Resmen Yarrak Hastası Oldum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Resmen Yarrak Hastası Oldum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5. Bölüm) -Alıntı-

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.


Aradan bir haftaya yakın zaman geçmesine rağmen Eyüp'ten evle ilgili bir haber alamamıştım. Ben Hamit abinin yaratabileceği zor durumdan kurtulmak için acele ediyordum, ama Eyüp'e durumumu da tam olarak anlatamadığımdan da ısrarcı olmak istemiyordum.

Bu arada yine amım karıncalanmaya başlamıştı. Sevişmem, amımı güzelce siktirmem lazımdı. Bu sefer önceliği Eyüp'e verecektim. Akşam onunla buluşup sevişecektim, hem ev işini de konuşurum diye düşündüm. Aradım, telefonunu açmadı, mesaj attım akşama buluşalım diye. Sonra da evi toparladım, kendi bakımımı yaptım. Akşama her şey hazır olmalıydı. İşlerimi halledip giyinmeye koyuldum. İnce bir sutyen taktım, çünkü Eyüp öyle seviyor, elini attığında göğüslerimi hissetmek istiyormuş. Ona uygun bir tanga külot giydim. Dizim hizasında bir etek ve gömlekle tamam olmuştum, üzerime parkamı alıp evden çıktım, işe gittim. Bir ara Eyüp aradı, derste oluğu için telefonuna bakamamış,
"İş çıkışına gelirim." dedi.

İşyerinde akşamı zor ettim. Arkadaşlarım takılıyordu,
"Kız ne yangın çıktın sen! Eskiden sessiz sakin bir şeydin, birden yaşama sevinci geldi, meğer senin ilacın belliymiş!" diye. Tabi onlar benim sadece Eyüp'le seks yaptığımı düşünerek böyle diyorlardı. Birkaç hafta önce bana böyle birşey söyleseler bir daha yüzümü kaldırıp onlara bakamazdım, ama şu an onlarla beraber gülüp, esprilerine katılıyordum. Benim seksle böylesine içli dışlı olmam genel olarak yaşantımı da etkilemiş, okulda ve işyerinde de daha neşeli ve canlı birisi olmuştum, kıpır kıpırdım. Sadece kızlara karşı değil tabi erkeklere karşı da tavırlarım daha rahat ve samimiydi.

Akşam Eyüp göründü. Kızlara her ne kadar susun desem de, esprileri Eyüp'e kadar duyurdular. Hatta kızlardan biri,
"Enişte, şu kızı ihmal etme, bak senle birlikte olduğu zaman yüzü gülüyor!" dedi, o daha lafını bitirmeden diğer kızarkadaşım,
"Birlikte olmak derken?" deyince, kahkahayı basarak kaçtılar. Neyse, biz çıktık. Eyüp,
"Ne oluyor?" diye sordu. Ben de anlattım,
"Son zamanlarda daha neşeli ve canlıymışım, onlardan bunun altında yatan nedenin sevişmek olduğunu söylüyorlar!" dedim. Eyüp,
"Öyle mi peki?" diye sordu.
"Bilmem, akşam bir deneyelim, sabaha daha neşeli olursam ondandır!" diye cevap verdim, gülüştük.

Yemeği dışarda yiyelim, evde yemekle uğraşmayalım diye kararlaştırdık ve bir Fast Food restoranında birşeyler yedik. Eyüp sanki biraz durgun gibiydi. Ben onu güldürmeye çalışıyordum. Acaba evle ilgili konuda arkadaşları olumsuz cevap verdiler de bana birşey diyemiyormuydu? O yüzden olabileceğini düşünüp ev konusu hiç açmadım. Benim eve gitmek için yola çıktığımızda aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Ya Hamit abi beni kolluyorsa, orda sarkmaya, laf atmaya kalkarsa, ya da eve gelecek olursa ne yaparım diye.
"Aşkım, bizde rahat ederiz ama, sana anlattığım gibi millet bizi görürse sıkıntı çıkarırlar, Hamit abi de sanki bana o serserilere ben yüz veriyormuşum gibi tavırlı davranıyor bu aralar. Bize gitmesek mi?" dedim.


"Ne yapacağız ya peki?" dedi.
"Size geçelim!" dedim. Eyüp,
"Evde çocuklar var, bilseydim gündüzden bir ayarlama yapardım..." dedi. Ben de,
"Olsunlar, biz senin odanda olmayacak mıyız? Sanki bizde olsak da ne yaptığımızı bilmiyorlar mı?" diye cevap verdim.
"Aynı şey değil!" dedi. Haklıydı, ama ben evime gidip Hamit abi riskini alamazdım. Biraz daha kritik yaptıktan sonra onlara gitmeye ikna oldu Eyüp.

Ev arkadaşları Osman ve Burak iyi çocuklardı, arada evlerine gittiğimde güzel ve keyifli muhabbetler ediyor, kağıt oyunları falan oynarlarken onlara katılıyordum. Hatta beceremesem de PS oynamışlığım bile var. Cinsellikle ilgili haklarında birşey bilmiyorum, benim olduğum ortamda bu tarz muhabbetler hiç olmadı. Ama şimdi beni heyecan bastı. Otobüste ve sinemada sikilmemden çok da zevk aldım, ama onlar beni tanımıyordu, bir daha da karşılaşma olasılığımız yok denecek kadar azdı. Ama bu gece Osman ve Burak yan odada iken ben Eyüp'le sikişecektim ve sabah kalktığımızda bana bakarlarken belki de (hatta belki değil, mutlaka) benim gece sikiştiğim akıllarında olacak, belki de o halde hayal edeceklerdi yüzüme bakarken.

Bu inanılmaz derecede utanç verici bir durum olurdu benim için. Bir an yanlış mı yaptım oraya gitmekte ısrar ederek diye düşündüm. Ama bir o kadar da tahrik edici bir durumdu ki bu, orospuluğum yine baskın gelmişti. Şimdiden ıslanmaya başlamıştım. Bu arada Eyüp,
"Evdekilere haber vereyim, bari ortalığı toparlasınlar!" dedi. Ben de,
"Boş ver milleti uğraştırma, biz aşk yuvamıza geçeriz direkt, milleti rahatsız etme!" dedim. O yine de mesaj yazdı geliyoruz diye.

Neyse eve vardık, çocuklar salonda TV başındaydılar. Selamlaştık, biraz oturduk, ama ben birazdan sikileceğim ve sırf bunun için burada olduğum fikriyle heyecanlıydım. Biraz tedirgindim, sanırım herkes o anki oturmanın nezaket icabı olduğunun farkındaydı. Onlarda da bir an önce millet işine baksın havası vardı. Herkes herşeyin farkında, ama kimse birşeyden haberi yokmuş gibi rol yapıyordu. Eyüp de birşey demiyordu. Ben de ilk kalkmak istemiyordum kudurmuşluğumu resmen belli etmemek için...

Neyse ki Osman durumu kurtardı,
"Ben odama geçiyorum, biraz yorgunum, kusuruma bakma Elif, başka zaman telafi ederiz..." diyerek ayaklandı. Ben de,
"Önemli değil, keyfine bak sen!" diye karşılık verdim. Biz de o hareketlenmede kalktık ve Eyüp'ün odasına geçtik. Ben parkamı çıkarıp yatağa uzandım, Eyüp üstünü çıkarıyordu. Pantolonu ve tişörtünü çıkarınca Boxerla kalmıştı. Biraz tedirgin gibiydi.
"Aşkım gel!" deyip yanıma çağırdım. Yanıma uzandı, bu sefer ben ayağa kalktım. Ne oluyor der gibi baktı. Ben de,
"Aşkım, biliyorum rahat değilsin, ama benden yana sıkıntın olmasın, sen bizde olsak nasıl olmasını istersen ben sana aynısını yaşatacağım!" diyerek rahatlatmaya çalıştım. Telefonundan bir müzik açmasını istedim, striptiz yapacaktım.

Müzik eşliğinde ben de soyunmaya başladım, yavaşça gömleğimin düğmelerini çözdüm, sonra eteğimin düğmesini çözüp fermuarını indirdim. Eyüp bir taraftan beni izliyor, bir taraftan Boxerinin üstünden sikini sıvazlıyordu. Eteğimi kalçalarımı kıvırarak aşağı düşürdüm, gömleğimi de havada sallayıp, çığlık atarak Eyüp'ün üstüne attım. Eyüp,
"Ne yapıyorsun?" dedi, millet duyacak diye korkuyordu. Ama farkında olmadan şeytanı içime kaçırmıştı. Ben de yatağa Eyüp'ün üstüne uzanıp yanaklarını sıktım ve
"Duysunlar aşkıııım!" diyerek dudaklarına yumuldum. Eyüp de karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarımı emiyordu. Vücutlarımız sarılıp birleştiği gibi dillerimiz de içerde yek vücut olmuştu.

Ne kadar zaman öpüştük bilmiyorum, bir müddet sonra ben Eyüp'ün boynundan aşağı öperek, göğüs uçlarını ısırarak Boxerine ulaştım. Önce Boxerin üstünden sikini biraz okşadım, sonra Boxeri aşağı doğru çektim ve sikini emmeye başladım. Az sonra Eyüp inlemeye başladı, zevkini almıştı, yatakta doğruldu ve
"Harikasın aşkım!" diyerek saçlarımı okşamaya başladı. Ben öyle sanmışım, çünkü peşinden saçımdan tutup kasıklarına doğru bastırmaya başladı, sokabildiği kadarını sokmaya çalışıyordu ağzıma. Ben arada bir kafamı geri itiyordum, nefeslenmek için. Ama Eyüp,
"Hadi aşkım, alırsın hepsini!" deyip tekrar bastırıyordu.

