyi bıraktı. Bunun yerine ithalat işi kurdu. İlk başlarda tökezlemiş olmasına rağmen, kısa sürede bunu aşarak ticarete tutunabilmişti.

Evlendikten sonra artık çalışmıyordum. İlk başlarda geç kalmak, tüm gün evde tembellik yapmak cazip gelsede bu rutin tekrar eden ve kısır döngü beni sıkmaya başlamıştı.

Bu sırada bir Pazar geç kahvaltısında Cüneyt amca bana iş teklif etti. İş yeri liman bölgesindeydi. Buradaki antrepoda çalışacaktım. Depoya gittiğimde karşımda üzerinde Çince yazılar bulunan karton kutulardan bir dağ karşılamıştı beni. Burası şehre biraz uzak olmasına rağmen geniş alanlar için ucuz kiralar vardı.

İlk gün Cüneyt amca ile depoyu gezdik. Sonra yaklaşık 50.000Usd değerindeki malzemelerin listeleri üzerinde çalıştık. İş kolay görünüyordu. Cüneyt amca bu malları iki katı fiyatına satıyordu.

Benim görevim ortalığı düzenlenmesinde fikir vermek, müşterilerin gözünü boyamak ve telefonlara bakmak olacaktı. Fakat buna rağmen gayet yüksek bir maaş teklif etmişti.

Cüneyt amca nudizm hakkındaki yaşayış tarzımızı bilmesine rağmen kendisi tatillerimizde bize pek eşlik etmiyordu. Sadece beni bir seferinde çıplak görmüştü. Ama genç kızlık zamanında yaşanan bu olaydan sonra Cüneyt amcanın beni daha fazla çıplak görmeyi arzuladığını hissedebiliyordum.

Yaklaşık bir hafta iş ile ilgili döküman ve evrakları hazırlamakla geçti. İşe resmi olarak başladığım ilk gün ise diğerlerinden farklı olarak gerçekten seksi şeyler giymiştim. Micro mini eteğim kalçamın 4-5 parmak altında bitiyordu. Eğildiğimde iç çamaşırım kesinlikle gözler önüne seriliyordu. Üstten düğmelerini açmış olduğum bluzum ile dekoltem göz alıcıydı kesinlikle. Amcam tüm gün boyunca benim vermiş olduğum frikiklerin hiç birini kaçırmamıştı.

İşin ilk haftası tam anlamıyla bana verilmiş olan tüm işleri kısa sürede bitiyordum. Her gün işe farklı bir dekolte ile geliyor amcamın kaçamak bakışlarını yakalıyordum.
Fakat bu da beni sıkmaya başlamıştı. İş ile ilgili daha oyalayıcı ve zevkli şeyler bulmak istiyordum. Amcam bu konuda olabildiğince ketum davranıyordu.
İşimin 3ncü haftasında ithalat evraklarını doldururken direk olarak;

“Cüneyt amca, eğer müşterilere daha çok ilgi gösterip onların tahrik edersem satışlarımız artar mı?”

Cüneyt amca bu beklenmedik cesurca soru karşısında afallamıştı.

“Sen evli değilmisin?”

“Onları sadece tahrik edeceğim sonuçta hiç birisi ile evlenmeyi düşünmüyorum”
“Peki ya Murat?”

“Sonuçta onun hiçbir şeyden haberinin olmasına gerek yok”

“Tahriklerinin sonunda müşteriler belki senin sınırlarını zorlamak isteyebilirler” dedi

 Cüneyt amca.

“Beni bilirsin, hayatım boyunca seks konusu benim için su içmek gibi olmuştur” demiştim yüzüne bakmadan.

Cüneyt amcam bu kadar cesurca ve bu kadar açık konuşmamı beklemiyordu.

“Ben sadece müşterilerin noktalı yerleri imzalamalarını hızlandırabilir mi diye soruyorum?”

“Tabii ki” diyerek onaylamıştı .