Yaklaşık 10 dakikalık saksonun sonuna doğru taşaklarını okşamaya ve onları da emmeye başladım ve Eyüp,
"Ohhhh!" çekerek ağzıma boşaldı. Yutabildiğimi yuttum, kağıt mendille yüzüme taşanları temizledim. Eyüp,
"Su getireyim..." diye odadan çıktı, ben de yatağa uzandım. Dışardan sesler geliyordu, sanırım Eyüp biryle konuşuyordu. Acaba millet bizi mi dinliyordu? Yoksa Eyüp yaptıklarımızı mı anlatıyordu?

Eyüp az sonra tekrar içeri geldi, elinde suyla. Ben hiç sormadım kimle konuştuğunu vs. Suyla ağzımda kalan dölleri de yuttum. Sıra Eyüp'teydi, o da durumun farkında olarak üzerime uzandı ve boynumdan ve öpmeye başladı. Buna oldum olası dayanamam zaten. Zaman zaman kulak memelerimi emip küçük ısırıklar atıyordu, ben inlemeye başlamıştım. O da yavaşça memelerime doğru indi, benim de yardımımla sutyenden kurtulduk ve memelerimi yoğurmaya emmeye öpmeye başladı. Harika gidiyordu. Sonra elini külotumun içine sokarak amımla oynamaya başladı. Ben öyle zevklenmiştim ki, çıldırmak üzereydim...

Sikini tutup,
"Sok artık şunu, doldur içimi, sik beni aşkım noolur!" diye yalvarmaya başladım.
"Tamam aşkım, sabırlı ol!" diyerek külotumu çıkarıp attı ve sikini amıma hizaladı. Sikini amımın dudaklarına sürtüyor, ama içime sokmuyor, beni iyice çıldırtıyordu. Bacaklarımı beline dolayarak kendime doğru çektim ve sikini içime aldım.
"Oohhh!" diye inlemeyle böğürme arası bir ses çıktı ağzımdan. Siki içime tamamen girince Eyüp de gidip gelmeye başladı...

Bir müddet böyle siktikten sonra, beni domaltıp arkamdan amıma yerleştirdi ve pompalamaya başladı. En sevdiğim pozisyondu bu. Ben inlemelerimi artırarak,
"Hadi sik beni erkeğim, daha derine, hepsini kökle!" diye seslenmeye başladım, zevkten kendimden geçmiştim. Eyüp sürekli,
"Sus kız, millet duyacak!" diyordu. Ben de,
"Duyarlarsa duysunlar, kökle içime, sik orospunu!" diye karşılık veriyordum. Baktı ki ben kendimde değilim, Eyüp de bana uydu ve götümü tokatlamaya başladı.
"Al sana orospu, bunu mu istiyorsun?" diyerek sikini amımdan çıkarıp, kalçama şaplak atıyor, peşinden sikini sertçe amıma geçiriyordu.

Bu şekilde sikilmek zaten harikayken, bir de yan taraftan diğerlerinin bizi dinleyip seslerimizden ne halde olduğumuzu kafalarında canlandırdıklarını ve mastürbasyon yaptıklarını düşünmek seksten aldığım zevki katlıyordu. Kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama dermanım kalmamıştı,
"Yeteeer, bayıldım!" dedim. Ama Eyüp,
"Ne oldu kız, ne biçim orospusun sen, bu kadar çabuk yorulur mu hiç orospu?" diye pompalamaya devam etti.
"Bari pozisyon değiştirelim!" dedim. Ayaklarımdan aşağı çekerek yatağa yatırdı, aynı domalır pozisyon, sadece ayaklarım yerdeydi, yatağın kenarına domalmıştım. Ama belden yukarım yatakta olduğu içim ayaklarıma yük binmiyordu. Beni yormayan bir pozisyondu.

Eyüp arkama geçip pompalamaya devam etti. Tekrar gelmek üzereydim, yüzümü yastığa gömüp inlemeye başladım. Nihayet Eyüp de içime boşalarak üstüme yığıldı. Biraz sonra yatağa güzelce yerleşip sarılıp uzandık. Ona,
"Aşkım bitirdin beni, harikaydın!" deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Eyüp ise,
"Doydun mu, devam edelim mi?" diye sordu.
"Aşkım ben bittim, ama sen istersen senin için herşeyi yaparım!" dedim. Eyüp,
"Ben de yoruldum, şimdilik yetsin!" dedi. Normalde duş almak isterdim, ama şimdi evdekiler ayaktadır diye vazgeçtim. Öyle sarılarak uyuduk.

Sabaha doğru çişim geldiği için uyandım. Üstümüzde birşey yok, ben yüzükoyun yatmışım, bir kolum Eyüp'ün göğsünde, bir bacağımda Eyüp'ün bacaklarının arasında, bacaklarım aralık, şekilde. Tuvalete gitmeliydim. Eyüp'ün tişörtünü üstüme geçirdim, altıma giyecek birşey bulamadım, bu saatte zaten kim olacak diye kapıya yöneldim. Kapı aralıktı, yani kapalıydı ama dili tutmuyordu. Kendiliğinden mi oldu, yoksa biz uyurken diğerleri açıp baktı mı, yoksa ta sevişmemizin başlından beri aralıktı da izlediler mi bizi, bilmiyordum. Bunları düşünürken, çişim acele etmem gerektiğini hatırlattı.

Sessizce salona baktım, hiç ses yoktu, hızlıca tuvalete gittim. Klozete oturdum, işerken düşünmeye başladım. Sabah ne olacaktı, gece yarağın zevkiyle bağırıp çağırmıştım, sabah yüzleşme gerçekleşecekti. Hem benim evde kalma işi ne olacaktı, evde kalırsam arkadaşlarıyla hep yüz yüze bakacaktım, sürekli kaçamazdım herhalde.

08:00'de dersleri başlıyordu, bunlar evden 07:00 gibi çıkacak olsalar bir saate falan kalkarlar diye bir hesap yaptım. Akşamın yerine puan toplamak için kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Onlar kahvaltı yapıp giderler, ben de onlar çıkana kadar odadan çıkmazsam en azından bugünü kurtarırdım. Eyüp'e de evden geç çıkmak için bahane bulmam lazımdı.

Saat 06:00'ya geliyordu. İçeri gidip eteğimi giydim, kahvaltı hazırlarken kalkan olabilirdi. Mutfağa geçtim, evde olanlardan birşeyler hazırladım. Çayı koyup, ekmek aldım geldim. Sonra da Eyüp'ü uyandırdım,
"Aşkım kalk, kahvaltı hazırladım, arkadaşlarını da kaldır, yapın kahvaltınızı!" diyerek. Biraz nazlanarak uyandı, kahvaltıyı görüp tekrar odaya geldi,
"Aşkım harikasın, seni çok seviyorum!" dedi ve öptü. Ben üstümü çıkarıp yatmıştım tekrar. Bana,
"Sen kahvaltı yapmıyor musun?" dedi. Ben de,
"Siz çıkın, ben duş alıp sonra çıkarım, o ara biraz daha uyuyayım!" dedim.

Eyüp arkadaşlarını kaldırdı. Kahvaltıyı gören,
"Ooooo!" çekiyordu. Aslında kahvaltıda gece ile ilgili ne diyorlardı merak ediyordum, ama yakalanırım diye de odadan çıkamıyordum. Boş verip yatağa uzandım.

Kahvaltılarını yapıp evden ayrıldılar.

Devam edecek...


Teşhir, Türkçe seks hikayeleri, Aldatmak,Fantazi, Gerçek Hikayeler,

http://juicywetpeach.blogspot.com.tr/

Resmen Yarak Hastası Oldum! (4. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (4. Bölüm) -Alıntı-   

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Hamit abiyle iki kere sikişmiştim ve buna ben önayak olmuştum. Muhtemelen hakkımda hiç de iyi şeyler düşünmüyor, beni işini görecek bir orospu gibi kullanıyordu. En azından iki seferde de siktikten sonraki tavırları bunu gösteriyordu. Aslında bu hoşuma gidiyordu, ama sade seks esnasında. Sevişirken istediği gibi aşağılamalı, bana acı vermeliydi, bu beni azdırıyordu, ama normal zamanlarda bana değer vermeli, sevecen olmalıydı. Ben bunu hayal etmiştim, ama o hiç öyle değildi. Uygun bir zamanda onunla konuşacaktım, bu işin aramızda kalmasını ve benimle ilgilenmesini isteyecektim...