“İstersen onlardan istediğim imzaları alırken çalışmamı izleyebilirsin” demiştim gülümseyerek.

“Böylece belki performans primi bile alabilirim. Ayrıca biliyorsun sonuçta nudist olarak yetiştirildim benim için sahip olduklarımın başkaları tarafından görülmesi çok normal” dedim.

Ayağa kalkarak yavaşça bluzumu çıkardım.Cüneyt amca yutkunmakta bile zorluk çekiyordu. Bluzumu çıkararak masaya fırlattım.Hemen peşinden de sutyenimi. Artık göğüslerim gözler önüne serilmişti.

“Bu manzara karşısında noktalı yerleri imzalamayacak adam yoktur” dedi yutkunarak.

Görecekleri daha bitmemişti. Yavaşça eteğimin fermuarını açtım. Eteğimi tutack bir şey kalmadığından etek artık yerdeydi. Cüneyt amcam ağzı açık beni izliyordu. Ellerimi külotumun lastiklerinden geçirerek davetkar bir şekilde çıkardım. Artık karşısında topuklu ayakkabılarım haricinde tamamen çıplaktım

“Beni sikmeni istiyorum” dedim. 

Yıllardır Cüneyt amcamın kucağında otururken pantolunun kıpırdamalarının fantezilerini kuruyordum. Artık hayallerimde yaşattığım organı hissetmek istiyordum

“Prezervatif kullanmalıyım” diye sormuştu amcam

“Hayır unuttun mu ben evliyim sorun olmaz” dedim gülümseyerek

Bacaklarının arasına eğilerek fermuarını açtım. Yarrağı iç çamaşırını zorluyordu. Elimi boxerın içine soktuğumda Cüneyt amcamın en az 19cm lik bir yarrağı olduğunu farkettim. Üstelik en az bileğim kalınlığında idi. Damarları iyice şişmiş ve alev alev yanıyordu.

Cüneyt amca kafasını geriye yaslayarak şimdiden inlemeye başlamıştı. Ağzıma aldığımda ellerini kısa saçlarımın arasına geçirerek kafamı iyice bastırıyordu. Geniş ve kadife yumuşaklığındaki kafasının boğazımın derinliklerini dövdüğünü, her bastırmasında boğazımın genişlemekte olduğunu hissediyordum. Bastırmalarını kontrol edebilmek için bir elimle yarrağını kavrayarak iyice derinlere erişmesini engelleyebiliyordum.

Nefes verme aralıkları iyice sıklaşıyordu. İçime girmeden boşalmasına izin vermek istemiyordum. Kalkarak masaya doğru eğildim. Ellerimle masanın kenarlarından kavramıştım ki Cüneyt amca aynı anda tüm yarrağı ile içime girdi. Kalın,damarlı yarrak artık amımın derinliklerinde geziyor kadifemsi kafası ile rahmimi dövüyordu.
İlk boşalması ile yakıcı ve basınçlı spermler içimi doldurmaya başlamıştı. Hepsini doldurmasını tamamen içimi doldurmasını istiyordum. Hamile kalmam sadece zamanlama meselesi idi. Herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmıyordum. Üstelik Cüneyt amcamın benim yaşlarımda yakışıklı bir oğlu ile gayet alımlı,seksi ve güzel bir kızı da vardı. Ondan daha iyi bir donör zaten olamayacaktı.

Eve döndüğümde Cüneyt amcanın spermleri hala içimdeydi. Yol boyunca bir kısmı bacaklarımdan sızmaya bile başlamıştı.

“Bugün iş nasıldı?” diye sordu Murat

“İyi” diyerek geçiştirdim hemen.

O gece yemek, biraz televizyon izlemiş ve Murat'lada sevişmiştim. Murat’ta tüm spermlerini Cüneyt amcamınkilerinin üzerine boşaltmıştı. İçimde bir kokteyl barındırıyordum.

Amcamla ilişkim o günden sonra daha sıkılaşmıştı.Neredeyse her gün sikişmeye başlamıştık. Eski günlerimde olduğu gibi artık seks yaptığım ve seviştiğim insanlar vardı. Cüneyt amca her gün bitmek bilmeyen salvolarını rahmime dolduruyordu. Her boşalmasını vajinamın içerinde hissetmek çok güzeldi.

Bir kaç hafta geçmesine rağmen hala hiç bir müşteri ile tanışmamıştım. Cüneyt amca her gün beni sikiyordu. Beni tamamen kendine saklamak istiyor gibiydi.
Bir gün işe gelir gelmez Cüneyt amcamın ofisine çıktım.

“Artık şu müşterilerimizle tanışmak ve imzalarını almak istiyorum” dedim
“Hayatımda karşılaştığım en azgın kadınsın. Sam Gillante bugün öğleden sonra burada olacak. İstersen işi sen bağlamayı deneyebilirsin”

Sam Gillante ellilerinin sonlarında bir müşterimizdi. Aslında devamlı müşterimiz olduğundan kolay lokma sayılırdı. Cüneyt amcamın yılda 3-4 defa İtalyaya sevkiyatı oluyordu.

“Merhaba Sam seni yeğenim Meltem’le tanıştırmak istiyorum.Meltem şirketimizde satış sonrası müşteri memnuniyetini sağlamak için çalışıyor” diyerek tanıştırmıştı

Cüneyt amca.

O gün her zamanki gibi kışkırtıcı şekilde giyinmiştim. Üzerimde derin V şeklinde yakası olan kapladığından daha fazlasına dikkat çeken kısa etekli bir tulum vardı. Sam tüm vücudumu inceleyerek elimi sıkmıştı.

“Tanıştığıma memnun oldum”

Biraz lafladıktan sonra Cüneyt amca müsade isteyerek yanımızdan ayrılmıştı. Artık Sam ile ofiste yalnızdım. Masada Sam ile karşı karşıya kalmıştık. Elimdeki dosyaları beraber inceleme bahanesi ile yerimden kalktım. Yanına giderek eğilmiştim. Zaten derin olan dekoltem iyice açılmış olmalıydı. Tüm dikkatimi kağıda vermiş görünüyor arada göz ucuyla Sam’e bakıyordum. Sam kağıtlarla hiç ilgilenmiyordu. Gözleri tulumumun V yakasından görünen göğüslerimde geziyordu. Gözleri ve çıldırtıcı kokusu ıslanmama neden olmuştu. Onu bu hale getirmek çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Kendime bir sandalye çekerek yanına oturdum. Halen kağıtlarla ilgileniyor gibi görünüyordum. Fakat içimi ateş basmıştı. Konuşurken bir ara dizlerimiz birbirine değdi. İlk başta tesadüfi gibi olan bu temaslar giderek sıklaşmaya başladı ve en sonunda artık tamamen bacaklarını dayamıştı.
Biraz daha evrak işiyle uğraştıktan sonra izin isteyerek ofisin asma katından bir şey alacağımı söyledim. Amacım ben yokken ne yapacağını yukarıdaki filmli camdan izlemekti. Yerimden kalkarak yukarı çıktım. Hemen camın kenarına giderek aşağıya baktım. Aynalı cam nedeniyle beni görmeyecekti. Sam gittiğimden emin olduktan sonra elini pantolonun önüne koymuştu. Yavaş hareketler ile mastürbasyon yapıyordu.