Sabah kahvaltılık almak için bakkala gittiğimde, o da bakkaldaydı. İşte fırsat diye düşündüm, hem ona kahvaltı hazırlar, biraz yumuşatır, hem de istediklerimi konuşurdum. Bakkaldan çıkarken,
"Hamit abi, dolabın kapağı monte edilecek, işin yoksa ben çıkmadan bir bakabilir misin?" diyerek eve davet ettim.
"Tamam, gelmeye çalışırım." dedi. Ben kahvaltıyı hazırladım beklemeye başladım. Çok geçmeden kapıya vurdu. Gittim açtım. İçeri girince ise,
"Her zaman çağırıp durma, benim başımı belaya sokacaksın!" diye çıkıştı. Ona,
"Seninle konuşmam lazım..." dedim. Ben bunu der demez,
"Lan orospu, önüne gelenle sikişip sikişip, benim başıma mı kalacaksın? Saf mı buldun beni? Demek ki o yüzden yalvarıyordun bana kendini siktirmek için. Belanı sikerim senin!" deyip kapıyı çarparak çıktı gitti.

Donup kalmıştım. Beni hamile zannedip telaşa kapılmış ve sayıp sövüp gitmişti. Onun bu hareketi, ne mal olduğunu ve ona güvenemeyeceğimi göstermişti bana. Kahvaltı masasında uzun uzun düşündüm. Bu adam kendini kurtarmak için bir sürü şey yapabilirdi. Millete benimle ilgili dedikodu yayabilir, karısına olası bir duruma karşı (Ben söylemiştim böyle olduğunu!) demek için olayları kendi istediği gibi anlatayım derken her şeyi berbat edebilirdi. Hem onu susturmak için, hem de eğer birisi öğrenirse diye, daha kimse birşey bilmiyorken bu muhitten uzaklaşmaya karar verdim.

Ev sahibimi arayıp, işyerimden başka şubeye görevlendirildiğimi mazeret göstererek evi boşaltacağımı söyledim. Şimdi sıra ev bulmaktaydı. Ama geçenlerde yaptığım araştırmalara göre ev bulmak öyle kolay olmayacaktı. Yine de biran önce çıkmak istiyordum bu evden. Otel olmazdı, geçici olarak bir pansiyonda mı kalsam diye düşünüp, internetten bulduğum pansiyonları aramaya başladım. Aradıklarım ise ya doluydu, yada fiyatları çok yüksekti. Ama illaki uygun bir pansiyon bulacaktım.

Bu arada erkek arkadaşım Eyüp aradı,
"Napıyorsun?" diye. Onu da uzun zamandır ihmal etmiştim, ayrıca aldatmıştım da. Gönlünü almam lazımdı. Biraz muhabbet ettik, ertesi günü buluşmak üzere anlaştık. Eyüp üç arkadaşıyla beraber bir evde kalıyor, hepsiyle tanışıyorum ve muhabbetimiz var. Ogün işe gittim ve o gün öyle geçti. Eve gelince ertesi gün için hazırlanmaya başladım. Amım temizdi, ama yine tıraş ettim, banyoya girip güzelce yıkandım. Yarın Eyüp’ü memnun etmem ve kendimce vicdanımı rahatlatmam lazımdı. Tek parça bir elbise giyecektim, dizimin üstünde bitiyordu. İçime tanga külot ve ince bir sutyen hazırladım. Üstüme parkamı alacaktım zaten. O gece çıplak yattım, iç çamaşırım kokmasın diye.

Sabah kalkınca da güzelce saçlarımı yapıp, parfümümü sıkarak giyindim ve evden çıktım. Bir AVM'de buluşacaktık, ben vardığımda Eyüp gelmişti bile. Vardım sarıldım ve öpücük kondurdum. Bir yerde kahvaltı yaptık, biraz muhabbet ettik. Ben çok neşeli idim, onu mutlu etmek istiyordum. Sinemaya gitmeyi teklif etti, belli ki içerde öpüşür koklaşırız diye düşünüyordu. Kırmadım kabul ettim. Arkalardan bir yer alıp girdik sinemaya...

Biraz sonra elimi tuttu, ben de ona dönüp bir öpücük kondurdum ve öpüşmeye başladık. Eyüp tedirgindi, biri bizi izliyor mu diye etrafı kolaçan ediyordu arada bir. Bense birilerinin bunu bilmesinin tahrik ediciliği ile umursamaz bir şekilde davranıyordum. Eyüp sadece öpüşüyor, daha ileri gitmiyordu, onu cesaretlendirmek için elimi sikine attım. Bir an duraksadı, ama ben devam ettim. O da bana uydu ve elini göğüslerime attı, elbisemin üstünden memelerimi mıncıklıyordu...

Ben tam fermuarını açacaktım ki, film araya girdi. Işıklar açılınca, ne oluyor sana der gibi baktı bana, ben de muzipçe göz kırptım. Amacım onu azdırıp, akşam güzelce sevişip, kendimi siktirmek ve onu mutlu etmekti. Bu sayede, her ne kadar o bilmese de, onu aldatmış olmamdan dolayı vicdanımı rahatlatacaktım...

Ara biter bitmez hemen kaldığım yerden devam ettim ve fermuarını açıp elimi içeri soktum. Bir taraftan Eyüp de bacaklarımı okşuyordu. Ben boxerini de aralayıp sikini elime aldım. Siki kazık gibi olmuştu, sikini sıvazlamaya başladım. O da bana karşılık vermek için elini iyice yukarıya bacak arama getirmeye çalışıyor, ama elbisemin etek kısmı zorluk çıkarıyordu. Ben otobüste yaşadıklarımın etkisiyle daha cüretkârdım. Hafif ayağa kalktım ve Eyüp’ün işini kolaylaştırmak için eteğimi belime kadar sıyırdım (otobüste bana yaptıkları gibi) ve tekrar oturdum. Eyüp şaşırdı, benden beklemiyordu bunu. Bense hiç oralı değilmiş gibi dudaklarına yapıştım. O da elini bacak arama attı. Az önce elbisemin eteği yüzünden bacaklarımı zor ellerken, şimdi istediği gibi hareket edebiliyor, tangamın üzerinden amımı okşayabiliyordu...

Bir ara Eyüp birden toparlanır gibi oldu.
"Ne oldu?" diye sorduğumda,
"Görevlinin biri arada gelip bizi gözlüyor!" dedi. Ben de,
"Boş ver, karanlıkta ne görecek ki!" deyip geçiştirdim, tam zevklenmişken yarıda bırakamazdım. Elleşmeye devam ettik. Ama izlendiğimizi duyduğumdan beri bende daha ileri gitme isteği oluşmuştu. Bizi izleyen görevliyi olabildiğince tahrik etmek istiyordum...

Eyüp’ün önüne eğildim ve dışarı çıkardığım sikini emmeye başladım. Eyüp’ün tanıdığı Elif kesinlikle bunları yapmazdı, ama ben kısa sürede çok mesafe kat etmiştim. Eyüp şaşkın şaşkın beni takip ediyor ve bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Önceden ben kendimi geri çekerken, şimdi erkek olarak o bana yetişemiyordu. Afallamıştı çocuk. Ben Eyüp’e sakso çekerken, o da elbisemin boynundan elini sokmuş sırtımı okşuyordu...

Ben eğilir durumda olduğumdan, görevli ne kadarını görebiliyordu bilmiyordum, ama görmese bile, mutlaka ne yaptığımın farkındaydı. Daha da ileri gitmeyi kafama koymuştum. Elbisemin eteği belimdeyken doğruldum ve ayağa kalktım. Görevli artık götümü görmüş olmalıydı. Kendi koltuğuma değil de Eyüp’ün kucağına oturdum. Tangamı kenara çekerek sikini içime aldım. Ve ön koltuğa eğilerek kucağında zıplamaya başladım. Eyüp de kendini kaptırmış, arkamdan memelerimi avuçlayıp beni kendine çekiyordu....

İkimiz aynı anda boşaldık. Ben yerime geçtim ve üstümü düzelttim, en son yine Eyüp’ün yanağına bir öpücük kondurdum. Film bitince lavaboya koşup üstümü başımı kontrol ettim, tangam sırılsıklam olmuştu, çıkarıp çantama koydum. Amımı, bacaklarımı güzelce silip çıktım.

Sinemadan sonra AVM'de biraz dolaştık ve Eyüp’e evden çıkma fikrimi anlattım.
"Mahallede birkaç sapık var, akşam vakti başıma birşey gelir diye korkuyorum..." diye birkaç sebep saydım. Ama Eyüp,
"Ev bulana kadar idare et, istersen seni eve ben getirip götüreyim?" dedi. O an aklıma bir fikir geldi,
"Ev bulana kadar sizde idare edebilir miyim?" dedim. Eyüp bu isteğime şaşırmıştı. Ben de,
"İstemiyor musun beni?" dedim.
"Yok da, arkadaşlar ne der bilmiyorum..." dedi. Ben de,
"Merak etme, kiraya ve mutfak masraflarına ortak olurum, yemek falan da yaparım. Hem birbirimize yakın oluruz!" deyip bir öpücük kondurdum ve göz kırptım. Sanırım sonuncu sebep etkili oldu,
"Konuşayım arkadaşlarla..." dedi. Orda ayrıldık.

Eyüp gittikten sonra su almak için AVM'nin market bölümüne gittim. Suyu öderken telefonumum olmadığını fark ettim. Kesin sinemada kaybettim. Yeni seans başlamadan bakayım diye koşarak sinemaya gittim. Gişedeki adama durumu anlattım. Adam,
"Filme beleşe girmeye çalışmadığını nerden bileyim?" diye ters ters konuştu. Biraz uğraştırdı, ama onunda saldı beni içeri. Salonun kapısına yaklaştığımda, içerden konuşmalar duydum. Bizden bahsediyorlardı.
"Aha şurada oturuyorlardı, kız ne azgınmış, hiçbir şeyi umursamadan siktirdi kendini orospu!" dedi birisi. Ötekisi de,
"Bir bize denk gelmez böylesi amına koyum!" dedi.