Anlaşma formunun çıktısı aldıktan sonra Sam’in yanına indim. İnerken beni görmesinin imkanı yoktu. Bu yüzden yavaşça ve sessizce aşağıya indiğimde eli halen pantolonun önündeki kabarıklıktaydı. İyice azmıştım. Masanın yanına geldiğimde bilinçli olarak elimdeki kağıtları düşürdüm. Kağıtlardan birisi tam istediğim gibi masanın altına girmişti. Eğilerek masanın altına girdim. Kalçam kısa eteğin içinden iyice ortaya çıkmıştı. Tam bu esnada kalçamda bir el hissettim. İlk başta ürkek sonrasında cüretkar. Sam arkamdan kalçalarımı okşuyordu. Masanın altındaydım ve durum çok hoşuma gitmişti. Elleri ile külodumun üzerinden amımı avuçluyordu. Islanmış olduğumu anlamaması mümkün değildi. Omzumun üzerinden baktığımda sadece göğüs hizası altını görüyordum. Kalçalarımın arkasında yerleşiyordu. Bir anda bir eliyle külodumu yana sıyırarak yarrağını amıma dayadı. Zaten iyice ıslanmış amım bu yeni misafirini kolaylıkla kabul etmişti. Yarrağının ortalama boyutlarda olduğunu tahmin ediyordum. Beş dakika bu şekilde siktikten sonra italyanca bir şeyle söyleyerek boşalmaya başlamıştı.
Tamamen boşaldıktan sonra arkamdan çekildi bende masanın altında çıkabildim. Ben üzerimi düzeltirken o da anlaşma kağıtlarını imzalıyordu. Artık ilk satışı gerçekleştirmiştim. Üstelik her zamanki parselden daha fazlasını satmıştım.
Artık müşteriler ile seks rutin hale gelecekti. O günden sonra tüm anlaşmaları ben sağlamaya başlamıştım. Müşteriler geliyor Cüneyt amca bir bahane ile dışarı çıkıyordu. Sonrası kimi zaman hızlı kimi zaman uğraştırarak ama hepsinin sonunun seks olduğu oyun alanı oluyordu.

İşe başlayalı bir kaç ay olmuştu. Güzel satışlarımız varken hamile olduğumu fark ettim. Ama kimden olduğuna dair hiç bir fikrim yoktu. Bu süre içerisinde neredeyse 10-12 farklı kişiyle beraber olmuştum. Cüneyt amcam ve Murat ile yapmış olduğum rutin seksleri saymıyordum bile. Fakat içimden bir ses bebeğin babasının Cüneyt amca olduğunu söylüyordu.

Hamileliğim yedinci ayına girdiğimde Sam yeniden ofise gelmişti. Hamile olduğumu duymuştu. Biraz konuştuktan sonra bana;

“Arkadaşlarımın birinin bekarlığa veda partisi için azgın bir orospu arıyorum.

İstersen bu kişi sen olabilirsin” dedi.

“Hamileyim Sam bu şekilde mi istiyorsunuz?” dedim merakla

“Evet sonuçta hamile kadınların ne kadar sekse aç olduğunu hepimiz biliyoruz üstelik senin gibi daima sekse hazır birisinin hamile kalması ile ulaştığı azgınlıktan yararlanabiliriz. Üstelik bu iş çok karlı olacaktır. Partide yaklaşık 50 kişi olacak ve muhtemelen bunun için sana 5000$ nakit ödeme yapacağız”

Karar vermem sadece 30 saniye sürmüş ve kabul etmiştim. Sam bana nerede, ne zaman olacağına dair bir e-mail gönderdi. Tüm bu organizasyondan Cüneyt amcamın haberinin olmaması için özel dikkat gösteriyordum. Cüneyt amcam onun çocuğunu taşırken böyle bir partide 50 kişinin beni sikmesine asla razı olmayacaktı.
Murata ise bu durumdan hiç bahsetmemiştim. Bebek içi paraya ihtiyacımız olacaktı. Belirtilen gün geldiğinde şeffaf babydollerimden birini çantama atıp taksiye bindim.
Belirtilen adres iki katlı bir villa idi. Kapıyı çalıp içeri girdiğim. Sigara dumanları içerisinde bir çok erkek vardı. Bazıları kağıt oynarken bir kısmı ellerinde içki bardakları ile laflıyorlardı.

Kalabalığın içerisinden Sam hemen yanıma geldi.

“Acele et, hemen soyunup oyuna girmelisin” demişti.

Beraber içeride bulunan bir odaya girdik.Soyunarak transparan babydollu giydim. Saçlarımı tarayarak aynanın önünde son bir kez kendime baktım. İlk defa bu kadar erkek tarafından sikilecektim. Hayatımda hiç bir şey beni bu kadar heyecanlandırmamıştı. Bir ev dolusu azmış farklı erkek ve tek ilgi odağı bir kadın.
İçeri girdiğimde herkes bana dönerek tezahurat yapmaya başlamıştı. Sam herkesi susturarak beni iki hafta sonra evlenecek arkadaşı ile tanıştırdı.

Herkesin bakışları üzerimdeyken dizlerimin üzerine çöktüm. Aslında en kolay olan ilkiydi sanırım 1-2 dakika oral seks ve 2-3 dakika siktikten sonra boşalmıştı.
Damat adayı ayrılır ayrılmaz evde bulunan erkekler etrafımı sarmıştı. Herkes pantolonlarını çıkarmış bana bakarak mastürbasyon yapıyordu.

“Evet beyler kim başlamak ister”

Aşırı heyecanlıydım. Etrafımda çeşitli boy ve kalınlarda bir çok sertleşmiş yarrak vardı. İlk on dakikada 5 kişi amıma 5 veya 6 kişi ağzıma boşalmıştı bile. Amımın içinden ağzımın kenarlarından döller sızıyordu. Yaklaşık 30 Dakika sonra her yerim tamamen döllerle kaplıyken bitmek bilmeyen orgazm yaşıyordum.  Amımın boş kalmasına kimse izin vermiyordu. Boğazıma kadar sokulan yarraklar nedeniyle boğazlarım şişmiş gözlerim kızarmıştı. Hala hayal aleminde hissediyordum.
Ardı arkası kesilmeyen sperm yağmuru artık dinmişti. Bacaklarım o kadar havada kalmıştı ki indirdiğimde üzerinde duracak halim kalmamıştı. Odadaki herkes çıplak vaziyette bir yerlerde sızmış durumdaydı. Ayağa güçlükle kalktım. Amımın içini dolduran tüm spermler kalkmamla beraber amımdan boşalmaya başlamıştı. Ne kadar doluydu. Elimi amıma götürdüğümde dudaklarının açıldığını anladım. 4 parmağım hiç bir zorlukla karşılaşmadan girebiliyordu.

Bebeğim doğduğunda Cüneyt amcaya benziyordu. Fakat bu sadece onunla benim aramda bir sır olarak kalmıştı

Hamilelik etkilerini 2-3 ay içerisinde atarak işime döndüm. Ama yeniden eski seks hızıma dönmem 8-9 ayı bulmuştu. Halen müşteri memnuniyeti için her şeyi yapan işine aşık birisi olarak çalışıyorum.


http://juicywetpeach.blogspot.com/

3 Sik BirdenAldatan kadınlarAmcaAzgınEnsestErotik HikayeEvligangbang storyGerçek HikayelerGrup seksParalı seksPorno hikayeSeks HikayeleriSwingerTeşhirYeğen

Metrobüsteki İki Genç

Benim adım Burcu, özel bir firmada çalışıyorum. İstanbul'da yaşıyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim. Evimiz İstanbul anadolu yakasında fakat yeni girmiş olduğum iş avrupa yakasında ve bayağı uzak. Sonuçta ücret şirket aracı ve yan hakları ile uzun yol daha bir çekilir hale geliyordu. Şirkete ilk girdiğimde idari işler departmanı bana geçici bir araç vermişti. Bu araçla bir süre gidip geldim. Arabadan çok anlamama rağmen araçta bir sorun sezinliyordum. Havalar soğuduğunda araç çalışmasında özellikle sabah saatlerinde sıkıntı artıyordu. Şirkete bildirdiğimde en kısa sürede çözeceklerini söylemişlerdi.
O sabah yine erkenden kalkıp hazırlandım. Özellikle o gün sabah saatlerinde çok önemli bir toplantım vardı. 