İçeri girip girmemekte kararsız kaldım. Ama onların bana orospu bakışlarını görmek istiyordum. Yine amımla düşünmeye başlamıştım. Girdim içeri. Beni görünce birbirleriyle bakıştılar. Ben,
"Affedersiniz, telefonumu kaybettim, ona bakacaktım..." dedim. Biri,
"Düşürmüş olabilirbilirsiniz, kendinizi filme çok kaptırmıştınız! Buyrun, bakın!" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim, sesimi çıkarmadan oturduğumuz yere doğru yürüdüm. Aramama yardım etmek amacıyla biri arkamdan gelirken, diğeri de öbür taraftan yürüdü. Nerdeyse aynı anda oturduğumuz yere vardık.

Koltuğun üstünde yoktu. Altına bakmak için eğildiğimde, arkamdaki götümü avuçladı, ben birden irkildim. Tam doğruluyordum ki, önümdeki başımdan bastırdı. Arkamdaki de,
"O oğlan seni doyuramaz yavrum, bak biz şimdi seni nasıl doyuracağız!" deyip elini elbisemin altına soktu. Altımda birşey olmadığını fark edince,
"Ooo, orospu zaten hazırlanmış gelmiş!" diyerek elbisemi belime kadar sıyırdı. Kabak gibi ortaya çıkmış olan götümü birkaç kez tokatlayıp, sikini pantolonundan çıkardı. Arkadaşı ise,
"Önce ben gireyim, senden sonra birşeye benzemez!" diye çıkıştı. Arkamdaki de,
"Tamam lan!" deyip önüme geldi ve sikini ağzıma verdi, o zaman diğerinin ne demek istediğini anladım. Siki çok kalındı, ağzımı zorluyordu, ama bu onun umurunda bile değildi, ağzımdan sikmeye başlamıştı bile. Diğeri de vakit kaybetmeden arkama geçip, sikini amıma sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Onun siki de ufak değildi, ama ben diğerini nasıl alacağımı düşünüyordum...

Ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum, arkamdaki hızlandı, boşalacaktı galiba. Önümdeki uyardı,
"İçine boşalıp batırma, daha ben sikeceğim!" diye. O da elbisemi iyice yukarı sıyırıp belime akıttı döllerini. Hemen diğeri arkama geçti, arkadaşını da kapıya yolladı etrafı kolaçan etsin diye. Sikini amıma dayadı, birden yüklendi. Sırılsıklam olan amımın sularıyla kol gibi yarak taşaklarına kadar amımı yara yara girdi. Ben tabii bastım çığlığı, o ne acıydı öyle, kızlığım bozulduğunda duymadım ben öyle acı. Hemen eliyle ağzımı kapadı. Kapıdaki arkadaşı da gülerek,
"Bilmiyon mu bağıracağını, niye kapatmıyorsun ağzını!" dedi. Arkamdaki ise bağırmamam için uyarıp, elini ağzımdan çekti. Ben kısık kısık yalvarıyordum,
"Çıkar, çıkar, öleceğim şimdi, nolur çıkar!" diye. Ama belimden öyle kavramış ki, hareket edemiyordum. O da hareket etmeden içimde bekliyordu acım dinsin diye...

Bir müddet sonra, ileri geri yapmadan içimde sikiyle daireler çizmeye başladı, sanki iyice yerleşmek için genişletmeye çalışır gibi. Sonra da ileri geri gidip gelmeye başladı, ama çok yavaş hareket ediyordu. Beni alıştırmaya çalışıyordu, bu bile beni ona karşı minnet duymama sebep olmuştu, beni düşünüyor diye. Çok karmaşık bir ruh halim vardı. Hiç tanımadığım bir adam beni arkadaşıyla beraber bir sinemanın ortasında sikiyordu ve ben adama karşı minnet duyguları besliyordum...

Duyduğum acıya zevk de karışmaya başlayınca, ben de kalçamı oynatmaya ve inlemeye başlamıştım. Arkamdaki,
"Kıvama geldin orospu, bu yarrağı tattın ya artık başka sikler seni kesmeyecek, kendi ayaklarınla bana kendini siktirmeye geleceksin, benim orospum oldun artık!" diyerek gidip gelmeye başladı. Ben de,
"Sik beni, orospun yap, geçir orospuna köküne kadar, kökle erkeğim!" diye cevap verdim. Sonradan düşünüyorum da, normalde ben bunları imkanı yok söyleyemem, artık nasıl bir zevke gelmişsem. Ama inanın, içimi tamamen dolduruyordu siki...

Zevkten kendimden geçiyordum, boşalmaya başladım, ayaklarım zangır zangır titriyordu.
"Ayakta duracak halim kalmadı!" dedim ve ön taraftaki koltukların üstüne doğru eğildim. Götüm yukarıda kabak gibi ortadaydı, sırtıma doğru sıyrılmış elbisem de ta boynuma kadar sıyrıldı indi. Adam sikini tekrar geçirdi amıma ve
"Sen de ne orospuymuşsun be yavrum, seni sikmeye doyulur mu!" diyerek pompalamaya başladı. Adam boşalmak bilmiyordu, ben ise yorgunluktan bitmiştim. En sonunda kapıdaki arkadaşı,
"Elini çabuk tut!" diye uyarınca, beni siken,
"Geliyorum yavrum!" dedi ve içime boşalmaya başladı. Ama ne boşalma, amımın kenarlarından dölleri taşıyordu...

Adam sikini amımdan çıkarıp, toparlandı. Hiç yerimden kıpırdayacak halim yoktu, burada böylece kalıp uyuyabilirdim.
"Hadisene orospu!" deyip götüme bir şaplak attı. Ben de doğruldum. Elbisemi aşağı indirdim, saçımı başımı düzelttim. Ama yürüyecek halim yoktu. Kolumdan tutarak beni kapıya kadar yürüttü. Kapıda götümü avuçlayıp,
"Canın yarak isterse yine bekleriz!" dedi. Tam çıkıyordum ki aklıma geldi,
"Telefonum!" dedim. Kahkahayı bastılar, bir tanesi gidip telefonumu buldu ve getirdi...

Oradan çıktım, taksiye atladığım gibi doğruca eve vardım. Duş almaya bile halim yoktu, direkt yatağıma pelte gibi uzandım...


Sinemada,2 sik, Azgın, Erotik Hikaye, Fantazi, Gerçek Hikayeler, Grup seks, Teşhir, Tecavüz, Seks Hikayeleri,


http://juicywetpeach.blogspot.com.tr/

Resmen Yarak Hastası Oldum! (3. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (3. Bölüm) -Alıntı-

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Hamit abiyle ilgili hayallerim suya düşmüştü. Beni basit bir orospu gibi görüyordu. Ya birilerine bundan bahsederse, adım çıkardı, kimsenin yüzüne bakamazdım. Ya sürekli ister ve beni zorlarsa, ona nasıl davranmam gerektiğini bilemiyordum. Ters davranırsam herkese anlatmakla tehdit edebilirdi, hatta belki de anlatmıştı bile. Ahh ahh, bir anlık mesele ne boyutlara gelmişti. İçimdeki sikilme isteği bana neler yaptırmıştı. Önceden de benzer duygular hissediyordum ama bastırıyordum, otobüste ulu orta sikilmem duvarımı yıkmıştı. Artık arzularıma engel olamıyordum. Düşünmek bana birşey kazandırmayacaktı, olayların akışına göre tavrımı belirleyecektim...

Sikişmemizi takip eden birkaç gün hiç karşılaşmadım Hamit abiyle. Bu durum beni biraz rahatlamıştı. Ama içimdeki sikilme isteği rahat bırakmıyordu beni. Yine de kararlıydım, Hamit abiye gitmeyecektim. Ne yapabilirim derken, otobüs aklıma geldi.
Zaten her şey orda olmamış mıydı? Acaba yine o gençlere denk gelirmiyim düşüncesiyle, iş çıkışında biraz oyalandım ve aynı saatte, aynı durakta otobüsün gelmesini bekledim. Ve beklediğim otobüs geldi, sıkış tepiş otobüse bindim. Arka taraflara ilerlemek istiyorum, ama ne mümkün, adım atacak yer yok. Tutunacak yer aradım, ama düşmek istesen bile düşme şansın yok. Birkaç durak sonra biraz daha sürüklendik ve sıkıştık...

Bir müddet sonra arkamda bir kıpırdanma oldu. Biri arkamdan abanıyordu. Nasıl biri olduğunu merak ediyordum, ama arkamı dönersem ürker diye bakamıyordum. Ben kıpırdamadıkça sikinin kabarıklığını tam götüme hizalamaya çalıştı. Ben de kendimi geri doğru iterek ona yardımcı oldum. Burası otobüsün orta yeriydi, önceki gibi ileri gidebileceğimiz bir durum olmazdı, ama hiç yoktan iyi idi, en azından sürtünerek de olsa o heyecanı yaşayabilirdim...