Satış işinde olduğumdan bu işin en önemli hilesi olan göze hitap etme konusunda elimden geleni yaparım. O sabah da diğer günler gibi güzel bir makyajla başladım güne, bir kadının seksi olması kendini seksi hissetmesinden geçer. Vücudum bu konuda bana yardımcı olacak kadar güzeldi.Fakat ek olarak kıyafetlerimle bu güzelliği olabildiğince sergilemekten de hoşlanıyorum. Aslında üniversite çağlarından beri teşhircilik ve kendimi sergilemekten zevk alıyorum. Kendimi seksi ve ilgi odağı olarak hissetmek her zaman her kadın gibi benimde hoşuma gidiyor.
O gün diğer günlerdeki siyah jartiyerim, dantelli yarı transparan sütyenim ve siyah çoraplarımla yine aşırı seksi hissediyordum. İç çamaşırlarımın üzerine ince bir kumaştan dizimin 4-5 parmak üstünde biten eteğimi giydim.

Giyinmekle sanırım fazla vakit kaybettim. Acele ile evden çıkarak otoparka gittim. Arabaya binerek kontağı çevirdiğimde başımdan aşağı kaynar sular boşaldı. Arabadan sadece “tık” sesinden başka hiç bir ses gelmiyordu. Biraz uğraştım fakat yapılabilecek pek bir şey yok gibiydi. Şirketteki ilgili kişiyi aradım. Bugün aracı aldıracağını söyledi. Fakat ben toplantıya geç kalıyordum. Hemen sitenin önüne çıkarak bir taksi buldum. Karşıya sadece arabayla geçen birisi olarak uzun süredir toplu taşımayı kullanmamıştım. Aslında en son üniversitede kullanmıştım sanırım.
Taksici karşıya geçmenin en hızlı yolunun Metrobüs olduğunu söylemişti. O gün istanbulda hafif bir kar vardı ve köprüler tamamen kilitlenmişti. Vapur iskelelerine inen yollarında çok kötü durumda olduğunu söylemişti. Yapılabilecek en mantıklı şey metrobüs oluyordu bu durumda.

“Şimdi metrobüs kalabalık olur isterseniz ilk durağa götüreyim” demişti taksici

Mantıklı bir teklifti. Biraz daha uzaktı ama sonuçta şirketten alacaktım taksi parasını. Üstelik oturarak gitmek gideceğimiz yolu düşününce en mantıklı seçim olacaktı.

Metrobüs istasyonuna geldiğimde gecikmeye başladığımı düşünüyordum. Hemen istasyonun merdivenlerine yöneldim. Turnikeleri gördüğümde büyük hayal kırıklığına uğradım. Metrobüsler sıklıkla kalkıyordu ama kesinlikle yeterli değildi. İnsanlar bir anda koca otobüsü dolduruyor hemen sonra diğer geliyordu. Nasıl binecektim bu kalabalıkta. Değil oturmak ayakta yer bulmak bile sorundu.

Bunları düşünürken bir araç durdu kendimi kalabalığa bıraktım ve işte otobüsün içindeydim artık. Hemen orta kısımda bulunan geniş alana geçtim. Otobüsün içi dışarısından sonra gerçekten çok sıcaktı. Paltomu çıkararak elime aldım. Yüzümü cama dönerek yolu izlemeye başladım. Metrobüs üniversite servisi gibiydi. Binenler genelde ellerinde kitapları kulaklarında kulaklıkları ile üniversite öğrencileriydi.Metrobüs duraklara geldikçe otobüsün içerisinde dalgalanmalar ve yer değiştirmeler oluyordu. Bir iki durak sonra iyice dolmuş ve tam anlamıyla balık istifi durumuna gelmiştik.