Arkamdaki bana abandıkça, ben de ister istemez önümde koltukta oturan adamın koluna baskı yapmaya başlamıştım. Kasıklarım adamın dirseğine değiyordu. Arkamdaki sikini tam götüme hizalamış elbisemin üstünden git gel yaparak sanki beni sikiyordu. Amım iyice ıslanmıştı, kendimi olaya kaptırdım. Bu ritmik hareketlerimizden ve benim kıvranmalarımdan olacak önümdeki adam birşeyler fark etmişti. O da kolunu hareket ettirmeye ve dirseğiyle amıma baskı yapmaya başladı. Ohhh, arkalı önlü uyarılıyor, zevkten kuduruyordum. Sonunda dizlerim çözüldü ve titreyerek orgazm oldum...

Bu arada arkamdaki de iyice yapıştı götüme, sanırım o da boşalacaktı. Ve bir süre sonra götüme sürtünmeyi bıraktı, boşalmıştı galiba. Ama önümdeki adam amıma baskı yapmaya devam ediyor, dirseğiyle klitorisimin üzerinde belli belirsiz daireler çiziyordu. Biraz önce orgazm olduğum halde inanılmaz şekilde uyarılıyordum. Çok geçmeden tekrar orgazm oldum. Otobüs durakta durunca adam dirseğini çekti ve bana bakıp gülümsedi. Ben de adama minnet dolu gözlerle bakıp kapıya ilerledim ve kendimi dışarı attım. Bir an bekledim, peşimden inmişler mi diye, ama kimse yanaşmadı yanıma. Heyecandan ölebilirdim, durakta biraz oturup bacaklarıma derman gelmesini bekledim. Sonra eve doğru yola koyuldum...

Binaya vardığımda ortalıkta kimse görünmüyordu. Ama ben asansöre biner binmez Hamit abi içeri süzüldü ve en son katın düğmesine bastı. Ben de uzanıp kendi katıma basacaktım ki, elimden tuttuğu gibi belime sarıldı ve
"Özledim seni Elif'im!" dedi. Normalde yüz vermeyecektim, öyle karar vermiştim, ama Elif'im demesi beni yumuşattı. Tekrar,
"Çok özledim seni!" diyerek dudaklarıma yumuldu. Bir an kararsız kaldıktan sonra ben de karşılık vermeye başladım. Asansörde yaptığım fanteziler gerçek oluyordu, ıslanmıştım. Benim tava geldiğimi anlayınca bizim katın düğmesine bastı, eve gelip rahat rahat sikecekti beni...

Ben kapıyı açmaya çalışırken arkamdan yapıştı, sikini götüme bastırıyordu. Neyse ki kimse görmeden içeri girdik. Kapıyı kapatır kapatmaz tekrar dudaklarımız birleşti. Uzun bir süre kapının arkasında ayakta seviştik. Dudaklarımdan boynuma geçti. Kulak memelerimi emiyordu. Bir taraftan da eteğimi yukarı çekmiş altından külotumun içine ellerimi sokmuş vaziyette kalçalarımı yoğuruyordu. Ben birşey yapamıyordum, sadece boynuna sarılmıştım. Biraz geri ittim ve hızlıca gömleğinin önünü açtım, göğsünü okşayıp, öpmeye başladım. Yavaşça göğsünden aşağı indim ve önünde diz çöktüm. Bir çırpıda kemerini çözüp külodunu aşağı indirerek sikini serbest bıraktım. Ve başladım emmeye, ama ne emmek! Taşakları çeneme değecek kadar tamamını ağzıma alıyordum. O da sanki daha ileri sokabilecekmiş gibi başımı tutmuş kasıklarına bastırıyordu...

Nefessiz kalacak gibi oldukça geri çekiyorum kendimi. Biraz sonra bir ritim tutturduk ve ağzımda gidip gelmeye başladı. O ağzımı sikerken, ben de taşaklarını okşayarak onun zevkini arttırmaya çalışıyordum.
"Vay orospu vay, sen bu işi iyi biliyon, bitirdin beni!" diyordu. Bana küfretmesi normalde değil ama seks esnasında acayip tahrik ediciydi. Birden başımı sıkıca bastırdı kasıklarına, geri çekemiyordum kendimi. O anda kasılarak boşalmaya başladı. Ağzımın içi döl dolmuştu, bir kısmını da yuttum. İlk defa döl yutuyordum, ama iğrenmedim. Rahatladıktan sonra ellerini gevşetti, ben de lavaboya gidip ağzımı güzelce yıkadım. Lavabodan çıktığımda Hamit abi salondaki kanepeye sere serpe oturmuştu.

Sikini tekrar uyandırıp kendimi siktirmeliydim. Karşısına geçip, striptiz yapar gibi yavaşça gömleğimin düğmelerini çözdüm, sutyenimi çıkarıp memelerimle oynamaya başladım. Bu arada memelerim de hatırı sayılır büyüklüktedir, 93 cm. İnternette görmüştüm, memelerimi ellerimle yandan birbirine sıkıştırıyor, sonra ağzıma götürerek uçlarını emiyordum. Hamit abinin siki yavaş yavaş hareketleniyordu. Sonra eteğime el attım, arkadan fermuarını açıp kalçalarımı kıvırmaya başladım, elimle biraz aşağı itince kendiliğinden aşağı düştü eteğim. Hamit abiye yanaştım ve önüne diz çöktüm. Sikini elimle biraz sıvazladıktan sonra memelerimin arasına aldım ve sürtmeye başladım. Siki iyice sertleşmişti...

Kendimi yukarı çekerek göğsünü öpmeye başladım, kalçamı da sikine hizalayıp sürtmeye başladım. O da hareketlendi ve kalçalarımı yoğurmaya başladı. Ve bir müddet sonra beni kaldırdı, külotumu çıkarıp beni domalttı. Arkama geçti, zaten sırılsıklam olmuş amıma bir çırpıda girdi. Ve başladı pompalamaya, ben de inlemeye tabii. Bir müddet sonra hızlandı ve zevke geldikçe de küfür ediyordu,
"Amına koyacağım senin orospu!" diyordu ama zaten koyuyordu.
"Seni yarrağa doyuracağım, tiryakisi olacaksın bu yarrağın, benim orospum olacaksın!" diyordu. Müthiş tahrik olmuştum,
"Sik beni erkeğim, orospun yap beni, geçir amıma!" diye karşılık verip kendi elimle kalçama şaplak attım. İşareti alınca beni dövercesine kalçalarımı tokatlamaya başladı ki,
"Yeter!" demek zorunda kaldım...

Dizleri üzerinde yoruldu sanırım, ayağa kaldırıp kanepenin yanından beni ayakta domaltıp ayakta sikmeye devam etti. Bir müddet sonra iyice hızlandı ve sikini amımdan çıkarıp beni kendine çevirdi.
"Getir şu memelerini orospu!" deyip memelerimin üstüne boşalmaya başladı. O ikinciye boşalırken, ben zincirleme orgazmlar yaşamıştım. Hem otobüste iki kez orgazm olup boşalmış, hem de evde Hamit abiyle sikişmekten yorgun düşmüştüm. Kendimi kanepeye attım. O rehavetle gözlerim kapanmış, uyumuş kalmışım...

Yarım saat falan sonra uyandığımda Hamit abi yoktu, çoktan gitmişti. Banyoya girip küveti doldurdum ve kendimi sıcak suyun kollarına bıraktım. Yarın okula gitmeyip iş saatine kadar uyumaya karar verdim..

Erotik Hikaye, otobüste, Porno hikaye, Seks Hikayeleri, taciz, Teşhir, Türkçe seks hikayeleri, Asansör

Resmen Yarak Hastası Oldum! (2. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (2. Bölüm) -Alıntı-   

Önceki bölümlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Evime girer girmez kendimi kanepeye attım ve olanları düşünmeye başladım. Ben Anadolu’dan İstanbul’a okumaya gelmiş, mazbut bir ailenin kızıydım. İstanbul’da biraz değişmiş, bir erkek arkadaş edinip bekâretimi kaybetmiştim. Ama yine aslımdan çok uzaklaşmamış, ahlak kuralları içinde yaşamaya gayret eden biriydim. Erkek arkadaşımla sevişmelerimiz esnasında beni çıplak görmesinden bile utanırdım. Ama bugün o kadar milletin içinde tanımadığım gençler beni yarı çıplak soymuş ve sikmişlerdi. Bunları düşünürken amım sulanmıştı, iç dünyamda savaşıyordum; benim bu durumda utancımdan yerin dibine girmiş, üzüntümden ölesim gelmesi gerekirken, zevk alıyordum. Acaba bir kadının bu durumdan zevk alması, üzülmemesi normal miydi?

Bir taraftan olanları düşünüp zevklenirken, acaba tekrar karşıma çıkarlar mı, bir yerde karşılaşsak tanırlar mı soruları kafamda dolaşıyordu. Ben sadece başta bakıştığım çocuğun yüzünü hatırlıyordum.
Ya peki otobüste biz kendimizden geçmiş şekilde sikişirken başka gören olmuş muydu?
Ya mahalleli?
Taksiden altım çıplak bir şekilde indiğimi gören, fark eden olmuş muydu?

Diğerleri neyse de, mahalleliyi her gün görecektim. Acaba taksici beni bulmaya çalışır mıydı, sonuçta beni eve getirmişti, yerimi biliyordu. Kafamda deli sorular vardı...

Olayın peşinden geçen birkaç gün kafamı toparlayamadım. Aklım hep o olaydaydı ve anlayamadığım bir şekilde zevkleniyordum. Ne olmuştu bana böyle, seksten başka bir şey düşünemez olmuştum, yalnız kalmak için fırsat kolluyor ve hep başıma gelen o olayı düşünüyordum. Bu arada bana hep ismimle hitap eden apartman görevlisi Hamit abi, 'Elif Hanım' demeye başlamıştı. Başta bu durumu garipsemedim, öylesine söylüyordur dedim. Ama ilerleyen günlerde de 'Elif Hanım' diye hitap etmeye devam edince, acaba ogün beni o halde apartmana girerken gördü mü diye düşünmeye başladım. Eğer öyle bir şey varsa çok kötü olacaktı. Sanki ben dışarıda orospuluk yapıyorum da, eve namuslu, efendi bir kız gibi girip çıkıyorum sanacaktı. Ben de kaç gündür hiçbir şey olmamış gibi adamın yüzüne pişkin pişkin gülüyordum. Adam benim hakkımda böyle düşünüyordu kesin...

Artık Hamit abi'ye görünmemeye çalışıyor, karşılaşınca da utanıp, ya konuşmadan, ya da kısa cevaplarla kaçıyordum. Erkek arkadaşım zaten evime tek tük gelir, genelde dışarda buluşuruz, ama ona da tembihledim eve kesinlikle gelmesin diye. Ayrıca o yaşadığım olaydan sonra erkek arkadaşıma da karmaşık duygular besliyordum. Benim bu durumdan zevk almam onu aldatmak sayılır mıydı, ya da benim bu durumda kaldığımı bilse halen benimle birlikte olur muydu, bilemiyordum. Bu sebeple biraz daha uzak duruyordum erkek arkadaşımdan. Arayıp sorunca da, "Okul, iş, çok yoruluyorum..." diye geçiştiriyorum...

Bu arada Hamit abi, ben kaçmaya çalıştıkça benimle daha çok ilgilenmeye çalışıyordu sanki. Ya da ben ondan kaçtığım için bana öyle geliyordu. Belki hiçbir şeyden haberi yoktu adamın. Ben böyle düşünüp kendimi rahatlattığım günün ertesinde akşam zil çaldı. Delikten baktım Hamit abi. Birden telaş yaptım, gitsin diye bekledim. Sanki benim kapıda olduğumu biliyor gibi bekliyordu. Tekrar zile bastı, ben nefessiz bekliyordum. Biraz sonra,
"Amına koduğumun orospusu çık da bir yüzünü göster bari, milletin yanında amın götün açık geziyon!" diye söylenip, sikini kaşıyarak yukarı kata çıktı, elinde makbuz vardı, aidat topluyordu.

Beni taksiden o halde inerken görmemiştir derken, şimdi bana bakarken neler düşündüğünü de öğrenmiş oldum. O adamla hergün böyle yüzleşemezdim. Başka bir yere taşınsam mı falan diye düşünüp, gece geç saatlere kadar internetten ev aradım. Ama kiralık ev fiyatları uçmuştu. Yatağıma uzandım, aklımda yine otobüsteki sikilişim geldi, elimi amıma attım ve hem o anı hayal edip, hem kendimi okşayarak boşalmaya çalışıyordum. Ama bu sefer hep Hamit abi'nin yüzü gözümün önüne geliyordu. Hayalimde, otobüste sikilirken arkama bakıyorum, beni sikenin Hamit abi olduğunu görüyorum,
"Orospu, bizi yiyormuşsun, bak seni nasıl milletin içinde kanırta kanırta sikiyorum!" diye söyleniyordu. Sanırım akşam duyduklarım beni etkilemişti.

Bu hayal ve Hamit abi'nin söylediklerinin etkisinde, ona bakışım değişmişti. Onu gördükçe, gözümün önüne o söyledikleri ve beni sikerken hayali geliyor ve ıslanıyordum. Artık kendimi tanıyamaz olmuştum. Önceden kaçmaya çalışırken, şimdi onunla karşılaşmak için fırsat kollar olmuştum. Atık Hamit abi bende takıntı haline gelmişti, hep olur olmaz yerlerde beni siktiğini hayal ediyordum. Sanki sevgilimmiş gibi hissediyordum. Hamit abi de sanki bunu fark etmiş, bana yakın davranıyor, ama tepkimi kestiremediği için ileri gitmiyordu. Hamit abiyle hayali sikişmelerim devam ederken, kimsenin olmadığı yerlerde oyunlar yapıyordum. Mesela asansöre bindiğimde, kata çıkana kadar eteğimi kaldırıp aynaya domalıyorum,
"Hamit, hadi aşkım, sik orospunu!" falan deyip fantazi yapıyorum. Kata yaklaşınca düğmelerimi çözüyorum, bazen eteğimin altından külotumu asansörde çıkarıyorum. Birinin görme tehlikesi beni çok azdırıyordu...

Artık bir adım daha ileri gitmeye ve oyunu kızıştırmaya karar verdim. Sınırlarımı zorlayacaktım. Yakalanma riski yüksek birşey yapmalıydım. Bir gün binaya gireceğim sırada Hamit abi kapının orda birşeyler yapıyordu, eteğimi arkadan çantamın kenarına sıkıştırdım ve farkında değilmişim gibi içeri girdim. Selam verdim,
"Kolay gelsin!" dedim. Teşekkür etti. Ben asansöre doğru ilerlerken,
"İş, okul nasıl gidiyor Elif hanım?" diye sordu. İstediğim olmuş, götümü fark etmişti ve belli ki yanında daha fazla kalmamı istiyordu.
"İyi abi, nasıl olsun..." diyerek muhabbet etmek üzere geri döndüm ve
"Çok yoruldum!" deyip merdiven basamağına oturdum. Götüm açıkta olduğu için soğuk betona deyince bir an irkildim, ama bozuntuya vermedim.

Havadan sudan biraz konuştuktan sonra,
"Neyse, ben yorgunum, gidip bir duş alayım kendime geleyim!" deyip ayaklandım. Kalktığımda götümü tekrar görmüştü, üstüne üstlük bir de duş almaktan bahsedince, belki de beni çıplak hayal edecekti. Ben nasıl onun beni sikişini hayal ediyorsam, o da beni hayal edecek, hayallerde buluşacaktık. Asansöre bindim, kapı kapanır kapanmaz elimi amıma attım, kata çıkana kadar okşadım. Eve girdim ve küveti doldurmaya başladım. Sıcak suda uzanıp gevşeyip, bir taraftan da kendimle oynayıp Hamit abinin beni sikişini hayal edecektim...

Bir saat olmamıştı ki zil çaldı, ben halen küvetteydim, sudan hiç çıkmak istemiyordum. Ama birden, ya Hamit abiyse deyip çıktım, üzerime bornozumu geçirip kapıya vardım. Delikten baktım, oydu. Acayip heyecanlanmıştım. Kapıyı açtım. Hamit abi,
"Çöpleri topluyordum da Elif hanım..." dedi. Halbuki çöpler sabahları toplanıyordu, kesin beni görmeye gelmişti.
"Duştaydım, hazır değil, gel içerde bekle, hem soluklanmış olursun." dedim. Hiç ikiletmeden girdi içeri. Salonu gösterip,
"Sen otur, ben hazırlıyorum!" dedim ve mutfağa geçtim.

Hayalime hiç bu kadar yakın olmamıştım. Bu fırsatı değerlendirmeliydim. İki bardak meşrubat doldurup salona geçtim, birini ona verdim.
"Şunu içeyim de öyle hazırlayım çöpü..." diyerek karşısına geçip oturdum, biraz teşhircilik yapacaktım. Yine havadan sudan konuşmaya başladık. Ben bacaklarımı açıp kapatarak sallıyordum ve ondan bir adım bekliyordum. Ama Hamit abi çekindiğinden midir nedir bilmem, bir türlü birşey yapmıyordu. Acaba kendi takıntımdan mı öyle oldu, yoksa adam benimle ilgili böyle şeyler düşünmüyor mu diye daha ileri gitmeye çekiniyordum. Zaten yeniye kadar erkek arkadaşımla bile sevişmeyi ayıp sayan ben, şimdi elin adamına kendimi siktirmek istiyordum, ama o hiç oralı değil gibiydi...

Hamit abi meşrubatını bitirip,
"Gideyim ben, çöpü yarın alırım!" diyerek kalktı. Tam kapıya yöneldiğinde, kendimde değilmişim de başka biri beni kontrol ediyormuş gibi arkasından yetişip koluna sarılarak, "Gitme Hamit abi, sana ihtiyacım var!" deyip bornozumu çıkardım. Adamın karşısında çırılçıplak kalmıştım ve bu hareketimle resmen yalvarmıştım beni sikmesi için. Ama şimdi ya terslerse diye aklımdan geçerken,
"Orospuummm!" deyip, kucakladığı gibi salondaki kanepeye attı beni. Üstüme bir atladı ki inanılmaz! Dudaklarıma yapıştı, bir taraftan memelerimi, bir taraftan götümü elliyor, sıkıyor. Kıtlıktan çıkmış gibi nereme saldıracağını şaşırmış bir haldeydi. İri yarıydı, altında eziliyordum, ama inanılmaz zevk alıyordum, hiçbir şey umurumda değildi...