İlk o zaman hissettim.

Kalçama belli belirsiz bir el dokunuyordu. Acaba tesadüf müydü? Metrobüs çiseleyen kar nedeniyle yavaş ilerliyordu. Hava kapalı olduğundan arkamdaki elin sahibinin yansımasını camdan görebiliyordum. Genç bir üniversite öğrencisiydi.

Duraklara geldiğimizde yavaşladık. Evet kesinlikle tesadüf değildi. Arkamdaki adam kalçamı elliyordu. Eteğimin ince kumaşından jartiyerlerinin klipslerini çoktan hissetmiş olmalıydı. Aşırı bir heyecan duymaya başlamıştım. Karnımda kelebekler uçuşuyordu.

En son ne zaman bu şekilde hissetmiştim acaba.

Hareketsiz kalmamdan cesaret almış olmalı popomu artık okşamaya başlamıştı.

Islanıyordum.

Otobüsün ani frenlemesi ile bu sefer kalçamda bir sertlik hissettim. Arkamdaki genç tamamen bana dayanmıştı. Yarrağı ile tenim arasında sadece iki kumaş parçası kalmıştı. Heyecanım giderek artıyordu. Bir yandan çekiniyor bir yandan devam etmesinin heyecanı sarmıştı bedenimi.

Otobüsün hareketleri ile yarrağını kalçama sürtüyordu. Sertliğini hissedebiliyordum. kalçamdaki baskının yanında sol bacağımda bir el hissetmiştim. Bol olan eteğim yavaşça yukarı çekiliyordu. Parmakları çorabımın üzerinde dansetmeye başlamıştı bile.
Yavaşça sağ tarafıma döndüm. Acaba kimse farkına varmışmıydı. Sağımda bir genç erkek daha vardı. Kitaplarını sol eliyle tutuyordu arkamdaki ise sağ eliyle. Tutunmalarına zaten gerek yoktu. otobüs hareketlerimizi kısıtlayacak kadar doluydu. Sanırım bu ikisi arkadaştı. Yanımdaki elini cebine sokmuştu ve göz ucuyla bana bakıyordu. Etrafımızda diğer kişilerin ise genelde sırtaları bize dönüktü. Yanımdaki bluzumun düğmelerinden göğüslerimi hayal ederek mastürbasyon yapıyor olmalıydı.
Bunun düşüncesi, giderek yükselen el ve kalçalarımın arasında devamlı sürtünen sertlik iyice ıslanmama neden olmuştu.

Bir anda arkamdaki elini bacağımdan çekti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken yeniden eteğimi kaldırmaya başlamıştı. Kalçalarımın arasındaki sertliği daha iyi hissetmeye başlamıştım.

Yoksa fermuarından yarrağını mı çıkarmıştı? Tahrik olmuştum. Arkamdakini tam göremesemde yarrağını, başını ve kıvrımlarını hissetmeye başlamıştım. El giderek yükseliyordu. Artık çorabımın sınırlarını aşmış kasıklarıma yükseliyordu. Eteğim iyice yukarı sıyrılmıştı. Sol tarafı kapabilmek için mantomu sol elime aldım. Sağ yanımdakini zaten tahrik etmek istiyordum. Yavaşça elimi çeneme dayadım amacım bluzumun düğmelerinden birini çözmekti ama bu hareket ile biraz eğilmek zorunda kalmıştım.

Arkamdaki bunu davet olarak algılamış olmalı ki tenimde ateş biri hissettim o yarrağı.

eteğimin arkasın tamamen kalkmış olmalıydı. Gerçi kimin umrunda olacaktı ki.Blüzumun üstten bir düğmesini daha çözdüğümde yavaş yanımdakine baktım. Artık o da yarrağını dışarı çıkarmıştı. Gerçekten büyüktü ve tamamen ereksiyon olmuştu. Pantolunun dışında kalan kısmında en 20cm olduğunu sanıyordum. Elimi indirdim. Ellerimiz teması ile ufak bir irkilme oldu bedenimde.
Arkamdaki ise bu arada durmamıştı artık bacak aramda gidip geliyordu hafif hafif.
İki ateş parçası arasında ince dantelli stringden başka bir şey yoktu artık. Yanımdaki genç çok hafif yan dönmüştü. Bu arada küçük parmağımdan nazikçe tutarak yarrağına götürdü elimi.