Ben çırılçıplaktım, ama Hamit abi giyinikti, onu üzerimden iterek kanepeye oturttum. Ben de kucağına oturdum ve gömleğini çıkardım, izlediğim filmlerdeki gibi göğsünü öperek ve okşayarak, pantolonuna geldim ve kemerini, fermuarını açıp, sikine ulaştım. Cüssesi kadar iri değildi siki. Külotundan kurtarıp elimle oynamaya başladım, sonra da ağzıma aldım. Hamit abi ellerini ensesine koyup arkasına yaslandı, yüzünde zevkli bir gülümseme vardı. Onu memnun etmek için bütün hünerimi göstermeye çalışıyordum. Siki kazık gibi olmuştu,
"Yeter oynadığın orospu!" diyerek beni kaldırdı. Bir çırpıda pantolonuyla beraber külotunu çıkardı ve beni kucakladığı gibi yatağıma götürdü. Artık işin zevkini çıkaracaktık...

Beni yatırdı ve
"Evet küçük orospu, şimdi Hamit'le tanışma vakti!" diyerek sikini amıma hizaladı. Ve birden kökledi. Siki çok büyük değildi, ama birden amıma girince bir ah çektim.
"Ne oldu, böylesi denk gelmedi mi orospuma?" dedi. Bana orospu demesi hoşuma gidiyordu. Zaten kapının dışında orospu diye söylendiğini duyduktan sonra ona sikilmek için yanıp tutuşmaya başlamıştım. Amımda gidip gelmeye başladığında, ben de zevkin kollarına bıraktım kendimi. Memelerimi hoyratça avuçlayıp sıkıp ağzına alıyordu. Ben de bacaklarımı beline dolayıp mengene gibi sıkmaya başladım, sanki bacaklarımla kendime doğru çekip daha derinlere girmesini istiyordum...

O pozisyonda yorulmuştu, beni domaltıp arkama geçti ve amıma köklemeye başladı. Öyle sert sikiyordu ki, taşakları götümün yanaklarına çarpıyor,
'Şak, şak, şak' sesler çıkarıyordu. İnlemeye başlamıştım, orgazm oluyordum. İnlemelerim onu daha da azdırdı, götümü tokatlamaya başladı.
"Amına kodumun orospusu, parçalayacam seni!" diyordu. Aşağılanmak daha da azdırıyordu beni. Ben çoktan orgazm olup boşalmıştım, ama o halen hırsla pompalıyordu...

Ben inleyerek ikinciye orgazm olurken, o da hızlandı. Boşalacağı esnada içimden çıktı ve belime fışkırttı döllerini. Sonra da üzerime yığıldı, kaldı. Yorulmuştum, ama değmişti...

Biraz dinlendikten sonra saatine bakıp,
"Geç kaldım, beni oyaladın orospu!" deyip kalktı, aceleyle giyindi ve çıkıp gitti. Ben, bana sarılacak, güzel şeyler söyleyecek diye beklerken, oyaladığım için beni suçlayıp gitmişti. Göt gibi kalmıştım. Ucuz bir orospuya bile yapılmazdı bu! Beni ne sanıyordu ki? İçimi bir tiksinti kapladı ona karşı. Yani ben gencecik bir kız olarak ona kur yapmıştım, o kadar teşhircilik yapmıştım, erkek olarak bir adım bile atamamış, yine ben adeta yalvarmıştım beni sikmesi için.

Normalde onun benim gibi birini yatağa atabilmek için ne kadar uğraşıp, benim onu beğenmemem, yada nazlanmam gerekirken, öküzün yaptığına bak! 

Cezalandırma, Erotik Hikaye, Fantazi, Gerçek Hikayeler, Seks Hikayeleri, taciz, Teşhir, Türkçe seks hikayeleri, 

http://juicywetpeach.blogspot.com.tr/

Resmen Yarak Hastası Oldum! (1. Bölüm) -Alıntı-

Resmen Yarak Hastası Oldum! (1. Bölüm)


Merhaba, adım Elif, 23 yaşındayım. Bundan 4 yıl önce üniversite okumak için İstanbul’a geldim. Liseye kadar okuduğum şehirde tutucu bir ortamda yetiştim. Yine de çok baskı altında olduğumu, ya da bu durumdan şikâyetçi olduğumu söyleyemem. Ama İstanbul’a geldikten sonra, nerdeyse hiçbir şey yaşamadığımı, ne kadar monoton bir hayatım olduğunun farkına vardım. Başta kendim gibi içine kapanık taşralı kızarkadaşlarım vardı, ama zamanla hem onlarda değişmeler, hem de benim ortamımda değişmeler oldu. Üniversitedeki birinci yılımın sonunda ders çalışamadığımı bahane ederek eve çıkmak istedim. Ailem ilkin sıcak bakmasa da, derslerim için iyi olacağında direterek müsadeyi kopardım. Eve çıkınca masraflarım arttığı için bir mağazada önce part time, sonra full time çalışmaya başladım. Derslerim de fena değildi, yani en azından okulu normal sürede bitirebilecektim. Bu süre zarfında erkek arkadaşlarım oldu ve bakireliğimi kaybettim. Ama yoğun bir seks hayatım yoktu.


İstanbul’da iş çıkış saatlerinde otobüslerin nasıl dolu olduğunu bilirsiniz. Böyle bir akşam işten eve dönmek için otobüse bindim. Şoförün ısrarlarıyla arkalara ilerledik. Arka kapının oraya kadar vardım ve rahat gitmek için bir alt basamağa geçtim ve demire yaslandım. Üzerimde dizimin az üstünde bir etek, içimde gömlek ve üstümde de parkem vardı. İçeride insan yoğunluğundan camlar hep buğulanmıştı. İnsanlara bakarak vakit geçiriyordum. Arkalarda 6-7 kişilik bir grup vardı, kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. Voleybol veya Basket takımından gibiydiler, hepsi de eşofmalıydı ve yanlarında spor çantaları vardı. Sanırım maçtan veya idmandan dönüyorlardı.


Ben dalmış bir halde onları incelerken, bir tanesinin bana baktığını fark ettim ve o an için göz göze geldik. İçimden, (Sıkılmayacağım, onunla bakışırken yolculuk zevkli geçecek!) diye geçirdim. Birbirimize kaçamak bakışlar atıyorduk. Bir müddet sonra çocuk arkadaşlarının yanından ayrılıp bana doğru geldi. Ben böyle bir şey beklemiyordum. Ben sadece ona bakarak yolumu tamamlamak niyetindeydim. Yanıma gelince utandım, muhabbet açmasın diye arkamı döndüm. İşte burada büyük bir hata ettiğimi sonradan anladım.


Benim arkamı dönmemi tamamen yanlış anlayıp, arkama yanaştı. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum sanki. Arkamdan yaslanmaya başladı. Hiçbir şey düşünemiyordum, utancımdan kıpkırmızı kesilmiştim. Aklımdan türlü şeyler geçiyor, ama kılımı bile kıpırdatamıyordum. Benim bu tavrımdan cesaret almış olacak ki iyice sokuldu bana. Nefesini ensemde hissediyordum. Birşeyler fısıldadı, ama bir kelime bile anlamadım. Bir müddet sonra şoku atlattım, ama ne yapmam gerektiğine karar veremiyordum. Daha bir saatlik yol vardı. Sonunda, farklı bir heyecan olur, hem kalabalıkta kimse de farkında değil, zaten bir basamak da alttayız diye düşünerek, işi oluruna bıraktım. En fazla çocukla biraz oynaşır, zevklenirdim. Ben aklımdan bunları geçirirken bizimkisi ellerini kullanmaya başladı. Hafifçe popomu okşuyordu. Bir süre sonra sıkıp bırakmaya başladı, baya ön sevişmeye doğru gidiyordu olay...


Hafiften ıslanıyordum. Ve popomu oynatmaya başladım. Benden işareti alır almaz elini eteğimin altına doğru attı. Eteğim aşağıda olduğu işim elinin yetişeceği yere kadar sıyırarak bacaklarımı okşamaya başladı. İş daha da ilerliyordu ve benim aldığım zevk de artıyordu. Bir göz gezdirdim, kimse bizim farkımızda değildi, ya da ben öyle olmasını istiyordum. Arkamdaki genç belli ki az şeyle mutlu olmasını bilen biri değildi. Çünkü bu da ona yetmemiş ve eteğimi iyice yukarı sıyırıp, kalçalarımı okşayıp sıkmaya başlamıştı. Bense iyice kendimden geçiyordum sanki. Tanıdığım biri beni bu halde görse ne yapardım. Evet, seks tecrübelerim vardı, ama çıplakken erkek arkadaşımın izlemesi bile beni utandırırdı. Hâlbuki şu anda bir halk otobüsünde, yüzden fazla kişinin arasında, popom kabak gibi açık ve tanımadığım biri tarafından okşanıyordu. Aşırı derecede tahrik edici bir durumdu benim için. Sırılsıklam olmuştum. O haldeyken bana arkadan iyice kenetlenip, iki eliyle birden göğüslerimi okşamaya başladı. Tanrım, resmen sevişiyorduk. Çok zor durumdaydım, ayaklarım beni taşımıyordu. Demire yapıştım iki elimle.


Biz o durumda iken, iki kişi yaklaştı yanımıza, arkamdaki gencin arkadaşlarıydı. Ben kimse görmüyor sanırken, meğer onlar bizi izliyormuş. Başımdan kaynar sular döküldü sanki. Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilemiyordum, yüzüm kıpkırmızıydı. Arkadaşları gelince arkamda genç ellerini göğüslerimden çekti ve elini üstten külotumun içine daldırıp, amımla oynamaya başladı. Birden bacaklarımın arasında, el olmadığını anladığım bir şeyin sıcaklığını hissettim. Aman Tanrım, çocuk bir eliyle amımı kurcalarken diğer eliyle sikini çıkarmış ve bacak arama sürtüyordu. Neler oluyordu böyle? Yanımızdaki arkadaşları da milletin bizi görmesine engel olduğu için arkamdaki iyice rahat hareket etmeye başlamıştı. Nasıl sikini öyle çıkarabilirdi aklım almıyordu. Ama kendi halimi de düşününce, bu çok da garip değildi sanki...


Bir taraftan diğerleri de hareketlenmeye başladı. Direğin diğer tarafında benim önümde duruyorlardı. Bir taraftan etrafı kollarken bir taraftan göğüslerimle oynamaya başladılar. Bu ara da arkamdaki geri çekildi, ne oldu ki diye düşünürken, külotumu aşağı doğru çekti. Ne gerek vardı şimdi buna? Zaten sürtünüyordu çıplak sikiyle, daha ne istiyordu ki? Olamaz! Yoksa sikecek miydi beni milletin ortasında? Önümdekilerden biri aşağı eğildi, ne oluyor derken külotumu ta aşağı indirip, teker teker ayaklarımı kaldırarak tamamen çıkardı. İş çığırından çıkmıştı artık, bu duruma bir son vermeliydim. Ama ne yapacaktım ki? Bağırsam, bir şey desem, külotumu onlara vermiştim, şimdi kime ne diyebilirdim ki? Ben bu düşüncelerdeyken, önümdekiler huzursuzlandığımı fark edip, direnmeyeyim diye iki elimle de direğe tutturup, ellerimin üzerinden tuttular. Bu halde ellerim hareket edemiyordu. Uysal bir koyun gibi her şeye razı bir şekilde olacakları beklemeye başladım...


Arkamdaki, külotum da olmadan sikini amıma sürtmeye başlamıştı bile. Ben birilerinin bizi fark edip rezalet çıkacağı için korkuyordum, ama bu korku nedense beni çok daha fazla azdırıyordu. Ve beklenen oldu, arkamdaki sikinin başını amıma dayadı! Anladım ki içime girecek ve beni ortalıkta sikecekti. Önümdekilerin de yardımıyla hafifçe öne doğru eğildim. Eteğim belime kadar sıyrılmış, külotum çıkmış, şimdi amım götüm meydandaydı. Arkamdaki genç yavaşça içime girmeye başladı. Çok zorlanmadım, ama sikinin şimdiye kadar olan erkek arkadaşlarımınkinden büyük olduğunu hissedebiliyordum. Yavaşça gidip gelmeye başladı. Acayip zevk alıyordum, önce dibine kadar sokuyor, sonra tamamen çıkarıyor, sonra tekrar sokuyordu...


Bu şekilde ilk defa sikiliyordum, ama çok zevkliydi. Ben bu duygu ve zevk yoğunluğundayken, hiç farkında bile varmadan diğer arkadaşları da yanımıza geliş ve takım toplanmıştı. Kapının orayı 6-7 kişi tamamen kapatmışlar ve otobüsün geri kalanıyla olan bağlantıyı kesmişlerdi adeta. Şimdi tamamen ellerindeydim. Bu arada arkamdaki yakışıklı beni sikmeye devam ederken, elini belimden çekip, eteğimin fermuarıyla oynamaya başladı. Ne yapıyordu ki, eteğim zaten yok misali belimdeydi ve götüm açıktaydı. Bir an sikini tamamen amımdan çıkardı ve geri çekilir gibi oldu. O sırada başka biri eteğimi aşağı doğru indirdi. Aynı külotumu yaptıkları gibi, ayaklarımı birer birer kaldırarak eteğimi tamamen çıkardılar. Külotum neyse de, eteğimi de onlara kaptırmıştım ve şimdi daha kalabalıklardı. Eteğimi mutlaka ellerinden almalıydım, yoksa ne yapardım? Eteğimi almak için bu saatten sonra bağırıp çağıramazdım, yoksa millet beni o halde görse ne derlerdi, rezil olurdum. Uslu bir kız olup olacaklara katlanacak ve insaf edip hiç olmazsa eteğimi vermeleri için yalvaracaktım.


Bu arada arkamdaki genç hızlanmaya başladı, sanırım gelmek üzereydi. Ve titreyerek içime boşaldı. Hemen bir başkasıyla yer değiştirdiler, arkama başka biri geçti ve sikini amıma yerleştirdiği gibi pompalamaya başladı. Bir taraftan önümdekiler de göğüslerimle oynuyordu. Hiç tanımadığım bir grup gencin ortasında, belimden aşağısı çıplak bir şekilde sikiliyordum. Yarım saat öncesine kadar mazbut bir Anadolu kızıyken, olaylar beni ne hale sokmuştu!


Gençler çaresizliğimin farkındaydılar ve hiçbir şeyi umursamadan durumun keyfini çıkarıyorlardı. İki tanesi önümdekilerle yer değiştirdi ve göğüslerimle oynamaya başladılar. Az sonra da gömleğimin düğmelerini çözmeye başladılar. Ben bağırmak istediğim halde, kimseyi uyandırmamak için fısıldayarak yalvarıyordum, "Lütfen yapmayın!" diye. Ama sanki bu onların daha da hoşuna gidiyordu. Ellerimden tuttukları için engel de olamıyordum. Gömlek düğmelerimi de çözdüler ve biri arkamdan sutyenimin kopçalarını gevşetti, öndekinin çekmesiyle sutyenim de ellerine geçti. Parkamla birlikte gömleğimi omuzlarımdan aşağı doğru sıyırmaya başladılar. Tam onları da çıkaracaklar, çırılçıplak kalacağım diye düşünürken, orda kaldılar. Nedenini bilmiyorum ama, buna ne kadar sevindim, anlatamam. Bir grup gencin ortasında, nerdeyse çırılçıplak kalmıştım ve sikiliyordum, ama bu halime bile sevinecek duruma gelmiştim.


Bu arada arkamdaki boşalmış ve yerini bir başkası almıştı. Önümdekilerden biri sikini çıkardı ve demirin üstünden başımı aşağı bastırarak sikini ağzıma verdi. Çaresizliğimden ve eteğimi geri alabilmek ümidiyle onu memnun edebilmek için nasıl sakso çekiyorum inanamazsınız. Bu şekilde kendi aralarında dönüşümlü olarak beni amımdan ve ağzımdan sikmeye devam ettiler. Şimdi aklıma geliyor da, iyi ki o arada hiç arka kapıdan inmek isteyen olmadı. İneceğim durağa gelmiş miydim, ne kadar zaman olmuştu bineli, inanın hiçbir fikrim yoktu...


Birden kapının ışığı yandı. Aman Tanrım birileri inecekti ve şimdi her şey anlaşılacaktı, mahvolmuştum. Derken elimi bıraktılar, arkamdaki halen sikmeye devam ediyordu. Otobüs yavaşladı ve bir süre sonra durdu. Arkamdaki de sikini amımdan çıkarıp, eşofmanını düzeltti. Ben eteksiz ne yapacağım diye düşünürken, beni kollarımdan çekiştirerek otobüsten indirdiler. Meğersem onlardan birisi basmış düğmeye, çünkü bizden başka inen olmadı.


Ohhh! İndiğimiz durak bir parkın kenarındaydı ve çok kalabalık değildi. Tam eteğimi isteyecektim ki, eteğimle uzaklaşmaya başladılar. "Hey! Nolur eteğimi verin bari, bu halde nasıl gideceğim?" diye seslendim. Bir tanesi, "Yavrum, eteğin bu muhteşem dakikaların hatırası olarak bizde kalacak, hem bu halinle çok sexysin!" deyip arkadaşlarının arkasından yürüdü gitti...


Parkem popomu tam örtmüyordu. Nasıl insanların içinden geçecektim, eve nasıl varacaktım? Parkemle önümü güzelce kapattım, ama aşağısı o biçimdi. Üzerimde bir parke, altımda görünen sadece bir deri çizme, tam bir hayat kadını gibi görünüyordum. Ama zaten az önce olanları kaç tane hayat kadını yaşamıştır ki?


Biraz aklımı topladım, en iyisi taksiydi. Bir taksiye atlayıp evin adresini söyledim. Taksici aynadan bana bakıyordu. Altımda bir şey yoktu, kısa parkeyle de oturunca her şey meydandaydı, neyle kapatacaktım? Yapacak birşey yoktu, hiç oralı olmadım...


Apartmanın önünde taksiden indim. Sanki ben görmeyince kimse de beni görmeyecekmiş gibi, kafamı öne eğip etrafıma bakmadan binaya girdim...

Devam edecek...

2 sik, Azgın, Cezalandırma, Erotik Hikaye, Grup seks, otobüste, Porno hikaye, Seks Hikayeleri, 

www.juicywetpeach.blogspot.com.tr