Bayılmak üzereydim artık.

Elim nabız gibi atan yarrağın üzerindeydi amımın hemen dışında ise başka büyük bir yarrak sürtüyordu. Islaklığımın o kadar artmıştı ki eminin külodum artık sırılsıklam olmalıydı.

Otobüsün fren yapmasıyle yanımdakinin yarrağını yakaladım artık heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum. Yanımdaki sadece göz ucuyla dantelli sütyenimden görünen göğüslerime bakıyordu.
Birden külodumun string kısmından yana çekildiğini hissettim. Artık yarrak ile amım arasında hiç bir sey yoktu. Biraz eğildim. Onun içime girmesini istiyordum. Bu pozisyonda içime girebilmesi için en az 17-19cm gerekiyordum. Yarrağın kafası amımım dudaklarını zorlarken elimle yanımdakine masturbasyon yapıyordum.

Birden içime girdi. Kafası ne kadar büyüktü acaba. amımım içinde nabız atışını hissediyordum. Hafif hafif ileri geri giderek insanların ortasında kalabalığın içinde beni sikiyordu. Dizlerim titriyordu. Bunu mutlaka hissetmiş olmalıydı.

Bir süre sonra bir anda içimden çıktı ben ne olduğunu anlayamadan bacaklarımın arasından sıvıların aktığını hissettim. Boşalıyordu. Acaba eteğim ne kadar ıslanmıştı. Elimdeki yarrağın damaarlarının şiştiğini hissettiğim anda ise geç olmuştu. İlk salvosu hemen dizimin altına isabet etti.
Artık kasıklarımdan ve dizlerimden spermler akıyordu. Arkamdaki genç geri çekildi hafifçe eteğimi düzeltti bu sırada elimde ki yarrak son spermlerini üzerime bırakmıştı ellerim döl içindeydi.
İkiside toparlandılar. Bir süre beklediler sanırım benim toparlanmam için süre tanıyorlardı. Bende elimden geldiğince toparlandım.

Artık ineceğim yere gelmiştim Acaba indiğimde beni takip ederlermiydi?
Kafamı öne eğerek arkamı döndüm orta kapıya giderek durma düğmesine bastım. Durakta indim. Arkama bakmaya çekiniyordum. Takip ediyorlar mıydı? Acaba takip etmelerini mi istiyordum. Otobüsten iner inmez montumu giymiştim fakat bacaklarımın arasında spermlerin sızdığını hissediyordum.

Ofise döner dönmez tuvalete girdim. eteğimin ıslak değildi. Spermleri temizledim. Hemen toplantı salonuna geçtim.
Müşteriler bekliyordu zaten ben yokken çene çalarak vakit geçirmişlerdi. Islaklık nedeniyle hemen oturdum. ıslaklığı belki saklamıştım ama yüzümdeki muzip kızarıklık kalmıştı.
Odadaki tek kadın bendim ve o kadının bacaklarından döllerin sızıyor olduğunu biliyor olsalar ne düşünürlerdi.

İşi aldık.Tokalaşırken bir anda bana bakan gözlerin nereye odaklandığını anladım.
Bluzumun düğmelerini kapamamıştım.


http://juicywetpeach.blogspot.com/

3 Sik BirdenAldatan kadınlarAmcaAzgınEnsestErotik HikayeEvligangbang storyGerçek HikayelerGrup seksParalı seksPorno hikayeSeks HikayeleriSwingerTeşhirYeğen